21 Ekim 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

21 Ekim 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 7 Hayatından memnun bir artist Jim Cerald cambazlıktan nasıl artistliğe geçti Paris, 8 (Hususi) — Sesli filim bize yeni bir takım artistler tanıttı . Bunlardan biri de Jim Geralddır. Jim Geraldı hiç şüp- hesiz tanırsımz: (o Amerikanvari gözlüklü, kırmızı yüzlü, şişman, sevimli sanatkâr... Jim Cerald ekseri şişmanlar gibi çok şen, çok neşelidir. Daima güler, herkesle alay eder. Sinema artistleri arasında onun kadar hayatından memnun olan kimse yoktur. Jim kimsenin şöh- retini kıskanmaz, kendisini dün- yanın en mesut adamı addeder. Jim Gerald asıl şöhretini, Mari Bell ile oynadığı “Aşk geceleri,, filminde kazanmıştır. Bu filmden evvel tiyatro artistliği eden Jim Gerald çok meşakkat çekmiştir. Jim iptida Kanadada kovboyluk etmiştir. Sonra bir canbazhaneye girerek palyaçoluk yapmış, ve bu kumpanya ile Avrupaya gelmiştir. Bir müddet sonra palyaçoluktan bıkarak kafekonserde ve muzik- bolde şarkı söylemiştir. Bu aralık umumi barp çıkmış, Jim dört sene harpte bulundu sonra Parise avdetinde aktörlüğe baş- lamıştır. . Jim aktörlükle kendisini tanıt- mış ve bilhassa Şanzelize tiyat- rosunda oynadığı piyeslerle şöh- | ret bulmuştur. Sözlü filim çevrilmeğe başlan- dığı zaman Jimin, O fransızça, almanca ve ingilizceyi gayet iyi bilmesi çok işine yaramıştır. Bir çok filmleri üç lisanda çevirerek ayrı ayrı şöhret ve para kazan- mıştır. Jim Gerald (Aşk geceleri) nden sonra Şarl Boyer ile ( Operada yangın), Mari Bell ile ( Çılgın macera) Mady Kristyansla (Kra- liçe kalbi) ni ve daha bir çok filimler çevirmiştir. Son“ çevirdigi filim ( Kırmızı mühür) dür. Bu filmde gösterdigi muvaffakiyet (o üzerine (o meşhur fransız Otenoru (OMuratore ile (Meçhul şarkıcı) filminde oynamak üzere yüksek bir ücretle angaje edilmiştir. İki köpek akar ik Stüdyolardan birinde tuhaf bir vaka Geçenlerde Hollivut | stüdyola- rından birinde çok garip bir vaka olmuştur. Ruth Chatterton, (Once A. Ldy) isminde bir filim çevirirken Rags ismindeki köpe- gin artistin elinden yemek ye- mesi lâzım geliyordu. Köpek iştahı olmadığından yemeği yememiş, bütün teşviklere rağmen yiyeceğe yanaşmamıştır. Bunun üzerine başka bir köpek getirilerek o-sahnenin bu köpeğe çevirtilmesi kararlaştırılmıştır. Fakat asıl artist olan köpek başka birisinin yiyeceğe yaklaş- tığını görünce hemen atılmış, hır- lamağa başlamıştır. Son defa gelen köpek dişarı çıkarılmış ve arstist köpek bu defa yemeği sonuna kadar yemiştir. Stüdyo içinde otobüs Paris civarında Pathe Nata stüdyolarında Cocur de lilas is- minde bir filim çevrilirken bir otobüsün iç manzarasını filime almak lâzım gelmiştir. Bunun için | stüdyonun içerisine hakiki bir otobüs getirilmiş ve orada otobüs yürürken filim çevrilmiştir. #“ Jim Gerald “Kırmızı Mühür,, filminde gemi kaptanı rolünde Tabu Filimden bir sahne Bu hafta Melek sinemasında Tabu filmi “gösteriliyor. Bu filim Hattı üstüva denizlerinde çevril- miştir. Mevzuu şudur: Bora Bora adalarında Matahi isminde cesur bir delikanlı var. Bu genç, Beri isminde genç bir kızla sevişiyor. Fakat adada bir âdet var. Her sene bir bakire seçilerek büyük reise taktim edilir. Bu kız asla evlenmiyerek bir mabette kapalı kalır. O sene reise takdim edilmek üzere Beri seçiliyor. Bu vaziyet karşısında Matahi için yapılacak iki şey vardır. Ya bu vaziyete boyun eymek, yahut sevgilisini reisin yanına girmeden keçırmak.. Delikanlı ikinci tarzı kabul edi- liyor. Bir çok tehlikeleri göze alarak Beri'yi kaçırtıyor ve uzak- lara, başka memleketlere gidi- yorlar. * İntihar ne zaman? Filmi bitmek üzeredir. Paris civarındaki stüdyolar da çevrilmekte olan bu filim meşhur fransız muharriri Andre Dahlin romanından alın- mıştır. Artistler Simon Vaudry, Noğl - Noğl, Ar- mand Lurivile Palen ve Dreandır. Robert Burnier, | Şen insanlar Filimden bir sahne Bu hafta Elhamra: sinemasında “Şen insanlar,, isminde Ispanyolca sözlü ve şarkılı bir öperet filmi gösteriliyor. Hollivutta çevrilen bu filmin baş mümessilleri Rozita Moreno ve Roberto Reydir. Fil- min mevzuu şudur: Büyük barlarden birinde Mayda Martin isminde bir artist var. Bu artisti barın müdürü Del Vol seviyor. Fakat asıl sermaye sahibi madam Morel isminde bir kadın- dır. Bu kadın sevdiği genç bir artistin bara alınmasını istiyor. O akşam Mayda bir lokantada Paul Bolan isminde bir tenorla tanışıyor, sevişiyorlar. Bu tenor madam Morel'in sevdiği gençtir. | Mazda gençle evlenmek için | bir daha sahneye çıkmamasını istiyor. Raul bunu kabul ediyor. Aradan bir müddet geçiyor. Barın müdürü Raulu bularak sahneye çıkmağa kandırıyor. Bu sırada Mazdada tekrar sahneye çıkmağa karar veriyor. Sahnede habersizce karşılaşan karı koca arasında sui tefehhüm zail oluyor, saadete | kavuşuyorlar... | X* Felemenkte sesli film çevir- mek üzere bir şirket teşekkül etmiştir. İstanbulun sayfiyeleri Kartalın ihtiyaçları, belediyenin faaliyeti, Ada elektriği Kartal İstanbulun güzel sayfiye yerlerinden biridir. Bilhassa Ya- kacığın kapısı hükmünde olması, Yakacığa gidip gelenlerin bura- dan geçmesi ehemmiyetini arttır- maktadır. Fakat buna rağmen köy harap bir haldedir. Umumi harp içinde odunla işleyen loku- matiflerden O birinin bacasından çıkan kıvılcım kasabayı baştan başa yakmıştı. Aradan seneler geçtiği halde burası hâlâ imar edilememiştir. Yangın o sahasında, bilhassa çarşıda salaştan barakalar ve çerden çöpten kulubeler yapılmış- tır. Bu iptidai çorşıdan geçerken insan kendisini Asyanın içerlerin- de zanneder. Köyün bugünkü medeniyetle alâkası yalnız tren hattı idi bir iki otomobil ve oto- büsten ibarettir. Geçen seneye kadar köyün lafzan bir belediyesi varmış. Kar- talın 20 bin liraya yakın varidatı olduğu halde sokaklara bir tek taş konulduğu, köşe baş- larına bir tek fener takıldığı görülmemiştir . Geçen Oo sene yapılan O intihapta Kemal B. isminde münevver bir zat belediye reisliğine geçer geçmez belediye biraz harekete geçmiş ve az zaman içinde epi işler görmeğe muvaffak olmuştur.Belediye geçen sene istasyondan Pendiğe kadar uzanan ve çarşı içinden geçen yolu tamir ettirmiştir. Bundan başka Yakacık yoluna sapan otomobiller için tehlike teşkil eden virajların kaldırılması maksadile ikinci bir yol daha yapılmıştır. (Mamafih şunu da kaydedeyim ki bu yolların açıl- masına ve tamir edilmesine rağ- men bu sahada yaz kış toz ve çamur eksik değildir. Temizlik mücadelesi lâzım Belediyenin en ziyade ihmal ettiği şey temizliktir. Belediyenin bir tek çöp arabası varmış. Kö- yün bütün Evlerinden tanzifiye ve tenviriye verğisi alındığı halde bu çöp arabasının yalnız çarşı civarındaki evlere ve dükkânlara uğradığı görülüyor. Köyün ya- maçları üzerindeki mahalle ara- larından geçerken sokakları dol- duran pislikten istikrah duyma- mak kabil değildir. Belediye reisi Kemal beyin gay- retinden bu noksanların da az zamanda telâfi edileceğini ümit edilebilir. Yeni mezbaha Kartalda şimdiye kadar hayvan kesimi hiç bir zabt ve rapta tabi değildi. Herkes hastalıklı, hasta- lıksız hayvan kesip durıyordu. Kemal bey, deniz kenarında mevcut malzeme ve enkazdan istifade ederek 300 liraya beton- dan bir mezbaha yaptırmağa muvaffak olmuştur. Burada günde yirmi otuz ko- yun kesilmektedir. Bu kesim belediye (hekiminin o nezaretile yapılmaktadır. Şimdi kazaya bir baytar tayin edildiği için kaza baytarından belediye vezaifinin icrası da rica edilecektir. Tavuk tifosu Kartal kazasında senelerdenberi baytar olmadığı için köylünün hayvanatı tedavisizlikten, bakım- sızlıktan omahvolıyordu. Hele bu günlerde hükümetin kazaya bir baytar tayin etmesi herkesi sevin- dirdi. Bir haftadan beri köyde şid- detli bir hayvan hastalığı köyün tavuklarını kırıp geçiriyor. Buna (tavuk tifosu ) diyorlar. Bir köy- lüye tesadüf ettim. Bir hafta içinde seksen pili- çinden otuz beşi sağ kalmış. Bu hastalık yüzünden tavuklar yumurtlamamağa (o başlamışlar . ye Köylüler , senelerdenberi ta- vukların böyle bir kırgına uğra- dığını hatırlamıyorlar. Eğer hü- kümet ve belediye ciddi bir tedbir almazsa köyün kümes hayvanatı fena bir akıbete doğru gidecektir. Tavuk fiatlerinin düşkün olmasının bir sebebi de bu hastalıktır, herkes elinden tavuğunu çıkarmak isteyor Yeni rıhtım Yakın zamanlara kadar Karta- lın deniz sahili de sokak içleri gibi pisti. Belediye reisi Kemal beyin en hayırlı işi bu pisliği kaldırmak olmuştur. Taş iskele- sinden belediye gazinosuna kadar 120 metro uzunluğunda ve kara- dan 16 metro derinliğinde bir rıhtım yaptırmıştır. Belediye be- tondan inşa ettirdiği bu rıhtım için on dört bin lira sarfetmiştir. Bununla Karlal iyi bir sahil kazanmış olacaktır. Rıhtımın dol- durma işi bitmek üzeredir. Deniz kenarından arkaya doğru geniş ve muntazam bir saha daha gel- diği için belediye, buraya bir sebze halı yaptırmak istiyor. itfaiye teşkilâtı ve su Kartalda mahalle tulumbasın- dan başka itfaiye teşkilâtı yoktur. Belediye bu sene böyle bir teşki- lât yapmıya muvaffak olmak için ilk adımı atmıştır: Bir makine ile 300 metro hortum sipariş edilmişti: Köyün delikanlılarından bir itfaiye heyeti teşkili düşünülüyor. Yanğın tehlikesine karşi ü muhtelif yerlerinde bir deposu yapılacaktır. Bir ay sonra Kartalda küçük mikyasta bir itfa- iye takımı işe başlayacaktır. Kartalın suyu Aydostan gelir. Halkın çoğu bu suyu içer. Vaktı ve hali yerinde olanlar Soğanlık suyunu tercih ederler. Kartal suyun: belediye tahlil ettirmiş, suyun mik- yası bir derecede bulunmuşturki çok hafif bir su demektir. Yalnız suyun mecrası esaslı tamire muh- taçtır. Belediye para bulursa bu su yollarmı da yeniden tamir ettirecektir. Ada elektriği Büyükadaya verilecek elektrik cereyanı oiçin yapılan deniz kablosu tamamile yerine konmuş- tur. Kablo Kartal sahillerinde ve voli mahalli ile gaz depoları ara- sından uzatılmıştır. Bu cereyan vaktile havai hat- larla Kartal çimento fabrikasına uzatılmıştı. Şimdi elektrik şirketi, çimento fabrikasından sahildeki voli mahalline kadar hafriyat yaparak cereyanı kabloya ver- mekle meşguldür. Kartal belediyesi, şirkete müra- caat ederek hattın geçtiği yerler- deki evler, dükkânlar tesisat yap- tırdıkları için Kartala da Büyük- ada ile beraber cereyan verilme- sini istemiş, hattâ istasyona yakın eczahane ile şimendifer köprüsü arasındaki bir kısmın hafriyatına mani Olmuştur. Fakat Kartala elektrik vermek için direkler dikmek, muhavvele merkezi yapmak lâzımdır. Bu se- beple belediyenin gösterdiği müş- külâti, şirket tarafından vilâyete vaki şikâyet üzerine kaldırılmıştır. Çimento fabrikasından denize kadar uzanan şebeke bir buçuk kilo metre uzunluğundadır. İnşa- atın nihayet bir haftaya kadar biteceği muhakkaktır. Şu halde Adalılar, nihayet on beş güne kadar elektriğe okavuşacaklardır. Büyükada ( elekriğinden (o sonra elektrik şirketinin Kartal halkını de düşünerek vn bu köyün tenvirine bir an evel himmet etmesini temenni etmekten kendimi men edemedim. Bunu istemek, Kartal- lıların en tabii bir hakkıdır. Ben onların arzularına tercuman olu“ Mustafa Ragıp yorum.

Bu sayıdan diğer sayfalar: