25 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

25 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 ———..— At yarışlarında altıncı hafta .«pıldı. Duru Nasip, (Baştarafı 8 inci sahifede) Lâmia - Bikini kombinezonu- Bu bulanlar 400 kuruş kazan- dar. Dördüncü Koşu (Şartlı): Sene zarfında kazançları yekünu- 2 bin lirayı tecavüz etmiyen üç ve daha yukarı yaşlı B grupu saf kan Arap- lara mahsus olup 1400 metre mesafede yapıldı. Hâkan, Ser- vet, Meşkür, Bahçeli koşma- & 12 atın iştirak ettiği koşu meticesinde Mesut birinci, Köy Kızı ikinci, Karanfil ü- güncü oldu. Bitirişteki fark bir boyun, bir boy. 1.45 daki- ka. Ganyan 1700, plâseler 440, 690, 300 kuruş verdi. Bu koşu- daki ikinci ikili bahiste Me- sut - Köy Kızı kombinezonu- mu bulanlar 9000 kuruş kazan- dar. Beşinci Koşu (Şartlı): Sene zarfında - kazançları yekünu 5 bin lirayı tecavüz etmiyen iki yaşındaki saf kan İngiliz taylarına mahsus 0- Tup 1200 metre mesafede ya- pıldı. Bebek koşmadı. 6 tayın iştirak ettiği koşu meticesinde Falr Bargo birin- el, Atik ikinci, Toprak üçün- cü oldu. Bitirişteki fark ya- rım boy, uzak. 1.21 'daklka, Ganyan 470, plâseler 780, 360 kuruş kazandı. Altıncı Koşu (Sava koşusu) : Üç yaşındaki saf kan Arap taylarına mahsus olup 1400 metre mesafede yapıldı. Bar- Baros koşmadı. 5 tayın iştirak ettiği koşu meticesinde Sezgin birinci, Al- nasip 2 nel, Ateş 3 üncü oldu. 'Bitirişteki fark uzak, uzak. 139 dakika. Ganyan, 180, plâ- geler 110, 110 kuruş verdi. Be- şinel ve altıncı koşular ara- sındaki ikinci çifte bahiste Fair Bargo - Sezgin kombine- zonunu bulanlar. 1540 kuruş ındılar. Yedinci Koşu (Hendikap); Dört ve yukarı yaşlı A gru- pu saf kan Araplara mahsus olup 2200 metre mesafede ya- Çakırcalı koşmadı. 18 atın iştirak ettiği koşu “meticesinde İlkin birinci, Şah ikinci, Al Ceylân üçüncü ol- du. Bitirişteki fark yarım boy, bir baş, 2.42 dakika. Ganyan 1680, plâseler 380, 180, 680 ku- Tuş verdi. Bu koşudaki üçün- €ü Ikilide tikin - Şah kombi- , Mezonunu bulanlar 2250 kuruş kazandılar. ensas, Edirne ve Izmirde şiddetli yağmurlar Edirne 25 (Akşam) — Dün geh rimize şiddetli yağmurlar yağ- mış, yıldırım düşmüş, beş köy- lü, bir manda ve Iki koyun yılk- dırım isabeti İle ölmüşlerdir. İzmir 25 (Akşam) — Buraya 25 yıldanberi görülmemiş şid- detli yağmurlar yağmıştır.' Ege bölgesi çiftçisini çok sevindiren bu yağmurlar esnasında gökte süratle seyreden ve yaldızlan- mış gibi parlıyan Iki uçan puro görülmüştür. İddiaya bakılırsa etraflarında dönerek seyreden uçan purolar bulutları da be- raberlerinde ( sürüklemişlermiş. Uçan purolar yağmur ve fırtı- nanın durması İle Alsancak Is- tikametinde kaybolmuşlarmış. Kazablankada tedhiş Gg BAŞI SAHİFELDE Dün geç vakit, Fas umumi valisi Gilbert Grandval, Fran- sız taraftarı Sultan Muhammed Bin Arafa tarafından kabul e- dilmiştir. Fransız o kaynakları geçen hafta, halk tarafından sevilmeyen Sultanm tahtından indirileceğin! bildirmişlerdi. Grandval'ın Sultanı ziyaretin- den sonra tebliğ yayınlamamış- tır. Grandval, bugün Meknes'e gi- derek, halk üzerindeki nüfuzla- rının büyük olduğu zannedilen kaldlerle görüşecektir. 7 temmuzda Fasta vazifeye başlıyan Grandval, P astaki Fransız idaresini daha liberal bir hale getirmek arzusundadır. Fakat Fasta oturan Fransızlar ve diğer Avrupalılar buna şid- delte muhalif bulunmakadırlar. Tedhişçilerin 14 temmuzda at- tıkları bir bombanın yedi Avru- pahıyı öldürmesi üzerine Fran- sızlar ayaklanmışlar ve bu hâ- diselerde 100 kişi ölmüştür. Londra 25 (Radyo) — Fas U- mum- Valisi Grandval, geçen hafta Kazablanka'da vuku bu- lan kanlı hâdiselerden dolayı polis müdiriyle pedi polis suba- yını azletmiş, 48 polisi de başka yerlere naklettirmiştir. Bu azil ve nakillerin, geçen hafta Avru- palılar, Fashlara hücum ettik- leri zaman kasten polisin hare- ketsik kalmasından ileri geldiği söylenmektedir. Bu yeni plânın bütün teferruatı lehinizedir... para İLK.C.H. Türkiye delerine iştirak iş biriktirmive olar, imkâmlariniz nis teştik eder... Bankasının bütün keşi- Ek faiz getirir. ve bütün bunlara ilâve olarak İ, K.C, H. kaydıhayat "şart YE kazandırır? Hesap Miku iran w a : blilerYarasına katılmak için son, hesap açlırma günü 25 A e AYLIK İRAT veya SERMA. açlırmakta acele edi Zustostur. AİKAKÜEAAAAKEEE Menderes muhalefeti itham etti pötfünizin... istikbalınizin emniyeti DİKKAT: Mufassal broşürlerimiz gişelerimizde emrinize amadedir İştirak nisbeti ne olursa olsun ka- zanma ihtimali daima 200 de 1 dir BANKASI Ş . DR BAŞI SAHİFE 1 DE s onların bu tahrikleri neticesi husule gelmiştir. Makikatlerin hergüri ifadesini veren konuş- malarımız bu tahrikleri derece derece ortadan kaldırarak sı- fıra kadar indirecek ve bugün- lerde felâket tellâllığı yapmak isteyenlerin hakiki o çehrelerini olduğu gibi meydana koyacak- tır.» Muhalefet bayram yapmak imkânı bulamıyacak «Geçen sene, tablatın müsaa- desizliği yüzünden iyi mahsul alınmadı. Dünyanın her ye- rinde zaman zaman vukua ge- lebilecek olan bu müsaadesizlik neticesinde, buğday İhracatçısı olduğumuz (o halde memlekete buğday ithal etmek (o mecburi- yetinde kaldık. Mevsimin kötü gitmesi, yalnız iç pazardaki s1- kıntılara değil, aynı zamanda ihracatumzda da bir azalmaya sebebiyet | vermiş, bize dışar- dan memlekete girecek ecnebi parasında seksen - yüz milyon dolara mal olmuştur. Eğer ge- çen sene mahsul tabli olsaydı elimize 80 1JA 100 milyon dolar daha geçmiş bulunsaydı, bu- günkü İşlerimizi daha kolaylık- la görebilecek ve İlerlememizi daha süratle yürütebilecektik. Onlar da, şekerin v: kahvenin günlük yokluğu yüzündn bay- ram yapmak imkânını bulamı- yacaklardı. Medeniyet ve terakki kervanı yürümektedir. Bundan sonra bir daha şekerin veya kahve- nin veyahut herbangi diğer bir maddenin yoksuzlulunu asla çekecek değiliz Sizlere temin edeyim ki, başlamış olduğumuz işlerin hepsi, gününde, hattâ gününden evvel bitecektir. Ta- savvurlarımızda, (hesabımızda ve plânımızda olen İşlere mut- laka başlanacak ve bunlar mut- laka zamanında bitirilecektir» Hususi kazançlar artacak Hergün hürriyet yokluğu- dan bahsederek terter tepini- yorlar ve hükümete türlü isnat larda bulunuyorlar. Beş sene evveline «kadar hürtiyiğleri “en şiddetli “bir şekilde inkâr eden insanlar bugün hürriyet o yok- luğundan bahsedemezler. Bu kadar hürriyet, hürriyet dive feryat etmeleri de hürriyetin mevcudiyetine — delâlet “Kendilerinden rica ediyorura bu yolu bıraksınlar. Bu ricam- dan, gittikleri yolun sonu ne ol duğunu da anlamalarını İste- rim. Ben eminim ki milletçe çok daha iyi vaziyetteyiz. Hürriy: timize de kavuşmuş bulünuy: ruz. Memleketin imar ve teçt zi, bundan böyle, şimdiye ka- dar yapılanların mahsulünü almaya başlıyacağımız için, çok daha büyük bir hızla devam e- decek, önümüzdeki işler çok daha kolay olacaktır. | Hususi kazançlar da çok kısa bir 7a- manda çok daha yüksek bir se- viyeye ulşaca$tır. Daha yolun başındayız «Yolumuzda düracak ( deği- liz. o Yorulmadık. Bilsinler ki, şimdi şu anda, yeni işe başlıyor- muşuz gibi hevesliyiz, âzimliyiz ve 'kuvvetliyiz. Onlar İse, bitti dedikleri noktada yepyeni bir hamlenin başladığını görmek, mutlaka hüsrana uğryacak- lardır.» Seker sıkıntısını yarattı «Bundan sonra Türkiyede a muhalefeğ eder. | tık bi? daha şeker darlığı his- Sessiz tören VATAN: İhsan Ada Dün Lozan andlaşmasının yıldönümüydü. Hani bu koca bayramın kutlanması? Üskü dar ve İzmirde C. MH. P. lile- rin yapmak istedikleri Lozan toplantılarına da müsaade e- dilmemiştir. Bu andlaşmayı imzalıyan başdelege İsmet © İnönünün bugün muhalefet lideri olma sı, onun en geniş Tir sekilde kutlanmasına engel olmama lıdır. Evet, İzmir vali muavi- ni «Lozan zaferi milletin ma- İİ e olduğunu gözönünde tuta- rak C. H, P. nin bu mevzuda- ki toplantısına izin verilmi- yecektir. derken doğru söy- lüyor. Fakat bu cümleyi şu cümlelerin de takip etmesi gerekirdi: «Milli Mücadeleyi partiler mi yaptı? İzmiri particiler mi kurtardı? Lozan particiler mi imzaladı? Lozanın parti- lisi olmaz, Buyurunuz,, şehrin en büyük salonunda veya a- lanında vamıly fa olan res m a in a a m ham m 25 Temmuz 1955! sedilmiyecektir. Şeker | #kıntı- Sina artık ebediyen elvedâ de- miş bulunuyoruz. Bundan böyle onun yerini, fazla şeker İstih- selimizi nasıl harlce satacağı- mızın tatlı kaygusu alacaktır. 250-300 bin ton şeker istihsal edeceğiz ki, bu miktar istihlâk kapasitemizin çok (üstündedir. Gelecek Sene ise, fablat | şart-| ları yardım etiği o takdirde 400.000 ton üzerinden şeker 1s- tihsal edeceğiz. Bu sene çektiğimiz şeker S1- kımtısında'onlârın kabahati çok büyüktür. Bu sıkıntının sebebi 934 senesinde (e kürulan odör- düncü şeker fabrikasından son- ra 16 sene bir tek şeker fabri- kası yapmamış olmalarıdır. Bu sene artık şeker sıkıntı- sından kurtulduğumuz gibi, ge- lecek sene de çimento | sıkıntı- smdan kurtulacağız. o Gelecek sene bugünlerde sizlere bunu febşir edeceğim. Bugün memle- kette 14 çimento fabrikası inşa halindedir. Bu gibi iptidal ihtiyaç mad- delerinin bütün sıkıntılarına bir gün ebediyen son vermek”gin birkac gün bazı sıkıntılâr çek- mek Icab ediyorsa bu gibi sıkın- tılara göğüs gereceğimizden içte ve dışta herkes emin almalıdır.» Başvekil OoAdnan Menderes, bundan sonra ün bu kalkın- ma faaliyetinir esas gayesini| şöyle tasrih etmiştir? «Bizim şeker, pamuklu ve çi- mento gibi çok iptidai maddele- rin muhtacı bulunmamız, eko- nomimizi bir müstemleke eko- nomisi halinde bulunduruyordu. Bizim üç beş sene içinde büyük bir orduyu kendi kudretimizle elde bulundurabilecek kuvvetli bir iktisadi bünyeye sahip olma- mız lâzım geliyor. Bu ise, fakir bir memleketin harci değildir.» .Üç gaye Başvekil, gayeleri şöyle sıra- lamıştar: «1) Müstemleke iktisadiyatın- dan kurtulmak, 2) Bu toprakları iktisaden ye- nl baştan fethetmek, 3) memleketimizin müdafaa- sına kâfi, düşmanlarımızı bu tdpraklira yah “ baktırmıyacak ileri ve modern bir orduyu elde bulundurmak. Bütün bunların hulâsası fse, bu memleketin iktisadi kurtulu- şunu tahakkuk ettirmek bu iktisadi kurtuluş mücadelesini zafere İsal suretiyle bu toprak- ların iktisaden hakiki sahipleri olduğumuzu ün dünyaya 1s- pat etmektir.» «Huzurunuzda, sizin. vasıta- nızla bütün Türk milletin» hi- tab ediyorum: Milletce vücuda getirmekte olduğumuz bu büyük erleri, yarının birer askeri ye iktisadi kalesi halinde. yükselt- mekte olan bu tesisleri beraberce müdafaa edelim. Onları nâehil ve nâdan ellere bırakmıvalım Onlara kalacak ve farzı muhal bizden sonra iktidara gelecek o- lurlarsa, bunları biz başladık diye yarıda bırakacaklar, isle- rin basarılmaması için ellerin- den eelepi yapacaklardır » mdi konuşma sırası bizim- dir. Piz evvelâ parojeleri konuşmuştuk, 1951 ve 1952 de rakamlar verdik, Simdi rökam- larla beraber eserler konusma- ga başlamaktadır. Artık yalnız eserlerimiz konuşacaktır. Bİr sene sonra rakama da ihtiyac kalmıyacak, eserlerimiz yalnız başlarına kendilerini müdafaa edecektir.» Başbakan, Amerikan yardımı mevzuvna temasla dedi ki: izi Amerikan yardımı meselesi eilei «Amerikanın bize yardım et- memesine çok çalıştılar. Açıkça söylüyorum ki bundan hattâ se- vindiler. Türkiyeye para verildi- BI fakdirde Türkiyenin hesabı, kitabı olmdığı için bu. para 2i- yan olurmuş, dediler ve böylece dostlarımızı o müşkü vaziyete soktular. Onların söyledikleri, e- ger para vermezsen, senin mü- dafaanı Türkiyede biz yaparız, mânasına gelmekte idi. Onlar zannettiler ki, Istediği- miz 300 milyon verilmezse * biZ perişan olacaktık. Asıl fikirle- rindek! perişanlık işte burada- dır. Başvekil, Amerikadan İstedi- ğimiz 300 milyon dolardan da bahsetmiş, muhalefetin bu pa- ranın verilmemesi için büyük gayret gösterdiğine işaret etmiş ve: «Türk milletinin kudreti, ik- tisadi kalkınmasını başarmağa ve tahakkuk ettirmeğe kâfidir. Bu devlet lanelerle kurulmamış- tır. Yaşatılması, mutlaka lane- ye vabestedir, diye düşünenler, bu milleti bilmiyenlerdir> o de- miştir. Başvekil Adnan Menderes, hi- tabesini bitirirken halk tara- fından muhtekirlerle ve kara- borsacılarla mücadeleye devam edilmesi temennisi izhar edil- miş, Başvekil de cevaben: «Ted- birlerimize devam edeceğiz.» Bu tedbirler dahada şiddetlene- cektir» demiştir. Cumhurreisi ve Başvekil ile refakatlerindeki zevat buradan İzmite gitmişlerdir. İzmit 25 (Akşam) — Cumhur- relsi ve Başvekil ile refakatle- rindeki zevat, dün Adapazarın- dan şehrimize gelmişler, teza- hüratla . karşılanmışlar, kâğıt fabrikası sahasında yeni inşa edilecek olan boru fabrikasının temel atma töreninde hazır bu- Tunmuşlardır. Töreni mütaakıp Relslcumhur ile Başvekil ve refakatindekiler İstanbula gitmişlerdir. e — — Cenevre konferansından sonra: BAŞI SAHİFE 1 DE v mist ve komünist olmıyan mem- leketler arasındaki omânilerin kaldırılması gibi meseleleri de tetkik edeceklerdir. Bu tekliflerin çoğu Dört Bü- yükler Konferânsmda ana hat- lariyle ele alınmış, teferruatın çoğu cevapsız kalmıştır. Esasen, Eden, teferruatlı plân lar hazırlamak için. değil, İleri- deki müzakerelere zemin hazır- lamak için toplanılmış olduğu- nu söylemiştir. Elsenhowor, de bundan sonraki safhanın . ehem- miyetini belirtmiş, Sovyet Başba kanı Bulganin de, İleride yapı- lacak müzakerlerde büyük bir sabır göstermek icab edeceğini söylemiş, fakat «Cenevre Kon- feransı memleketlerimiz ara- sındaki münasebetlerde yeni bir safhanın başlangıcı olmuş- tur» demiştir. EİSENHOWER'İN BEYANATI Vaşington 25 (A.A) Sel glbi yağan bir yağmur altında kendisini karşılamak için top- lanan halka hava alanındaki bir mikrofon önünde hitabeden Başkan Elsenhower, çetin bir hafta geçirdikten sonra Ame- rikaya dönmekten (duyduğu sevinci ifade etmiş ve şöyle devam etmiştir: «Bu konferansın neticeleri ne olabilir? Bunu şimdilik kim- se söyliyemez. Gelecek aylar içinde bu konuda daha geniş malümat verebileceğim. Şurası muhakkak ki yeni temaslar te- sis edilmiştir ve dünyada yeni bir dostluk çağı baslamıştır.» BULGANİN'İN DOĞU BERLİN'DE DEMECİ Londra 25 (Radyo) — Sovyet Başvekili Mareşal Bulganin ya- nında Kruşçef ve Molotof ol- duğu halde Doğu Berline gel- miştir. Sovyet liderleri, Doğu Berlin'de bir kaç gün kalacak- lardır. Berlin 25 (A.A) — Sovyetler Birliği İcra Vekilleri Heyeti Başkanı Mareşal Bulganin Ber- lin hava alanına geldiği sırada kendisini karşılıyan gazetecilere ezcümle şöyle demiştir: 3900 10 Ağustos'a kadar Bir hesap açfırnız Liralik Para İkramiye- / Teri Her 150 liraya bir kura numarası Türk Ticarer BANKASI GAZETELER NE DİYOR P üsküdar kaymakamının gafı *“ DÜNYA: Falih Rıfkı Atay Geçen gün Üsküdar kaymakamı Cumhuriyet Halk Partisinin o semttel& ocağını Lozan gününü kutlamaktan menetmiştir. Gösterdiği gerekce, gazetelerde okuduğumuza göre şu- dur: Memlekette sert tartışmalar vardır, bu hava içinde böyle milli bir bayramın bir siyasi parti tarafından kutlanması ölü bir takım tepkiler yapabilir. O toplantıda ne sanki? Lozan hâlırası İle bir İç politika oyunu oynanılmaya kalkısılsaydı böyle bir sakarlığı affetmezlerdi. Hele Türk' radyosu bu anış vazifesini yapmakta kılavuzluk etmeliydi. olabilirdi bulunanlar herkese hazır Kendimizi biraz şaşırmışa benziyoruz. Hiç olmazsa millet ve tarih malı olan hâdiselerde biraz da soğukkanlı vatana hizmet aşkını heyecan ılı uyanık ve ayakta tutsak? olsak. Yeni zesillere vefakârlık örneği versek ve onların gönlünde bu mi kutlama törenine.» Ama ortada bövle bir top- lanlı yok ki... Mermer direk- lerle çevrili ser'n o holünde Lozamı eskidi kutlayan İs- tanbul Üniyersitesi de artık bu töreni unuttu. Zuhüri ta- rihinde İnönü, savaşları yazıl maz, Hâmi tasihinde de Muş ahsedilmez. kân var mı? Tarih mevsime göre değişmez. Tarih tarihtir. Biz kovmayız CUMHURİYET; (D. N) Haydi. F. K. G. ne ise ona alıştık ama, va seker fabrika ları müdürü 9 ciddi, o başlı, o,.sayın, Baha Tekanda, ne dersin? Cumartesi, sabah (saat 10 sularında) mıza şeker fiatlarında zam- mın mevzuu bahis olmadı; Akşam arkadaşı- nı söyledi. Aynı gün, öğleyin sularında) şeker fi malüm, zar! olundu. F. K. G. şibi, hadi diy. ki zamma da alıştık. Takat, son dakikoya kadar, ar resmen İl; «Kurmak emelinde olduğu- muz Avrupa güvenliği teşkilâtı. na, ilk ağızda hem Doğu ve het Batı Almanyanın üye olmalari" gerekir. İkinci safhada ise AV manyanın birleştirilmesi tahak- kuk edeceğinden, bunlar yerle- rini müttehit bir Almanyaya terketmelidirler. | Pakat Batı Almanyanın NATO'ya girmesi ve Paris antlaşmaları Almanya- nın birleştirilmesine wâni ol; maktadır. Alman ittihadından evvel Avrupanın emniyeti sağ- lahmak lâzımdır. Almanya me- selesi bugünkü Şârllara göre âyarlarimaldık.»* © © © “ İNGİLTERE BASVEKİLİ LONDRA'DA Londra 25 (A.A.) — İngiltere Başvekili - Sir Anthony Eden, hava alahına indiği zaman çehi- resinde çok beşuş bir tebessüni olduğu halde gazetecilere: «İşte, görüyorsunuz ya ne ka- Ta memnunum, Size bütün sa- mimiyetimle şunu ifade edeyim ki, hen Cenevre'ye giderken bu derecede ümitli değildim. Şimdi içimdeki inanç artmış olarak dönüyorum. Bundan sonraki vazife işleri Vekillerine | terettüp et- mektedir ki, onların da Ce- nevre'de varmış olduğumuz an- laşma havası içinde, herkesi memnun edecek neticeler istih- sal edeceklerine kaniim. Tu- tulacak yol barış yoludur. Cenevre konferansında va- rılan neticelerin en mühimmi, n milletlerin sulh ve biz arada yaşama arzusu icinde ol- duklarını müşahede etmiş ve bundan da mütehassis olma- mızdır; demişti ARTIK HİÇ HARB OLMIYACAK Londra 25 (A.A) — Cenevre konferansındân dönen Dışişleri Vekili Mac Millan Londra hava alanında uçaktan iner inmez çok neşeli bir tavırla gazeteci- lere hitab ederek: «Artık hiç harb olmıyacak» demiştir. Cenevrede «Hem resmi müza- kereler, hem de hususi temaslar bakımından çok yüklü bir haf- Dış- ta geçirdiğini» o söyliyen Mac Millan bu bir haftalık çalış- malardan 'şu neticelerin çıkarı- labileceğini söylemiştir: Artık harb olmıyacaktır. Bu kanaat bir atom harbinde artık hiç kimsenin muzaffer olamıya- cağının kabul edilmiş olması keyfiyetine dayanmaktadır. İkinci netice sudur: Ealledilmesi çok güç bir çok roesele vardır ve bunların hall için zaman lâzimdir. Harbin bertaraf edilmesi keyfiyeti bile bundan sonra dünya meselele- rinin barışçı yollarla ve yeni şartlar altında çözülmesi o ge- rektiğini göstermektedir. Bütün ilgili tarâfların her türlü iti- nayı göstermeleri zaruridir. EDGAR FAURE MOSKOVA'YA DAVET EDİLDİ Cenevre '24 (A.A.) — Fransız Kaynaklarından — öğrenildiğine göre, Fransa Başvekil Edger Fare ve Hariciye Vekili Antoine Pinay Sovyetler Birliğine davet edilmişlerdir. Reisicumhur Istanbulda * BAŞI SAHİFE 1 DB İstanbula gelmişler ve vilâyet hududunda İstanbul vali ve be- lediye reis vekili Prof. Gökay, ile Emniyet müdürü Alâedâln Eriş tarafından karşılanmışlar- dır. ilâ ve illâ umumi efkârdan doğruyu saklamak ne oluyor? Maamafih ona da alışma- dık mu sanki?« Muhtekirlere idam cezası YENİ SABAH: (Baş maka- le) 1 Demokrat milletvekillerin- den biri, Milli Korunma Ka- nununda tadilât (o yapılarak muhtekirlere verilen cezala- rın çok şiddetlendirilmesini ve hattâ muayyen hadlerden fazla ihtikâr yapanlara idam cezası verilmesini derpi den bir kanun teklifinde bu- lunmuştur. ihtikârla mücadeleyi şid- detlendirmek için Meclisin normal kış mesaisine başla” masını beklemeğe lüzum yok- tur. İcra Vekilleri Heyetinin bu hususta kâfi derecede yet kili olduğu. hir hakikattir. Aman, milleti soyup soğana çevirmek niyetinde olanlara göz actırılmasın. At alamı Üsküdara geçmesine imkân ve fırsn* verilmesin,

Bu sayıdan diğer sayfalar: