27 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

27 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Haziran 1952 <A 4 iv Md /» w Kışa hazırlık Aafa şirketi 1932 - 33 senesi için 9 filim — hazırlıyor Aafa hesabına bir kaç filim çevirecek olan Lil Dagower Berlin, 19 (Hususi) — Yaz gel- di, yani sinemalar için de ölü mevsim başladı. Artık bundan sonra büyük yeni filimler pek gösterilmez.. (o Tekmil şirketler gelecek mevsim için hazırlanırlar. Proğramlarını tespit ederler. Akşam okuyucularına, şimdiye kadar daima olduğu gibi, bundan sonra da, alman flimleri ve flim- ciliği hakkında, en doğru haber- leri, ovaktinde bu sahifelerde bildirmeğe çalışacağım. Büyük alman şirketleri arasında yalnız (A.A.F. A.) gelecek mev- sim için programını hazırlamıştır. Bu şirket bu sene (Aafa), başlıca 9 filim yapacaktır. Bunların 2 tanesi Erich Enjel'in idaresinde çevrilecektir 2 tanesi de Zelnik idaresinde. Leni Riefeustahl'in dağ ve kar spor filimlerini idare etmiş olan H.R. Sokol, bu senede Aafa ile beraber çalışacaktır. Lil Dagower, bir sene müddetle angaje edilmiştir. Paul Abrohan'ın yeni bir operetinin filme çekilmesi hakkı alınmıştır. Filimler şunlardır: 1 — Arnold Fankin bulduğu bir mevzua istinat eden “Enga- dinde bir macera,, adındaki filim Bu filimde Walte Rimle, Guzzi Lantschner “Beyaz büyü, filminin iki şahsiyetini oynuyorlar. Filim, H. R. Sokol'ın idaresinde, Maa Obalın rejisörlüğü ile çevrilecektir. 2 — Büyük Fredrich ve zama- nına ait bir filim: “Sanssoucideki dans kızı.., Bu filim Fredrick Zelnik idaresinde çevriliyor. Baş rolleri Ottogebühr, Lil Dogover, Haus Stüuve oynuyorlar. Musiki; Marc Rolandır.. 3 — Rössler, ile Olden'in “Me- lun para,, adında ki eserleri, Ro- bet Laun'ın rejisörlüğü ile çevri- lecektir. 4 — Lil Dagover'in cevireceği diğer bir filmi adı: “güzel bir kadının hatıra defterinden, dir. Georg Will'in idaresinde, çevri- lecektir. 5 — Lil Dagover'in başka bir filim de Alberligasse No 7, olup Erich Eugel'in rejisörlüğü ile yapılacak. 6 — Engel'in yapacağı diğer bir filmin adı da “baş ulama dir. 7 — Viktoria ile hususi “ope- retinin bestekârı Pol Abraham, yeni bir sesli film opereti beste- lemiştir. Adı: “Kemanlar inilde- yince,, dir. Viktor Janes'in yapacağı bu filimde baş rolü Martha Eggert oynıyacaktır. Filmin sanat kısmı Rudolf Walthes - Fin'in nezare- tindedir. 8— Diğer bir operet filmi de. Kocaları muhafaza etmek mühim bir sanattır Norma Shearer bu sanata ait bazı sırları ifşa ediyor Hollivuttaki sinema artistleri arasında Norma Shearer bir çok cihetten tetkike şayandır. Bun- ların başında 'artistin azım ve iradesi gelir, Evvelce bir müna- sebetle yazdığımız gibi Norma, pek sevimli (oOolmakla beraber çehresinde bir çok kusurları olan bir kadındır. Kanadada doğan artist fakir bir aileye mensuptu. Hayatını kazanmak için sinema artisti olmağı aklına koyarak Kanadadan kalkmış, Hollivuta kadar gitmişti. Hollivuta giden bu kabil genç kızların ekserisi yollarını şaşırırlar, ya sefahet girdabına kapılırlar, yahut sefil olurlar. Halbuki Norma kendini o kadar idare etmiştir ki ne sefil olmuş, ne de sefahat uçu- rumuna yuvarlanmıştır. Sinema artisti olmak için sütüd- yolara muracaat ettiği zaman gözlerinin şaşı, dişlerinin çarpık olduğundan bahsedilmiş ve daha bir çok kusurları sayılarak hiçbir zaman filim çeviremiyeceği söylen- mişti. Halbuki bunlar Normanın cesareretini kırmamıştır. O, geceli gündüzlü uğraşarak bütün kusur- larını birer birer tashih ettirmiştir. Iptida gözlerinin şaşılığını gidert- miş, sonra dişlerini tanzim ettirmiş, nihayet diğer kusurlarını tamire başlamıştır. Bu kadar azım ve irade nazarı dikkati celbettiği için kendisine bazı ehemmiyetsiz roller verilmiş- tir. Norma bu küçük rolleri büyük bir dikkatle oynamış ve rejisör- lerin teveccühünü (kazanmıştır. Artist yavaş yavaş ileri giderek nihayet oldukça tanınmıştır. Fakat yıldızlar sırasına girmesi Irving oTablber ile evlendikten sonradır. İrving, filim şirketinin imalât müdürü idi. Bu sevimli kızın ağır başlılığına Norma “Kayser valsı,, veya “Ischlde resmi kabul, adında olup, baş rolü Friedrich Zelnih yapacaktır. Bu filim, Johann Straussun, tekmil güzel besteleri bir araya getirile- rek çevrilecektir. 9— Tabii, halkın çok hoşuna giden, eski Almanya - askerlik hayran olmuş, bir müddet dost gibi görüştükten sonra nihayet izdivaç teklif etmiştir. Norma bu teklifi kabul ederek evlendikten sonra yıldızlar sırasına girmiştir. Artistin çevirdiği filimler her tarafta çok beğenilmiştir. Bunun için Norma'nın şöhreti gün geç- tikçe artmıştır. Hattâ bir müddet sonra kocası unutulmuş, Norma her trafta tanınmıştır. Geçen sene karı koca gezmek üzere Avru- paya geldikleri zaman Paris ga- zetecileri (o istasyonda (Normayı karşılamışlar ve kocasının yüzüne bile bakmamışlardır. Irvin buna kızarak “ben Irving Tahlberim,, diye herkese müracaat etmiş, fakat gene kimse kendisine ehemmiyet vermemiştir. Bunun üzerine canım ben M. Norma Shcarerinl... Deyince herkes artis- tin kocası olduğunu anlamış ve elini sıkmıştır! Normanın en şayanı dikkat tarafı aile hayatıdır. Sevimli artist bir çok kuvvetli aile (o yuvası kurmuştur. Diğer izdivaçlar çabuk bozul- duğu halde Norma ve kocası kendilerini ilk evlendikleri gün kadar, belki de daha fazla sevi- yorlar. Norma bunun hikmetini şöyle anlatıyr: “ Kadınlar kocaları muhafaza etmek sanatını bilmelidirler. Bir kadın için en mühim mesele bu- dur. Kocayı muhafaza etmek için de esas onun hâkim olduğunu kabul etmektir. Bir defa bunu kabul ettikten sonra zeki bir ka- dın kocasına arzularını Okabul ettirmenin yolunu bulabilir. Ailede imtizacı bozan başlıca şey kadınların tefavvuk davası ve kafa tutmasıdır. Bunun için bütün kadınlara bu cihete çok dikkat etmelerini tavsiye ederim.,, .. hayatına ait bir film... Moa Oba- Vın rejisörlüğü ile çevrilecek olan bu filmin adı “Iki iyi arkadaş, dır. Baş rolleri “Paul Hörbiger,, ile “Fritz Karupers,, oynayacaklar, Bu filimler, ağustos sonundan itibaren birer birer gösterilmeye başlanacakları hesap ediliyor. Tefrika numarası: 24 Yazan: Ceneral A. F, Oglander ÇANAKKALE muharebeleri Sahife 7 27 Haziran 1932 — Tercüme eden: Muharrem Feyzi Yaralılar sırtta sandallara :taşınıyor Liva ceneralı Sitwell ile mua- vini binbaşı Ashburner saat üç buçukta Bulldog muhribinin mav- nasından küçük bir sandalla karaya çıkmışlardı. Lancashire tüfek o endazlarının küçük bir ihtiyat kuvvetinden maada cene- ralın elinde bir kuvvet yoktu. Mançester taburu gecenin karan- hr içinde kaybolmuş ve hareke- tinden bir haber alınmamıştı. Livanın diğer iki taburu da ancak şimdi karaya gelmeğe başlamıştı. Ortalık ağardığı vakit Suvla körfezinde İngilizlerin vaziyeti tam manasile tezebzüp ve karışıklık içinde idi. Mevcut plân mucibince o anda on birinci fırka etraftaki tepelere yerleşmiş Oolmalı idi. Halbuki bunun yerine yegâne muvaffakıyet olarak körfezin an- cak iki ucu tutulmuştu. On birinci fırkanın karargâ- hında vaziyet hakkında malümat pek azdı. Kolordu karargâhında ise hiç yoktu. Kontr amiral (Cbristiun) un sancağını o hamil Jonguil harp gemisi kolordu ku- mandanı ceneral Stopfordu ve erkânı harbiyei umumiyesini ha- milen gece yarısından biraz sonra Suvla körfezinin ağzı içinde de- mirlemişti, Harp gemisinin güğertesine minderler serilmişti. Amiral ile baş kumandan ceneral uyku kes- tirebilmek için yataklarına çekil- mişlerdi. Gemiye karadan hiç bir haber gelmiyordu. Fırka kuman- danı ceneral Hammersley ile temas ve muvasalayı temin için gemiden karaya bir zabit gönderilmemişti. Imrozdaki umumi karargâha da hiç bir rapor gönderilmemişti. Velhasıl kolordu kumandanı ve erkânı bharbiyesi ne vaziyetten haberdar idi, nede umumi karar- gâha Suvla görfezinde neler olup bittiğinden malümat vermişti. 10 rakamlı tepenin işgali 7 ağustosta feçir vaktında onuncu Irlanda fırkasına mensup 6 tabur doğrudan doğruya muharebeye sevkedilmek üzere Suvla körfezine girmişti. İhraç hareketi gayet gizli tutulduğundan bu kuvvetin kumandanı ceneral Hill ile ma- dunu zabıtanın çoğu karada neler cereyan ettiğinden ve kendilerin- den ne gibi hizmet beklendiğin- den haberdar değildi. Körfeze muvasalatından yarım saat sonra mumaileyhin bulunduğu gemiye yanaşan bir istimpot kendisini kolordu kumandanının nezdine götürmüşlü. Kolordu kumandanı o ceneral Stopford ceneral Hille mensup bulunduğu onuncu. «fırka kuman- danının muvasalatına kadar ce- neral Hammersley'in emri altına girmesini emretmiştir. Eğer cene- ral OHimmersley'i (o bulamıyacak olursa elinde altı tabur ile 10 rakkamlı tepe civarında on birinci fırkanın kıtaatına yardım edecek ve bu suretle Kireçtepe sırtının zaptını ikmale çalışacaktı. Liva ceneralı Haggord ise 7 ağustosta kablelzaval saat beş buçukta otuz ikinci livanın kalan iki taburu is. Lalababadan hareket etmiş ve saat altıda deniz ile Tuzlugöl arasındaki kanala yetiş- miştir. Mumaileyh buradaki umum taburlarımızın efradını nizam ve intizamını kaybetmiş bir kalabalık halinde görmüştür. 10 rakamlı tepenin mevkii ni- hayet tayin ve istikşaf edilmiş ve burada ancak yüz kadar türk muhafızı olduğu anlaşılmıştır. Bu noktanın üzerine mütemerkiz bir hücum yapılmış ve Türkler şimalı şarki istikametinde çekil- miştir. Artık cüzütamlarla birleşerek Çikolata tepelerine hucum etmek için vakit gelmişti. Fakat bu gü- rültü esnasında ihrac için ilk ve- rilen emirler unudulmuş gibi gö- rünüyor idi. Miralay Honnay yokuş bir zemi üzerinde kumsal sahilden 1,600 yarda uzağa, zorlıyarak ilerlemiş ve burada: beşinci Darvet tabu- uruna mola vermiş ve cep- heye istikşaf için (o keşşafları göndermiştir. Miralay Honnay bu istikşafın neticesine dair ceneral Sitwelle göndermiş olduğu rapord: cephede (ohasmin (omukavemeti hafif olduğunu bildirmiş ve yeni emir istemiştir. Suvla ovasının tahliyesine hazırlık Bu sırada saat sekiz idi. Otuz ikinci ve otuz dördüncü livalar bir birine pek karışmıştı. Maa- haza bunları ayırmak ve yeni bir ileri harekti yapmak kolaydı. Askerler yorgun olmakla bera- ber derhal yeni bir gayret gös- termeğe hazır ve kadirdi. Lâkin azimkâr bir rehber ve idare olmadıkça hiç bir şey yapı- lamazdı. Hiç bir kumandan vâazi- yeti kavrayamamıştı. Miralay Honnayın raporu gel diği vakit otuz ikinci ve otuz dördüncü livaların karargâhları yan yana kurulmuştu. Liva cene- ralı Haggar ceneral Sitwellin emri altına girmiş olduğundan bu zat da emir bekliyordu. (Devamı. var) 4.

Bu sayıdan diğer sayfalar: