6 Kasım 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

6 Kasım 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Akşam AM AAA VA oS g AAA Tarihi roman telrikamız:23 Padişah kapının deliginden gözetliyordu: El- | vira çırçıplak soyunmuş, başını banak!aıını!ı arasına yoyarak ağlamağa başlamıştı! Bi- zans dilberi Allahtan ne istiyordu.. ! Sultan Mehmet merak ve heyecan içindeydi. Yunus beye: «Uyu- | ma, dedi, kulak ver... bakalım neler söyliyecek!» | Padişah yerin- den hopladı. — Elvirayı ne> rede buldun? söyle bakayım! Yunus bey içe- Ariye girdi. — Padişahım, dedi, elçiler vanhanede otur- muş, sohbet edi- yorlar. Fakat o, odasına şimdi geldi.. - Kapısını kilitledi.. Çırçıp- — Çabuk söy- lel oldu? -. — Çırçıplak B s b ra, saçlarını dök- tü, başını ba- caklarının —ar Sonra ne başladı. — Sen nerden gözetledin? Kapihın — üstündeki — ufak delikten.. — Niçin ağladığını - anlayama- “din mi? — Hayır padişahım! Çok mah- — Zun ve mütcessirdi.... — — Tabü... Yarın kocası gide- “ cek.. Teessürü bundandır. Fakat — gıplak olarak ağlıyor? — Bizanslıların adetleridir Sul- tanım. Birinci Kostantin zamanın- “ dan kalma garip bir adet vardır. için onların bütün âdetlerini ya- kından bilirim. a Gek tahaf şey. demek ki, şimdi dua ile meşgüldur, öyle mi? Fit buiylat ” * — Haydi yüri Odadan çıktılar. Padişah önde, Yunu& bey ar- kada...Dar bir koridordan geçe- rek Elviranın odasına yaklaştılar. Padişah: — Yonus... Delikten bak ba- kalım! Hâlâ çıplak midir? Dedi. Yunus bey ileriledi. Kapının - kenarındaki — tahtaya basarak yukarıya” uzandı. Ki delikten odanın içi çok iyi göri nüyordu. Yunus bey yavaşça Hünkâra İşaret etti. Sultan Mehmet merak ve he- yecan içinde) idaresinden: Eskişehir - Konya hattı ları arasında ve 395 inci km. muvakkat teminat akçalarını aynı — veznesinden tedarik edebilirler. BİZANSIN SON GÜNLERİ m (Kllojyu görünce: “Sen canlı bebek i, ne güzel ve lâtif Dedi ve çıplak ensesinden. Köleniz Bizansta çok bulunduğum — birlikte gidelim. Devlet demîrynİIarı ve liman erinde Saray önü ve Punar başı istasyon- ivarındaki ocaktan- çıkarılacak 15000 m 3 balast tekrar kapalı zarf usülile münakasaya konmuştur. Mü- makasa 24 teşrinisani pazar günü saat 15 te malzeme dairesinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektublarını ve müdürlük kalemine vermeleri lâzımdır. Talipler mitinakasa şartname- lerini 2 lira mukabilinde Ankara maliye ve muhasebe işleri dairesi — reisliğinden İstanbulda Haydarpaşa veznesinden ve Koııyılı konya Yazan: iskender Fahreddin ir mahluksun...I,, Kendi kendir Bizans dilberi, öğlenceyi bırakıp ta, bu saatte Allahtan ne istiyebilir?| Diye düşüniyordu. YÜKD yinder çei — Ben delikten dikkatle baka- cağım. Sen de kulağını kapıya yapıştır.. Ve onun dua esnasında söylediklerini aynen zaptederek bana anlat! Padişah gözünü deliğe koyduğu zaman, birden, iradesini kaybe- decek kadar muhteşem ve şâira- 'ne bir manzarayla karşılaşmıştı . Elvira , — tipki, — Yünüs — beyin gördügü ve Padişaha anlattığı gi bası | dizlerinin - üstünde. 'ücudu çıplak.. Ağlayarak du; ediyordu. Hünkâr, Bizans dilberini kıymetli ve güzel bir tablo seyreder gibi, hayretle temaşaya dalmıştı. Elvira, bu hazin sahne içinde, her zamankinden çok daha güzel ve cazibeli görünmüştü. Genç kadın, biraz sonra başı- ni kaldırdı.. İslak gözlerini ( ve zarif parmaklarile sildi. rını düzeltti. - Ellerini yukarıya kaldırdı.. Bu esnada Padişah, Yunus be- yin omuzlarını dürterek: — Uyuma, dedi, dikkat eti Bakalım cenabı haktan ne istiye- cek.. (Mabadi var) ları umumi ünde saat 14,30 a kadar umumi Şifre miftahı İtalyanın Berlin sefaretin- deki miftahı kim çaldı? Geçenelrde Paristeki Sovyet sefarethanesinde meraklı bir vaka olmuştu. Sovyet sefareti müsteşarı iken asıl sefirin Ingiltere hariciye | nazırile görüşmek üzere Londrada bulunduğundan — maslahatgüzarlık vazifesini yapan M. Besedovski sefaretanenin duvarından atlıya- rak Fransız zabıtasına müracaat etmiş ve Rusyadan gönderilen çek memurları tarafından hayatı revolver tehdit beyan ederek zabıtanın ailesi ile edildiği, himayesini istemişti. Bunun üzerine zabıta müdahele ederek maslahat- sefarethaneden güzarın — ailesini |almıştı. Besedovski — başından — geçen hadiseye dair gazetecilere bir çok meraklı malümat vermiştir. Bu hadise özerine Paristeki Sov- yet sefaretanesinde bir çok te- beddülât yapılmış ve sefaret me- murlarından bir. çoğu Rusyaya celbolunmuştur, Şimdi de Berlinde İtalyan sefa- retanesinde müheyyiç bir vaka ol- muştur. Mezkür sefaretteki İtalyan diploması muhaberatın gizli şifre- sinin miftahi esrarengiz rette kaybolmuştur. bir su- Bundandolayı ” sinyor Musolini Berendeki — italyan — sefaretinin memurlarını — azlederek - İtalyaya celbetmiştir. Şifre anahtarının nasıl olup ta kaybolduğu - bir türlü anlaşılma- mıştır . Bu gibi mühim vesaik döğrudan doğruya sefirin yahul müsteşarın mezareti altında bulundurılıyordu. Berlindeki İtalyan #büyük elçi- liği Moskova sefiri sinyor Cerat- tiye teklif olunmuştur. Şimdiki sefir Konk Marescotti 1926 sene- sinde tayin olunmuştur. Ruhun fotografı Kukuleteli nim şeffak bir insan vücudu Londradan 40 mil mesafede bulunan Misden namındaki küçük kilisenin harabesinin ahiren fo- tografını alan bir zat camda kükületeli ve nim şeffaf bir in- san vücudunu — görerek hayret etmiştir. Bu harabede vakit vakit bir ruh görünmekte olduğu ote- denberi şayi bulunuyordu. Fotografı olan zat plâkta çıkan |meçhül hayalin ruh olup olma- dığını tahkik için resmi ve plâkı tetkikatı ruhiye cemiyetine gön- dermiştir. İcra olunan - tetkikat neticesinde fotoğrafta bir hiyle yahut yanlışlık olmadığı anlaşık mıştır. aa ZOTT | BANKA KOMERÇİYALE İTALYANA Liret - 702,000,000 ret 540,000,000 e: MİLANO İtalyanın başlıca şehirlerinde ŞURELER dera, İsviçre, Avusturya, Maca: 'an hanında . Beyoğlunda : İstiklâl caddesi Telef, 10x0. Kambiyo dairesi Borsada Telef, İTİB. İZMİRDE ŞUBE Bu hikâyeyi, gazeteler, günler- ce mevzuubahs ettiler . Fakat, hakikatı meydana çıkaramadılar. Şayet, bir tesadüf neticesi muam- mayı keşfetmeseydim, diyen dağıderun kalacaktı. İşte, vakanın matbuata aks- eden şekli: Bir gün, bir kadın, kiliseye müracaat ediyor. Ölmek vazıye- tinde bir hastası olduğunu, günah çıkartmak için bir papaz istediş ni söyliyor. Kadın papazı, bir | taksiye bindiriyor. Mükellef. bir evin önüne geldikleri zaman: — Papaz efendil - diyor. - Lüt- fen şu kapıyı çalınız. Öli de bulunan M. Villebois'in gi hını çıkarmağa geldiğinizi söyliyi Ben burada, parmaklık ö sizi otomobille - bekliyorum bittiği zaman, gene sizi taksi ile yerinize göl Rahip, kapıyı çalıyor. hizmetçi, böyle bir papazla kar- şılaşınca mütahayyir. Mamafih, pa- | pazı salona alıyor. Bir dakika sonra, M. Villeboi: ihhat velafiyet, içeriye giriyor. Rahibe, ziyareti- nin sebebini soruyor. Papaz, ne desin ? * Siz ölüyormuşsunuz da günalımızı çıkarmağa geldim | , demeğe dili varmıyor; pencereye yaklaşarak : — İşte, parmaklık önünde du- ran taksik kadın beni buraya getirdi. - diyor. Fakat, parmaklık önünde ne taksi var, ne kadın! Rahip, bunun üzerine, deli sanılmaktan korktuğu için, macerasını Villebois'e anla- tıyor. Evsahibi diyor ki: — Sizi buraya kimin getirmiş olabileceğini kestiremiyorum. Bel- uzaktan uzağa dini inşirahımı istiyen hayırperver — bir kadı İçeriki odaya buyurun da günah çıkartayım: madem buraya kadar de “yoruldunuz. Villebois' mesai kabinesine girdikleri - vakit, papaz, orada asılı bulunan bir resim görüyor ; ve: — İşte beni kadın bu idi! — Aman, ne diyosunuz? Bu resim, bundan on beş sene evel vefat eden zevceme aittir Villebois, titremeğe, buhran ge- eye başlıyor. Dimağına müthiş fikirler bücum ediyor. Diz üstü dü- şüyor. Günah çıkartıyor: ve, karısı- nın, birkaç kereler, sokakta, kendi gözüne de görünmüş bulunduğunu, sonra, otomobile binerek kı sinden kaçtığını papaza bildiriyor. Fakat, bu hadise, ihtiyarı sars- mıştır, Filhakika yataklara - seri- liyor. buraya — getiren gazeteci sıfatile, Villaboi gitmiş ve yukarıki havadisi yaz- mıştım. Bittabi, bütün gazete ha- berleri gibi, saman alevi nevin- den parlıyan bu vaka, çabucak | unutuldu. Ben de, bu işle meşgul | olmamağa başladım! Devlet demiryol umumi idaresinde evine | teminatlarını aymı günde saat 15 mine vermeleri lâzımdır. malzeme dairesinden, İstanbulda edebilirler. e ebe- | İş | Açan | dir. | Bundan üç sene kadar evel, bir | Bir hafta evel,teyzemin kızına davetli idim. Eve dönmek iste- diğim bir sırada, kuzinim, bana, | davetlileri arasından bir kadını evine kadar götürmemi söyledi. Maalkeraha razı oldim. Fakat, bir otomobilde, genç ve güzel bir dul kadınla yalnız kalmak canımı sıktı. Çünkü, böyle vaziyetlerde, genç erkekler, mutlaka kur yap- mak mecburiyetinde — gibidirler. Kadın, benim soğuk davrandığımı görünce, mütemadiyen üstüme düşü yor; bana iltifatlar yağdırıyordu: Güya, edebi muvaffakıyetlerimi | takip ediyormuş; kariemmiş, fi- | dân, falan! Benim ise, aksiliğim tutmuştu. Ağız açmıyordum. Mü- temadiyen © anlatıyordu: Başından öyle bir. vaka geç- mişmiş ki, mükemmel bir. heye- canlı mevzu / imiş. Bana bunu anlatmak ve yazdırmak istiyor- muş. — Görüşelimmiş. — Kendisini ziyaret edeyimmiş. Berayı nezaket teşekkür ettim. Ziyaretinde bulu- nacağımı vadettim. Fakat, o cs- nada, hayretle gördüm mobilimiz Villebois' oto- evi önünde dürdü; ve genç kadın, bü eve girdi RAn d P Ertesi | yakit, bana — Nasıl, dünkü Hanımla oto- mobilde işi pişirebildin mi?- diye sordu , — Birak Alahinı seversen .. — Yooook! Öyle olmaz! O kadın, vallahi yabana atılacak neviden değildir. ” Villlaboi minde — bir zenginin kandu. — Ne münasebetle? — Adamin kendi yanında hiç varisi ise mirasına yokmuş. Ölen karısının da , bu , — hemşiresil Kanunen miras ona düşüyor. Villebois'in — mirası, — hayatında hiç görmediği bu kadına iştü. Adam, bir gün füc'eten öldü. Zihnimde bütün muamma hal- loluverdi. Villebois'in varisi kadınla tek- rar buluştuğumuz vakit: — Maceranızı anlatın! -dedim. — Oooo! Bunu anlatmam için evvelâ hakketmeniz lâziım! Ne ek Yani, - işledi ortağınız mı olsam? Kadın, balmumuna döndü.. — Ne demek istiyorsunuz? istiyorsunuz? sır cinayette — Biribirine benziyen iki | şireye, bir hortlağa, ve kalp ille- tine uğrıyan bir adama dair tek- mihte bulunmak istiyorum. — Ahi bir daha göremedim. Çünkü polis Kadıı İzini de aramadım. memuru dej Mütercimi: (Hatice Süreyya) ları ve Jimanları n: Pekdemir köprüsünün yeniden inşası ve eski köprünün de montajı yeniden kapalı zarfla münakasaya konmuştur. Münakasa 19/12/929 perşebe günü saat 16 da Ankarada demiryolları idaresinde yapılacaktır. Münakasaya iştirak edeceklerin teklif mektuplarını ve muvakkat '30 kadar umumi müdürlük kale- Devlet Talipler münakasa şartnamelerini yirmi lira mukabilinde Ankarada, Haydarpaşa mağazasından tedarik Yabasi mes —

Bu sayıdan diğer sayfalar: