20 Mart 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Mart 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| i © Birçoktüccar vapurlarında â Akşam Sahife 5 20 Mart 1932 pe min GÜNÜN HABERLERİ , Harice sefer Heyelânlar Vapurlarımızın | Son yağmurlarda bazı noksanları telsiz bile yok Izmir tacirleri ihracat emtiasının Türk vapurlarile naklini arzu etmektedirler. Izmir ticaret odası bu münasebetle ihracat ofisinin #ürk vapurcularını teşvik etmesini istemiştir. Ofis vapurcularla bu hususta temasa girişmiştir. Fakat vapurcuların ekserisi hariç sefer- ii yapmak için tereddüt ediyor- ar, Bu tereddüt bir kısım vapurlar için yerindedir. Çünkü bunlar bir çok şeraiti haiz değildir. Bir çoklarının telsizi yoktur. Evvelcede bir kaç defa yazdığımız gibi Türk vapurculuğunun inkişafı için islâ- hat yapmak lâzımdır. Ispanyada bir tüneli berhava ettiler Madrit, 19 (A.A.) — Sao de Urgelden bildirildiğine göre En- cant ismindeki ufak bir kasabanın yakininde inşa edilmek üzere bulunan bir tünelde çok şiddetli bir dinamit infilâki vukubulmuştur. 6 amele telef olmuş, altısıda ağır surette yaralanmıştır. Afyonlar Fiatler günden güne yükseliyor Izmir 18 — Afyon fiatleri gün geçtikçe yükselmektedir. Evelki gün 970 kuruşa kadar satış olmuş ve dün de Akşehir malına 10 liraya alıcı çıkmıştır. Milli bankalardan bir tanesi İzmirde birkaç gündenberi afyon vaziyeti ve piyasa etrafında ma- lümat (o toplamağa (başlamıştır. Banka müdürlüğü şehrimiz afyon ihracatçılarına (müracaatla bu seneki rekolteyi tespit ve eldeki stok mal derece ve miktarını da tahkik etmektedir. Bu seneki afyon rekoltesinin geçen seneden çok az olacağına muhakkak nazarile bakılmaktadır. Mahaza hakiki vaziyet ancak 15 nisandan sonra anlaşılabilecktir. Haşhaşın 6 kuruştan 13 kuruşa tereffüü de bu seneki afyon rekoltesinin (o noksanlığına (o bir delil telâkki olunmaktadır. Toprak bayramı Adanada da toprak bay- ramı yapılacak Adana, 19 — Martın yirmi birinci pazartesi günü Ziraat mektebi meydanında ( Toprak bayramı halk ve (mekteplerin iştirakile merasime saat 14,30 da başlanacak ve ziraat mensubini tarafından konferanslar verildik- ten sonra ziraat mektebinde ahır- lar, asri kümesler gezdirilerek hayvanat halka gösterilecek ve tarlalarda tecrübeler yapılacaktır. Bayram münasebetile halk ve mektepler tarafından sabahtan akşama kadar muhtelif eğlenceler yapılacak ve herkes yemeğini be- raberinde götürecek, orada yiye- ceklerdir. Bir otomobil bir uçuruma düştü Logrono 19 (A.A.) — Dün ak- şam üzeri iki seyyahı götürmekte olan bir turizm otomobili, direk- siyonun kırılması yüzünden 80 metre derinliğinde bir ucuruma yuvarlanmıştır. Seyyahlardan biri hemen ölmüştür. Arkadaşı ile şoför ihtizar halindedir. şoselerde çöküntüler oldu Bartın 17 — Uzun müddet kar altında kalma neticesi olarak yer yer heyelân hadiseleri vuku bul- maktadır. Bilhassa Safranbolu ve Amasra şoselerindeki arızalar çok mühimdir. * Bartın - Safranbolu yolunun, öte- denberi daima kayan Fatmaoğlu mevkiindeki kısmı üç gün evvel yeniden kırılmış ve bir buçuk metre kadar çökmüştür; tedricen ırmağa doğru kaymaktadır. Son kar ve yağmurlar, Safran- bolu şosasının diğer kısımlarında da ( epeycetahribat (yapmıştır. Üçürcü ile altıncı kilometreler arasında - ileride (ehemmiyet kesbedecek - muhtelif heyelânlar vardır. Amasra yolunda da mühim bir ârıza husule gelmiştir. Şosanın en tehlikeli (kısmı, Kuşkayası altındaki, altı uçurum olan virajdır. Buradan dağdan inen seller şosanın dörtte üçünü yalamış ve uçuruma dökmüştür. Şosanın on metrelik kısmında ancak bir piyade ve bir hayvan geçebilecek kadar genişlik kal- mıştır. Otomobil ve araba geç- mek imkânsızlaşmıştır. Nakliyatı (o temin edebilmek üzere, arızanın muvakkaten tami- rine üç günden beri çalışılmaktadır. Beş lisanda.. Viyananın bülbülü ismi verilen meşhur süperano matmazel Gretl Vernon Avrupada bir seyahate çıkmıştır. Matmazel Vernon beş lisanı mükemmel bilmekte ve beş lisanda da şarkı söylemektedir. Geçen hafta Londraya giden bu güzel artist çok taktir edilmiştir. Iki katil Izmirde merak uyandıran bir muhakeme Izmir 17 — Altarış beş yaşında Melek hanım ismindeki kadını parasına tamaan öldüren Hüseyin ve Zehranın mubakemelerine dün Ağırcezada devam edilmiştir. Bu muhakeme bir çok kimsele- rin alâkasını celbettiğinden mah- keme salonu dolup taşmakta idi. Dünkü celsede karar verilecekti. Fakat maznunlarin yaşları tayin edilmediği cihetle muhakeme talik edildi. Almanyada Alman faşistleri çok çalışıyor Bu defaki intihap pek ziyade hararetli olacak Berlin 19 — Reisicumhur inti- habatı münasebetile ( faşistlerle nasyonalistler yeniden gizli faali- yete başlamışlardır. Bu münase- betle polis tahkikata başlamıştır. Bunların zorla hükümeti ele geçirmek (oiçin (o hazırlandıkları söyleniyor. Faşistler hükümetin takibatını şiddetle protesto etmişlerdir. Po- lisin takibatı meselesinde muhtelif Alman o hühümetleri (o arasında ihtilâflar mevcuttur. Paskalye haftası geçtikten son- ra intihabat faaliyetinin yeniden çok hararetli bir safhaya gireceği muhakkak addediliyor. Faşistler şimdi geçen defadan daha büyük faaliyet gösteriyorlar. Şimendifer kazası Napoli, 19 (A. A.) — İki elektrik katarı, dün akşam bir tünelden (o geçerken omakinistin dikkatsizliği yüzünden birbirlerile müsademe etmişlerdir. 9 kişi ölmüş ve 10u tehlikeli olarak 28 kişi yaralanmıştır. Korkutamadılar ! Bir amerikanvari haydutluk teşebbüsü Peşte, 18 (Hususi) — Tasarurf sandığının Leopold meydanındaki şubesine Amerikanvari bir taarruz vukubulmuş, fakat teşebbüs akim kalmıştır. Üç kişi ellerinde rovel- ver olduğu halde bankaya girerek kasadaki paranın teslimini iste- mişlerdir. Fakat memurlar korkmamışlar ellerine geçen şeyleri heriflerin üzerlerine atmışlardır. Hizmetçi- lerden biri demir bir çubukla şakilerden birinin kafasına vur- muştur. Bu mukavemet üzerine şakiler kaçmışlardır. Amerika - Rusya Londra 19 (A.A.) — Waşing- tondan Reuter'e bildiriliyor: Hariciye nezareti, Amerikanın Sovyet Rusyaya karşı olan siya- setini tadil edeceğine dair olan şayiaları kati surette tekzip et- mektedir. Gi Göte Alman şairinin ölümünün yüzüncü senesi Berlin 19 — Büyük alman şairi Götenin yıl dönümü münasebetile salı günü Almanyanın her tara- fında büyük merasim yapılacaktır. Başvekil, şairin kabrine çelenk koyacaktır. Merasimde bir çok memleketlerin maarif nazırları, sefirler, yüzlerce gazeteci bulu- nacaktır. Ecnebi memleketlerden bir çok ziyaretçi gelmektedir. Bir cinayet Izmir 19 — Evelki gün Yamanlar köyü hududu dahilinde Dedebaşı yolunda bir cinayet olmuş ve kır bekçilerinden Saki isminde birisi oduncu Recep tarafından öldürül- müştür, Katil kaçmak istemiş fakat yâkalanmıştır. Çatalcada yangın havuzu Çatalca, 19 | Hususil — Son zamanlarda kasabamızda teşkil edilen itfayeye bir kolaylık olmak üzere kaymakam Kemal beyin himmeti ve belediye reisi Mustafa beyin delaletile çarşı içinde muaz- zam bir havuzun inşasına başlan- mıştır. AKŞAM'ın tefrikası: No: 58 20 Mart 1932 ZINDAN HATIRALARI ARZI SR SR TR ALELAIŞALIILIĞ, Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Bu sebeple hattı hümayunun tahririni Mithat paşaya havale etti, Mithat paşanın yazdığı hattı hümayun memleketin bütün ihti- yacatı nazarı dikkate alınarak hazırlanmıştı. Bittabi bu yazı ile idarei hükümetin tamamile bir idarei meşruta suretinde olacağı vadolunuyordu. O bu vadi kuv- vetli, sarih, her türlü şek ve şüpheyi bertaraf edebilecek mem- leketteki ve hariçteki bütün (ab- rarın) beklediği vadidi. Abdül- hamit (hattı) aldı, okudu, yanın- da alakoydu ve kim bilir ne kadar uykusu kaçarak, kaç defa tekrar tekrar okudu. işte Abdülhamit ile Mithat paşa arasındaki ilk ihtilâf sebebi bu hat... Böyle daha ilk temasta, ilk işte, ilk günlerde ihtilâf hem de esaslı bir ihtilâf doğmuştu. Çünkü ne Abdülhamit usul ve idrei omeşrutaya (o yanaşabilirdi, ne de Mithat paşa bundan vaz- geçebilirdi. Bir kenara atılan Mithat paşa (hattı) kimseye gösterilmedi. Yeni hattın tahriri, Cevdet paşaya ha- vale edildi. Ve bu hat yine bazı tadilât ile kabul edildi. Culüsun on ikinci günü mera- simle okunan ve ilân edilen bu hattı hümayunda icraat ve ısla- hattan pek sathi bir surette bahs- ediliyor. İleride açılacağı vadedi- len (meclis) hakkında ise esaslı hiç bir omalümat verilmiyor. Bir kelime ile (ahrarın) ağzına bir parmak bal çalınıyordu. Bittabi kimse bu oyuna “aldanmadı. umumi bir hoşnutsuzluk başgös- terdi. Mithat paşa zaten Abdülha- mitten fazla birşey beklemiyordu. Biat günü Mithat paşayı görenler, renginin sararmış, çehresinin ça- tılmış her halile ademi memnuni- yetini izhar eden bir vaziyette olduğunu anlıyorlardı. Bir müddet sonra vadedilen (kanunu esasi) nin tanzimi me- selesi ortaya çıktı. Abdülhamit, ismi (kanunu esasi), fakat ihtiva ettiği maddeler itibarile onu, istediği gibi icrayı hükmetmekte serbest, tamamile serbest bıraka- cak birşey istiyordu. Birçok düşünmeler, vakit kazanmalar, hesaplar kitaplardan sonra Mithat paşanın yazdığı kanunu esasi, bir bayli tadilâtla 12 kânunuevvel 1293 te Babıâlide büyük mera- simle ilân olundu. Mitbat paşa bu eserini de karma karışık, bütün kuvveti- ni, asıl ruhunu ve canını kay- betmiş bir şekilde görünce kızdı. Abdülhamit (opaşanın ve paşa fırkasının hoşnutsuzluğunu gayet iyi anlıyordu. Fakat ne olursa olsun kuvvet ve kudretinde birşey kaybetmek (istemiyordu. (Onun bütün esası imperatoluk tahtında keyfimayeşa (o hüküm (sürmek idi. Yaradılış itibarile başka türlü düşünemez, başka türlü hareket edemezdi. Ortadaki ibtilâfı hoş görüp görmiyenler ise az değildi. Bunlar arasında Rus sefiri meşhur (Ignat- yef)te vardı. Rusya Mithat paşanın ( Devleti Osmaniye )ye yeni bir can, yeni bir kudret ve kuvvet vereceğini anlamıştı. Bu sebeple Abdülhamitten fazla Mithat paşa düşmanı idi vene bahasına olursa olsun Mithat paşayı ortadan kaldırmak en büyün emeli idi. ( Ignatyef ) Osmanlı sarayını, Osmanlı devletini ve bu sarayın entrikalarını, bu hükümetin sarayla olan işlerini çok iyi . bilirdi, adeta bu işin mütehassısı idi. O biliyordu ki sarayda para kuvvetile her şeyi yapmak müm- kündür. Sarayda Cemile sultanı elde etmişti. Mithat paşayı mahv- etmek için Cemile sultana yirmi bin altın vadetmişti. Mithat paşa ise şahsı etrafında çevrilen entrikalara lâkayt, gece gündüz ıslabat ve tensikat için çalışmaktan fariğ olmıyordu. Bütün teşebbüslerinde daima mümanaata uğradığını gördüğü halde gene yılmıyor, usanmıyor, korkmıyor, işi bırakmıyordu. Öte- kiler ise ortadan kaldırmak için bütün kuvvetlerini sarfediyorlardı. O kadar sarfediyorlardı ki, ni- hayet bir gün Mithat paşanın şid- detli bir protesto ile işten çekil- diği görüldü. Bu çekilişin sebebi mekâtibi askeriyeye (gayrı müslim talebe alınması hakkındaki maruzatının, mükererrer maruzatının cevapsız kalması yüzünden idi. O yazıyor, yazıyor, saray cevap vermiyor; kasten, onu kırmak için hiç ehemmiyet vermemiş görünüyordu. O'sırada Istanbul matbuatındada biraz (ahrar) kokusu vardı. Abdülhamit henüz vaziyete ta- mamile hâkim olacak vakti bula- madığı için omatbuatta daha sansür zulmünü germemişti. Abdülhamit bu esrar kokusun- dan fena halde ürküyordu, bazen bütün memleketin Mithat paşa ile beraber, onun arkasında olduğunu zannederek çıldırıyordu. O vakit etrafındakiler onu teskin ediyorlar, bütün bu tehlikenin ortadan kalkmasile tamamen zail olacağına onu ikna ediyorlardı. Fakat Abdülhamit Mithat paşayı ortadan kaldırmak, hiç olmazsa zararsız bir hale getirmek için kati kara- rınıda bir türlü veremiyordu. Et- rafın teşvik ve âdetâ tazyikine fazla dayanamadı, Nihayet 5 Şubat 1293 de Mithat paşa İzzettin va- puruna habersizce, kimseye duyu- rulmadan, sessizce bindirildi ve Istanbuldan, hattâ Osmanlı ölke- sinden uzaklaştırıldı. Bu tebitten kimse haberdar ol- madığı için halk arasında hiç bir hareket görünmedi, yalnız nümayiş yapmak isteyen harbiye talebe- sinden birkaç genç tevkif edildi ve bunlardan dördü nefyolundu. Abdülhamidin ilk (nefi)leri böylece başlamış oluyordu. Fakat daha kütle halinde tevkifler ve (mefi) ler yoktu. Yoktu amma, daha duman üstünde tüten (ka- nunu esasi) ve (bürriyet) e ilk şedit darbeler de indirilmiş bu- lunuyordu. Belki vaziyeti anlar, anlar da makul hareket eder diye cülüsün- den beri ona bir az ümit bağla- yanlar bile bu hadiseler üzerine tamamen ümitlerini kaybetmiş oldular. Halk ta, münevverler de günden güne memnuniyetsizliğe (doğru gidiyordu. Abdülhamidin en bü- yük hatası işte buradan başlar: Bütün memleketin, milletin arzu- sunu nazarı dikkate alıp, âdil bir hükümdar olacağına ona bel bağ- layan, ümit bağlayan milyonlarla insanı hiçe sayarak ters bir isti- kamete taveccüh etti. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: