15 Nisan 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Nisan 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Nisan 1932 Tütün meselesi Balkan tütün konferansı Türkiyeyi kimler temsil edecek Ticaret odasında, balkan tütün konferansı için hazırlıklara devam edilmektedir. Konferans 15 ma- yısta Ankarada toplanacaktır. Konferansta, türk murahhaslarının kimlerden ibaret olacağı katiyetle tayin edilmemiştir. Istanbul ve Izmir ticaret odalarından birer tütün tacirinin murahhaslar ara- sında bulunacağı tahmin edilmek- tedir. Bundan başka, ihracat ofisi tütüncülük raportörü Haluk bey, ticaret odası tetkikat şubesi mü- dürü Hakkı Nezihi bey, tütün inhisarı ziraat şubesi (müdürü Nesip bey, konferansta mutahas- sıs sıfatile hazır bulunacaklardır. Balkan tütün konferansına, bal- kan cemiyeti reisi Hasan beyin riyaset edeceği söylenmekledir. Ağıllar inşa edilecek Ziraat vekâletinden gelen bir tamimde Ağıllar kanununun bazı vilâyetlerde tatbik edilmediğinden bahisle mevcut ağılların tamir ettirilmesi, ağıl bulunmıyan yer- lerde ormanlardan tedarik oluna- cak kerestelerle ağıl vücuda geti- rilmesinin temini lüzumu bildi- rilmiştir. Yunan emlâki Müzayedeye çıkarılması emri verildi Maliye vekâletinden (metrük mallar müdürlüğüne gelen bir tabriratta Yunanlı emlâkin kâmilen Izmir vilâyeti defterlerinin tanzim edilerek Ziraat bankasına devri ve gayri mübadil bonoları karşı- | lanmak üzere süratle müzayedeye konulması bildirilmiştir. Metrük mallar müdiriyetince bir defter hazırlanacak ve bütün Yunan emlâki ziraat bankasına devrolunacaktır. Bir Yunan takımı izmire gidiyor Atina, 13 (Hususi) — Apollon takımı, İzmir takımlarile üç maç yapmak için bugün seyri sefain vapurile İzmire: hareket etmiştir. Takım on sekiz futbolcudan mü- mürekkeptir. Kafileye mebus M. Marsellos riyaset ediyor. Maç- ları seyretmek için de bir çok spor meraklısı İzmire gitmişlerdir. Halk futbolcuları hararetle teşyi eylemiştir. “ Orman yangını Değirmenlikızık köyünde 50 hektar arazi yandı Geçen Cuma gecesi Bursaya tabi Değirmenlikızık köyü üzerin- de lazlara ait arazi ateş almıştır. Orman yangın gittikçe arttığın- dan Bursadan yardım gönderilmiş, Belediye reisi bizzat (o yangına giderek vaziyeti görmüştür. Gönderilen bir müfreze asker itfaiye vesaitinden istifade ederek saatlerce uğraştıktan sonra ateş bastırılmıştır. Yanan yer elli hektardır. Yan- gında kasıt olup olmadığı tahkik ediliyor. Bulgaristan Sovyetler Sofya 14 (A.A. ) — Matbuat, Bulgar ticaret ve sanayi erbabın- dan mürekkep bir heyettir. Sov- yetlerle ticari münasebat tesis eylemek maksadile 25 Nisana Rusyayi ziyaret edeceğini yaz- maktadır. Ticaret mektebi Orta kısım talebesi âli kısma geçmek istiyor Ticaret mektebi orta kısım son sınıf talebesinden bir grup matbaamıza müracaat (ederek orta kısım mezunlarının yüksek kısma geçilmesine müsaade edil memesi aleyhine şikâyette bulun- muşlardır. Bunlar diyorlarki: “Biz; bu mektebe girerken böyle bir şart yoktu. Eğer olsa idi; bittabi bir kısmımız girmez ve başka bir mektebe müracaat ederdik. Hakkımız, hangi cihetten tetkik edecek olursak göze çar- pacak bir şekildedir. 1 — Hepimiz ibtidai talebesi değiliz. | Kısmı azamımız orta mekteplerin altıncı hattâ yedinci sınıflarından gelen talebeyi teşkil ediyor. 2 — Şu hesaba göre maarif orta mekteplerinin üç senesini bizde kısmen okuduk demektir. Yedinci sınıfta okuyan bir talebe- nin, ticaret mektebenin orta kıs- mında tekrar iki sene okuyarak yükseğe geçilmesi dört seneye mütevakkıftır. Demek ki dört senede orta tahsilimizi (ikmal etmiş oluyoruz. Çıkarılan: kanunun omakabline şumulu olmaması lâzımdır. Halbu- ki öyle olduğu halde riayet edil- miyerek hakkımız zayi oluyor. 13,14 yaşında çocuklar değiliz. 18-19 yaşına gelmiş gençleri teşkil ediyoruz. Binaenaleyh bizi yükse- ğe almamak hak kaideleriler kabili telif değildir. Kittiğimize göre orta kısma bir sene daha ilâve etmek istiyorlar- mış. Buna de razı değiliz. Marsilya piyasası Ticaret mümessilimizin gönderdiği malümat Marsilya piyasasının son baf- taki vaziyeti ticaret odasına bil- dirilmiştir. Kuru üzümler; Kıbrıs malı yüz kile itibarile 150,170 frank, Izmir Sultani 420 frank, kornet 390 frank ve Denya 105 pezetastır. Buğday: Fransız 74 kilosu 172 frank, Cezair yumuşak 78,79 kilosu 173 frank, Cezair sert 81 kilosu 160 frank, Manitoha 2 nu- mara kentalı 2,56 dolardır. Arpa, mısır ve yulaf üzerine muamele olmamıştır. Saadet vapuru kurtarılamıyor Karaya oturan Saadet vapuru henüz kurtarılamamıştır. Ticareti bahriye müdiriyetine son gelen haberlere göre vapurun kurtarıl- ması ümidi gittikçe azalmaktadır. Güzel bir cevap! Çine “Başının çaresine bak!,, deniyor Tokio, 13 (A.A.) — Mevsuk bir menbadan bildirildiğine göre, Cemiyeti Akvam umumi kâtipliği Cenevredeki Çin murahhas hey- etine Çinin Cemiyeti Akvama müraçaat etmektense Şanghaydaki mütareke müzakerelerine devam etmesinin münasip olacağını tav- siye etmiştir. Çekoslovakyada müsademeler Prag 13 ( Hususi) — Vaziyet çok karışıktır. Briuxde umumi grev ilân edilmiştir. Grevcilerle jandarma ve asker arasında mü- sademeler (olmuştur. 4 amele ölmüş, birçok amele ağır surette yaralanmıştır. Konotavda müsa- demeler olmuş, yedi kişi ağır surette yaralanmıştır. Almanyada Hitlerin hücum kıtaları dağıtıldı Faşistlerin reisi bu kararı protesto ediyor Berlin, 14 (A.A.) — Reisicüm- hur Hindenburg, Hitlerin hücum kuvvetlerinin. ilgasını amir bulu- nan kararnameyi imza etmiştir. Berlin gazeteleri bu münasebetle uzun makaleler yazıyorlar. Karar, bütün Alman devletleri dabiliye nazırının Tiyasetinde yapmış ol- dukları biriçtima akebinde ittihaz edilmiştir. Verilen karar acilen. ve bütün Almanya arazisine şamil olmak üzere tatbik edilecek heyetler kararı protesto etmiş ve zaptı raptsız kalacak 400bin kişinin hareketinden (mesuliyet (kabul edemiyeceğini bildirmiştir. Bahçıvanlık ve tavukçuluk sergisi Ziraat odası, bahçıvanlık ve tavukçuluk sergisi için hazırlık- larına devam ediyor. Sergi 26 mayısta, vilâyet konağının bahçe- sinde açılacaktır. Sergi de, çiçek ve kümes hay- vanları teşhir edecek kimseler, ziraat odasına müracaat etmek- tedirler. Sergide bunlardan başka sebzecilik, bahçivanlık alât ve .edevatçı kısmı da olacaktır. 10 milyon sterlin Yunanistan bu kadar para istiyor Atina, 13 (Hususi) — Yunan başvekilinin M. Tardieu ve Ingiliz hariciye nazırı M. Simon ile vuku bulan mülâkatından sonra Yuna- nistana-mali muavenette bulunul- ması hususunda bir çare buluna- cağı ümitleri kuvvet bulmuştur. Cemiyeti akvam meclisi, Yuna- nistanın talebi hakkında kat'i bir karar verinceye kadar M. Venize- losun altınla tediyesi meşrut oian borç taksitlerinin teciline muvaffak olacağı ümit edilmektedir. M. Venizelos, cuma günü Ce- miyeti akvam meclisi huzurunda, Yunan noktai nazarını müdafaa edecek, Cemiyeti akvamdan 10 milyon sterlin miktarında bir istikraz ve bununu taksitlerinin beş sene müddetle tecilini istiye- cektir. Yunan hariciye nazırı Cemiyeti akvam Yunan metalibi- nin tetkikini tehir edecek olursa, Yunanistanın mayıs ve haziran borç taksitlerini elinde kambiyo bulunmaması hasebile ödemiye- ceğini söylemiştir. Lindbergin çocuğu Başka bir tayyareci çocuğunu rehine verecek Nev - York, 14 (A.A.) — Maruf tayyarecilerden Poulrizze, zevcesi ile 17 aylık çocuğunu, Lindbergin çocuğunu kaldıranlara fediyeine- catın verileceğinin teminat olmak üzere rehine olarak teslim etmeğe amade olduğunu bildirmiştir. Poulrizzo, bu teklifi zevcesinin riza ve muvafakati ile yapınakta olduğunu beyan etmiştir. Plan, şundan ibarettir; Lindber- gin çocuğunun teslimine mukabil rehineler verilecek, çocuk ebevey- nine teslim edilecek, onlar da fidyeinecatı vereceklerdir. New - York 14 (A.A.) — New- York Mirrer gazetesi, Lindberg tarafından verilmiş olan 50,000 dolar ( fidyeinecatı, (başlarında kaçakçı Sehutz bulunan 3 kişilik bir çetenin almış olduğunu yazmak- tadır. AKŞAM'ın tefrikası: No: 84 Abdülhamit devrine Bir saniye sonra kitabı elile göstererek dedi ki: — Bu nedir? — Bu bir kamustur, Blez nam müellifin (Pratik yaşama) kamusu. Fesli efendi kitabı almak için elini uzattı, bende kendisine yardım ettim. Kocaman kitabı yakaladı. Böyle manevralara alış- kın olduğunu gösteren bir hare- ket ile kamusu çabucak açtı doğru (T) harfini buldu. Bir lâbza içinde bir kaç kâğıt koparıp cebine attı, Bu işini bitirdikten sonra kitabı bana uzattı ve vagon- dan çıktı gitti. Kitabı açtım, birde ne göre- yim? Herif (Türkiye) ye ait sahifeleri koparıp götürmüş? Bu hal tuha- fıma gitti ve merakla bakalım öte taraflarda ne var ne yok diye yerimden kalktım, diger vagon- lara gittim. Zannımda yanılmamışım, Bir alman başı ucundaki güm- rük memuruna -Türkçe bilmediği için, - işaretle bir şeyler anlat- mak istiyor. Gümrük muamelesi bitmiş, yalnız almanın yanı başın- da bir sepet var içinde yol neva- lesi, yiyecek öteberi bulunan bir yemek sepeti gümrük memuru bir ande elini şiddetle sepete daldırdı ve bağlanmış eski bir gazeteye sarılı bir paket çıkardı. Memur Almana şüpheli bir nazar fırlatarak bağırdı. — Bunda nevar? Alman Türkçe bilmediği halde memurin ne dimek istediğini halinden, tavrından anlamıştı. — Bu mu? bu bir tavuktur. Memur paketi açtı, tavuğu sa- hibine o uzattıktan sonra yağlı gazete parçasını gözden geçir- meğe başladı. Bir iki saniye son- ra gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Ve Almana dik dik bakarak: — Bir gazete hal bilmiyormu- sun ki Osmanlı memalikine gazete sokmak yasaktır... Dedi. Alman şaşkık şaşkın, bir elinde bacağından tuttuğu tavuk, memu- run yüzüne bakıyordu!... Sansür! Sansürün mercii sözde maarif nezareti idi. Fakat her taraf işine geldikçe oraya müdahale ederdi. Ve bilhassa saray, tam manasile merci idi. Sarayın ne istediği, neleri men, nelere cevaz vermek istediği katiyetle malüm değildi. — Elinden geldiği kadar ma- kamı saltanatın menafii, âliyesini muhafaza etmeğe sayetmelisin | Bu ne demektir? Bu Yıldızın Maarif nazırına verdiği emirdir. Fakat manası nedir. Işte Maarif nezareti (elinden geldği ) kadar bir şeyler yapmak istiyor amma,yapılacak işin hududu, mahiyeti malüm değil. Binaenaley (vur abalıya)! Mümkün olduğu kadar fazla şiddet, her şeyden, her sözden, her satır yazıdan şüphelenmek ve böylece muhtemel her tehlikenin ö: SAT KANSI : icin yegâne deva kani ihya eden İ En muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. Mubharriri ; BAYRAM HEDİYELERİ VERESİYE ZINDAN HATIRALARI ait hakiki maceralar * Amma böyle yapılırsa memle- kette ne gazete, ne kitap kala- cakmış.. Kimin umurunda! Sansür vazifesini gören memur- ların çocuğu da cahil vaziyeti kavrıyamamış, işinin ehli olmıyan insanlardı. Sansür işlerinin bozuk yürüyüşü dolayısile gazetecilerin ve kitap tabettirmek isteyenlerin şikâyetleri bitip tükenmezdi. Fakat sansür idaresi, kös dinlemiş vaziyette bildiğinden şaşmazdı, şaşamazdı. Hazırladığı bir kitabın tabı için müsaade almak üzere 'kitabını maarif nezaretine tevdi etmiş olan bir muharrir, başından geçeni şöyle anlatır: Onlardan aldığım vaat üzerine kitap, basılmak üzere matbaacıya oyün teslim edeceğimi söylemiş- tim. Nezarete gittim. Rıfat bey, yok. Üç saat bekledim, nihayet Rıfat bey göründü. Ve beni gö- rür görmez meyusane bir eda ile: — Ah azizim, sizin kitabın muamelesi bitti. Lâkin şu benim şaşkınlığıma bakınız. Maatteessüf kitabı evde unuttum. Artık bu gün de geçti... Demesi üzerine: — Ne zararı olabilir yarın alırım. — Yarın mı, yoo onu geçiniz, yarın Ramazanı şerifin ilk günüdür.. Mübarek Ramazanda iş görecek değiliz ya! Rıfat beye sordum: — O halde ne yapayım? — Bekleyiniz, otuz bii ağ — Bir aymı, bir ay bekliyece- ğim hal Bu müthiş bir şey. — Eh ne yapalım, Allahın emri... Ramazan bul Ramazan geçti, ruhsatnameyi verdiler. Lâkin daha başıma gelecekler varmış. Kitap tabedilince koştum Rifat beye altı nüsha gönderdim, çünkü kanunen böyle yapılması lâzımdır. Bu altı nüshadan beşi nezarete ait oluyor. Altıncısı son defa olara sansörün, mühürile mühür- lenerek sahibine iade edilirse ancak bu son muameleden sonra- dır ki kitap matbaadan alinir ve kitapçilara, omüvezzilere teslim edilebilirmiş. Kitap ciltlenmesi, hazırlanması, işte aşağı yukarı ,o kadar zaman tutacaktı, herneyse: Bir hafta sonra nezarete gidip mühürlü altıncı nüshayi Rıfat beyden istedim: Kitap hernedense mühürlenmemiş. — Başka bir gün geç dediler. Bir hafta sonra tekrar uğradım. Yine bir iş görmek kabil değil. Çünkü mühürü yanında alako- yan matbuat müdürü hastalanmış evinde yatıyormuş. Bir ay sonra bir gün, Rifat bey bana meyusane bir çehre ile dedi ki: — Azizim ne yapalım, sizin getirmiş olduğunuz altı kitabı masamın üzerine koymuştum, ora- dan çalmışlar, bilmiyorum kim çaldı. Tekrar altı nüsha gönder- dim ve tekrar haftalar, aylar bekledim... (Arkası var) iE'de Nörasteni, zailyet ve ZLIK :: SIROP DESCHIENS, PARIS

Bu sayıdan diğer sayfalar: