24 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

24 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eşyâ mübadelesi Bulgaristanla ticaret Yeni bir anlaşma yapılıyor Hükümetimizle Bulgaristan ara- sında eşya mübadelesi için, yeni bir ticaret muahedesi yapılaca- ğından bahsetmiştik, ticaret oda- sında, bir komisyon, bu mesele hakkında tetkikat yapmaktadır. Türkiye ile Bulgaristan umumi- yet itibarile aynı malları çıkaran memleketlerdir. Buğday, hayvan ve hayvan mahsulâtı, tütün ve kuru sebzeler, her iki memleke- tin de ihracat malıdır. Bu şerait altında Türkiye ve Bulgaristan arasında, yapılacak eş- ya mübadelesi, diğer memleketler- den pek farklıdır. Meselâ Almanya Çekoslovakya gibi memleketlerle yapılan mübadele (itilâflarında, Türkiye Almanyaya tütün ve ham madde verecek, yerine makine, ve mamul eşya alacaktır. Bulgaristan bir sanayi mem- leketi olmadığı için, bu hükü- metle, bu tarzda eşya mübade- lesi olamıyacaktır. Şimdiye kadar Türkiye ile, Bulgaristan arasında, yapılan ti- caret muahedelerinde Bulgaristan Türkiyeden gelen taze veya kuru balıklara, balmumuna karşı asğari tarife kullanmıştır. Diğer taraftan, türkiyede, bul- garistandan gelen kaşer peyniri ve ağaç kömürüne karşi, asgari tarifeyi tatbik "etmiştir. Mevcut ticaret (o muahedesine göre, her iki taraf, yekdiğerine karşı pek mahdut eşya üzerinde anlaşmışlardır. Yeni ticaret muahedesi, her iki taraf arasında ticari münasebatın hacmini genişletecektir. Niçin öldürmüş? Idam mahkümu bir “genç kadın Adana 23 — Bundan bir müd- det evvel idam cezasına mahküm olan Ayşe “ismindeki genç kadın davasını temyiz ettirmiştir. Ayşe Adanada bir eve hizmet- çi girmiştir. Genç kadın bu evde efendisinin hanımi ile çocuğunu arsinikli bal yedirerek zehirlemiş- tir. Yapılan tahkikat neticesinde Ayşenin efendisini sevdiği ve onunla evlenmek niyetiyle iki cana kıydığı anlaşılmıştır. Manisada Iskenazi hastanesi Manisa 23 (Hususi) — Tesviyei türabiyesi yapılmakta olan Eskenazi hastanesine ait levazımı inşaiye ile hastanenin mobilyeleri Izmirden peyderpey gelmeğe başladı. Mersin limanı Ihracat geçen seneye nazaran iki misli arttı Mersin 20 — Hinterlandı her gün biraz daha genişleyen Mer- sinin liman faaliyeti son senelerde bilhassa ihracat lehine büyük farkla kaybetmektedir. Geçen senenin ilk beş ayı zar- fında ithalat 33617 ton olduğu halde bu sene aynı aylar zarfın daki ithalât yekünu 21295 tondur. Buna mukabil iharacat geçen senenin ilk beş aymda 2270 ton- du. Bu sene bu miktar bir mis- finden büyük bir farkla 53707 tonu bulmuştur. Daha evvelki senelere nazaran bu fark daha büyüktür. GÜNÜN HABERLERİ Dört aydanberi Bursa - M. Kemal paşa yolunda tamiri bitmeyen | bir köprü Bursa, 23 (Hususi) — Bursa ile M. Kemal paşa kazası arasındaki Ulubat köprüsü dört aydan beri tamir yüzünden kapalı duruyor. Bu köprü Anadolunun şimalini garbe bağlayan en mühim bir yolun üstündedir. Bursadan Balı- kesire, oEdremit ve Bandırma havalisine, İzmire gidecek olanlar hep bu yolu takip ederler. Köprünün tamiri bitmediği için araba ve yolcular aylardan beri süren güçlükten kurtulamıyorlar. Hele köprü iyice bozulup ta dereden sal ile geçmak mecbu- riyeti başlayalı bu güçlük pek ziyade artmıştır. Burada sal işlet- mek hakkı bir müteahhide veril- miştir. Salcı, karşıya geçireceği her araba ve otomobil için 25-50 ku- ruş alıyor. Adam başına da kırk para müruriye vermek lâzım geliyor. Işe âgâh olanlar, salcının günde yirmi, yirmi beş lirayı doğrulttu- gunu söyliyorlar! Onun için köprünün tamiri ne kadar gecikirse, salcının o kadar menfaatine olduğu iddia ediliyor. Bu şekilde geçit parası almakta mahzur olup olmadığını, alâkadar daireler elbette tetkik ederler. Fakat, &köprüsüzlük (yüzünden çekilen sıkıntı için tamiratın bir an evvel bitirilmesi lâzımdır. Havalar ve izdivaç Mersinde yazın evlenme vakaaları azalıyor Mersin, 23 — Mersinde evlen- me vakaaları havalar serinleyince fazlalaşır. Bunun için evlenme vakaaları havaları en ziyade kâ- nunusanide olur. Bu sene şehrimizdel28 çift birbirlerile evlenmiştir, 7 çifte de evlenmek için izin kâğıdı ve- rilmiştir. Bu evlenmelerden 7 si haziranda 13ü temmuzda, 7 si ağustos, 8i eylül, 8i teşrinievvelde, 10'u teş- rinisaninde İli kânunuevvelde, 20 si kânunusanide, 9u şubat, 14 ü mart, 10 u nisaan ve lli mayıs aylarında olmuştur. İncir kurdu Bu sene Ödemişte de mücadele yapılacak Ödemiş kazasında bu sene de | incir kurdu mücadelesi yapılacaktır. Ziraat vekâletinin bhazırladıği proğrama nazaran müstahsıllara sergi olarak kullanılmak üzere 2-2,5 metre murabbaında kerevet- ler üstüste konacak ve üzerleri temiz birer çarşafla sıkıca örtüle- çektir. Bunlardan başka ambarlar akşam üzeri kapatılacak ve ertesi sabaha kadar kapalı bulunacak, sergiler, ambarlar ve işleme mahalleri istihsal mevsimi bitinciye | kadar ziraat idaresi tarafından kontrol edilecektir. Vekâlet bilhassa incirler hak- kında şu tedbirlerin ittihaz edil- mesine işaret etmiştir : 1 — İncir konulan dam ve ambarların temiz tutulması, 2 — Bu kabil yerlerin bâdana- lanması, kapı ve pencerelere ince | tel gerilmesi, 3 — İncirler iyice kurumadan depodan çıkarılmaması. Terki teslihat Amerikan teklifi müsait karşılandı Fransızlar teklifin şiddetle aleyhinde bulunuyorlar Cenevre 23 — Amerika reisi- cumhuru M. Hoover teklifi nazarı dikkati tamirat konferansından tahdidi teslihat konferansı üzeri- ne çekmiştir. Fransızlar bu tek- liften omemnun (olmamışlardır. Fransız gazeteleri teklifin aley- hinde bulunmakta, bunu bir inti- hap reklâmı addetmektedirler. Mamafi bir çok heyetler teklifi müsait karşılamışlardır. Amerika murahhasları Amerikaya telefone ederek teklifin (o tahminlerinden daha müsait bir tesir yaptığını bildirmişlerdir. Diplomasi muhafil, amerikanın bu teklifi, konferansı akamete uğrattığı taktirde, mesuliyetten kurtulmak için yaptığını zanedi- yor. Tamirat konferansında Lozan 23 — Ingiltere tamirat bedelinin acilen ve kat'i surette iptalini talebetmekte olduğundan prensip ihtilâf mutlak olarak baki kalmaktadır, Fransa ise taahhütlere riayet sistemini muha- fazaya çalışmak lüzumuna kati- yetle kanidir. Lehli tayyareci Hausner, Amerikaya avdet etti Miaami 23 (A.A.) — Lehli tay- yareci Hausner buraya muvasala- tmda Amerika hükümet erkânile, Lehistan kolonisi ve on binlerce halk tarafından hararetle istikbal edilmiştir. Florida valisi, Hausneri kurtar- dığından dolayı kaptan Wilsona bir kupa hediye etmiştir. Lehli tayyareci teşebbüsünü tekrar etmek niyetindedir. Lehistan hükümeti Hausnere meziyet nişa- nının salip rütbesini vermiştir. Bir felâket Meksikanın bir şehri zelze ve suların hücumile mahvoldu Mexico City, 23 (A.A) Cuyutlan şehrinin büyük bir kısmı şiddetli zelzelelerle müterafik ve korkunç bir tarzda yükselen sular tarafından yutulmuştur. Imsanca büyük telefat olmasın- dan endişe edilmektedir. Şimdiye kadar sular içinden 30 ceset çıkarılmıştır. Cenubi garbi sahi- linin bütün imtidadınca pek mü- him hasarat vukubulmuştur. Manzanillo ve Tolina şehirleri de ayni zamanda harakâtı arziye- den çok müteessir olmuştur. Iskenderiyede veba bitti Veba hastalığı sebebile Isken- deriye Limanı muvaridatına konul- muş olan muayenei tıbbiye ve itlafıfar tetbirleri kaldırılmıştır. Mektep ücreti Ücreti vermiyen çocuklar hapsedilmişler! Peşteden İngiliz gazetelerine bildirildiğine göre Romanyada Torda şehrindeki yüksek kız mektebinin son sınıf talebesinden ücretlerini vermiyenler son imti- handan sonra mektep müdürü tarafından mektepte alıkonularak hapsedilmişlerdir. Ücretini vermiyen talebeden çoğunun babaları aylarca maaş alamıyan devlet memurları oldu- ğundan mevkuf kızların mektepte uzun müddet mahpus kalacakları anlaşılıyor. AKŞAM'ın tefrikası: No: 151. . e “24 Haziran 1932 ZINDAN HATIRALARI LELE AŞ LARA LA Şİ Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : Hürriyet için açılmış mücadele bayrağının altında, hattâ bir za- man göklere çıkarılmış bir adam bir kaç sene içinde yolunu şaşır- mış bir avare gibi diyar diyar gezerek, her kapının ipini çekerek, memleketi, vatanı için, uğrunda can vermeğe ahdet tiği gaye için muzır faaliyetlere girişmiş, bir zaman bem de pek az zaman evvel (hain) diye çarpıştığı insan- ların saflarına katılmıştır. Atinadaki bu muzır faaliyetler- den birkaç sene sonra hürriyet ilân edilince aynı adamın bir hürriyet kahramanı, bir mücahit gibi kollarını sallaya sallaya hattâ alkış toplaya toplaya Osmanlı meclisi mebusanına (millet vekili) olarak girdiğini görmek. İşte asıl hazin ve elim olan nokta budur. Meşrutiyetin ilânmdan mütarekeye kadar devam eden Osmanlı meclisi mebusanı başlı başına birâlemdi, vatan için canlarını vermeğe hazır insanların, aynı vatanı bir an evvel parçalamak, batırmak için uğraşanlarla yan yana arkadaşlık etmek, dost görünmek meburiye- tinde oldukları o meclislere, şimdi biraz uzaktan şöyle bir göz atmak bile, bu zavallı milletin senelerle nelere nasıl dayanılmaz fedakâr- lıklara katlandığını anlamak için kâfidir. Son bir tecrübe Ismail Kemal beyin Atinadan gelen korkunç sesi Paristeki Jön- türkler için pek beklenilmiyen bir şey olmamakla beraber herhalde hayli teessür ve ıstırabı mucip olmuştur. Ismail Kemal beyi kaç senedir adım adım takip edenler onun her şeyi yapacak, yapabile- cek kabiliyette olduğunu çoktan anlamışlardı. Bahaeddin Şakir bey, Balkan- larda bir kıyamet kopmadan vaziyete hâkim olmak, Abdülha- midi yola getirmek icin Rum- elideki © hürriyeperverlerle | işi tacile © uğraşırken, mücadele edilecek cephelerin her gün art- tığını, bir zaman el ele çalıştıkları bazı (dost) ların da bu cephelere geçtiğini görerek Pariste çırpını- yordu. O vakit Ahmet Celâleddin paşaya verilmek üzere Misirda Diran Kelekyan efendiye yazdığı bir mektupta: “.., Görülüyor ki yalnız Sultan Hamitle, Kızıl sultanla çarpışmı- yoruz. Karşımızdaki düşman saf- ları, daha dün saflarımızda bize reislik etmek istiyenlerle süsleni- yor. Dahildeki (Yıldız)a sıkılan yumruklarımız, daha oraya uzana- madan, yarı yolda yeni hasım- larımız tarafından kırılmak isteni- yor... Eminim ki, bir zaman ecnebi müdahalesini istiyen prens Sabahaddin bey de, Ismail Kemal beyin bu meşum faaliyetinden bizim kadar müteessirdir.. Çare, çarei halâs nedir?.. Bili- yorum, bütün bunlara karşı hariç- teki jön türklerin birleşmesi, tek bir kuvvet halinde ortaya atılması, diyeceksiniz... Biliyorum, biliyoruz, fakat bu bildiğimiz şeyi yapama- makla ne kadar müteezzi olduğu- muzu tasavvur edemezsiniz.. Dün- yada, hattâ bir mukaddes gaye etrafında bile anlaşmanın bukadar güç, hattâ imkânsiz oluşu aklın almayacağı bir şey olmakla bera- ber, işte içim yanarak itiraf edi- yorum ki, anlaşamıyoruz. .. Maamafih son bir tecrübeye teşebbüs etmek üzereyiz., * Cemiyetin yeni şekli Pariste Bonapart sokağında 25 numaralı dairelerinde toplanan Ahmet Rıza bey ve arkadaşları her şeyden evvel (lttihat ve terakki cemiyeti) nin yeni bir faaliyet devresi için alacağı şekli tesbite lüzum gördüler. Uzun müzakerelerden sonra verilen Bahaeddin Şakir bey cemiyetin bütün şubelerine şu tamim ile bildiriyordu : “ Cemiyetimizin nizamanamei esasisinde muharrer olup, on bir seneden beri takip ettiği meslek, Osmanlılığın selâmet ve saadetini arzu eden vatandaşlarımız tara- fından şayanı takdir ve takip görülmüş olmalıdır ki cemiyetimiz günden güne efradının tezayüt ve teksirini görmekle müftehir ve mesut oluyor. , Cemiyete olan bu rağbet nis- betinde muamelâtı cemiyet te te- kessür ettiği için heyeti merkeziye nizamnamei esasinin 23 nci mad- desine tevfikan cemiyete müteallik bilcümle umurda iktidar ve mesu- liyeti 'müştereke umum heyete ait kalmakla beraber temini suhulet maksadile taksimi mesaiye ve hidematı merkeziyei cemiyeti dört kısma tefrik ile her kısmıda lüzumuna göre heyeti merkeziyeye mensup iki veya daha ziyade âzanın uhdei kifayetlerine tevdie karar vermiştir.,, Ve bu karar mucibince, cemi- yetin vasıtai neşri efkârı olan (Şurayı ümmet) in umuru tabriri- yesine omezaret ( vazifesi Sami paşa zade Sezai beye ait olacak, erkânı cemiyetten iki zatta Sezai beye muavenet edecektir. Cemiyetin faansızca naşiri ef- kârı olan (Meşveret) gazetesinin ümuru tahririyesine ve alelümum ecnebi lisanlarile vuku bulan neş- riyata nezaret Kemafissabık Ah- met Rıza beye mevdudur. Umuru hesabiye Mustafa Fadıl paşa zade prens Mehmet Ali paşanın nezareti altında Nazım beye mahmuldür, Umum şubelerle olan muame- lâta ve bilcümle türkçe muha- berata doktor Bahaeddin Şakir ve Nazım beyler memur edilmiş- lerdir. Heyeti merkeziye aksamı muh- telifesinin teftiş ahvali ve şuabat cemiyetin temini ahenk ve inti- zamı maksadile altı ayda bir münavebe ile tebdil edilmek üzere bir de müfettişlik ihdas edilmiştir. Heyeti merkeziyenin zabıt ki- tabetini Seyit Kenan bey idare edecektir. Heyeti omerkeziyenin umumi kararları merkez mühürü ile ve heyeti merkeziyenin omünkasim bulunduğu dört şubenin muha- beratı, mezkür şuabat namına mahsus ve ancak vazifedar olduk- ları muamelâtta muteber şube mühürlerile (mabtumen (tebliğ olunmak usulü müttahizedendir. Cemiyetin Mısır şubesi müdürü Ahmet Saip bey de istifa etmiştir. Vaziyet f(*) bu suretle tespit edil- dikten sonra (toplanmak, birleş- mek ) meselesi düşünülmeğe baş- landı. TI Ahmet Saip. bey 'cemiyettön istifa ettikten sonra Mısırda (Sancak) gazete sini çıkarmıştır. , (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: