13 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

13 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Jak doğruldu ve ta Sahife 10 SESERERRE Pi 5i Tefrika numarası! 1 KANLI MACERA NCi Kisime MEÇHÜUL ADAM 1 — Ormanda bir tesadüf BİRİNCİ KISI Jak Löken, — kıvırıntılı, sarp, | çıplak yokuşu tırmandı, ormana irdi. Ağaçlıklara — barındıktan Ai gea bi ea aldı. Dal ları sarsarak , aşağıda , | yaylada kasırgalar yaratarak csch rüzgâr dan korkusu yoktü . artık. Bir hortum gibi, küme küme , döne- | savrulan — yapraklara Bir müddet bir ağacın gövde- sine dayanıp dinlenecek, sonra ormanı bir baştan bir başa gece- cek, aşağıya inecek, iki saat son- ra Şemeri'deki, küçuk evine ka- vuşacakt Kuytu bir köşede, yere devrik miş olan kocaman bir. kötüğe oturdu, başını bir ağaca dayadı, sıcak odasını, masasını tahayyül etmeğe başladı. Dalların arasında, afacan islık- lar çalan, ortalığı kasıp kavuran fırtınaya rağmen, sokağa çıktığına Pişman değildi. Bütün gün, başladığı bir roma- nin, on cümlesini tamamlıyama- mıştı. Bir kere kelimeler isyan etti mi, — kalemi — elden — atıp masa başından — kalkmaktan başka çare yoktur. Ayağa kalım bir papuç, Sırta kalın bir palto giyilir, başa yumuşak bir kasket geçirilir, sokağa fırlanılır... Jak Löken, romanını düşünme- e başladı. Roman bitinçeye ka- dar köyde kalacak, ondan sonra tekrar Parise avdet edecekti. Rüzgâr, gittikçe kuduruyordu. Bir aralık öyle şiddetlendi. ki, ötede bir adam gördü. Bu adamın hal ve — fayrı garibine gitti, dalları aralıya- rak baktı... Elinde mavi bir kumaş varı Gözlerini bu kumaştan — ayırmı: yordu... Bir araliık kumaşın ucu, zaman, ir kadın eşareı . Adam, uçacak, elinden kaçacak korkusiyle, kumaşı avuçlarının içine aldı , sonra gözlerine götürdü. Jak düşündü: — Eşarpı öpüyor mu ? yoksa ağlıyor mu? Üzun bir müddet , adamı tetkik et Kimdi? Herhalde , yabancıydı, yirmi bi ydı. Sade, fakat temiz” giyinmişti. Üstünde açık kül rengi| şık bir pardösü vardı, ayağındaki askarpinler çamurlu, fakat zarifti. Bu adam, nereden gelip nereye gidiyordu. Acaba dinleniyor muy- du, yoksa beklediği biri mi vardı? Jak Lökenin hatırına bin bir sual geliyor, hiç birine cevap veremiyor, kasırga yaprakları savu- rürken, adamı tetkik etmekte devam ediyordu. Sobalarında son tekemmülât Belçikanın meşbur (NESTOR MARTİN) fabrikası mafmılâtı son istem antrasik ve kok sobaları gel- miştir. — u sobalar gayet zi yen gaz çıkarmazlar zaçlra mük'abındaki ha a0i ve kat' — MÜTÜ &5 aym hararetle yakarlar, umlğı ve mükemmelen işlemesi İh ve yerine vaz'ı ve Antrasik O ve e. ledariki müessesemizce - teah: hüt 6 o var. Her rlü yedek aksamı da balüttar İstanlır Hamidiye türbe- | — Galatada inde 17 » amaralı Jamgogyan | sinde zatessesusi Tel İst. 72 DOD 31 TANINAHI kımıldamadan duruyordu. Bi hık doğruldu. Jak, yüzünü görün: acıdı. sevimli yüzü, p kemiriyordu. Du- la, elim bir bul- ranın takallüsleri , gözlerinde , ümitsizliğin — karanlık — gölgeleri vardı . Eşarpı , dudaklarından ayırmıyordu ... Üstüste bir kaç kere daha - öptü, sonra kalktı, ormanın - kenarına / gitti, “dürdu. Issız yaylada, bir şerit gibi uza- yan yola baktı, sonra tekrar geri döndü, yerine “oturdu. Bunun üze- rine, Jak Löken lamın — birini beklediğini anladı. Kargalar, acı acı haykırarak, daldan — dala sekiyorlor, kara bulutlar, ağaçların tepelerine doğ- ru alçalıyordu. Adam eşarpı sol eline aldı, sağ clini pardösüsünün cebine soktu, küçük bir defter çıkardı. Açtı. Bir kaç yaprağını bir araya getirip kopardı. Şöyle bir göz gerdirdi, sonra lime lime yırtıp biraktı. Kâğıt parçaları, kuşbaşı kar taneler gibi, etrafa dağıldılar. Adam bir kaç yaprak daha kopardı. Bu yap- rakları, rüzgâr yapraklarının ara- sından / kaptı, — savurdü, - getirip Jak Löken'in ayakları altına attı Genç romancı hemen eğildi , kâğıtları aldı. Sahifenin birinde şu cümle vardı: * İşte artık dünyada - yap- yalnız, kimsesiz kaldım., Öbür sahifede şunu okudı "Ondan, dünyanın en güzel, en iyi kızından, elimde bir bu eşarp kaldı. Ona aşkımı itiraf ettiğim akşam, omuzlarında bu mavi eşarp vardı. Münzevi , kimsesiz kalıp da, üzletin acısını çektiğim — geceler, sabahlara - ka- dar, bir. mabudeye , tapar gibi, bu mavi kumaşa taptım ve onu öperken, sevgilimin - mukaddes ellerini öpüyorum vehmine ka- pıldim. Dünyada yegâne varım bu eşarptı. Onu elimden hiç kimse alamaz. Bu eşarpa, haya- tım pahasına da olsa, sahip çe kacağım..., Jad Löken, bu meçhul adamın, hatıra defterinden bazı parçeler okuduğunu anladı. Derin bir te- essürle, bir kere daha defterin sahibine baktı, sonra gene oku- mağa koyuldu: “Encamının ne olacağını bilmi- yorum. Fakat en makul hareket, rovelverimi — şakağıma — daya) ateş etmektir. Ömrümün felâketine ancak bu süretle nihayet , vere- “Halbuki, bundan on beş gün evvel, kim 'derdi ki SBTR Bitmedi - NON OT ANJNOĞ Ankarada Psomonli Behiç boy ticart, kanesi ERT BAZI DAİRELERİMİZDE TASFİYE RMliünasebetile HAKİKİ BÜYÜK TENZİLÂT 1 | — ASRİ MOBİLYE Mağazamıızda her keseye uygun yatak, salon, yemek ve yazıhane takımlarile karyolalarımız rekabet kabul etmez derecede ehvendir. Bir ziyaret iddiamızı ispata kâfidir. İstanbulda Fincancılar yoku- şunda No. 27. Telefon İstanbul 3407. i AHMET FEVZİ Otomobil, her nevi ev eşyası ve umumi- Syetle sanayi için elverişli, kauçukla imal olunmuş yegâne Amerikan emaye boyasıdır. Elyövm piyasada mevcut boya, emaye lake- lere kat'iyen benzemez, Lakeden daha iyi daha idareli ve daha emindir. Fırça ile inti mal edildiği halde hiç bir çizgi ve sair izler bırakmayan yegâne emayedir. Kendi ken- dine yavaş yavaş ve muntazaman - yapılır. Yalnız bir kat kâfi olup bir gecede kurur. Lake ve ya sair boya ve emaye Üzerine gibi bilzat kendiniz kullanabi irsiniz. Zira gayet kolaydır. Ve hiç bir $ tecrübeye ihtiyaç göstermez. Güneş, yağmur, kar tuzlü su ve tozlü havadan kat'iyen mütec: Türkiye için yegâne acentası : Galatada Kü- AHEN-MUNİH Hanında No 3-5 Satılık testere makinesi Tahta ve çinko kesmeğe mah- sus müceddet, bir beyğir motörü ile asbern markalı bir testere malâfsi satılıktır. Talip olanlar in —matbaamızda çınkograf Kenan Beye müracaat edebililer. SALAMANDRA “Gece gündüz yanar - 24 saate bir defa doldurulur. Paris tıp akademisi tarafından tayin edil- miştir. Tehlikeli taklitlerden sakınınız. Odun yakan sobalar günde üç defa doldu- rulur. Salamandralara mahsus İngiliz antr: 50 kiloluk çuvallarda kamyonlarla teslim edilir. (Aver) gaz makineleri en mükemmel ve en idareli olanlardır. Ocaklar, fırınlar ve saire, Salamandraların tamiratı taahhüt olunur. Yerine dedoziteri: A. Hristidis. Calata Hezaran sokir yakınında Nazlı han köşesinde No 20 telefon Beyoğlu: Osmanlı Bankasından : Osmanlı Bankası gişeleri, teş- rinievelin 14 üncü Pazartesi gi ünden itibaren iş'arı ahire kadar zirde muharrer saatlerde açık bulunacaktır 1 — Galata idarei merkeziyesi Eyamı adiyede, saat 10 dan 16 ya kadar. Pazar günleri, saat 10 dan 12 1/2 a kadar. 2 — İstanbul şubesi: Eyamr adiyede, saat 10'dan 16 ya | kadar. Pazar günleri, saat 10 dan 12 ye kadar. 3 — Beyoğlu şubesi: Eyamı adiyede, saat 10 dan 12 1/2a saat 14 den 16 ya kadar, Pazar | günleri, saat 10 dan 12 ye kadar. Tayyare piyango Mi | den: Nümünesi veçhile beher topu beş yüzlük olmak üzere 12 kilo- | duk çift 57X82 ebadında ikinci hamur 1056 top kâat mübayaa edileceginden itaya talip olacak- ların pey akçalerile — birlikte | 12/10/29 tarih cumaertesi saat 'on beşte piyango müdü müteşekkil Tayyare ceı osta 5 BELSOGKLUĞU - FRENGİ ve ADEMİİKTİDAR Paris (ösini Li ve Glecke) . D, *Sıtkı necip e Bakoğukludu Silâhdar ağa ve Sünnet Köprüleri inşaatı münakasası Vilâyet daimi encümeninden: Kapalı zarf usuliyle 2 teşrinievel 929 Çarşanba günü ihale olunacağı ilân olunan Silâhdar ağa - Sünnet Köprüleri inşaatının münakasasına ait ilânın teahhurla neşredilmiş olmasına mebni mezkür inşaata ait münakasa müddetinin 16 teşrinievel 929 Çarşanba günü saat on bire kadar temdit edildiği ilân olunur. iyeti mi bayaat komisyonuna müracatları

Bu sayıdan diğer sayfalar: