17 Mart 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

17 Mart 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Mart 1930 Algam Zaman ölçüleri Öyle tuhaf zaman - ölçülerimiz, öyle garip saatlerimiz, öyle komik takvimlerimiz var ki bunların ya- nında su saatleri, kum saatleri eski zamanlarda günleri, ayları, senleri göstermek için kullanılan taş kutuları haltetsi Dün şehrin bir ucundan oturan ihtiyar bir ahbabımı görmeğe gittim... Ahbabımın küçük bir torunu var... bir aralık lâf geldi- de sordum: — Küçuk kaç yaşında?. Etrafı kırışık gözlerini kısarak bir müddet düşündu: — Geçen karpuz. mevsiminde altısına bastı.. Karpuzdan elma da dokuz ay.. Demek dogalı tam altı sene dokuz ay olmuş!. Karpuzdan karpuzal. mevsiminden elma mevsimine! r ahbabım — torunundan şikayetçi idi: dzhşetl — Pek yaramaz efendim.. Ben bir az sabah uykusuna düşkünüm.. Halbuki bu yumurcak her sabah beni sütçüler geçerken uyandırır.. Bir az sonra dişarıda bir ses ildi: — kızlar.! - Mangallara akşam ateşini koyun .. Gazcılar geçiyor, bey kalemden” çıkmıştır.. Sofrayı | da — yavaş yavaş hazırlamağa başlayın.. Aradan bir saat geçti. Bu seferde tahta konağın bulunduğu | dar ve kaldırımsız sokakta kalın bir ses dolaştı: — Yoğurt... Yoğurtcu... İhtiyar: — Bu oğlan gene geç kaldı İnsan yogortçular çıkıncaya kadar sokaklarda sürter mi? Galiba gene arkadaşlarına uydu da bir yere gitti İşte öyle bir ev ki takvimi karpuz ve elma mevsimi, saatleri de sütcüler, yortğuçular, gazcılar.. Hikmet Feridun Asarıatika tetkikatı Amerikı hükümetinin Asarıati- ka en titüsü profesörlerinden Mr. Ma'> Jozef. Bergama - ve Salihli ivaındaki harabeleri — ziyarete gitmişti. Profesör beraberinde bir arkadaşı olduğu halde tetkikatını ikmal ederek avdet etmişti, Sark harabelerinde — tetkikatı esnasında malüm bir mevkide sekiz satırdan ibaret tarihi bir kitabe görmüş ve bunun ehem- miyetli bir kitabe olduğunu söy- liye"ek müzeye nal İzmir asa- matika müfettişliğinden rica et- Tefrika No: 6 Haşmetlü para hazretleri... On senedir bekâr yaşayan Jül Loru, sefahata düşkündü. Vakti- nin yarısını eğlence yerlerinde, hafifmeşrep — kadınların " yanında geçirirdi. Bu milyonerin kızların üçü de kızı vardı. Bu 'dan bir yaş küçüktü, Jan on Altısını sürüyordu. Banker kızlarını severdi, hatta gçok deverdi. Fakat bu muhabbet keadine Ka& bir şeydi. Babalik Yazifesini bir aZ garip tefsir ve kendi. tefsirine göre tatpik edi- yordu. AM S Vapurun alt W kar: < DEDİ KODU St ŞEHİR HABERLERİ ] İömütcalür Yeckenar Nekahetane Emanet 50 yataklı bir nekahetane (açmağı düşünüyor Şel leki hastanelerin ihti- yaca gelmediği malumdur. Şehrin iktisadi vaziyeti gün geç- tikçe daraldığından bu sene has- | tanelere vaki olan meccani müra- | caatlar geçen senelere göre çok | fazladır. Şehrimizin belli baş | Cerrahpaşa hi | paşa'ya ve diğer şehir hastane- | lerine kabul edilen hastalardan |yüzde — sekseni uzun . tedaviye | muhtaçtır. Bu hastanelerde meselâ zatür- | reeden muztarip bir hasta, tedavi müddetini bitirdikten sonra der- | hal çıkarılıyor. Halbuki hastalığını | geçiren hastanın nekahat devrini | geçirebilmesi için 10-15 gün daha istirahata ve bakma ihtiyacı | vardır. Bu son müddeti, hastane | haricinde — geçiren hasta, az | bir zaman sonra gene başınt | yastığa koyuyor. ve - imkân bu- | hursa - tekrar hastahaneye giriyor. Şehremaneti bu ciheti ehem- miyetle nazarı dikkate almıştır: Emanet tedaviden sonra naka- hat devrini geçirmek - ihtiyacında bulunan hastalar için bir neka- | hetane inşa etmek tasavvurun- | dadır. Bunun için tahsisat arani- | yor. Tahsisat bulunursa şimdilik | 50 yataklık bir nekahatane açı- lacaktır. Traş meselesi |10 kuruş, nasıl 55 kuruşa çıkıyor Beyoğlunda —oturan bir zat Beyoğlu belediye dairesine mü- racaat etmiş ve şu şikâyette bulunmuştur: - Topanede - Boğaz- kesen civarında bir berber traş için 10 kuruş alacağını ilân etmiş. Bu ucuzluğu — gören zat, berber dükkânına girmiş, traş olduktan sonra pudra, krem, İevanta ve in kendisinden 55 kuruş alan berberin hareketini bir iğfal ve ihtikâr eseri telâkki ediyor. Ema- net berber aleyhinde - takibat yapacaktır. | Bey siğarası çıktı Tütün inhisar idaresi Bey siga- rası namile piyasaya yeni bir sıgara çıkarmıştır. Bey sıgarası Boğaziçi kulübü harmanıdır. Kızların üçü de evde mütaac ç bir teşvik görmediklerinden çalışmıyorlar, yalnız hoşlrına giden şeyleri — öğreniyorlardı. — Meral ları binicilik ve danstı; biraz da resim yapıp piyano çalıyorlardı. Lazarin on sekizine, Röne on yediz lerini hâfi gördü, ikisine de tam bir hürriyet verdi ve tuvaletleri için sonsuz bir kredi açtı. Lazarin'le Röne'min hizmetçi- | leri ayrı , arabaları ayrı , atları ayrı idi. Sabahları, yanlarında ba- lolarda tanıdıkları bir alay züppe ile at gezintisine çıkıyorlar, ak- şamları araba ile geziyorlardı. Herkes onları tanıdığı gibi, onlar de herkesi tanıyorlardı. Kabul günleri vardı. Bazen babaları da kızlarının - verdikleri ziyafetlerde bulunuyordu. Maşallah. Zaro ağa 155 ni bit 156 yaşına giriyor Amerikadan ip tup — aldığını Zaro — ağa İ bazı kimseler ihtiyarlığından şüphe edecek sözler — söyle- miştir. Ömrü- 'nün bir buçuk asrını — doldur ran dünyanın €n yaşlı ada- mınin bu. söz- lere canı sıkil: mıştır. Bu bahis etrafında Zaro ğa bir mubarririmize şöyle de- — Elimde Abdülâziz devrinin ilk senelerinde verilmiş bir nüfus tezkeresi var. Burada 1191 sene- de doğduğun yazılı 100 yaşında torunum var. Bu martta tam 155 yaşını biti ruM. ,, Kayıp gençler İzmirde 7 genç ortadan kayboldu Geçenlerde İzmirde iki genç mekteplinin - kaybolduğunu — yaz- mıştık. Son günlerde" İzmirde kaybolma vakaları şayanı dikkat derecede çoğalmıştır. - Kayıplar tevali etmektedir. İki mektepliden sonra Hüseyin isminde 19 yaşında bir kasap, 17 yaşında Kâmil isminde bir lise talebesi, 13 yaşında — Gülizar isminde kız, ve sanatkâr mektebi talebesinden biril7 di- ğeri 16 yaşında iki genç daha kaybolmuştur. Bu suretle bir hafta içinde 7 genç ortadan kaybolmuştur. Zabıta bu esrarengiz kayıplar- la alâkadar olmaktadır. İlk kay- bolan iki talebenin Akhisar'da bulundukları zannedilmektedir. Fırtınada hasara uğrayan evkaf| binaları tamir ediliyor Son fırtına dolayısile çöken ve hasara uğrayan evkaf binalarile, bazı cami minare ve kurşunları- nın süratle tamir edilmeleri karar- laştırılmıştır. Evkaf idaresi fen heyeti, tami- rata derhal başlanabilmek için icabeden keşiflere başlayacaktı Bir gün, eski dostlarından ihti- yar prens Godöfrua dö Kastel- Vivan'a: — Şu benim kızlar çok *şeytan şeyler, nerdeyse Tata'ya taş çı- kartacaklar! dedi. Matmazel T kerin gözdesi idi. Prens gülerek cevap verdi: — Çıkartıyorlar bile! Tata on- ların yanında sönük kalıyor. Bu hayat pek tabi olarak Röne ile Lazarin'i çığırından çı- karmıştı. Adabı muaşeret namına şey bilmiyorlar, külhanbey ağzı ile konuşuyorlar, babalarını #aymıyorlardı. Herkes kabahatı Jül Löru'ya buluyor, kızlar mazur. görülüyor ve olduklarından daha saf tahmin ediliyorlardı. Lazarin'in başından dört beş Ay evvel bir macara geçmişti. © zaman ban- | yeniden mek- | yazdığımız | Evkafta tasarruf | Bazı dairelerin | birleştirilmesi | kararlaştırıldı Diğer daireler gibi evkafta da geniş bir sahada tasarruf yapıla- cağını haber aldıl Bu tasarruf daha ziyade müte- ferrik —masrafların ” kaldırılması ve bazi dairelerin birleştirilmesile mümkün olacakt ve meşğuliyetleri - it rine benziyen müdüriyetler bir- Önümüzdeki | ibaren akaratı vak- | fiye ve mahlülât müdüriyetleri birleştirileci Evkaf idaresi alacaklarını tahsil edecek Evkaf / idaresinin — senelerden beri tahsil edemediği eşhas uhte- sinde ve bazı resmi ve hususi müesseselerde — kalan alacakları vardır. Bu alacak mühim bir yeküna baliğ oluyor. Bu vergilerin daha uzun müddet | şunun bunun üzerinde kalması doğru görülmüyor. Evkaf idresi hazirana kadar bu perakende alacakları tahsil edecektir. Köprü parası Köprü parasının kaldırılacağını, yalnız tramvay içinde geçecekler- den muruüriye alınacağını yazmış- tık. Al mız mütemmim mal mata göre köprü ortasından tram- vaylara binenlere de bu bilet kesilecektir. Malül gaziler Yeni tekaüt kanunundan | istifade etmek istiyorlar Malül gaziler cemiyeti yeni kacak tekaüt kananu hakkında Maliye ve milli müdafaa vekâlet- lerine müracaat etmiştir. Malül gaziler yeni tekaüt kanununun ma- edilmesini istiyor- i r cemiyeti bundan başka inhisar idarelerinde çalışan memurların - tekaüt — maaşlarının | kesilmemesi için - başvekâlet ve | Maliye vekâletine telgrafla müra- | caat etmişti Gayri faal şirketler İktisat vekâleti şirketler mü- dürü Hamit B. — ankaradan şehrimize — gelmi Mumaileyh burada ötedenberi gayri faal olan şirketlerin vaziyetini tetkik ede- İ cekti Jül Löru salonlarını boyatıyordu. Bu işi bir resamla talebesin havale etmişti. Ressamın talebesi | genç, güzel, yakışıklı bir gençti. | Arkadaşlarının - kısaca / Totor | deye çağırdıkları Hektor Begurd | çok latlı bir sanatkârdı. Bir sabah Lazarin at gezintisinden geldikten sonra Totor'un çalıştığı | salona girdi. Bir elinde gırbacı, | öbür elinde saplı gözlüğü vardı. | Boyanan kısımlara şöyle bir baktı, | nra — tenkide başladı. Totor evvelâ — şaşırdı, sonrâ korktü, fakat kızın serbest tavurlarından cesaret aldı, konuştu. Söz söyle- rketti, mestoldu, ken- ükteli sözler sarfetti ve güzel kızı nibayet kahkaha ile güldürmeğe muvaffak oldu... O günden sonra her sabah ı Lazarin ressanlın çalıştığı salona | zında tıklım dol Gazetemi cebime sok. hizli hizlı konuşan: lara mecburi kulak misafiri ol Biri anlatıyordu Ah, sorma birader.. Bizim Murat ağanın - başına bürü sordı — Ne oldu? Ne olacak... Biçare adam ış gelmeden evel gazetelerde: “Bu sene kış şiddetli olacak,, tar- — Kolay gele Murat ağa, de- dim, bu k?ıdıı kömürü satabile: cek Memnun memnun gülümsedi: — Siz görürsünüz vallahi, dedi, havalar bir ay şöyle serinlesin toz kömürün okkasını 15 Haa izi e— — n O günü bu şom ağızlı herife içimden fena halde küfür ettim.. Lâkin Murat ağanın dediği çık- çe kömürlenni vi (£ ate satmadığı için boğazına ka- dar da borca battı, kömürcülerin başını nare yaktı. Yanımdaki adam susunca mu- hatabı söze başladı: ; — Kış yüzünden zarar eden, yalnız kömürcüler dej ler de mahvoldu.. gızlar! — Etin okkasını ile — sermayelerinin yetişebildiği kadar koyun, keçi ve saire hayvanlar al fena halde zarar. ettil efendi isminde bir celep tanırım, biçare adam şimdi saçını başını yolıyor ... Bu esnada kamarada oturan ihtiyarca bir zat iki — avcunu açaral — Yarabbi, dedi, netin yapamadığı kendi kudretinle hallettin.. (Dedikoducu) Yevmi, Siyast gazete İDAREHANE — Acımuslük- sokağı Telgraf adresi: “Akşam, İstanbul, yam işleri için slet 1 1686 idare işleri için çi HM Telefon Telefon Gönderilen yazılar sahibine iade edilmez ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için : seneliği 1700. altı aylığı 900, 500 kuruş. Ecnebi memleketler Gazetemiz ilânlerdan mes'üliyet kabul Şevval :17 — Kasım: 130 gelmeğe başladı. Esasen hayatta pek az şeye hörmetkâr olan Totor, matmazel Löru'ya hiç hör'met etmiyordu. — Güzel kız bana âşık oldu, diyordu, bu belli. Fazla kafa tutmak doğru değildir. Hem ne olur ne olmaz; belki de hiç aklın- dan geçmeyen şeyler olur. Madam Bobino derdine yansın! Kartiye saten'de Bobino deye kadın dans kraliçesi ve kızına yarı ciddi, yarı şaka, işi âşıklığa ve bazen de komikliğe dökerek yaltaklanmağa, kur yap- mağa başladı. Lazarin, Hektorun - yaltaklar masından da hoşlanıyordu. Ona âşık olmamıştı, onu Fevmiyor. amma beğeniyordu. ” (Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: