22 Kasım 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

22 Kasım 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22“Teğrinisani 1931 Elem vi 1 geri!” uçan tayyare Bir Alman mühendisi yeni bir tayyare yaptı Tayyerecilik her gün 'yeni bir terakkı o kaydediyor. OEn son tarakki Almanlar tarafından yapı- lan ve geriye doğru da uçabilen bir tayyaredir. Bu suretle tayyarecilikte uzun müddetten beri düşünülen iki noktadan biri kuvveden file çık- mış oluyor. Tayyarecilik son on sene zar- | fında çok ilerlemiş olmakla bera- ber tayyarelerde başlıca iki ku- sur vardır. Biri amudi surette | inip çıkamamaları, diğeri geriye duğru o uçmamalarıdır. e Tayyare | asansör gibi inip çıkabildiği gün | çok vakit kazanacak ve bir çok | kazaların önü alınacaktır. Keza vapurların tornistanları kabilinden geriye uçabildikleri zaman da em- niyet şartı pek ziyade artacaktır. | Tayyare mühendisleri son za- manlarda bu iki nokta ile çok meşgul oluyorlardı. Birinci nokta henüz halledilememiştir. (Fakat tayyarelerin (o kanatlarının inip çıkarken kapatılması «suretile bu işin kolaylaştırılması düşünülmüş, bazı tecrübeler yapılmıştır. Bu tecrübeler ümit verecek mahiyet- tedir. Fakat henüz kat'i bir mu- vaffakıyet elde edilememiştir. İ Ikinci noktaya gelince, bir Alman | - mühendisi geriye dogru uçabilen bir tayyare yapmağa muvaffak olmuştur. o Tayyareci oLondraya gitmiş, tayyaresile tecrübeler yap- mıştır. Tecrübeler çok iyi netice- ler vermiştir. | Alman tayyareci | ileri doğru uçarken birden tor- | nistan etmiş ve geriye doğru | uçabilmiştir. Tayyarenin önünde müselles bir kanat ve buna bağlı iki küçük kanat vardır. Bu, ruzgâr toplıyan bir satıh teşkil ediyor. Tayarenin dümeni de arkasında ve yüksekte- dir. Tayyare İngilterede tetkik edilmekte ve bunun islâhi için çalışılmaktadır. Yeni bir rekor peşinde Paris, 18 (A. A.) — Tayyareci Meriaoz ile Mailloux büyük sefer- | lere mahsus tek satıhlı bir tayya- | reye binerek İstros'a, oradan Oran'a gitmek ve kapalı daire dahilinde dünya mesafe rekorunu | kırmağa teşebbüs etmek üzere saat 10,55 te Le Bourget'den ha- valanmışlardır. Bir alman mühendisinin imal ettiği Ente isminde ve geriye doğru uçabilen tayyarenin muhtelif resimleri 10 saatte Amerikaya.. Almanyada bu iş için yeni bir tayyare Alman Yunkers şirketi Avrupa- dan Amerikaya 10 - 12 saatte gidecek bir tayyare yapmak için uğraşıyordu. Son haberlere göre M. Hansen isminde bir tayyare mühendisinin yaptığı planlar üze- rine bu tayyare inşa edilmiştir. Yeni tayyare arzı kaplıyan hava tabakasının üstüne çıkarak orada saatte 800 kilometro süratle uçacak, bu suretle azami 12 saatte Amerikaya vasıl olacaktır. Tayya- renin tecrübelerine başlamıştır. Yeni tayyareyi yaparken bir kaç mühim noktayı nazarı dikkate almak lâzımdı. Birincisi tayyarenin 17 bin metre yükseğe çıkabilme- si, ikincisi bukadar yüksekte uçarken makinelerinin ve (içinde- kilerin dışarının tesiratından mü- teessir olmamasının temini, inşa edildi | sege (6 Türk yemekleri ağır mıdır? “Yemek pişirmek tarzını bir az değiştirmek lâzım..,, ' Patlıcanın birbirinden güzel yemekleri ağza hoş geldiği kadar mideye ağgrdır Türk yemekleri ağır mıdır, ye- meklerimizi bugünkü ihtiyaca göre tadil etmek lâzım mıdır? Bu mevzu etrafında eski ahçıların üşüncelerinden sonra geçen gün- kü nüshamızda profesör Besim Ömer paşanın mutalaâşını kay- detmiştik. Bugün de neşrettiği sıhhi ve / ucuz yemek listelerile bu bahis etrafında meşğul olan muhterem doktur Mazhar Osman beyin dü- şüncelerini neşrediyoruz. Mazhar Osman bey diyor ki: — Bir çok şeylerimiz yoktur. © Bir çok şeylere ise yeni başlıyo - ruz. Fakat muhakkakki yeraek pişirme işine ötedenberi fevkalade ! kiymet vermişiz. Türk yemekleri ! değiliz. İ olduğu “ gibi yoktur. Ahçılarımız tabahat sana- | | Tayyarenin 17 bin metre yük- | çıkabilecek kadar kuvetli | ! motörlerle : techiz edildiği haber | netice vermiştir. Mamafih henüz hava tabakasının haricine çıkmak için uçuş yapılmamıştır. Hava tabakasından ayrıldıktan sonra hararet sıfırdan aşağı 40-50 ! dereceye (okadar düşer. Bu sebeple tayyarenin ( içindekileri muhafaza için mühim tertibat İ alınmıştır. Tayyare haricin tesi- ratından oOmüteessir oolmayacak surette yapılmıştır. Hava tabakası haricinde tayya- reler hava tazyıkından kurtulduğu için 800 kilometro, halta belki daha fazla süratle gidebilecektir. i Tecrübeler iyi netice verirse yeni i postalar yapılacaktır. | veriliyor. Tecrübeler muvaffakiyetli | | 9 günde Avustralyadan İngiltereye | | hatini DOkuz günde Avustraiyadan Avrupaya gelen tayyareci Butler ve tayyaresi Son günlerde İngilizler tayyare ile muhtelif cihan rekorları yap- mışlardır. Tayyareci Mr. Butler Ingiltereden Avusturalyaya 9 gün 2 saat 29 dakikada gitmeğe mu- vaffak olmuştur. Butler bu şayarı bayret rekoru ancak 75 beygir kuvvetinde tek makineli ve tek satıhlı gayet hafif ve küçük bir tayyare ile temin etmiştir. Butler 31 Teşrinievvel ingiltereden hareket etmiş ve 9 Teşrinisanide Avusturalyanın şimalindeki Darwin de yere inmiş ve M. Scott rekorunu bir saat noksan ile kırmıştır. umuru havaiye! nazırı telegrafname ile mister tebrik etmiştir. Bu rekorun Ingiltere hususi bir Butler'i en ziyade şayanı günü | dikkat olan ciheti henüz piyasaya altı ay evel çıkarılmış küçük bir tayyare ile yapılmasıdır. Tayyare tek kişiliktir. (Mevcut (küçük sistemdeki (o tayyarelerden daha küçüktür. Şimdiye kadar en küçük tayyare sistemi Moth ve Avian idi. Bun- ların makineleri 116 beyğir kuvve- tindedir. İ hanelerimizde tatbik etmenin mu- | Rekoru yapan Comper | Sevwift ise 75 beyğir kuvvetindedir. | | görgüsüne bağlı bir şeydir. adeta bir nevi ispesiyalitedir. Seb- zelerimiz nazirsiz pişer. Bunları gayet güzel pişiren ahçılarımız vardır. Pirince ait şeyleri opişirmekte türkler, âdeta gıbta edilecek dere- | cede mahirdirler. Bir çok ecnebi- ler pilâvımızı seve seve yerler. Yalnız et yemeklerimizde usta Ete ait güzel yemekleri- miz varsa da mahduttur. Avrupada muhtelif çeşitleri tında maatteessüf gram ve saat ile iş görmiyorlar.,, Tutamla ve kararla hareket ettikleri için Avrupa yemeklerinde | olduğu gibi adeta reçete ile yemek pişirmeğe bizde imkân yoktur. Yemek, ahçının bilgisine ve Ye- meklerimizin en büyük tadını temin eden sebeplerden başlıca- ları da mebzul yağlardır. Vakıa Avrupalıların pek çoğu Türk yemeklerinden bu hususta vek çok şikâyet ederler. Fakat şikâ- yetleri attan ziyade hazımdadır. | Onu itiraf edelim ki bizim yemek- lerin hazmı Avrupadaki tabahat usulüne nispetle çok ağırdır. Çok yağ ve çok şeker, mide şişkinliği, ekşilik, yanıklık hissetmek bizim ziyafetlerden sonra hemen adettir. O patlıcanın birbirinden güzel yemekleri ağza hoş geldiği kadar mideye ağırdır. Yemek, ! keyiften ziyade beslenmek için olduğundan tabahatimizde biraz tadilât yapılması ve Avrupa taba- sıhbi bir tabahat olmak üzere evlerimizde, bilhassa hasta- vafık olacağı fikrindeyim. Yemek meselesi itiyattır. Meselâ benim elimde iki hastahane var: Fransız hastahanesinde hastalara çeşit, çeşit balıklar, etler verildiği halde bir çok bastalar memnun görünmüyorlar. Halbuki halkımızın itiyadına hürmet ederek pişirttiğim ve hemen listeleri elimden çıkan Bakırköy mutfağını metetmekle bitiremezler. Bizim halkımız avrupalılar gibi et yemeklerinden çok haz etmez- ler. Avrupa sofralarında olduğu gibi bir balık, bir tavuk, arka- sından bir et bizim için hoşa giden bir liste değildir. Bu cihet- | ten, az et yendiği için, bizim yemeklerimiz daha sıhhidir. Prote ini ve albomini azdir. Vitamini çoktur. Biz, eti heman yeriz. Pek azda, ailer eti ayrı yerler. sebze bazı içinde müreffeh En doğru | Mazhar Osman bey | pişmiş tarzı da budur. | Bizim ahçı başılar yemeğin | tadını insafsız yağ basmakta | bulurlar. Tatlılar da böyledir . Avrupalıların hamur tatlıları ne | kadar bafif ise bizimkiler de o | kadar ağırdır. Bu cihetten yemek- lerimizde tadilât lâzımdır Yemek pişirmek usulümüzü ten- ! kit ederken meziyetlerini de inkâr etmemeliyiz. Türk sofraları daha ucuz olmakla beraber pek çok | sıhhidir. Bazı sofralarımızda bir kuru fasulya ile, bir mercimekle, bir zeytin salatasile beş on kuruşa ! doyularax kalkılır; insan kâfi miktarda gıda alır ve vucutta fazla gıda zehirlenmez. Bir çok kere yazdım: Insanlar, kendilerine lâzım olan yemekler- den fazla yiyorlar. Bu suretle yağlanış vücutlerinin çalâkisini ve uzuvlarının serbestisini bozuyorlar. Yhut ta yumurta, et, havyar, balık | gibi çok besleyici maddelerle vü- cutleri zehirlenerek vakitsiz da- mar sertliği, böbrek hastalıkları, kum, nikris gibi tehlikeli hasta- lıklara yakalanıyorlar. Hekimlik, hayatın uzamasını, yemek tarzinin değiştirilmesinde ve yemeklerin itidal dairesinde yenmesinde bulmaktadır. İnsan- lardan yüz sene yaşamak istiyen- | lere doktorların tavsiye ettikleri | rejim, bol meyva, bol sebze ve | içkisiz tabii ve mütevazi bir ya- | şayıştır. — Türk ahçılığı geri mi miştir? I — Tabi eskisine nisbetlz çok geri gitmiştir. Çünkü “marifet, ilti- fata tabidir. ,, Insan züğürtledikçe ahçıbaşılar, yamaklar kalmamıştır ve bugün en babayiğit zenginlerin evinde bile, kendi müteavzı evinin yemeğini pişirmekten âciz olan kadınlara yemekler pişirtiliyor.,, AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye SENELİK 1400 kuruş #ArLk 750 > 3SAyLır 400 > git- Ecnebi 27700 kuruş 450 > 80 > doğrudan aresi namına S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 1225 29 713 945 2 1,36 Va. 5,11 655 12, o 14,32 16,46 18,23

Bu sayıdan diğer sayfalar: