31 Aralık 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

31 Aralık 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ger yayan dl GİZİL LL an ZA m AŞ m KTM “ ia ye 31 Kânunuevvel 1931 Akşam, ii ir e Sahife 5 m ma a AKŞAM'ın tefrikası: No 81 31 Kânunuevvel 1931 Bono ticareti Gayri mübadiller müşkül vaziyette Bonoların nama verilmesini istiyorlar Izmir de Ziraat bankası tara- fından idare edilen emlâk müza- yedelerinin neticesi son günlerde gayrimübadilleri yese düşürmüştür, Müzayedeye iştirak etmek üzere Istanbuldan gelen yüzlerce gayri mübadil bu vaziyetten memnun değildir. ; Bu işte bankanın bir sunu taksiri yoktur. Gayri mübadil bonoları son günlerde gayet ucuz fiatle satılmaktadır. Yüz İiralık bononun 25-30 liraya satıldığı görülüyor. Ucuz fiatle (bono toplıyanlar emlâk fiatlerini fazla- laştırarak 20,000 lira (o mubam- men kıymetli bir binanın 50,000 liradan fazlaya satılmasına sebe- biyet veriyorlar. Hakiki hak sahipleri ise ellerinde mevcut bonoların az olması dola- yısile, bittabi müzayedelerden isti- fade edemiyorlar. Gayrimübadiller bu vaziyeti hükümet merkezine bildirecekler, bir çare bulunmasını istirham edeceklerdir. Bundan sonra veri- lecek bonolara, mübadillere veri- len istihkak mazbataları gibi isim “kaydedilmesi gayrimübadiler tara- fından istenilmektedir. Bu usulün bono ticaretini durduracağı zan- nedilmektedir. Mahsul mıktarı Ticaret borsasının sual- lerine cevap verilecek Ticaret borsası memleketimizdeki mahsul mıktarını anlamak için vilâyetlerden malümat istemişti. Bazı vilâyetler oborsanın bu suallerine cevap vermemiştir. Ticaret borsası bu vaziyet kar- şısında memleketin mahsul mık- tarını öğrenemiyor. Borsa cevap vermiyen vilâyetleri dahiliye vekâ- Eletine şikâyet etmiştir. Dahiliye vekâleti vilâyetlere bir tamim göndermiştir. Bu tamimde borsaların sorduğu suallere cevap verilmesi bildiril- miştir, Taymis taşıyor Suların evleri istilâ etmesinden korkuluyor Londra 28 — Şimal denizinde büküm süren şiddetli fırtınalar neticesi olarak Taymis nehri her- gün muayyen bir saatte mansa- bından menbaıma doğru şiddetli bir anafor halinde akıp ilerliyen bugünkü met dalgasından evel gayri tabii bir surette yükselmekte, denize döküldüğü yere yakın Thamesend mevkiindeki rıhtımları istilâ ederek mücavir eraziye yayılmak istidadını göstermektedir, Versailles muahedenamesi aleyhinde risaleler Hambourg (A.A) — Dün öğle- den sonra şehrin başlıca cadde- lerine eski bir tayyare zabitinin rakip olduğu bir tayyareden Ver- sailles muahsdesi aleyhinde bir takım propaganda risaleleri atıl- mıştır Mekteplerde tatil Orta ve ilk mektepler yeni sene münasebetile on gün tatildir, Talebe Perşembe günü tatil ede- cek ve 11 Kânunusani Pazartesi gününden iĞbaren derslere başlar macaktır. - en GÜNÜN HABERLERİ Ithalât, ihracat İzmirin ihracatı ithalâttan çok fazla izmirden bildirildiğine göre ihracat, ithalâta nisbetle daha müsait vaziyettedir. 11 kânunu- evelden 20 kânunuevele kadar İzmire ecnebi omemleketlerden gelen eşyanın kıymeti 290,559 liradır. Bu müddet zarfında ibra- catımız 897,550 liraya baliğ ol maktadır. Bu hesaba nazaran on günlük ihracatımız ithalâtımızdan 606991 lira fazladır. Hazırlanan istatistiğe göre ve memleket itibarile ihracatımız'Türk lirası üzerinden şu suretle tesbit edilmiştir. Italyaya 233,487, muhtelif mem- leketlere 70,667, İngiltereye 41 bin 47, Amerikaya 209,512, Yu- nanistana 43,012, Mısıra 1,667, Belçikaya 50,790, Almanyaya 13 bin 283, Fransaya 50,309, Suri- yeye 7,141, Felemenge 23,683, Danimarkaya 3,712, Ispanyaya 2,000, Bulgaristana 2,150, Avus- turalyaya 13,000 lira, Ayni tarihteki ithalâtımız da memleket itibarile ve Türk lirası olarak şu suretle gösterilmiştir: Çekoslovakyadan 5751, Italya- dan 41439, Almanyadan 86331, Yunanistandan 14181 İsyeçten 4493, Ingiltereden 2805 Belçika- dan 20570, Felemekten 8132, Fransadan 1027, Rusyadan 62733, Çinden 966 oSuryeden 2460, Mısırdan 10377, Amerikadan 3881, Avusturyadan 2836, Bulgaristan- dan 9720 lira. Harice siparişler Bir Macar memuru tetkikat yapıyor Bir çok müesseseler, hariç memleketlerden malzeme ve alât almak için hükümetten kambiyo müsaadesi istiyorlar. Kararname mucibince bu müesseselere mal satacak ecnebiler türkiyeden mal alacaklardır. Macar harici ticaret ofisi, bu maksatla türkiyeye bir memur göndermiştir. Macar ofisinin me- muru, Yüksek mühendis mekte- bile temasa başlamıştır. Mühendis mektebi, bu sene 9000 liralık alât ve edevat satacaktır. Macar ofisi buna mukabil Türkiyeden de 9000 liralık mal almağı kabul etmiştir. Urla hadisesi Vekiller müdafaalarını yapıyorlar Urlada hâkim Ihsan Ziya beyi öldürmekle maznun değirmenci Mehmet, Hüseyin Avni bey, Zey- nelzade Hüseyin, Muharrem ve Arif efendilerin o muhakemesine Izmirde ağırcezada devam edil miştir. Son celsede maznunlar vekili Mustafa Nuri bey müda- faasını serdetmiş ve hadiseyi teşrih ile ortada delâili kanuniye mevçut olmadığını bildirmiş ve müekkil- lerinin beraetini istemiştir, Diğer vekiller (o müdafaalarını bazırlamadıkları için muhakeme “ kânunusaniye talik olunmuştur. Ispanyol talebeleri Pariste , Paris 30 (A.A) — Madritteki İnstitulo Escuela ilim müessesesi- nin talebesinden olan 15 kadar Ispanyol genci dün Parise muva- salet etmişlerdir. Talebeler burada 15 gün kadar kalacaklar ve ezcümle Parisin ilim ve irfan müessesatile müze- lerini, kütüphanelerini ve darül mesailerini ziyaret edeceklerdir. Tütüncülük Tütün kongresi için hazırlık Kongreye muhtelif raporlar verilecek Şubat iptidasında Ankarada açılacak tütün kongresi için bazır- lıklar başlamıştır. Kongreye ber tütün mıntakasından iki kişi iştirak edecektir. İzmirden de iki tütün taciri ve ticaret odası namına bir murahhas gidecektir. Kongrede tütün kanunu projesi, tütün ziraatının tahdidi, istihsalâ- tın tanzimi, fena tütün yetiştiren sarı tohum ekilmesinin ve kaçak- çılığın men'i, zürraa ait teşekkül- lere yardım, zürraa verilecek kredi meseleleri ve bu meyanda zira- at bankasının zürraa verdiği avans işi ile ihracat vaziyeti, di- ğer şark tütünü yetiştiren mem- leketlerle münasebat tesisi husus- ları görüşülecek tütün fiatlerinin istikrarını temin edecek tedbirler araştırılacaktır. Kongreye gidecek tütün zürraı mümessilleri şayanı dikkat takrir- ler hazırlamağa başlamışlardır. Iktisat vekâleti, Eğe iktisadi mıntakası dahilindeki tütünlerin satış ve istihsal vaziyetleri hak- kında malümat istemişti. Mıntaka Ticaret) müdürlüğü buna dair olan raporu hazırlamaktadır. Ra- por gelecek hafta zarfında Ikti- sat vekâletine gönderilecektir. Tohumlar Bir çok bahçe sahipleri şikâyet ediyor Bu ay neşredilen kontenjan listesinde tohum yoktur. Bu mev- sim bir çok sebzelerin ekilme zamanıdır. Bahçe sahipleri bakla ve diğer sebzelerin tohumlarını hariçten getirtemiyorlar. Bu hu- susta bir alâkadar (makama şikâyetlerde bulunmuşlardır. Diğer taraftan bir bahçe sahibi bir çok çiçek fidesi getirtmiştir. Fide kontenjanda olmadığı için müsaade almak lâzımdır. Fidele- rin sahibi müracaatına 17 gün cevap almamış, bu müddet zar- fında fideler gümrükte kurumuş, işe yaramaz bir hale gelmiştir. 21 bin kaçakçı Almanyada kaçakçılık son derece arttı Berlin, 28 ( Hususi) — Almanya hududunda (kaçakçılık ( hiçbir vakit son zamanlarda olduğu kadar artmamıştı. Son aylar zar- fında, Felemenk ve belçikadan kaçak eşya ithal etmekle maznun 21000 kişi tevkif edilmiş, 17500000 kaçak sıgara 22,000 kilo kaçak tütün, 40,000 kilo kaçak kahve 7,830 kilo şeker, 650 bisiklet, 113 motosiklet ve saire müsadere edilmiştir. Almanyada kaçakçılar iki sınıf- tır, Birinci sınıf kaçakçılar müsel- lah gençlerden ibaret olup bunlar, ecnebi omemleketlerden kaçak eşyayı ithal ediyorlar. Ikinci sınıf kaçakçılar da yaşlılardan mürek- kep olup, bunlar hudutta bekçilik vazifesini ifa etmekte ve kaçak- çılara gümrük muhafaza memur- larının © yaklaştığını ihbar eyle- mektedir. Bunlar 3 mark yevmiye alıyorlar. Felemenkte şekerin libresi 18, Almanyada 48 fenik olduğuna göre kacakçıların bu faaliyetini kolaylıkla izah etmek mümkündür. NETA Şimdi gördün mü olanları? Belki 20 senedir bu çeşit dikine traşın vukuu yoktu. Artık bu, bilmem ne yemenin arapçası idi. Anam, zahir kanına susamış, eceli gelmiş te cami duvarı arayordu. Başka ihtimalin imkânı yoktu. Sesine o güvenen oborazancıbaşı olur amma buiş paşaya göre değildi. Keyfiyete, Sürpik dudunun bile çenesi kilitlenmişti. Hanım efendi baktı ki bu akşam- ki gidiş başka gidiş. Siniri, bhelecanı, bubranı bir tarafa bıraktı. Yanına Hürmüzle Hüsnücemalı çekerek, kapıyı sür- meleyince baş başa verdiler. Allah eksikliğini göstermesin, bu Hürmüz kulunu Hızır mı gön- dermişti? Ne akıllı, fikirli görgülü, tec- rübeli kadındı bu? Öyle enine boyuna çekmeğe, uzun boylu düşünmeğe kalmadan” kadınının kulağını büktü: —Yerini zerre kadar umursama kadınım, Patırdıya, görültüye de hacet yok. Başına bir baş örtüsu al; doğru kapısına git, tokmağını çevir; örtülü başını uzat, hanım hanımcık de ki; — Bugüne bugün namahremimsin, Artık nikâhimiz kalmadı. Bana nazaran ha sen, ha bekçi Mehmet ağa. Onun için bulunduğum evde işin yok. Üç ay on gün oturmak benim hakkım. Iddetimi say, nefa- kami ver; kendinde nereye gide- ceksen oraya git. Bunları kabul ediyorsan ne âlâ; etmediğin tak- dirde yarın fetvahaneye gidiyorum, fetvasını çıkartacağım! Istanbul kadısına vereceğim. Hürmüz hanım, gördüğü, bu- lunduğu bütün büyük konaklarda, bilhassa Kıvırcık paşanınkinde, nedense, Fetvahane kelimesinin tılsımlı bir mahiyeti olduğuna agâhtı. Eski kocasından, Şeyhülislâm kapısındaki davalarından bahis açılıpta çene sallamağa başladığı vakit, fetva, Fetvahane keli- meleri ağzından çıkse, paşa odada ise derhal mani olur, ağzmı kapatır: — Hürmüz hanım sus; dilini terazili o kullan. Başımıza iş mi çıkaracaksın? o Fetvadan, Fetva- haneden lâf açacağına Vefanın bozasından, Okçularbaşının leble- bisinden bahsetsenal derdi. Hâttâ, eskiden Fetva eminli- ğinde bulunmuş olan bir komşusu vardı. Bu 40 yılık abpaplarına bile gizli gizli gider, konakta lâfı olursa, kaç senedir yüzlerini gör- düğüm yok; gideyim de sonra paşamızdan papara mı yiyeyim? derdi. Bu fetva kelimesindeki hikme- tin iç yüzünü Hürmüz de, hattâ hanım efendi de bilmezdiya, Yalnız Hürmüzün bir bildiği varsa o da bu kelime sarfedilir edilmez paşa efendinin beti benzi attığı, dizbağlarının çözüldüğü idi. Hanım efendi, daha biç kullan- madığı bu silâhın herhalde örkü- tücü bir şey olacağını anlıyor, fakat bu kadar mühim bir mes- elede, paşaya pes dedirteceğine şüphe ediyor, söyleyim mi, söyle- sikim mi? diye karar veremiyor- bu. Söylemekten ziyade dinlemek ve tasdik etmek rolünü oynayan Hüsnücemal hanım de söze karıştı: — Kadınım taş atıp kolun yorulacak değila! Git; bir de bunu dene, bakalım! KIVIRCIK PAŞA Büyük Milli Roman Müellifi: Sermet Muhtar Nihayet silâhı tecrübeye banım efendi de razi oldu. Fakat evvelâ aynalı dolabın önüne geçti. Baş örtüsünü örttü. Alnındaki saçlara, tepesindeki topuza bir çekidüzen verdi. Sonra, terliklerini çıkararak topuklu ıskarkinlerini giydi. E... Dünya bu, kim bilir belki de lüzumu olurdu? Gerile gerile sofaya çıktı. Kü- çük odanın kapısını açtı; örtülü başını içeri uzattı; Hürmüzün öğ- rettiklerini, pürüzsüz bir lisanla, bir ziyade, bir noksansız, kelimesi kelimesine aynen tekrar etti ve kapıyı kapadı. Çok geçmeden paşanın yeni bir saybası işidildi: — Bilâl! Ulan teres, çabuk gel! Şimdi rengi bozuk suratıra.. Sacayak gibi birbirisden ayrıl- mayan üç hatun, kapıya kulakla- rını dayamışlar, heyecanlar, çar- pıntılar içinde, paşanın ağzından çıkacak sözü bekliyorlardı. Paşa, çatlak boru gibi öttü: — Götürdüğün yatağı çabuk geri getirl Ağzını pişmiş kelle gibi ne açıyorsun? Haydi fırla!... Bu rücat emri, anivahitte heye- canları, çarpıntıları durmuş, uçmuş benizlere renk, bulanmış gözlere fer, titreyen dudaklara sükün vermişti, Hürmüz, derakap bir elini böğ- rüne dayamış, sanki raks ederken gerdan kırıyor gibi, umuzları bih kımıldamadan, sağa sola başını oynatıyor. — Gördünüz mü? Bak nasıl yelkenleri suya indirdil diyordu. Boynuna sarılan hanım efendiye, arkasından) kucaklayan Hüsnüçe- male, işte ben böyleyim! der gibi bir vaziyet takınmış, kulağının arkasındaki incecik siğarayı ağ- zına alup kibrit araştırmağa baş- lamıştı. (Devamı var) Iki hırsız Kapıyı açık bulunca içe- riye girip buldukları eşyayı aşırıyorlardı Şehrimini Mecediye polis mev- kii Abdurrahman ve Atıf isimle- rinde iki kişiyi tevkif etmiştir. Bunlar, o civarda mütemadiyen dolaşarak açık buldukları kapr- lardan girip ellerine geçen eşyayı aşırmakla maznundurlar. İkisinin de bu şekiilde müteaddit cürüm- leri tesbit edilmiştir. Polis mevkii maznunlar hakkın- daki tahkikatını ikmal ederek kendilerini adliyeye vermiş, 1 inci istintak dairesi tahkikata vaziyet etmiştir. Berlin civarında kanlı bir müsademe Berlin 29 (A.A.)— Berlin gaze- teleri Noel yortuları münasebetile Berlin © civarındaki (o köylerden birinde tertip edilen bir şenlik esnasında komünistlerle çelik mığ- ferliler arasında bir müsademe vukua gelmiş olduğunu yaziyorlar. Bir polis müsademeye müdahele etmiş ve tabancasını kullanarak komünistlerden iki kişiyi öldür- müştür. Romanya, Fransadan 3 milyar istiyecek Bükreş 29 (A.A.) — Hükümet mahafili, maliye nazırının Fransa- da 3 milyar leylik bir miktar için bazı itilâflar müzakere ede- ceğini haber vermektedir. Ro- manya, bu parayı ticaretin dur- gun olduğu bu devrede devletin mali ihtiyaçlarına tahsis edecektir. A inkelekii VA ;

Bu sayıdan diğer sayfalar: