15 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

15 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 MEMLEKET HABERLERİ Gireson çifçileri muh- tekirlerden kurtuluyor Gireson 8 (Hususi) — On günden beri şehrimiz ziraat ban- kası hümmalı bir mesai içinde bulunmaktadır. Köylüye ve halka tevzi edilmek üzere tahsis edilen (350,000 ) liranın tevziatma baş- landığımı telgraf haberi olarak bildirmiştim. - Banka bu parayı köylüye verirken hal ve istikbal için köylünün menfeaatına hare- ket etmektedir. Bu seferki yar- dım şekli köylü için felâh yoludur. Köylerde kredi koopera- tifleri ünvanı altında kanunu mah- #usüna tevfikan gayri mahdut ve müteselsil mesuliyetli kredi koo- peratifleri tesis edilmektedir. Bu kooperatiflerden gaye köy- Tünün zirai sallerini teshil ve lâzim gelen krediyi temin eyle- mekti iteselsil mes'uliyet tahtında İher köylüye yüz lira ikraz edil- mektedir. Bu mıktarın msfi olan elli lira tevkif edilerek koope- ratiflere — sermaye — olmaktadır. Kooperatifler bankanın müraka- besi altında bulunacaktır. Çok olan bu tetbir. köylüyü leştirecek ve insafsız muh- in, gaddar faizcilerin elin- den kurtaracaktır. Mübarek türkiyemizin hiç bir yerindeki köylü buradakiler gibi borç içinde kalmamış faizcileri elinde hırpalanmıştır. Bu iş mez, bu topraktan istifade etme- sini bilmez köylü inşallah şimden sonra belini doğrultabilecek, Cum- buriyetin temiz havasile gögsünü genişletecektir. Köylü fevç fevç vilâyet merkezine| gelerek bankadaki muamelelerini takip ve ikmal etmektedirler. Ziraat bankası burada asri ve mükemmel bir banka binası inşa ettirmek için merkezden müsaade 've tahsisat istemiştir. Nuri Ahmet 44 Manisada havalar , soğudu Manisa, 9 (Hususi) — Havalar birdenbire soğudu, müstahsiller bağlarında bu seneki mahsulleri- nin feci akıbeti ile elemli bir — halde bulunmakta ve son olarak sergide kalan üzümlerini topla- makla meşgul olmaktadırlar.Şimdi — geçberin en yüksek derdi banka- — bara olan borçlarıdır. Ziraat ban- — kası şimdiden borçlulara ihtarn: me hazırlamağa başladı. İskân dairesinde hummalı bir faaliyyet göze çarpıyor. Başta vali Nusret bey olduğu halde iskân memurları giceli gündüzlü çalışmakta ve Gdosyalar tetkik edilerek komisyona verilmektedir. Altı ay zarfında iskân işlerinin bitecegi ümit ediliyor. Riza bey dün gece bütün çarşu Ve mahallatı gezmiş bir çok sokaklara yeniden * elektrik ilâvesini tensip etmiştir . Bazı caddelerin tamirine başlan- O muştır. Manisada asayiş ve inzibat pek mükemmeldir. Ender olarak te- haddüs eden adi vukuatın failleri azami iki gün zarfında derdest edilmektedir. Faili meçhul kalmış biç bir vaka yoktur diyebilirim. Son günlerde Akhisar ile Manisa | arasında otomabil soyanlar üç | gün zarfında jandarmalarımızın giddetli takibatı neticesinde ya- | kayı ele vermişlerdir. Gece yarısı feci bir yanlışlık.. Başı dumanlı aşık yanlışlıkla sevgilisinin odasına girdi, soyundu, dökündü.. Oda kap karanlıktı, hiç farkında olmadan. Madam Marser Amerikanın Şıkago şehrinde gayet garip bir vaka olmuştur. Mösyö ve madam Vernöy isminde bir fransız karı koca Şikagoda Ruvayyal otelinde oturmaktadırlar. Son hafta otele genç bir çift ge- mistir: Marseller... Madam ve mösyö Marsel yeni evlenmişlerdir. Lakin genç karı koca daha bal ayı seyahatlarında kavgaya, birbirlerine kafa tutma- ga başlamışlardır. M. Vernöy de genç, yakışıklı bir adamdır. M. Vernöy daha ilk otele geldikleri günden itiba- ren madam Marsele abayı yak- miş ve genç kadına kür yap- mağa başlamıştır. Madam marsel, M. Vernöye hiç de lâkayt olmamakla beraber evine fevkalâde sadık bir kadındır 've kocasına ihanet etmekten, bu yüzden bir rezalet çıkarmak- tan çok korkmaktadır. Ticaretle meşgul olan M. Ver- nöy epice uzun bir seyahat et- mek mecburiyetinde kalır ve M. Mar artık her me pahasma olursa olsun — madam — Marsele — ilâmı aşk etmeğe karar verir. Vakadan bir gün evel otelin bahçesinde tenha bir köşede birbirlerine te- sadüf eden M. Vernöy ile madam Marsel arasında şöyle bir muha- vere geçer: — Madam.. Kocanızı — sizinle | pek alâkadar görmiyorum.. — O daha ziyade kendi işleri ile meşguldur.. — Halbuki ne yazık.. İnsanm in gibi bir zevcesi olursa onu ihmal etmek aklından geçer mi hiçak — Vallahi bilmem.. — Benim seyahatimden habe- riniz var mı ? — Hayır... — Ya artık beni görmeyecek- siniz — Hiç haberim yöktu.. — Çok uzaklara gidiyorum... — Nereye ? . Malum ya ticaret.. inle de iş yapıyoruz.. — Hareketiniz ne zaman? — Yarın. — Sahi mi söyliyorsunuz ?.. — Vallahi.. — İşte bu fena.. — Çok müteessirim.. Bilhassa sizden ayrılacagımı düşündükçe .. Madam sizin için çıldırıyorum ... Madam Marsel Vernöy lakayt olmadığı için bu sözleri çok müteessir dinlemiştir. M. Vernöy bu esnada genç kadının elini tutmuş: — Müsade eder misiniz, bu gece odanıza geleyim... - Yahut siz benim daireme teşrif ederseniz minnettarınız olurum... Madam Marsel bu sözleri asa- biyetle karşılamış ve böyle bi söylemiştir. Madam Marselden aldığı ret ce- üzerine mütcessir bir vazi- yette sokağa çıkan M. Vernöy yolda sevgilisinin kocası M. Marsel rast gelmiştir.. Marsel bir hafta- dan beriaotele, karısının yanına ugramamakta ve — münasebetsiz kadınlarla düşüp kalkmaktadır. M. Marsel Vernöyü 'görünce sor- muştur: — Nereye gidiyorsun... — Hiç.. — Yarm seyahate çıkacakmış- sın öyle mi? — Evet.. — Eh öyle ise bu gece şöyle felekten bir ak.. — Yani ne #ipayım.. — Gel seninle evvelâ tenha bir yerde içelim. Z e ç. - e  Buralarda soğuklar başlıyalı, ve bizler denize vedü edeli”çok oldu." Halbuki Amerikanın Kalifurmya sahilleri hâlâ deniz meraklılarına u:veluıglh olmaktadır. Bir Amerika gazetesinden aldığımız yukariki azı resim, i meşhur yıldızların son deniz eğlencelerini gösteriyor. Madam Vernöy Madam Marselin kocası ile âşığı bir masa başma çökmüşler, saat- lerce içerek kör kütük sarhoş olmuşlardır. Bu esnada Vernöy Marsele, ispirtonun verdiği tesirle hep karısının güzelliğinden cazi- besinden bahsetmiştir. Hatta bir aralık M. Marselin kulakları bu sözlerle © kadar- dolmuştar. ki arkadaşına: — Yahu seni de duyan karıma aşık zanneder.. Demiştir. İki refik gece yarı- sından sonra birahaneden çıkmış- M. Marsel: Ben bu gece otele gitmiye- Diye yolda arkadaşından ay- rılmıştı Vernöy yalnız olarak otele dön- müş ve fecaate. bakın ki kendi dairesine giriyorum diye Marsel- lerin dairesine girmiştir. Ruvoyyel otelinin dairelerinde aymı tesisat olduğu için — başı — dumanlı aşık soyunup dökünmüş ve yan- daki yatak odasına geçmi; Bu oda kapkaranlk olduğu için “M. Vernöy Vernöy biç farkında olmaksızın sevgilisi madam Marselin yanma uzanmıştır. Gece yarısı madam Marsel büyük bir gürültü ile uzanmış kapının vurulduğunu düy- mayınca - gidip açmıştır. Açılan kapıdan madam Vernöy pür hid- det içeri girmiş : — Focam buraya — girmiş Kapıcı gördüğünü söyledi ... De- miştir. Bir şeyden haberi olmayan madam Marsel : — Kat'iyen bu doğru değildir madam bana hakaret ediyorsu- Cevabımı vermiştir. Madam Ver- möy evi aramak istemiş, lâkin YA B Teğrinievel 1923 HARICI MESELELER. İngiliz - Sovyet itilâfı İngiltere ve Sovyet hükümet- in 1924 senesinden beri mun. kati olan diplomasi münasebet- | erinin nasıl iade edileceği hak- | kında nihayet uyuştular. - Nüfus ve arazi itibarile “münasebatın iadesi gerek siyasi gerek iktisadi cihetten çok mühimdir. Bu devlet ve bipayan halk kitleleri yekdiğerine — karşı, —aşikâr bir surette düşman oldukça dünyanın rahat etmesine imkân yoktur. Bu itibarla iki devlet arasında- ki husumetin - terkedilmesi cihan ahvalinin istikrarı ve sulhü müsa- lemetin takviyesi cihetinden gayet kıymettar olacaktır. İngiliz Amele firkesi ötedenberi ” Sovyetler tabüi münasebatın takviyesi taraf- tardır. 1924 senesinde Amele fırkası ilk defa iktidar mevkiine geldi Rusya ile olan bü- tün mesclelerin halli için şümullü bir muahade hazırlamıştı. Fakat henüz mahiy-ti iyice anlaşılmıyan Zinoviyef Lektubu Mmeselesinden Makdonald sukut edip sovyetler ile bütün münasebat kesilmişti. Muhafazakârlar Sovyetlerle olan münasebat meselesinden dolayı amele hükümetini devirmiş ol- | duklarından kendileri münaseba- tin iadesi için ci bir teşebbüste bulunmamışlardır. Amele fırkası son intihabı umu- miyeye girerken Sovyetler münasebatın — iadesi — me programının başına dercetmiş ( Filvaki amele hükümeti iktidar mevküne gelir gelmez sovyetler ile diplomasi münasebetin iadesi hususunda — teşebbüsatta — bulı muştur. Fakat İngiltere evve muallâk mes'elelerin hallini sonradan sefirlerin tayinini diğinden ve sovyetler aksini dia eylediğinden uyuşulamamıştı. İki tarafın noktai nazarlarında israrından bir faide çıkmıyağın- dan nihayet tarafeyn mütekabilem fedakârlık ederek uyuşmuşlardır. İtilâf bir protokola dercolün- muştur. Protokol ” mucibince , se- firlerin — itimatnamelerini — te edinceye kadar 1924 muahedesi- nin on altıncı maddesi mucibince tarafeyn — yekdiğerinin aleyhine propağanda — vapmıyacağım ” bir mukavele ile taahhut edecektir . 1924 senesi muahedesi, ticaret muahedesi , borçlar ve mütakabil matalip meseleleri sefirlerin taati- len sonra Londrada müzakere edilerek bir yahut müteaddit mu- ahedeye raptolunacaktır. Protokol tarafeyn - hükümetlerince - tasdik olunduktan sonra Avam kamara- sının nazarı tasvibine konulacak ve ancak bundan sonra sefirler taati edilmiştir. Avam kamar sında protokolun şiddetle müna- kaşa edileceği muhakkaktır. Fakat ba defa bu mesele yüzünden amele — hükümetinin — değişmesi mühtmel değildi Marsel bunu kendisine hakaret” telakki ettiği için madam Vernöye müsaade etmemiştir. Fakat kıs- kanç kadın bir hamlede kendisini yatak odasına atınca kocasını madam Marselin yatağında göre müştür.. İki kadın bilhassa mas, dam Marselin o andaki hayretini düşünür. Bittabi o zaman büyük bir rezalet kopmuştur. Şimdi madam. Vernöy kocasınz dan M. Marsel karısından talak davası açmıştır. idam Marsel — kendisin! vezil için de M. Vernöyi dava

Bu sayıdan diğer sayfalar: