25 Eylül 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

25 Eylül 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Eylül 1930 Alam Seyahat mektupları: — Kpr | ŞEHİR HABERLERİ | tadına dair Köpek , ğine «ina ve © Sokak lambaları | Ecnebi mektepler | (Ekmek fiati gs, kuzum ? Benim, maalesef ra 2 55 ayyen bir şey gelmez; daha Muallimlerin sicilleri ve dbğraş karmakarışık şeyler gelir. yl emk ke di 5 de, eyince, kaplan ehli hayvan uzunluğu ya- Ne kli ve e rnk farkları sağ edilirse Otekmil kedilei şeklen ir er. a gelin gelelim köpeklere: öpek, sen- bile eş ii Müşterek olan sade isimleri Zerrevatlar, elek yemişler ve hamur anırım; İl dim, en, Oo çocukluğumda (kayısıya bayılırdım. Sonraları (o kayısı'da eski lezzeti bulamaz oldum. Bir amanlar, ağzımın tadı bozuldu- ğunu, zaikamın değiştiğini san- dım. Fakat, bu so yahati esnasında farkına vardım ki, eğer, mesele öyle değilmiş. İki ay'evel, Şam'dayken, bir kayısı yedim: A! çocukluğumdaki İez- abağı, ü, acep ER facülyesi e ilizdi Diğer mem- İK isim iie vi aada alâkası sı Ze tur. ur. Yeniden500lamba konmasına karar verildi, ancak.. Sokaklara yeniden 500 konmasına dair İstanbul belediyesi ile elektrik şirketi arasında y: lan mukavele hükümet takan tastik edilmişti Hül iştir. kümetin bu tasdiki İstanbul belediyesince elektrik ; şirketine bildirilmiştir. Bu 500 lamba 18 ay içinde yerine: konacaktır. Ancak şirketin tesisata başlaması için Re malzeme getirtmesi lâzımdır. Bu meresedii bedeli 110 an lira yakındır. Bu rim > için hüküme- tin kambiy aadesi vermesi icap eder. ke et bu müsaa- deyi verirse şirket derhal tesisata at ami Seri e bir müd det dah ecikirs. şirket elindeki iie e ğerem ile, günler tamamile kısalmadan fenerlerden | bir olsun yerlerine koyacaktır. Kömür ticareti İktisat vekâleti bu hususta tetkikat yaptıracak İktisat vekâleti deniz müşaviri Şevket B. bir kaç güne kadar amme, şehrimize gelecektir. ömür ticaretinin inki- Verilen malümata göre e vekâleti liman dahilinde kömi bir yer a niyetindedir. ba başkadır, on. bir Rusya'nın Balığı!.. Ab, lap lere. bizimkilerde?.. Kılı çla bir şey sanırız. ir Kerde kalkanı Türkiye'de katiyen armut eti bizim keçi azmanı sığırlarınkine -BM-Md- ia Ham- tur. Protesto ir Arm ari lezzetçe de elbette benzemez. di DEN 2 EE99 - EJM- Sulh hkemel mız kumlı gza alınır şeyler Söylediğim gibi dalarım -K2-FK-ÇD-VC- ulh mahkemeleri değildir. Tiflis'i in dudakla emile- RM vi Viyanalı mn muallime- Yeni belediye talimatnamesinin cek derecede yumuşak, sulu, şarı, toptan seli , hamur, - Fransızca bi olene & ÜCRETLERİ kokulu, iri armutları yanı nda ke. | meyve diyoruz Pik” bir et mükâleme muallimi ASRA e EE çibaynuzu ol öbürüne, keza, bir sebze, bir A Nihat bey - Hülya- AG3- A > 900, am ii Ala e iş ii mzRlği aş va Makarna ancak İtalya'da yapı- ur ve bir meyve, adaşlarına ile a İ il 0 n © Sani sa lee siz Senel sig altı labiliyor. Gitmedim eN galiba | hiç amma hiç benzemiyor: Köpe Sl iğ #o “eyi E Bu münasebetle bu mahke- | ayuğı 1600; üç aylığı 900 kuruştur. vutluğ'uni: “e, ası bir | ismini müştereke, taşıyan mah- li arına lal mektupların idare- melere a Me EZ | b — Arnavut kn aralarında benzemedikleri anemizden lütfen alınması mercudür m i ratle zi tip Cemaziyelevvel 2 — Ruzıhızır 143 gibi emelerine yeni kâtip | Şeftali ve et memleketi de (Vâ - Nü) alınmağa başlanmıştır. Fransa... Hindistan cevizi ez şaftaliler. Kabukları gibi soyuluyor. Bilhassa ime z fasette eti hiç bir Bade yimedim. sanın ağzında eriyor. Zannet- miyin ki biiiişien "böyle... Belki, bunun da dahli var; fakat, hususi tuzlu Sela otlıyan dağ parçası gibi hayvanların devam cetvelleri tetkik ediliyor Ecnebi ve ekalliyet mekteple- indeki türkçe tarih, coğrafya muallirleri hakkında | tetkikat yapmakta olan komisyon Grani henüz bitirmemiştir. işi (Ooumumi beylerle (o beraber akşam geç vakitlere kadar çalış- iin , mevcut husnsi mektep izlek diyelim "Sicille- rini, hatta devam ve müfettiş raporlarını da gözden geçirmek- edir. ir çok muallimler yapılacağı ziyetlerini öğrenmeğe çalışmakta- ırlar. Bu hususta malümatına müra- caat ettiğimi miz talim ve terbiye heyeti reisi tevfik bey demiştir ki: — Komisyon henüz vazifesini MGR Evrak dosyalar üzerinde çalışıyoruz. Zannedildiği gibi bir p ok muallimlerin tasfiyeye tabi tutulacağı doğru değildir. Mual- limlik asi, şeraitini haiz arka- da vazifelerine devam etmek- Bundan sonra be YE ye liyet mekteplerine muallimler hal kimde çi gram vazedilecektir. misyonun mukarreratı vekâ- let celilece tasdik ve kabul edilir- iti haiz olmalarına dikkat edile- cektir. Komisyon vazifesine daha bir kaç gün devam edecektir. Mektuplarınızı aldırınız Gazetemiz . idarehanesini. adres olarak göstermiş olan karilerimizden aşar B. E Fatihte yedi kuru- şa kadar ekmek satılıyor Buğday ve ören bp ucuzluk dev. b beri Fatih Çarşanba çarşılarında akşam üzeri 7 kuruşa kadar ekme! satılıyor. Belediye bu haftaki e > kını 8 kuruş 30 para olar. rarlaştırmıştır. Bu suretle le tada izin düşmütür. abıtai belediye noksan vezinli ve bozuk ekmekleri takip ediyor. Geçen gün ve noksan ekmek yaz bir semtte müsade edilm çala Teri fiatleri gene Tr selmektedir. ae 127 kuruşa kadar çıkmıştı Et flleri düştü Son günlerde yükselen et fiat- leri elisa düşmeğe a Asmaaltında İkdam et 55 kuruşa kadar satılıyor. Ticaret borsası Bir çok eşya borsada muamele görecek İktisat vekâleti Ticaret borsa- sında başka maddeler üzerine de muamele yapılmasını münasip görmüştür. Vekâlet bu hususta tetkikat yayalaşaşın. porn ve oda reislerine bildirmişti iş için eki komisyon zeytin, zeytin yağı, sabun, şeker gibi bir çok eşyanın borsada muamele görmesine karar ver- iştir. Borsa satışları murakabaya tabi ir üz! borsaya dahil olan rinde ibtikâr Keke Rekor kırmak, deniz aşmak, hırka kapmak! Aynı haftanın gazetelerinden bir bi parça alıyorum: l “Kadınların Gara gösterdiği omuvaffakiyetlere her gün bir yenisi ilâve olunuyor. İngiliz tayyareci kadınlar tarafın- dra-Kap, Londra-Sidney gp durarak, kadınların havada fazla kalmak rekorunu kırmıştır.,, is Peggi Dünkan ismin- — 19 yaşında bir genç kız da Manş denizini yüzerek geçmiştir. Mis Peggi Dünkan Fransa sahil- lerinden denize girmiş ve İngik iy 2 r. Peggi Dünkan aslen şimali küzdeikakir terede Mis Viyolet Vit isminde 23 yaşında bir genç kız Emperiyal İri kollejine profesör a edilmi n bir miri e bir ie turnesine çıkmağa karar elin zaman Mamafih Mari u ge seyahata ne çıkacağı malüm değildir. 5 — Almanyada Mz Sofi oma ismindi ir ç kadın fevkalade ike dolayı havai sefineler kumandanlığına tayin edilmiştir. 6 — Fransada matmazel Anna eski Yunan ve Roma tiyatro eserlerinin lisanları hakkında ga- yet ire tetkikat yapmıştır. e bi rekor , de- NİZ otuz ia Saat kalan kadın havadislerinden sonra şu haber: Eski kadınlar birliği reisi Ne- zihe Muhiddin hanım bu günlerde pek sinirlidir. Nezihe hanım kendisini gören muharririmize demiştir ki: e yalan söyleyeyim. Ben de bir insanım.. Ben de bir hırka kapmak isterim..,, Hikmet Feridun Tefrika numarası: 45 Gönül Ferman isa. — Hızlı çek! Koltuk e ayva tüyü kılları meydana göründü. Seher'in Yüzü idi. Çav eğildi, un altından öptü. — Ne yapıyorsun in Çıl- pa mı meden, gayri şuuri öp- si ie fena halde kızacak | zannetmiş, fakat aeg söz | söyleyişinden anlamı | Oturd turdular, sağma bütün şid- | detile yağıyordu. | ve kandili üfle, sinirime | dokundu. GN söndü. | ie ime gibi mıldati “m omuz kı- | Selâm — Mayom olsaydı gömleğimi de çıkarırdım. — Gene çıkar, ben dışarı giderim. — ir — Kapının eşiğinde ği arkamı önerim, hiç bakm mü? — abi Arkasını dönüp oturdu. Fakat aklı fir arkasındaydı. eher izgi e — Anadan ibiyim. Celâl güldü ve iin cevap verdi. Amma sesi boğazında dü- gümleniyordu: — Oda zaten karanlık, görün- mezsin ki... | Başını çevirip ri için. içi anıyor, kendini zaptediyor- u... Nihayet se Eğer geri ©. ve ŞE ndü. > haykırdı : Olmadı amma, hani iri Kıpkırmızı imi) tu. Kendini çırılçıplak göstermek istemiyordu amma, saçlarını düzeltiyordu... Celâl, ta İzmirden beri böyle çıplak kadın vücudu görmemişti. Titrek, mütereddit bir sesle mırıldandı: eher ! — Ne var? Celâl, lâf olsun deye bir şey söyleyeceğini ek — Adada merak ederler. — Babamın sirk sinek hu- | yu ya Bizi İstanbulda kaldı zannedec Hel ri kaide memnun olmiya- Seher pe silkti: ğer e Kü blm a evvelden eydin de, o vapurla gidey. öe iş işten mi — i amma neden buraya geldik? — Ne yapaydık? — Gine gideydik. aş rüzgâr kuduruyor, yağ- mur e kamçılıyor, eğilip bükülen dalların boğuk iniltileri oktu. ea gözleri kamaşıyor, damarla- ında garip bir gıdıklanma hiset- meğe başlıyordu. Seher daha oi ii , bekli- yor, neticeye intizar ediyor, arka- daşının deruni ra eşi anla- -tıyordu. — Buraya gel celâl. Kendinden (emin olmıyarak yaklaştı. — NEN de ıslandın, üşümüşün... Seher'e çok yakındı. Her gece rüyasında gördüğü vücut elinin altındaydı.. Seher kollarını e üstüne (o kavuşturmuştu Oamma, saklamaya muvaffak elahiii urudum. — Nemi kalmıştı, caketini çı- ar. O da heyecanlanıyor, artık nefes nefese Celâl'in ha reketlerini takip ediyor, bekliyordu. (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: