13 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

13 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Teşrinlevel 1929 rika numarası: ABDÜLHAMİT VE AFRODİT Yazan: İskender Fahreddin Melâhat muhakeme ediliyordu... Kızıl Sultan, kapının arkasında hükmünü ver- mişti: «O, bir gün, belki beni de öldürecek... vücudunu ortadan kaldırmak lâzımıdı Per tin arkasında gizlenmiş olan harem ağaları, birdenbire meydana çıktılar... Melâhati tekrar zındana gölüreceklerdi? Hünkârm ona ve onun gibi, gece renkli mahluklara, her neden se fazla itimadı varl — O halde babamın bu işte Melâhat, önünde durduğu san- dalyeye oturdu. — Buyurunuz, konuşalım! Fehim paşa, eline geçirdiği bu güzel / fırsattan — istilade etmek | tesiri yok demek. maksadile, — sigarasın — yakarak | — Melâhat başını salladı: sordu — Hayır.. Ve günahtır. ona... — Nazanı niçin boğdun? Bana ne yaparsanız yapınız; fakat — Bunun bhesabını Hünkârm ©o sadık bendesine ceğim? işkence yapmayınız ! — Evet... Halbuki Cevdet bey dairesinde Melâhat başımı önüne eğdi otuyordu. Ne - zındana atılmış, — Nazan hayatta olsaydı, on- | ne de işkence görmüştü. dan doktor Fikret beyin hesabını soracak mıydınız? — Belki evet. belki hayır.. Orası senden sorulmaz! sen, sör | duğunu suale cevap ver. — Maalesef veremiyeceğim.. Fehim paşa gözlerini açarak bağırı — Melâhat.. kendine gell müt- hiş bir uçurumun - başındasın... Bana en mahrem ve samimi şüncelerini söylemekten çel Fehim paşa, Melâhati söylemek bu desiseye müracaate mec- bur olmuştu. Kapının arkasından Melâhatin haleti ruhiyesini tetkik eden ve ifadelerini kelime kelime takip itimat ettiği Cevdet beye, bu son hadisede gösterdiği sadakatten dolayı derhal “ beyanı memnuni- yet ,, etmeğe karar vermişti: — Fakat Melâhat, bu cinayeti Hai fekiketter katamlk | L kendise döşünmür ve kendi istiyorum. i ve kenı — Sen mi? kendine yapmış olduğu için, TEvete ve bana hakikati, | Saayda en tehlikeli bir insan olmuştur. Yarın da başkasınış çok daha - sevdiğim bir kimseyi de.. Hatta beni de öldürebilecek... Diye mırıldandı. Fehim paşa ayağa kalkmıştı. Melühatin üzerine yürüdü.. Biraz daha tazyik edecek, biraz daha ağzından söz alacaktı. Odanm kapısı gıcırdadı. Bu işaret Padişah tarafından verilmişti. yani butün bildiklerini anlatırsan, hem sen, hem de, elleri ve kolları zincirlerle bağlı olarak bir başka zındanda yatan Cevdet beyi ölüm- den kurtaracağım. | Melâhat şaşaladı: | — Babamın ne kabahatı var? Cinayeti müştereken - işle- mediniz miya ?1, — Hayır.. babamın bir şeyden alzie e. HAZAN a h!'nıîiııxyîlnknvnhkfmî(nin ığ.ılıı — Yalan söylüyorsun.. baban ( Bâkimi, muhakemenin bitam bul Ğdi yi “ebanli kapı gicirtisile - tebliğ — Hayır.. bana Cafer ağadan başka yardım eden olmadı. Fehim paşa bu işareti alır almaz Melâbati, - perdelerin arkasında KS izlenen harem ağalı T — Eret. O iki yüzü fülahtan | Siğe ğalarına teslim başka, bu hadisede bana muave- 'net eden hiç kimse yoktur.. fakat — Tekrar zındana.. (Mabdi var) Beyoğlunda İstiklâl caddesinde POSTA yanında 205 numarada Pwikir NİKO YASUMİDİS Tıraş 10, saç 30, friksiyon 20, masaj 25, manikür 50, krem 5, kompres 5, bıyık 5, briyantin 5, şampuan 25. Hususi salonumuzda yalnız KADINLAR çalışıyor. SAÇ 30, ondülüsyon 50, manikür 50, yarım ondülâsyon 25, kaş düzeltmek 30, şampuan SÖ, masaj 50, losyonlar SÜ, dökülen ve yarılan SAÇLARI yakmakla tedavi 50, her renk saç boyarız 250 kuruştur. Erkek ve kadın için her nevi perukalar yaparız. eden Padişah, zaten her zaman | El yazıları acemidir. Görülebilen noktalar: Kuvvet ve küdret dolu, azimli , sebatlı, ira- desine sahip, oldukça dürüst ve gayelerine her ne pahasına olur- Sa olsun irişmek emelinde bir insan. Hayal ve tasavvur kabili- yeti de kuvvetlidir. Hayattan azami zevk ister ve bu yolda karşısma çıkacak her manii yıkar S. N. S. Mamafi eğer lise tahsiliniz varsa | mimarlığı, aksi takdirde de tez- yini sanatleri tavsiye ederiz. s. Umumiyetle zaif bir seciye, Mütereddit, iradesi az, cesaretsiz, gayret ve teşebbüsü noksam, ça- buk tesir altında kalır. Buna ra; men dajma iradeli ve cessur te- iri yapmak ister hattâ bazı selere karşı bir nevi diktatörlük tatbikine çalışır. İşini bir parça allaha bırakır, bununla beraber nefsini sever, maddi zevklere bir 'az müptelâdır, bilhassa iyi yemek başlıca — zevklerinden — biridir. | sevmez, zekâsı fena değildir, gü- zel buluşları varsa da, bunları | hayata tatbik ile istifade kudreti noksandır. İstikbale gelince, bu hususta bir grafologun tefeülde bulunamıyacağını kaç defa yazdık. Hayat Yazınız henüz kâfi derecede işlek değildir. Daha bir kaç ay mümareseden sonra yeni bir nü müne- gönderirseniz belki tahlili mümkün olabilir. Yazınız tamamen acemi oldu- ğundan henüz - tahlili değildir. mümkün Fuger: Korkak ve çekingendir. Emir ve idareden ziyade itaat için ya- radılmıştır. — Heyecan — kal noksandır. Her şeyi hesaplıdır, itidali sever, vazife perverdir, an- layışlıdır, hayallere hiç bir zaman kapılmadığı için hakikatı çabuk görür, sadakattan ayrılmaz fakı buna mukabil kılı kırk yarar, çok küçük şeylere takılır, başkalarının en ufak kusurlarını affetmek iste- mez, tesamüh nedir bilmez. Hayli hasis ve egoisttir. Hiç kimseye adı yoktur. Gedik - Paşa A.“S.Ç. İntihap et mesleğin han- gisi olduğunu bildirmiyorsunuz ki bunu seciyenizle mukayese ederek hüküm verebilelim: nızdan tabiatınızın sakin ve hassas, zekânızın ve zevkı seliminizin iyi olduğunu, bütün hareketlerinizde düşünce hakim bulunduğunu yoruz. Her halinizde kat'iyet is- tiklâl ve sebat barizdir. Gayretli ve dürüst bir gençsınız, nefsinize itimadınız. vardır. Muhakeme ka- biliyetiniz. mükemmeldir. Bu yara- dılışta bir insanın hiç muvaffak olamıyacağı, yanlış bir mesleği Kocaeli defterdarlığından Karamürsel kazasının hükümet konağının (5000) lirayı tecavüz et- memek şartile bazı aksamının inşası münakasa kaimesinde muharrer Şerait dairesinde münakasai aleniye suretile 24/9/929 - tarikinden 13/10/929 tarihine kadar 20 gün müddetle münakasaya vazedildiğin- den münakasaya iştirak arzusunda bulunanların kazai mezkür malmü- Haai Devlet Demiryolları umumi idaresinden: Anadolu - Bağdat demiryollarına mahsus olan her nevi taze sebze ve meyva nakline ait 24-324 numaralı fevkalâde seyriseri tarife 15 Teşrinievvel 1929 tarihinden itibaren Mersin - Adana hattınada teşmil edilecektir. Fazla tal at eylemeleri ilân olunur. lât için istasyon ve ambarlarımıza müracaat edilmelidir. fevkelâde mücbir sebebler olma- dıkça inlihap edeceğini zannet- miyoruz. G.R. S. Açık karakterli, nomal bir insan. Hisleri ince ve ahlâkı çok temiz- dir. Evvelce gördi ü ve öğrendiğ şeylere çok bağlıdır. Görüşlerinde ve telakkilerinde bir hususiyet yoktur. İradesi ve gayreti zaiftir. Hayatında duyguları hakim olmakla raber bunları her tedecek iyi bir terbiye almıştır. Ziynette daima sadeliği sever ve fazla gösterişçi süslerden her zaman kaçarsa da kendini herkese beğendirmek emeli ruhunda şid- detle mevcuttur. Tahsil derecenizi yazmamışsınız. Sade mütevazı ve dürüsttür yalanı Darüşşafaka E.B.M.T) Her akşam bir hikâye O cuma günü ziraat mühen; Irfan Beyle Aydın ve İzmir'de mühtelif çiftliklerin sahibi olan Muhlis Zade Ahmet Efendi, ara- larında bir mukavele imzaladılar. Ahmet Bey : — Neticeden çok memnunum, evlât! -dedi- Yok, yokl! Bana teşekkür etmiye kalkışmal Asıl ben sana medyunum: Sekiz sene- denberi birlikte çalışıyoruz; inci, ve üzümlerimin cinsini iyileştir- din; — topraklarıma traktör ve asri techizat soktun; ve bunları muvaffakıyetle idare ede- rek servetimi yüzde 300 - 350 derecesine çıkarttım. Şayet sen olmasaydın, ben — gene eski kafayla devam edecek; ve belki de Avni Zadeler gibi, Malik Zadeler gibi —iflâs yolunu tatacaktım. Binaenaleyh, şimdi, sana aylık vermekte devam edecek yerde yüzde elli hisseyle seni şerikliğe alarak gene kendi. menfaatime çalışmış - bulunuyorum. Şüphesiz ki, şevkin artacak; işleri daha iyi idare edeceksin! Artık ben ihtiyarladım. Bir köşeye çekilme- Tiyim. Işimin emin ellerde bulun- duğunu düşündüğüm için, gözüm SA Duyemek M mın da tahsil ve terbiyesine sen bakarsın, oğlum. Ahmet Efendi ile Irfan Bey, sofra başında bir müddet daha konuştuktan sonra, — mühendis , yeni şerikinden ayrıldı. Otomo- biline binerek hızla ilerlemeğe başladı . Hayatın böyle heyecanlı nok- taları, — üstelik sür'at, — insa- na, mazisini — hatırlatır. İrfan Beyin de, hatıraları ” uyandı : Sekiz sene evel, Halkalı'yı bitir- diği zamanki mahçup, çekingen hali.. Aymı mekteple — muallim olmağı ve kendini ilme vermeği düşünüyordu. Babasından kalma evinde oturacak, mütevazi bir hayat sürecekti. Amcasının kızı Melâhat'la gizlice sevişiyorlardı. Onu almak, emeli Bir gün amcası, ona, mütebes- sim, memnun bir çehre ile: — Melâhat'e parlek bir kısmet çıktı! -dedi- (.) Paşa ile evle- Kız ve Erkek Am ve Lisan ihtis: 14 Birinci Teşrin İstiklâl caddesinde 509 tünel MEV Mevkünizin ve maaşınızın artması mutlaka Tâzımdır. okumak, resi, ihtiyaç vardır. Yukarıdaki dersl lisan ve ticaret dersaneleri , gece muvaffakıy ümkün olduğu kadar yar rinde açılıyor. Fazla malümat i Beyoğlu, Kabristan sokak, olmak için hazırlanınız! 1 ve Faydalı aşk Talebe kaydına devam ediyor pazartesi günü derslere başlanacaktır. Artistik fotoğrafhane 'en müşkilpesentleri memnun edecek derecede resim çekilir. Beyoğlu ünleri yan sokağındaki GENCLERE Fransızca, İngilizce, defter usulü, plân yapmak, daktilografi, kaligrafi ve iş bilen kimselere mütedil çeraitle, programlarını” zenginleştirmiş le bitirenlere şehadetname verili Sakife 9 — Doğrumu bu, Melâhat?.. İmkânı' yok, değil mi?... Nasıl olur?... Ben, seni seviyornm! Sen de beni seviyorsun! O Paşayla evlenmezsin! Paşanm p: herhalde — vizgelir. Melâhat? — Öyle amma, İrfan, ne yapa ilirim ki, bizimkiler öyle istiyor. Paşa, nafiz! Babamın da işleri bos zuk gidiyar. — Sen kendin için evlenecek- sin Melâhatl -Babanın ticaretini şünerek iktisadi bir izdivaç ya- pamazsın! Cençkiz, başını“ önüne eğmiş; cevap vermemişti. İki hafta sonra (**) Paşa ile nikâhları kıylmıştı. İrfan, bu “ha- dise üzerine dünyaya İânet etti. Nazarında bir tek emel kaldı: Melâhat'ten garip şekilde intikam almakf Bu emelle, ilimden, haca- lktan, tevazudan filân vazgeç Kendini pratik hayata attı. Evini sattış İzmir'e gitti. Ferdi teşebbüs sahasında iş buldu. Ve işte... Ve işte.. " Be poru gürlü İadısı palayli satın almak zamanı gelmişti. Mü- hendis, nice defalar: “Seni sevi- yorum Melâhat! Seni ele geçire- iiml, diye kendikendine söylen- Mamafih Melâhat'i o vakit- tenberi, pek nadir görmüştü. Uzaktan uzağa.. Keza uzaktan uzağa da- işitmişti ki, kocasının işleri fena gidiyor. Paşa, bütün ilibarını, — serveti ile beraber, kaybelmiş. Şimdi, İrfan, bütün bunları dü- ündü de, kalbinde, eski sevgili- sine karşı, müthiş bir kânin yanıp tutuştuğunu duydu. Melâhat, şüp- hesiz ki; ona gelmek için, artık dünden razı idi. Onunla evlenmek? Canım! Haydi, Sen de, işin mi yok! Bu alışverişte İrfan ziyanlı çıkacaktı. Hah, hah! Kalbinin Melâhat'e karşı bomboş olduğunu hissetti. Otomobil, bütün süra'ti ile ilerliyordu. Melâhat, artık, İrfan'ın küf- — vü değil! O, kendine göre, bir kadın bulacaktı. Bakalım : Ahmet güzel. Hem zengin .. onun arzusuna göre yetiştirecekl Nüâkili : (Hatice Süreyya) eli Hayat Ticaret as mektepleri aü paşa konağı T. İs 278y Sü ryya kaymında. Telefon: Beyoğlu 3495 pudandır. KiLERiNi TMEK iSTEYEN yükselmesini isterseniz malümatınınızm müktedir. muallimler tarafından, ikan erkek öğrelilecektir. Kursları ve vaziyetlerinin iyileşe Kurslar 16 birinci teş- olan kurslarında irdım edilir. İstanbul, Çarşıkapı, Medrese sokak, 42 ye müracaat ediniz. Muvaffak

Bu sayıdan diğer sayfalar: