24 Ekim 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

24 Ekim 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z K 24 Teşrinlevel 1929 Kuru üzüm Hamburg ticaret mümes- silimizin bir raporu Hamburg ticaret mümessilimiz Hamburg piyasası hakkında ti- caret odasına bir rapor gönder- miştir. Bu raporun mühim kısım- aşağıya naklediyorı Kuru üzüm piyasasının şimdi i ihsai vaziyet, hüküm olunduğuna göte, az müsaittir. Borsanın tahmi Asya ve Kaliforniya kuru üzüm hasadı, ikisi birlikte nazarı itibara alındığı halde 1928 hasadından az değildir. Bundan dolayı İzmir ihracat darının ihtirazına - teaccüp olun- maktadır. Bu hal bir nevi asa- biyet tevlit etmektedir. Halbuki Yunanistanda vaziyet başka su- retle takdir. olunmakta ve cenup meyvaları piyasasının daha az müsait bir tarzda inkişaf edeceği zannolunmaktadır. Bundan dolayıdır ki Yunanistan garlarda ve moyva ile delikates Mağazalarında al yevmi ye- miş ihtiyacı için kendi sultaniye- lerini 270 gramlik “ Collophan ,, de satışa arzeyle- cehtle çalışmak- Bu paketlerin perakende satışta fiatları 0,50 mark olup üzerlerinde bir Girit firmasının namı vardır, manzarai hariciyeleri caziptir ve renklerine göre ya İngilizce veya Almanca Sultaniye üzümlerinin bir methiyesini ” havidir. ( İzmir çekirdeksiz Sultaniyelerinin aynı şerait tahtında tercih olunacakları şüphesizdir. ) Çay , Kahve , Bir sene zarfında ne kadar ithalat yapıldı? Çay, kahve şeker için harice kaç para veriyoruz? Gümrük — istatıstıklerine göre 929 senesinde yalnız çay için hariçe T milyon S11 bin İiramız gitmiştir. Memleketimize en ziyade Hin- distandan çay ithal edilmiştir. distandan gelen çay 772 bin |i dır. Kahve için harice 4 milyon 463 bin lira veriyoruz. Bize en ziyade kahve gönderen Hollan- dadır. Şekere gelince 927 senesinde- ki ithalât 13 milyon 403 bin lira- dır. Bize en ziyade Çekeslovakya şeker göndermiştir. Yekünu 6 milyon İiraya balığ olmaktadır. Şeker ticaretinde çekesluvakya ya rakip olan memleketler Hol- landa Rusya Romanyadır. Hollanda 718 bin liralık. Rusya bir milyon 312 bin, Romanya 2 milyon 999 bin liralık şeker ithal etmiştir. Kahve fiatleri düşüyor Dünya piyasasında kahve Ffiat- leri düşüyor. Sebebi bu sene Berezilyada fazla miktarda kahve yetişmesidir. ı Dünya kahve piyasasına Bere- ha- zilyada Sao Palo hükümeti Santostür. Bu — sene kahveleri “dünya — piyasasına fazla mıktarda arzedilmişt Şebrimiz Diyasasında kahvede 800 lira Şal vardır. Toptan atler düşi hi rakende — fiatlerde bir ybkhllı Cihan iktisadiyatı İngilterede Türk üzümleri piyasası fırlayor Yunan üzümleri müstemlikât üzümleri karşısında mevkiini kaybe- diyor - Dünya patates mahsulü Şarkı tiren memleketlerin bu / senel istihsalâtinin hadden fazla olma- sından dolayı ciddi bir buhran karşısında kalacakları Avrupada ve bahusus Londrada — tahmi olunuyor. - Tütün, nüfusu cihan | arttıkça, —mütemadiyen — tevessü eden piyasalar temin etmek gibi meziyati mahsusası olan bir me- tüdir. Fakat istihsalâtin - tedrici surette 'artırılmasıyle gayri mak- dut istihsal arasında pek büyük ve çok derin fark vardır. İşte bu sene şarkı karibin bütün hasadının haddan fazla mebzul olmasından dolayı müteessir olacağı bek- leniyor. Bulgaristanın Bu seneki tütün mahsulünün 30 ilâ 32 milyou kilogram olacağı tahmin olunu- yor ki geçen sene" mahsulün iki mislinden çok ziyadedir. Yunanistanm bu seneki tütün mahsulünün — miktarı - 70,000,000 kilo tahmin edilmişti ki - geçen seneye nisbetle 31 kilo fazladır. Demek oluyorki yalnız bu iki memleketin tütün mahsu- lünün geçen seneye — nisbetle fazlalıgı 50,000,000 İcilo olacal Bu Balkan memleketiyle Türkiyenin geçen sene stok tütün- leri 40,000,000 kilo tahmin oln- nuyor. Filvaki bir ün cihan piya- sası bu kadar fazla istihsalâtı hazmedecektir. “ Lâkin bu etmemiştir. rkı karip memleketlerinden cihetinden en iyi vaziyette bulunan / Yogoslavyadır. Çünkü zeriyatı tahdit elmiş ve geçen vakit henüz hulül seneki stokların cümlesini ecnebi | rejilerine satmıştır. Üzüm piyasası İzmir sultaniyeleri — İngiltere bahusus Liverpool kuru yemiş yasasında bidayette İzmir sulta- ye üzümlerine talep az ve fiat ik olduğu halde sonradan bir- denbire yükselmiştir. Çönkü İngil- tere piyasalarında İzmirin sulta- niye üzümlerini 60,000 ton tahmin olunan mahsuli tonu toplandığı ve mütebaki mah- sülden - fırtınaya maruz kalarak 5,000 tonu mahvu harap olduğu ve 10,000 tonu dahi hasara uğ- radığı şayi olmuştur. Müahharan gelen haberler hasaratın daha ziyade olduğunu bildiriyordu. “Sif- tah,, yüksek fiat falep olunduğun- dan az iş yapılmıştır. Satış fiatleri: İyi cins 54 ilâ 55 şilin ve âlâ 60 ilâ 65 şilin Giri sultaniyeleri İngiltereye Bothni vapuru ile teneke kutularda gelen âlâ cins Girit sultaniyeleri üzerin- de iş yapılmıştır. Fiatler saf 48 şilinden itibaren gümrüklü 80 şi- line kadardır. Mevcut mal üzerine satışlar 80 ila 82 şilin 6 pense | kadardır. İncir — Siftak — vapurunun İn- giltereye getirdiği incirler daha gemi gelmeden satılmıştır. Taba- kalı kutular 56 ilâ T6şilin, küçük kutular 13 şilin 6 pens, lokum 110 Mevcut mal üzerine Tabakalı kutular 65 ilâ 95 şilin üçük kutular 80 şilin ve lokum 115 şilin, karipte ki tütün yetiş- Korint üzümleri | Eski mahsul Kuş üzümü hak- kında İngiltere de muamele yalr Avusturalya mahsulu — üzerinde yapıliyor. Yeni mahsule gelince | yunanistanda havaların fena gide- rek kurutma zmdiyzlma tesir eylediği haberleri piyasaya fena İlk gelen nümune- büsbütün piyasaya | tesir etmiştir. temayül pek azdır. Yalnız biraz temiz Pirgosa müşteri çıkmıştır. Vaktiyle ingiltereye ilk Yunan mahsulü geldiği vakit kuru yemiş Piyasası bayram yapardı. Fakat Avusturalya ve Cenubi Afrika kuru yemişleri İngilterede çok revaç bulduktan sonra yunan mahsulünün piyasaya geldiği his- solunmuyor. Cihan patates mah- sulü ve piyasası Bu seneki patates mahsulunun neticesi Avrupada merakla bek- leniyordu. Geçen hafta bu netice kat'i surette anlaşıldı. Patates yetiştiren memleketler- den bu sene mahsul mütevessit derecede olmuş ve cihanm pata- tes ihtiyacı temin edilmiştir. Fransada mahsul iyi olmuş isede küçük tomurcuklar peyda den şikâyet ediliyor. Alman- yanın patates mahsulü 35 ilâ 38 milyon ton tahmin edilmiştir. Le- histanın mahsulu resmen 25,500 milyon kantar olarak tesbit edil- miştir ki geçen sene tahmin olu- nan miktardan 2100 milyon kan- tar azdır. — Piyasalara gelince muamele mevsiminin degişmekte olmasından dolayı ekserisi dur- gundur. Almanyada bidayette ar mültebeddil - iken — şimdi tutkundur. Pariste patates üzerinde iş can- hdır. Mahsul iyi olup arzu teklit çok oldugundan fiatlar bira: miştir.Belçika ve Holandada dahi iden ancak 30000 | mahsulun arkası alınmiştir. Bu iki memleket ile Almanya cenı- bi Amerikaya patates ihracina hazırlanıyor. İngiltere ve Iskandi- navya da şimdilik ihtiyaç azim değil İtalya, hastalık dolayisiyle Avus- turya pateteslerine vazetmiş oldu- ğu memnuiyetin tohumluğa ait olanını refetmiştir. 1929 senesi msfi evvelinde Le- bistanın pâtates ihracatı artmış- 'tır. Bu müddet zarfında beş mil- yon (gloti) kıymetinde 48385 ton patates ihraç olunmuştur. Geçen sene bu müddet zarfında 3/1-2 milyon zloti kıymetinde ancak 29813 ton ihraç olunmuş idi. Almanya Lehistan patateslerine mevru ağır gümrükler kaldırıldı. ğından — Lebistanm — ihracatının artacağı tahmin ediliyor. Memleketimizin — topra yetli miktarda patates yeti; ge musait olduğu halde cihan mahsulü piyasasında mevkiimiz olması şayanı dikkattir. Mısır gibi hazır müşteri komşu memleketlerde Türk patatesleri iyi bulabilir. Âtisi ve ehemmiyeti büyük olan bu zi ehemmiyet verilerek cihan iktisadiyatında bir mevki temin edilmesi Türkiyenin vaziyeti iktisadiyesi şüphesiz, iyi bir İA LO RĞA Bunun için (alivre) muameleye | Yazan: iskender Fahreddin Sultan Mehmet:“Dile benden ne dilersin...?,, diyerek Bizans Kadınlarını taltif ettigi halde, hiç birine esir olmıyordu... Klio, Padişah hakkında, Rüstem beyden neler öğrenmişti? «..Edirneye geldiğin günden beri seni takip ediyorum! Bana merhamet et.. pemhe beyaz göğsünde bir dakikacık uyuyayım, sevgili melegim...!» Klio saklanamadı. 'ürk genci içeriye girdi. Bizansta oturan (Orhan) beyin akrabasından olan (Rüstem ) bey, bir sena kadar Bizansta oturduk- tan sonra, Sultan Mehme- | din daveti üzerine tekrar Edirneye gitmişti. Rüstem bey zeki ve has- sas bir çocuktu. Bizansta oturduğu müddetçe, gece gündüz. sefahethanelerde gezmiş ve kadınlarla dü- şüp kalkmıştı Padişah bir gün onu hu- zuruna çağırmış ve : — Rüstem, senin parlak bir istikbalin var.. Bun- dan sonra benim yanım- da oturacaksın ! Demişti. Rüstem bey, güçlükle anlaşılan rumcasıyle Klio- " ya, kendisini ne kadar çok sen lduğunu an- Tatmak istedi — Edirneye geldiginiz günden beri sizi takip ediyorum, melegim! sizi çok Sseviyorum.. Evli bir kadına ilânı aşk etmek çok gülünç ve manasız bir harekettir. Bunu- biliyorum.. fakat, rica ederim bu küstahlı"ımdan dolayı beni affediniz. Hissiyatıma hâkim olamadım... — Zevcinizin — burada olmadığını görerek odamıza kadar örterek . cevap - benden ne- istiyor- — Her aşık sevgilisinden ne isterse... Bizans dilberi yanağını uzattı: — Temiz kalpli bir çocuğa ben ziyorsunuz! Rüstem bey Klionun yanına sokuldu. — Teşekkür ederim.. Derhal havaya kalp olacak olan bu fay- dasız sadaka benim aşkımı tat- min etmez! Ben sizi candan se- viyorum... — Ne sevimli bir gençsini — Kuru iltifat düşkünü degi- lim meli —Ne i: — Kalbini Klio, bu. garip ruhlu - gencin kim olduğunu anlamıştı. Yunus bey Klioya Bizanstaki — Orhan çelebiden bahsederken, bu genç hakkında da bazı meraklı bikâ- yeler anlatmıştı. Rüstem bey, Bizans Vesiri altında kalmış ince, hassas ve iradesiz bir gençti.. Türk sarayında, gü- nün birinde, Bizanslılar namına rol oynuyabilirdi. Klio bu genci elde etmeği faydasız görmemişti. — Kalbimi mi? - dedi - fakat onu ben sizden çok daha evel kocama satmıştım... — Allah aşkına benimle alay etmeyiniz.. Ben, kaç gündür, © güzel ve yakıcı Bu esnada Padişah, ( A: karısını huzuzuna kabul elmek gözlerinizi | ipas )yın üzere hazırlanmış! yakından görmek ihtiy: tutuşiyorum.. —Beni evelce de görmüş müydü- nüz? — Bu da lâf mı?! Sizi, geldi- ğiniz günden beri, adım adım takip ediyorum. Ancak şimdi va- kit ve fırsat bulabildim.. hattâ Padişahla — bahçede — başbaşa koyun — koyuna — yattığınızı. zaman, ben sizi uzakta bir ağacın arkasından — gözetlemiştim... Ah Kliol Bu güzel, penbe göğsünün üstü ile yanıp ve de sakallı bir suratın sürü- nüp durmasına nasıl tahammül ettin? — O bir hükümdardır... yapabilirdim..? — Haklan var... O bir hüki dar... Fakat hiç bir kadın kalbin- de yaşamıyan, hiç bir kadına esir olmayan bir hükümdar... Ben se senin esirinim! Seni ” gördüğüm günden beri, kalbimde yalnız se- Bana merha- Ne nin aşkın yaşıyor... met et Kliol Klio, Rüstem beyi elinden çe- kerek yanına oturttu. Casus ru- bile, sarayda, en ufak ve ehi miyetsiz hadiseleri bile tecessüs etmek fırsatını kaçırmayan Bizans dilberi Padişahın —mizacını — bir türlü anlıyamamıştı. Rüstem beyin Padişah hakkındaki sözleri nazarı dikkatini celbetmişti. — Sultan Mehmet hiç bir. ka- dına esir olmaz... Demek ki Padişah her görüş- tüğü kadını aldatıyor: “Dile, ben- den ne dilersin.. Ne istersen şimdi. yapayıml, dediği halde, sözünde durmuyor, herkesi al- datıyordu, öyle mi? Rüstem beyin sözlerinden çok şeyler öğrenen Klio, bu saf ve tecrübesiz Türk gencinin boynu- na sarıldı. — Beni o kadar çok mu sevi- yorsunuz?

Bu sayıdan diğer sayfalar: