20 Kasım 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Kasım 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunanlılar eski gemilerini satıyorlar Maksatları son sistem bir filo vücuda getirmektir Yıman hükümeti İtalyaya gayet seri iki muhrip daha ısmarlayacak bahriyo “nezaretinde geçen hafta M. Venizelosun riya- setinde aktedilen büyük içtimada yunan bahri programının tanzim edildiği ve yunanlıların Salamis zarhlısım almaktan vaz geçerek bunun yerine 6 muhrip, 3 tahtel- va 24 büyük tayyare sipa- ine karar. verdiği yazılmıştı. Yunanlılar — bu — kararı lerken — filolarım — yevileştirmeğe, eski ve kıymeti harkiyecen âri, sürati az bütün gemilerini de sal- mağa - ve bunların satılmasından elde edilecek paralar sipariş edi- lecek yeni harp gemilerine tahsis etmeğe karar vermişterdir. Yunan filosunun caki gemiler- den tashyesine sabık Avusturya donanmasından yunanıstana veril- miş olan “ Smirni ,, sistemindeki torpıdoların ” satılığa çıkarılmasile başlanacak 'ikinci plânda yunan- hların Balkan harbinden sonra Amerikadan satın almış olduğu Kılkış ve Limni eski zırhlılar sa- tılacaktır. Yunan — hükümetinin — İtalya- ya ismarlamış olduğud0 mil sür- atinde son sistem ve beheri 1400 küsür tonilâto hacminde iki açık deniz muhribinden başka pek ya- kında 5 torpido muhribi daha si- pariş edecek ve bunlar geldikten sonra “Nalkratusa, ve “Niki,, sistemindeki muhipleri de elden çıkaracaktır. Yunan bükümeti son sisten ve pek süratli gemi- lerden mürekkep olarak hafif bir fil vücude — getirmek — istiyor. Venizelosun — siyasetindeki — son içtimada da hava kuvvetlerinin azami derecede takviyesi ve bir hava nezareti teşkili de kararlaş- tırılmıştır. Hava nezaretinin teşkili lâyihası bu günlerde Yunan parlamento- suna tevdi edilecektir. Görülüyor ki Amerika seyahatı hazırlığı 150 yolcu taşıyan tayyare mütemadiyen uçuyor Seyahate iştirak için şimdiden pek çok müracaat edenler var belerine de- yam ediyoz. Tayyare, hava müsade ettikçe Kons- tans gölü üzerinde vç- maktadı Geçengün de bahsetti- ğimiz — gibi bu - tayyare âdetâ bir va- pura benzi- yor. İçinde kamaraları , bir çok sa- lonları var dir. Bu tay- yare (150) yolcuyu eşe yaları ile birlikte ala- bilmektedi Do X. 1 İlk seyaha- Ame- yapacaktır. şimdiden bir Amerikaya - tayyare seyahat zeplinle seyahattan emniyetli - addediliyor. T dini rikaya $çin Bu seyahat tayyaresi — ol ktir. Bundan lenize inel Paşka seyahat buk yapılabilecekti Do X. Tin büyüklüğü bir fikir vermek için tay Ük uçuş içinde saklanmış 3 yolcu bulunduğunu #öylemek kâfidir. Her taraf aran- dığı halde bunlar gene gizlenmeğe muvaffak olmuşlardır. kkında tecrübesinde çok talipler | hatin ücreti he: Do X 1 tayyaresi Konstans gölü üzerinde uçuyor Tayyare ile Amerikaya seya- üz kararlaştırı.. bu ü 10 Mamaf dolardan, y: tır. etin a iki bin liradan aşağı olmu: kalkarak gidecektir. larda Cenubi Amı içinde bir. çok bulmuştur. Tayyarenin Nev Yorka kaç saatte gideceği malüm değildir. Mamafih 30 saatte bahri Muhiti aşması ümit ediliyor. Mamafih “son Yorka ikaya gitmesi teklifler " vuku İran demiryolları 13,000,000 ingiliz lirasına mal olacak Şah Rıza han İranı şimalden cenuba doğru baştan başa kat'edecek büyük demir yolu hattının inşaatı ilerle- mektedir. Bu demir yolu Şah Rıza Han için daimi bir abide teşkil ede- cektir. Umum masarifi inşaiyesi 13000000 İngilzi lirası yani yüz kırk milyon Türk İirası tahmin edilmiştir. Bu demiryolu İngiliz, Amerikan, Alman ve Fransız sermayedarları: nın alâkadar olduğu bir sendika tarafından inşa olunuyor. İran millet meclisi hattın keşfi için 100,000 ve malzeme tedariki için 600,000 İngiliz lirası tahsisat ver- miştir. “ Taymis'in Tahran muhabiri 12 teşrinisani tarihile âtideki telgraf- nameyi göndermiştir: İran hattı kebirinin -Almanlar tarafından inşa edilmekte olan şimal kısmını dolaşmakta - olan Şah devrü teftişini ikmal etmiş- tir. Şah hususi bir trenle hattın mebdei olan (Sari) den hareketle 60 mil uzakta ve Bahrihazer sa- hilinde bulunan Benderşaha git- miştir. İnşaatın bundan sonraki masa- rifi maliyesini temin için İran hükümetiyle — Ülen — namındaki Amerikan kumpanyasının mümessilleri — arasında — müza- kerat cereyan ediyor. Bu kum- panya sendikanın başı olup hattın cenup kışmını inşa ediyor. Kıbrıs adası İngiltere, rumların talebine ret cevabı verdi Ada kanunu esasisinin tadili hakkındaki teklifte kabul edilmemiştir. Avam kamarasında Kıbrıs ada- sına dair mühim bazı müzake- reler — olmuştur. Muhafazakâran fırkasına —mensup — mebuslardı Mr. gömorville ve Graham tara- fından sorulan suallere cevaben müstemlikât Mr.Lum müsteşarı yanatta bulun ahiren dan mürekkep bir ti nezdine kabul etmiştir Heyet, Kıbris adasının Yuna- nistan ile birleşmesini talep et- e İişikri Hdahedisii a talebi isaf edemiyeceği bildiril- miştir. Heyet, adanın kanunu esasisinde bazı tadilât icra edil- mesi için bazı tekliflerde bulun- muşlarsa da bu hususta henüz nihai karar verilmemiştir. Sepet sandıktan çıkan ceset Paristeki cinayetin esrarı hâlâ anlaşılamadı İhtiyar bir şoför Elmasyanı kati stfrette ittiham etti, fakat.. Bir buçuk ay evel Fransanın Lil şehri istasyonunda büyük bir sepet sandık ü bulunmuştu. Yapılan - tahkikatta bu cesedin Rigo isminde bir mu hasibe ait olduğu anlaşılmış, fakat katili bir türlü ele geçirmek ka- bil olamamıştı. Zabıta — günlerce — uğraştıktan sonra nihayet Elmasyan isminde bir Rus ermenisini tevkif etmiştir. Elmasyan Pariste terzilik ederken illâs etmiştir. Para hususunda sıkıntı çektiği gibi kendisinden pek genç bir Fransız kızı olan zevcesinin de Rigo ile münase- bette bulunduğundan şüphelenmiş, bunün üzerine — cinayı irtikâp bu neticeye vasıl ob makla beraber kati bir delil ele geçirememişti. Ortada Elmsyanı ittiham eden ufak tefek bir çok emmareler vardı, fakat bunlar tevkif edilen — terziyi — ittihama kâfi değildi. Hatta bu sebeple terzinin vekili, mevkufun tahliye- talep etmişti . Bir şoförün ifadesi İşte bu sırada hiç beklenilmiyen bir hadise vuku - buldu : Bilotaz isminde yaşlı bir şoför mustantık M. Matifasa “müracaatla Elmas- yan aleyhinde çok mühim ve kati şabitlikte bulundu. İZabıta günler- denberi sepet sandığı Lile gön- derilmek üzere şimal istasyonuna nakleden şoförü arıyordu. (Gerçi bir şoför tarafından imzasız ola- yak gelen mektupla sanı disinin istasyona götürdüğü; icap ederse gazeteler vasıtasile davet edilmesi bildirilmişti. Fakat bu mektubun imzasız olması ve san- diğın — yüklene başka bir adres verilmi buna ehemmiyet verilmemiştir. Bilotey mustantik huzuruna çı- kınca şu sözleri söylemiştir : — Size ilk mektubu gönderen benim. Adliye ile uzun uzadıya münasebette bulunarak - işimden kalmamak için ismimi ve adre- simi bildirmedim, mektubu dama- dıma yazdırdım. Beni davet etmedi; vicdanen müsterih günü gazetede Elmasyanın tahliye edilmesi ihtimalini okuyunca da- yanamadım. gelip şehadette bu- lunmağa karar verdim. Mahut sandık Mahut sepet sandığı- istasyona ben götürdüm, sandığı otomobile yükleten de Elmasyandır. O gün nöbet beklerken birisi geldi.. şimal istasyonuna bir sepet san- dık götürmek üzere beni çağırdı. Otomobil bir mağazanın önünde durdu. Beni çağıran adam içeriye girdi, sandığı çıkardı. Birlikte | otomobile yüklettik. Bu adam bana sıki siki şu tav- siydede bulundu : “Dikkat et, sandığı dikine koyma, içinde kı- | nılacak şey var.,, Sandığı yerleştirdikten sonra sar- İstasyona gelince bir hamal çağırarak sandığı vredi. Bana da, yol parası 13 buçuk frank olduğu halde, 'adet onar franklık verdi. Muvacehe.. Bu mühim ifade üzerine şoföre bir çok resimler — gösterilmiş, şoför Elmasyanın resmini derhal tanımıştır. Elmasyan Bundan sonra Elmasyan içeriye gelirilmiş, şoför kendisine bakar bakmaz: y öerdepet aanlı guğyaliletm bu adamdır. v Demiştir. - Halbuki — Elmasyan şoförü ilk defa olarak gördügünü söylemiştir. — Mustantik, şoföre mazaunu bu kadar çabuk nasil teşhis ettiğini sorunca şahit, ko- ridorda gördüğünü ve orada ta- mıdığını beyan etmiştir. Yalnız bir nokta şayanı dikkat görülmüştür: Şoför ilk mektubunda sandığı başka bir sokaktan yük- lediğini söyliyordu, mustantık hu- zurunda ise Elmasyanın mağaza- sının bulunduğu sokağı söylemiş- tir. Bu mübayenetin sebebi soru- lunca şoför, kendisinin - doğru söylediğini, damadının yanlış yaz- dığını söylemişti Bunun üzerine damat çağırılmış ve kendisinin kayın pederinin söylediği sokak — ismini — doğru olarak yazdığını beyan etmiştir. Zencir izleri.. Bundan başka diger bir nokta- da şayanı dikkat görülmüştür: Şoför sandığı zencirle - sıkı sıki bağladığını söylemişti, Bu takdird sandığın üzerinde zencir izi bulu- nması lâzım geliyordu. Halbuki bu izlerden eser görülememiştir . Bunun üzerine şoför- sıkıştırı! mış ve söylediklerinin doğru ol- duğuna yemin etmiştir. Şoför bu vaziyetten çok sıkılmış ve “evine gidince hastalanarak yatmıştır. Mazn mün avukatı ortada veki fini ittiham edecek kati bir d olmadığını - söyliyor ve bilhassa şoförün sokak isimlerindeki tena- kuse nazarı dikkati celbediyor. Avukat sandığın yandan, yana taşınarak bu süretle üzerindeki izlerin silindiğini ve kaymeti kab- madığını söylemiştir. Bu mesele Fransada çok büyük bir heyecan tevlit etmiş, meclisi usana bir istizah takri miştir. Şoförün şehadetine rağmen mesele elân esrarını muhafaza ediyor. SO edki z W

Bu sayıdan diğer sayfalar: