13 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

13 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Borsada vaziyete Esham fiatleri yükseliyor En büyük tereffü ünifiye üzerindedir Bir kaç gündenberi kambiyo borsasında esham ve tahvilât fiatleri yükselmektedir. En ziyade tereffü gösteren ünifiye tabvilâ- tıdır. Bundan bir iki hafta evvel duyunu ünifiye 42 buçuk liraydı. Son günlerde bu miktar 58 liraya kadar çıkmıştır. Bu yükseliş etrafında tahkikat yaptık. Mesele mesele şudur: Paristeki murahhaslarımızla ha- miller arasında muzaherat ceryan ederken, duyunu ünifiye büyük öllerden satın alınmış, bu suretle tahvilâta karşi talep artmıştır. Ünifiye üzerine Paristen yüksek fiat gelmesi, İstanbul borsasında- ki fiatleri de artırmıştır. Bundan başka hamillerle ara- mızda geçen müzakerata dair borsaya müsait haberler gelmek- tedir. Bu haberler de fiatlerin artmasına tesir etmiştir. Borsada yerli şirketlerin de esham ve tahvilâtı artıyor. Bun- ların başında çimento şirketleri gelir. Bu mevsim, anonim şirketlerin senelik heyeti umumiye içtimala- rına tesadüf eder. Bu münasebetle şirketler o bissedarlarına temettü dağıtır. Her sene bu sıralarda anonim şirketlerin esham ve tah- vilâtı artar. Sıtma mücadelesi Sıtmalı yerlere okaliptüs fidanları dikiliyor Sıtma memba: olarak tanınmış olan İzmirin Karşıyaka civarındaki Bostanlarla her eve belediyece okaliptüs fidanları verilmiştir. Ev sahipleri bu fidanları evlerinin avlılarına dikmişlerdir. Okaliptüs fidanı olan yerde sivrisinek barımamaz, onun için bu sene Bostancıda sivrisinek kal- miyacağı tahmin edilmektedir. Iki Kadın arasında kavga Cibalide oturan Şükriye ve Sabire hanın isimlerinde iki kadın kavga etmişler, Şükriye hanım, Sabire hanımı fena halde döverek çocuğunu düşürmesine sebebiyet vermiştir. Zeytinyağı Borsada muamele görmesi kararlaştırıldı Susam, keten yağlarile peynir salı gününden itibaren ticaret borsasında muamele görecektir. Borsada bu münasebetle teşkilât yapılmıştır . Ticaret borsası, zeytinyağınında borsada muamele gösmesine karar vermiştir. Zeytinyağı tacirleri bu karara itiraz etmişler, mesele iktisat vekâleti akstmiştir. Gelen haberlere göre iktisat vekâleti bu meseleyi tetkik ede- rek zeytin yağının borsada mua- mele görmesini kabul etmiştir. Vekâlet bu kararını bir kaç güne kadar buraya bildirecektir. Fransada kadınların intihap hakkı Paris, 12 (A. A.) — Âyan meçlisinin umumi Âra encümeni, M. Mandel tarafından tevdi edilen ve ikinci intihap devresinin dir. Kadınların rey vermelerinin ve mecbnri reyin ilgasına dair olarak âyan ve mebusan meclis- leri tarafndan kabul edilen şeklin hafif bazı tadilât ile red- dini talep eden mukabil projeyi 5 reylik bir ekseriyetle tasvip ve kabul etmiştir. GÜNÜN HABERLERİ| Tütün konferansı Ticaret odası hazırlıklara devam ediyor Ticaret odası Balkan tütün konferansı için hazırlıklara devam ediyor. Oda tetkikat şubesi mü- dürü Hakkı Nezihi bey bu müna- sebetle Atinada tetkikat yap- maktadır. Şimdiye kadar Hakkı Nezihi beyden Ticaret odasına üç rapor gelmiştir. Hakkı Nezihi bey Atinadan sonra Sofyaya gidecek, oradaki tütün mahafili, ticaret ve ziraat odaları, tütün kooperatiflerile temas edecektir. Ticaret odası tütüncüler komis- yonu bir iki gün sonra içtima ederek şimdiye kadar Hakkı Nezihi beyden gelen raporları tetkik edecektir. Londrada daimi bir Türk sergisi bulunacak Londrada ticaret mümessilliği binasında bir sergi açılmıştır. Bu sergide Türk mamulâtı teşbir edilmiştir. Iktisat vekâleti verginin daimi bir vergi olmasına karar vermiştir, Gizli ayin Marisadaki tevkifatı yapan polis merkez memuru Mehmet Ali bey Manisa, 11 (Hususi) — Manisa da Dış mahallede bir evde 11 kişinin bektaşi ayini yaparlarken polisçe yakalandıklarmı bildir- miştim. Bu bâdise şu şekilde olmuştur: İzmirden bektaşi şeyhi Hâki babanın şehrimize gelmesi polisin nazarı dikkatini celbetmiş ve ima ettirmeksizin kendisi takip ve tarassut (o edilmeğe başlanmıştır. Şeyh, dış mahallede tanımış bir zatın evine gitmiş ve mütea- kiben üç hanım ile yedi erkek eve girmiştir. Geceleyin işü nuş başlamıştır. Masanın üzerinde iki mum yanmakra idi. Polis merkez memuru Mehmet Ali B. komiser ve polislerle evi ihata ettikten sonra evin avlusuna girerek avluya nazır pencerenin perdesinden içerisini tetkik etmiş ve hepisini tutup polis dairesine götürmüştür. Polis dairesinde müddeiumumi muavini (Nadir beyle birlikte sabaha kadar isticvaplarile iştiğal edilmiştir. Maznunlar müstantik- likçe serbest bırakılmışlardır. Uoyd Geerge'un arzusu Londra, 10 (A. A.) — Bir çok liberallerin içtima etmiş oldukları bir öğle yemeği esnasında M. Lloyd George'un Avam kamara- sındaki liberaller grupu liderliğini tekrar deruhte etmemek husu- sundaki arzusunu izhar etmiştir. Sabite 5 Sofya ziyareti Türk - Bulgar dostluğu Hariciye vükilimiz her tarafta alkışlandı Sofya 12 — Bulgar başvkili M. Muşanof bu akşam Tevfik Rüştü beyin şerefine bir ziyafet vermiştir. Hariciye vekilimiz ziya- fetten sonra bulgar gazetecileri tarafından verilen baloda bulun- muş ve çok alkışlanmıştır. Tevfik Rüştü bey bugün bazı ziyaretlerde bulunmuş, öğle vakti sefarethanede bir ziyafet veril- miştir, Dün akşamki ziyafett M. Muşanof ve hariciye yekilimiz tarafından samimi nutuklar irat edilmiştir. Halk her tarafta hari- ciye vekilimizi alkışlamaktadır. Tekmil Sofya gazeteleri hari- ciye vekilimizin ziyaretinden ba- hisle mekaleler neşrederek bu ziyaretin iki memleket arasındaki çok sikı dostluk rabıtalarını bir kat daha kuvvetlendireceğini ya- zıyorlar. Lortlar kamarasında merasim Londra 10 (A.A.) — Lortlar kamarasında Krala mahsus salonda umumi harp esnasında ölen 243 âza ile memurun ve bunların çocuklarının hatıralarını ebedileş- tirmek için yapılan abidenin küşat resmi Pren De Galles tarafından yapılmıştır. Çıplak kadın Hâkimin karşısında raksetmiş Berlin. 12 (A. A.) — Son zamanlarda Alman mahkemele- rinde sık sık rezilâne bir takım hadiseler olmakta ve bu badise- ler hüküm suren umumi Asabi- yete atfolunmaktadır. Dün bir mağazanın camekâ- nından bazı şeyler çalmış olmakla maznun bulunan bir kadın yanın- daki gardiyanların dikkatsizliğin- den istifade ederek tamamen soyunup çırçıplak olmağa mu- vaffak olmuş ve hâkimin karşı- sında dansetmeğe (başlamıştır. Kadın, güç hal ile zaptedilmiş ve 3 sene mahküm edilmiştir. Alman intihabı Şiddetli ihtiyat tedbirleri alındı Berlin, 12 (A.A.) — Müfritlerin ve bilhassa faşistlerin reisicumhur intihabı gününün ferdasında bir takım isyanlar çıkarmak için ha- zırlanmakta bulunduklarına dair musirrane bazı şayialar devran elmektedir. Prusya bükümeti polisi seferber etmiş ve hemen harekete amade bir hale getirmiştir. Dahiliye na- zırı M. Severing bütün memurlara bir tamim göndererek polisin ber türlü isyan hareketini henüz nüve halinde iken boğması lâzım geldiğini ihtar etmiştir. Muma- ileyh, zabitayı her türlü isyan hareketini merhametsizce bastır- mak için icabında en şiddetli vasıtalara müracaat etmeğe davet 2 zanaat m ——— — ——a AKŞAM'ın tefrikası: No: 51 13 Mart 1932 ER ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : » O, benim oğlumdu... Ve ben karşısında onu bağrıma basamamakla o deli oluyordum, harap oluyordum. Kitabi bıraktım, gözlüğüm düştü, titriyordum. Ayağa kalktım, o hâlâ hareketsizdi. Ne için kalktığım- dan, ne yaptığımdan bibaberdi: — Gel sevgili evlâdım, gel babana sarıl, bütün can acılarını dökmek için onun sinesinde ağla... Senin o har ve sâf göz yaşlarına pek... pek muhtacım evlâdım. işte ben babanım, gel sarıl... Sarıl ve ağla... diye bağırmak için sızlıyorum. Hayır,,, Demek burada da (Şofloryo ve Battino) nun salo- nunda da, deniz ortasında da, istibdat tepemize dikilmiş, en mukaddes, en samimi arzuma , gaddar bir'mani kesilmişti, ve bu, şüphesiz böyle idi. < Hasta gibi idim. Orada fazla duramadım. Yukarıda mehtap vardı. Vapurun, makinenin sesi, ve başka hiç bir ses yok. Uzun bir sandalyeye uzandım, ve pe- rişan kafamı dayadım, bir müddet öyle kaldım, sonra kalktım, kü- peşteye dayandım, denize bakını- yorum . — Bonasera sinyora, nasılsınız bakalım. — İyiyim sinyor kaptan, teşek- kür ederim, ya siz? Vapur kaptanının gözlerinde hâlâ o istihzalı tebessüm vardı. Artık bu tebessümü parçalamak vaktı gelmişti : — Kaptan dedim, size rica ederim, bir parça dinleyiniz. Size söylenecek dertlerim var... Tara- bulusa çıkmadığım için, hakkımda iki kelimeden birini, yahut ikisini birden verdiniz: Işte hayvan gibi bir adam ki ilk gördüğü güzel bir memleketi biraz gezip öğrem- mek istemez... Yahut murdar bir hasis, sandal ve araba parasım sakınıyor. Müdafaa etmek istiyordu, bı- rakmadım: — Hayır, birşey değil... Emin olunuz, sizin yerinizde ben de olsaydım, bunları düşünmekte ve söylemekte tereddüt etmezdim. Fakat, şimdi anlıyacaksınız ki bu hüküm doğru değildir: Ben jon türküm :sinyor kumandan Tarabu- lustaki sürgünlerin hepsi benim arkadaşlarımdır, o kardeşlerimdir. Orada iki sene menfi idim. Kumandan kanaatları bir anda yıkılarak büht ve hayrete duçar olanlara mahsus bir telâşla göz- lerini açmış dinliyor, ben devam ediyordum: halâ körüyorsumuz ki evlâtlarıma sarılıp öpemiyorum. Birisi o esmer, mahzun simalı çocuk benim oğlum, o daha bir günlük dünyadeyken ben mahpusa gitmiştim. Öteki s2- rışm güzel çocuk kaynımın oğlu.. Onlar beni tanımıyorlar, bilmiyor- lar.. Tabii zevcemle onlardan gizli onlar uykuda iken görüşe biliyorum. — Ee, fakat, artık burada. - elile bir şeyler göstererek artık İtalyadasınız.. — Evet hakkınız var, yalnız birinci kamaradaki müsafirlerinizin Tarablustan biudiklerini, Istanbu- lun ihsanlarma ve rütbelerine yabancı olmadıklarını bilmelisiniz. — Fakat size burada ne yapa- bilirler.. — Evet nedemek istediğinizi anlıyorum, elbette bir şey yapa- mazlar, çünki artık Malta yolundayız. Fakat onlar bu hanım ve çocukların Tarablusta kimlere mensup olduklarını pek iyi bilirler ve... — Beni hem memnun, hem -mütehayyir ediyorsunuz, ben bu dediklerinizi bir romanda okusa idim, emin olunuz inanmazdım. Nihayet şairane bir hayal der geçerdim, halbuki siz... Bu gemici ruhunda istediğim tesiri kazandıktan sonra dedim ki; — Bakınız kumandan, size bir şey daha itiraf edeyim, size bunları daha Tarablus limanında iken, bana - neden Tarablusa çıkmıyor- sunuz dediğiniz zaman söyliyerek Tohakkımdaki — sui-zannınızı gidere- bilirdim. Fakat sizi ancak (Cerbe) den beri tanıyordum, emniyet edemezdim, Tarablustaki Italyan .konsolosunun ise ne dereceye kadar şayanı emniyet olduğunu bizden başka kimse bilemez. Çok serbest ve açık konuştuğum için beni affediniz. İşte muhterem kumandan, size bütün esrarımı söyledim. Şimdi o, artik beni dinlemi- yordu, samimi bir heyecan ile çağırarak nöbet mevkiinden indir- diği ikinci kaptana mütehayyir ve takdirkâr hareketlerle beni gösteriyor, ve benden dinledik- lerini hararetle naklederek dos- tane bir muhabbetle omuzumu okşuyordu. * .. —vVallahi büyük tanıyor, dikkat ediniz. (Çocuklardan Büyüğü kay- nımın oğlu idi). — Nasıl? — Daha biraz evvel diyordu ki, ah eniştemin bir fotoğrafı olsa — Şu sık sik tesadüf ettiğiniz | da iyice baksam... Şu italyan çocuklarla aşağıdaki Türk hanımı, | o kadar benziyor benim ailemdir. Bu seferi onları — E bizimki? alıp götürmek için yapıyorum ve ( Arkası var) üzredir. eylemiştir. Polis, yarınki intihabatın ser- bestçe icra edilmesine nezaret edecektir. Zabıta kuvetleri, bugün öğleden itibaren harekete müheyya bir halde bulunacaktır. Bütün mezuniyetler ilga edilmiştir. Italyan - Rus ticaret mükâlemeleri! (/ Roma 10 (A.A) — Italya ile lemelerine faaliyetle devam olun- maktadır. | | | Rusya arasındaki ticaret mükâ- | karilerimize weya mevcut hediyeyi alıniz! sz Amca Bey'in Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmek Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abone kaydedilecek abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ile adreslerine gönderilecektir. Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine siz de abone olunuz ve bu güzel

Bu sayıdan diğer sayfalar: