19 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

19 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- 19 Mart 1932 GÜNÜN HABERLERİ Karlardan sonra Bolu havalisinde | purcada feyezan Bazı yollar kâmilen su altında kaldı Bolu 17 (Hususi) — Uzun ve sürekli bir kıştan sonra birden- bire lodoslıyan havalar kesif kar tabakasını eritmeğe başlamıştır. Kuvvetle esen lodos, bulutlu bir havada, harareti birdenbire 18 dereceye kadar çıkarmıştır. Eriyen karlara inzimam eden yağmurların tesirile dereler bir anda kabarmış, ovadaki arazi ve köyler su altında kalmıştır. Çatak köyü havalisi ve Kaplıca- lar yolu hemen hemen sularla mahsurdur, Kısmen sularla mestur olan bu yoldan şimdi arabalarla geçilebilmektedir. Kastamonudaki halı hırsızları mahküm oldular Kastamonu, 16 (A.A.) — Ağa imaret camiinden muhafazaları altında bulunan kıymetli bir halıyı çalmaktan maznun olarak ağır cezada muhakeme edilen evkaf memurlarından Sadık Ef. ile halıyı çalmağa teşvik eden halı tüccarı acem Kâzım üçer sene hapse mahküm edilmişlerdir. Ihracat eşyası Alman piyasalarındaki vaziyet Berlin Türk ticaret odası Alman piyasalarındaki son vaziyet hak- | kında alâkadar dairelere şu raporu göndermiştir: Mısır satışlarında Oo muamelât azdır. Ruslar ucuz fiatle piyasaya çok mal çıkarmışlardır. Nohut ve fasulyeye olan talep artmıştır. Fasulye için ucuz mal istenmek- tedir.' Piyasada Türk keten tohumları aranmaktadır. Türk keten tohum- ları Fas keten tohumlarına reka- bet ediyor. Satışlarda Türk mallarına daha fazla para verilmektedir. Belçikanın mali vaziyeti Bükreş, 17 (A.A.) — Mebusan meclisi mali vaziyetin düzeltilmesi hakkındaki lâyihayı kabul etmiştir. İpekçilik Köylü koza yetiştirmeğe teşvik ediliyor Bursa, 18 ( Hususi ) — Ipek böcekciliği enstitüsü köylüyü koza yetiştirmeğe teşvik için hararetli bir faaliyete geçmiştir. Köylere teşvik amiz lâvhalar gönderilmiş ve kazalarda köylüyü toplayarak konferanslar vermek gibi teşeb- büslere girişilmiştir. Müdür Tahir bey dün Karaca beye giderek kaymakam tarafın- dan davet edilen köylülere mek- tep binasında bir konferans ver- miştir. 400 kişinin dinlediği bu konferansta Tahir bey bu seneki ipek ihtiyacından ve koza yetiş- tirmenin fenni şekillerinden bah- setmiş, koza ve ipekçiliğin müs- takbel inkişafını izah eylemiştir. Bursa ticaret odası, koza bor- sası tarafından yapılan dut fidanı tevziatından başka enstitüye nakil vasıtası temin etmek gibi hususatta yardımda bulunmağa karar ver- miştir. Geçen sene, oldukca iyi idrak edilen mahsule rağmen hariçten koza idhal edilmiş olması bu yıl kozanın rağbet göreceği hakkın- daki ümitleri kuvvetlendirmektedir, Tütün satışı en iyi mallar 60 ile 80 kuruş arasında Bursa 18 (Hususi) — Tütün piyasası elân hararetlenmemiştir. Mahsul iyidir. Inhisar idaresi ve tüccarlar tütün devşirmeğe başla- mışlardır. Köylü muhtaç ve muz- tar vaziyette olduğu için mahsu- lünü bir an evvel elden çıkarmağa çalışıyor. Fakat alıcılar bu nisbette istical etmedikıeri için satış dur- guncadır. Satın alınan tütünler mahsulün en iyi kısmı olduğu halde en yüksek fiat altmışla seksen kuruş arasındadır. Bursa mualiimleri Bursa 18 (Hususi) — Umumi vilâyet meclisinin maaşlar bhak- kındaki kararlarına itiraz için mektep baş muallimleri ikinci içti- ma yaptılar. İkinci içtimada tek- mil ilk mektep muallimleri de hazır bulunarak baş muallimlerin mukarreratını tasvip ettiler. İçti- timada bütün muallimlerin imza- ladığı istidanın maarif ve dahiliye vekâletlerine takdimi O kararlaş- tırıldı. Sıkı muayene ya pe Zi 7 gana İngilterede hariçten gelen eşyaya gümrük resmi konması üzerine limanlara giren vapurların mü- rettebatı karaya çıkarken eşyaları ve üzerleri aranmağa başlanmıştır. Resmimizde bir memur bir gemi- cinin çantasını ararken görülüyor. Beş beşi bir yerde için. Konyadaki feci cinayetin failleri tutuldular Konya, 17 (Hususi) — Evvelce bildirdiğim hamile bir kadınla kadınım beş yaşındaki çocuğunu beşbeşi bir yerde için feci bir şekilde öldürüp uzun müddet izlerini (kaybettiren (methaldar failler nihayet yakalandılar. Failler Hasan, Mustafa, Mahmut isminde üç kişidir. İrtikâbolunan cinayet işkence ile yapılmıştır. Kadının yirmi yedi yerinde, zavallı, masum çocuğunda sekiz yerinde yara vardır. Bu korkunç cinayet efkârı umumiyeyi son derece alâkadar etmiştir. Faillerin yakalandığı gün bütün halk bu hunhar herifleri görmek için hükümetin önüne toplanmıştır. Failler cürümlerini itiraf etmişlerdir. Müddeiumumi- likçe yapılan tahkikatta cinayetin ika edildiği anlaşıldığından mah- kemece idam cezası verileceği muhakkak addedilmektedir. Mah- kemeye bemen başlanacaktır. | bindirilecektir. Tatil.. Tahdidi teslihat konferansı Müzakere 15 gün müddetle tatil ediliyor Cenevre, 18 — Tahdidi teslihat konferansı yarından itibaren 15 gün müddetle tatil edecektir. Bu müddet zarfında birçok murah- haslar memleketlerine gidecekler- dir. Komisyonlara havale edilmiş olan meseleler ancak nisanda müzakere edilebilecektir. Cenevre 17 — Tahdidi teslihat konferansı obabriye komisyonu, sabahleyin Norveç murahhası M. Colbanın riyaseti altında toplan- mıştır. Komisyon, deniz mukavelena- mesi projesinin ahkâmına müte- allik müzakerelerine demam”et- miştir. Proje, hattı harp gemileri için sinni haddi olarak 20 tahtel- bahirler için 13 sene kabul etmek- tedir. Ispanya murahhası, hattı harp gemileri için 24, Ingiliz ve Japon murahhasları da 26 sene teklif etmişlerdir. Fransa murahhası, hattı harp gemileri 25 ve tahtelbahirler için 13 sene teklif etmiştir. Komisyon, mesaisine nisan ip- tidasında devam edecektir. 4 kadın Intihap hakkı için gürültü yaptı Paris 17 (A. A.) — Âyan meclisi bugün yaptığı celselerden birinde kadınlara intihap hakkı verilmesi lehinde bir takım gürül- tülü tezahürat yapmış olan 4 kadını içtima salonundan dışarıya çıkarmıştır. Kreuyerin cenazesi Paris, 17 (A.A.) — Kreuger'in cenazesi bir kaç ahbabı hazır ol- duğu halde saat 14,40 da kaldı- rılmıştır. Cenaze İstockholma gö- türülmek üzere saat 22 de vapura Amerikada muhaceretin tahdidi Washington, 18 (A.A.) — Meb- usan meclisinin muhaceret encü- meni, muhacereti hali hazırda mevcut miktarın yüzde onuna in- dirmeği teklif eden kararı kabul ve tasvip eylemiştir. Boşa çıktı! Lindbergin çocuğu bir vapurda arandı, fakat bulunamadı Nice 17 (A. A.) — Roma transatlantiği Villefarnche - sur - mere uğramış olduğundan Lind- bergin çocuğunun vapurda olup olmadığını anlamak için gemide tahkikat yapılmıştır. Taharriyat, boşa çıkmıştır. Hopewell (Yeni Jersey) 17 (A. A.) — Âsap hastalıkları mütehas- sısı olan bir doktur, son 15 gün- lük elim hâdiseler neticesinde hâd bir uykusuzluk hasebile âsabından müteessir olan madam Lindberği tedavi için çağırılmıştı. Şimdiye kadar çocuğu bulmak için takip edilen yeni izlerden hiçbirisi müspet bir netice verm- miştir. Fas istikrazı Paris 18 (A.A ) — Mebusan meclisi, 6 senelik bir müddet zarfında ikiye taksim suretile tahvilleri ihraç edilecek olan 1,535! milyon franklık Fas istikrazı projesini gelecek hafta müzakere edecektir. Bu istikraz, Fastaki nafıa umu- runa, içtimai işlere ve umumi tedrisata sarfolunacaktır. AKŞAM'ın tefrikası: No: 57 19 Mart 1932 ELENME YAAR A A AE ALE) ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : »* Nihayet (Yeni Osmanlılar) hü- cumlarını, ithamlarını, şikâyetle- rini şu şekilde hulâsa ediyorlardı. — Bu gün devletin bulunduğu hali izmihlâli inkâra hiç bir âkıl için mahal yoktur. Biz diyoruz ki, devleti zulüm harap ediyor. Hü- kümet ise kendisinin ıslahata sa- yinden bahsederek muterizlerin ifadatını garaz ve ya mvhalât ile uğraşmağa hamlediyor. Güzel... Fakat devletin mebdei ıslahat olarak umumun gözüne sok- tuğu şey (vilâyetler nizamnamesi) ve onun mahasinince delili Tuna vi- lâyeti değil miydi? Icraatı mezküre ise Mithat paşanın eseri idi, Mithat paşa bu nizamname olmasaydı bile gittiği yerde o şeyleri yapa- caktı. Çünkü büyük adamdır. Öyle olduğu halde bile Mithat paşayı neden Tunada bırakma- dılar, Sonra tanzimi kavanin için şürayi devlet yapıldı, riyasete gene Mithat paşa getirildi. Fakat daha bir iş görmesine meydan bırakıl- madan Bağdata kadar gönderildi. Niçin? Terakkiyatı asriye ve terbiyei umumiyeye hahişten o bahsedili- yor, Halbuki maarifimizin bugünkü bütçesi hafiyelerin, Istanbul zap- tiyesinin tahsisatının bile dunun- dadır. Bu tahsisat ile mi maarif ıslah edilecek? 7 Vücudu memlekete arız olan ileli mühlikenin en âcili maliyenin halidir. Mülk rehin ederek ve sırf dolandırıcıkâri faizler, komis- yonlar vererek borç alıyoruz. Niçin? Idarei hazıranın en büyük mari- feti olmak üzere mülkümüzde mevçut olan akvam (arasında müsavalı umumiyeyi tesis ettiği- mizden bahsedip duruyoruz. Biz asker veriyoruz, hıristiyanlar ver- miyorlar. Bu ne biçim müsavat? Istanbul kodamanları, eazımı kiram hazaratı, maaşları tedahülde kalsa bile nihayet dört beş aylık- ları kalıyor. Fazlası yok, halbuhi Giritte düşmana karşı göğüs ve- ren askerin elli aylığı tedahülde kalıyor, elli aylık bu, elli aylık... Niçin? Garip bir zihniyet Istanbulda o sırada ( Korye Doryan ) gazetesi ile ( Latürki ) gazetesi arasında şiddetli bir mü- nakaşa başlamıştı. Münakaşanın mevzuu şu idi: Her iki taraf ta (usulü meşveret ) tavsiye etmekte diğerinden evvel davrandığını iddia ediyordu. Istanbulda (Jurnal de Konstan- tinopel ) isminde bir gazete vardı, Mösyü Deloue isminde biri Istan- bula geldi ve bu gazetenin başına geçerek adını ( Latürki ) ye tahvil etti, Ve “derhal kemali cesaretle ( usulü meşveret ) den bahseden ve bu usulü tavsiye eden hararetli makaleler yazmağa başladı. (Korye Doryan) gazetesi de bu bahse daldı, ve ( Ben daha evel bundan bahsettim) omünakaşası başladı. Asıl garibi saray bu işe ses çıkarmıyordu, yahut çıkara- mıyordu. Hattâ (Latürki) gazete- sine Babıâlinin mürevvici efkârı nazarile bakanlar bile vardı. Belki de öyle idi. Tuhaf değil mi? Türkçe bir gazete (Millet mec- e İİ KANSIZLIK yenizsizlik icin yegâne deva kanl ihya eden En muntahip elibba tarafından tertip edilmiştir. lisi ) ( Meclisi mebusan ) (Usulü meşveret ) sözlerini hattâ ağzına alamazken, ve böyle şeylerden bahseden hariçteki gazeteler bile bir mikrop imiş gibi Türkiyeye sokulmazken, payitahtın göbeğinde çıkan Fransızca gazeteler açıkça bu bahsi yapıyorlar, ve memlekete (usulü meşveret ) tavsiye ediyor- lardı. Sarayın, Babıâlinin âdeta tasvip eder gibi susuşu ise çok garip bir zihniyet ifade etmiyor mı idi? Londrada bu vaziyete seyirci olan ( Yeni Osmanlılar ) şaşırmış kalmışlardı. Kemal bey bu fran- sızca gazeteleri önüne koymuş, Pariste çıkan hürriyetperver bir gazetenin lisanından farksız hür- riyet ve meşrutiyetten, hem de Istanbulda böyle açıkca bahseden bu vesikalar karsısında şaşırmış kalmıştı. Bir hayli odüşünmüş, düşünmüş ve demiş ki: — Burada ne duruyoruz artık, kalkıp Istanbula gidelim ve orada bir fransızca gazete neşredelim, en kestirme yol bu değil mi? Gülüşmüşler. Bu gülüşte bir hayli de sarayla istihza mündemiç değil mi ? Koca saray, koca Babıâli. * Sultan Azizin “nasıl tahtından uzaklaştırıldığı ve nihayet nasıl vefat ettiği şimdiye kadar bütün teferrüatına kadar doğru, yanlış yazılmış, gazetelerde, kitaplarda, mecmualarda, bilhassa son birkaç sene zarfında, günün modası şeklinde karie yorgunluk verecek tarzda uzatılmış durulmuştur. Bizim burada bu mevzu ile alâkamız yoktur. Hattâ ondan sonra Sultan Muradın pek az saltanat devri ile de kendimizi alâkadar görmüyoruz. Çünkü bu pek kısa sürer devirde mevzuumuza temas ede- cek belli başlı hiç bir hâdise olmamıştır diyebiliriz. Asıl bu devairden sonradır ki, Abdülhz- midin tahta çıkışı ile ( devri istibdat ) bütün azametile! başlar. Alâkadar olduğumuz devir de budur. Abdülhamit tahta çıkınca etra- fına evvelâ damat Mahmut, kü- çük Sait ve İngiliz Sait paşalar e En çok itimadı bu zevate ıdı. Esasen daha vaziyele hâkim değildi. Veliahatlığı zamanında vakıa ahvali muntazaman takipten, günü gününe vaziyeti göz önün- de bulundurmaktan uzak bulun- muyordu. Fakat, gene böyle, bu kadar çabuk muradına ereceğini pek kestiremediğinden, eldeki unsurlardan şöyle gelişi güzel is- tifade etmekten başka, şimdilik bir çare bulunmadığına hükmetti, Mithat paşa, Abdülhamit naza- rında mimlenmişti. Fakat ne olursa olsun gene paşadan çekiniyordu, çünkü biliyordu ki, paşa yalnız değildir. £ Arkasında, etrafında (Mithat paşa fırkası) dedikleri münevver bir kütle vardır. Küçük henüz büyümemiş, fakat herhalde münevver ve binaenaleyh tehlikeli bir kütle. Bu sebeple Mithat paşayı büsbütün uzaklaştırmak, yanından atınak fişine gelemedi, bilâkis ona zahiri bir itimat ve muhabbet göstermeği tercih etti. (Arkası var) Nörastent, zallyet v6 Chlorose .SIROP DESCHIENS, PARIS

Bu sayıdan diğer sayfalar: