26 Mayıs 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

26 Mayıs 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 Tarihi roman tefrikamız:50 İSTANBUL' U a İzmini, bir yılan gibi pencereden ie girdigi zamaı endin . sun? İşini bitir ve bir iz Bırakiadan derhal odana d dön, alaz yatağında uyuyordu. kendi z İzmini, Kiveli'yi ekerken onunla dövüştükleri dakikayı hatırladı. o nünde eski bir Bizan: seyi, RE yalnız ği görmüştü O gün, sarayda bu iki kıskanç ve hırçın kadının m kimse haberdar olm. Kiveli, bir şey hasmetişkek; sına geldiği zaman rakibesi hak- ' 'i kararını ver- mişti: Kiveli'yi öldürecektil Öldürmek... Bu kolay bir i iş de Sakız incisi gri en öm saatlerce dü- söndü A kadar... Gece yatıncıya er düşündü. O gece, Padişah, 7oğan beyi ordu karargâhına gündermişti. Toğan ertesi ei geç vakit dö- neceğini söylemi ei ve ve hiç kimsenin rak etmesini istemiyen Bizans e serbestce düşünmek ve hareket etmek fırsatını bulmuştu. eğildi. inin vücudunu ortadan ? Gece mi e uyku: “lm sanal kam- e, “siddetli bir yağmu tısından başka, ne "bir ak sesi, ne de genç saraylıları! yüksek kahkahaları işidiliyordu. İzmini göğsüne kalın ve uzun bir çamaşır ipi yerleştirdikten sonra, yavaşça odasından çıktı. ishak paşanın dairesine gitmek ln loş “e dehlizden geçmek dı. Bizans dilberi ayaklarının ucile yürüyerek ilerledi." Kiveli'nin kapısı önünde durdu. eni bir bu meşum kararı verim muhteris - hiç bir şey yapmadan - geldiği yoldan ai dönemezdi. ndi kendine, — Onu bu e mutlaka öldür- meliyim Diye siiri Gözleri hiç bir şey görmiyordu. BİZANSIN S0) SON GÜNLERİ a Akşam 26 Mayıs 1930 np Akşamın eğlencesi | Ğ rinden Onra ... zan: İskender Fahreddin NN Kiral) “Haydi, dedi, ne duruyor- s vazosu kır şeyde ve her ye: R karşı- sına ae bu engeli ortadan kal- dı ırmakla bütün emellerinin ei kuk edeceğini zanneden İzmini, rakibesinin odana İğci yolunu bulmı Kivelinin im yan sofaya bakan ufak bir pencere vardı. Bir ir az yüksek olmakla beraber, bu pencereden içeriye girmek mümkündü. mini (o pencereye uzandı ve bir kanadını yavaşca çekip açtı. besini uzaktan görmüştü: . Soldan sağa: — m 1— Te edatı (2). 2a— aklık ifade eden edat (2). Kemale ermemiş (3). l )- Not: “ di (8). 6 — le pa (2) - Şeref (8). 6 — Rab a (2) - e şey- lerden biri b 7 — Gıdalarmızdan biri (2) - Tenbih il LE Bae biri (8) - ei lela bir makam (4). 9— Bağ, bahçe gibi er 6) 10 — Akıllı (4) - Hatve ( u İnilti (4) - Mağara (2) 13 — Azarlamak, tekdir (4). 14 Zilin büyüğü (3) - Fül ( — Rabıt edatı (2). — Nadir (2) Yuka an ai — m 1 — Utanmaz (6). - Avrupa nehirlerin- 3— vE kahve e göz (8) - İçki ia Y Derun 3) - ki veren (6) - U- 2. (2) - İbadet edilen ma- (4 - ane bir kuş (4). GE e (8) - Nişane (2). Gi enik mi y Eski Türk Süz biri (5) ye — Dişlerin üstündeki parlak zar (Gi yi m müşabih (2). 9 — Nota (2). 10 — Dünyanın en meşhur ai (9). Gazeteci arkadaşlarımızdan Re- simli gazete sahibi Sedat Simavi beyin ağ erkek çocuğu dünyaya gelmiş ( Her akşam | bir hikâye Halide Hanımefendiye, hizmet- çisi, Afet ye e ğini gam verdi. Ev: — Buyursun! - dedi. Afet Ha nımefendi içeri girdi. Güzellikçe alelâde pi kadın. Asil Halide. eni all artıkl Bi “Mesut, beni aldatı Halide, yerinden şıçradı — Seni aldatıyor mu? Ne söy- leyorsun, Afet — Söylediğim gayet Mesudun metresi var. mili geçirdim. ok cani pımll sen e doğru; , Elime ve- lak Halide, yn ei Afet, devi — Yann gelirken, (o bütün felâketimi sana anlatmağa karar vermiştim. sade Di aşkından bahsetmiyeceğim. lâzım mami dair senden fikir danışac. — Pei söyle bakalım. — Dinle; kocam, bana daima hiyanet a Altı senedir evliyiz, değil mi? Hah, işte, altı senedir beni e Amma kimi erler Önüne kim çıkarsal! Kaldırı sanladiğı en âdi fahişe İiileği İni da annesinin evindeki mamada- dıya kadar herkesle... eni korkutuyorsun, Afetl... mek o derece sâf ve nezih görünen Meal böyle bir erkek- , Kim umardı? — - Elbet Ge ummaz... -Çünkü, mahiyetini âlemi gizlemesini biliyor. âkin, a bu- lundu: “ Ne yapıyım, mütemadi değişikliklerden egim i Diyor. Ben de yumuyor- Demirbaş li gk ediyordum. . kat, 80) rüyorum i£ ei Mesut, elimden büs e Çünkü başkasını semeğe nel sr Anlıyor musun? Bu sefer oi Felat de, a tehlikeli bir kadını: dum... iktifa eriha'yı? Şu mi Rakil RX incisi Sagim nden geniş muşak bir yatağın içine görülmüş yatıyordu. İzmini tam pencereden içeriye imal üzere iken, ket ndi oda- bu hayalet kim yanii böyle bir facia karşısında, gece yarısı benim odama gittiğini itiraf EE te are e düşüre- la bir adam mıdır? iü ni geçmek için bii tereddilt etmedi. — Bu fırsat her zaman ele mez... Diye, m pencereye tır KAN Evvelâ (o bacaklarını, vücudunu — sokarak, ika sonra gi gölge, dehlizin ek ve mermer sütun- ları arasından çekin ek geçti ve Mz tarafa doğru dönüp iL bu göle kim oldu- nu rhal etmişti: Bu ziyaret, yay nin hiç te hoşuna gitmedi. Verdiği kararı yapıp yapmamakta bir an için etti. gün Kiveli'nin ölüm Yunus yarısı madığını söylerse, bütün Bo ii üzerinde ( toplanmış o olmıyacak mıydı? İzmini bunu düşünürken kendi- kendine güldü: — Budala, lsd Yunus bey, dei ağ gibi ii ve yavaşca ai. nı yere basi Ferika'y yı eğ Şu mülevves ie Yaaa ?l Peki bunu nereden anla- n? — Sinemadayım. Geldi, öteki konuşan tarafa oturdu. Önümde iki d kadını Kıskançlıklar Kocam, “floş, u “ful, dan tefrik edemez... E i n derlmdak ie etmek defe lerine varıyoru Ev sahibesi, iriliği cevap serili Gözleri dalmıştı. Düşü- zi benziyordu. Nihayet dedi . söyliyeceğimi bilmiyorum, vallahi? Anlattıkların, beni, derin e düşürdü. 5S çok acıyorum... Bu felâkete tahammül di w — cesaretli ve kuvvetlisin — Acıyorsun bana, değil mi?.. Acınacak hâldeyi im, değil mi?... Ben de kendikendime acıyorum.. Beni bu e bae o Glam Afet, yarı cümleyi derin Bs delal etmiş fakat, devam etmedi. Ayağı ki titrek sesle: — Gidiyorum! - dedi. - Gecik- eyim... Hem sen sokağa çıka- ln galiba... Mani olmıyayım. ocamda, evdedir şimdi.. Birine, bir iş için “randevu, vermişti. nl konuşaca- ım... Ne konuştuğunuzu, ne neti- ceye geldiğimizi de sana bildiri- rim... Allaha ısmarladık. Afet; geldiği gibi, aceleyle gitti. Halide de, güzel iki eli Derin bir düşünceye içine aldı. aldı. isi Afet, arkadaşının evinden çık- tıktan sonra, bir taksi durdurdu. Binip kendi evine gitti. Hizmetçi- den, korel yukarda ene ğunu öğrendi. Doğruca çıktı: — Sana mühim bir havadisim var, Mesut! - dedi. - Halide evle- niyor. Ea yerinden sıçradı: — Ne diyorsi Afet, Ee li a o kadar cak ne ı iki seni vel ölen gi ul kalmaz — Tuhat umman Ha- lide evlensin? imkânı — Öyle de bir var şimdi yanından geliyorum kendi ağzile söyledi... yok... ki... ssl arkası ü: si a tıyordu. un bu vazi ei Olaykla bo- dönmüş taş gibi donmuş, ala Kiviliyi öldürmek için kalbinde en ufak bir merhamet ve çarpıntı bile hissetmiyordu. İzmini evvela geniş bir nefes aldı. Artık, rakibesi tamamile elinde, avucunun içinde bulunu- ordu. Hangi Era bu e ler geçi- rir de, sonra , bir rmeden, yani immli intikam indır geri dönerdi? ini kendikendine bu suali in ve koynundan ipleri çıkara- r 5 pi — Haydi, ne duruyorsun?- de- di- işini gör ve biriz bırakmadan derhal odana dönl!! (Mabadi var) : “ Bak şu ir. ma Meşk Ferihni “Kime istersen yetiştir.!,, dedi. lee E, peki kime /ormuş? sut Beyin metresi oldu şimdi...,, ; Nej y Bü uyduktan sonra, bütün > Ne? ii al di Nijat ha? hacer ça m TYakiket ahmak züppe hani?. aa bieellk - duz . Lünasb ei R — ai se aki resimlere ER RE iği LE iri EE bü. . Serveti olmaktan başka gece, kocam evin se bile uğ- hiçbir. meziyeti y ok... adı. Sabahliyin Si döndü. — Servet sahibi bulunmak da Sözde pokere yakalanmış... Yalanl| az meziyet mi?! (Sonu yarın) kuyruklu cinsinden ün e Nakili: (Vâ - Nü) Pk Levazım ve mebani müdürlüğünden: Adali nizile Marmaradaki kabloların tamir ve toplanmasında 4 930 tarihin bap tali send El için din edecek e zarfları tev. çarşamba günü re 125 kuruşa yüzile beraber i şimdiden ir vapurla bir arap mavnasının isticarı kapalı münekasr vazolunmuştur. 0 de ihalesi icra 1 Kn taliplerin bu teminat ve teklifnamelerini di için de mezkür tarihe müsadif saat İ14 te yeni postanede mübayaat komisyonuna KUŞTUYU YASTIK Çakmakçılarda Çeşme sokağında kuştüyü fabrikasında kilosu 125 kuruştan başlar. Kuştüyleri hazır yastık, şilte, yorgan, salon yastıkları bulunur. Kuştüylerine mahsus kumaşlarımız vardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: