21 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

21 Temmuz 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LİL Sali Hayek Sabife 12 21 Temmuz 1932 Dikkat: — — Bilmece hallini 16 gün zarfında gön- İderiniz.İki hafta si) ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız | Çocuklara Masal Vaktile Isviçre'de Zalim bir vali vardı; Hem bunak, hem de deli, Mösyü Gesler'di adı. Bir gün yüksek bir yere, Şapkasıni koydurdu; Köylülere şöylece, Bir de emir uydurdu: — Şapkamı selâmlayın, Ey köylüler, hepiniz! Ben bir koca valiyim, Emrimi dinleyiniz. O günden itibaren, Oradan geçen köylüler : Eğilir selâmlardı. Şapkayı; birer, birer. Bir gün köylü Giyom Tel, Geçerken tek başına; Ehemmiyet vermedi : Valinin şapkasına, Bunu gören casuslar, Valiye söylediler : Emrinizi Giyom Tel, Dinlemedi, dediler. Vali hiddetlenerek Giyom Tel'i çağırdı: — Emrimi dinlemedin, Sen ha diye bağırdı. Beni dinlemeyenin, Fenadır mutlak sonu, Ben adamı asarım; Düşünmedin mi bunu? Bu sözleri dinleyen, Giyom Tel cevap verdi: — Hiç bir kastim yok benim; Bu işte asla! dedi. Bu cevabı işiden, Vali durdu düşündü; Tıneti zulmetmeye, Fevkalâde düşkündü. Dedi ki: — Duyuyorum, Nişancı imişsin, sen, Elmayı vururmuşsun,; Yüz adım mesafeden. Duyduğum doğru mudur? Bir tecrübe edelim; İyi nişancı mısın, Birde biz deneyelim. Fakat elma konacak: Çocuğunun başına; Onu da dikecekler: Bir meydanın taşına, Elmayı vurmak için, Okunu atacaksın; Çocuğunu vurmadan, Elmayı vuracaksın. Giyom Tel'in genç yüzü Sapsarı, sararmıştı; Elim titrerse diye: Gözleri kararmıştı. (Sonu gelecek haftaya) Aslan Bey Zade Selma Fuat Yaz gelince.. Bir kaç günden beri şiddetle devam eden sıcaklardan en ziyade müteessir olan küçük çocuklardır. Her tarafta olduğu gibi bizde de sıcaktan bunalan çocukları denize götürmeğe başladılar. Son gün- lerde plajlarda ufak çocuklar da görülüyor. Bir kaza vukua gelme- mesi için, küçük çocukların de- nizde yalnız bırakılmamasını tav- siye ederiz. Yukarıdaki kelimeleri o su- retle diziniz ki, hayatınızla alâkadar olan bir nasihat olsunl Hediyelerimiz: Doğru halleden- lerden 1 inci kariimize: ve ayrıça 200 kişiye çikolata, bisküvi, mürekkep, kitap, hediyeler veriyoruz. (Bilmece müddeti 15 gündür.) de şekerleme, albüm, cep defteri, kartpostal ve sair Şarlonun çocukları Şarlo seyahate «çıktığı zaman çocuk- larını göreceği gelmiş. Arası açık olan karısına mektup yazmış, yeni fotograf larını çıkartıp göndermesini rica etmiş. Şarlonun çocukları babalarına bir mek- tupla cevap veriyorlar: «... Bu mutlaka size mahsus garip tesadüflerden olacak: Burada iken bizi hiç arayıp sor mazsınız. Acaba, gözlerinizi, daima seya- hate çıkarken mi yanımızda taşiyor- sunuz ? Çünkü, burada çok defa gözü nüzün önünden geçtiğimiz halde bizi görmezsiniz!» Çocuklar bu cevapla beraber, anne- lerile çıkarttıkları oyukarıdaki resmi babalarına göndermeği de ihmal etme- mişlerdir. hayvan şekillerinin güzelliğini sey- danikramiyealanlar Küçük çocuklar.. « Talebe ri Gölgelerin benim (üzerimde bıraktığı tesirler öyle tatlıdır ki... Uzun kış gecelerinde çalış- maktan bunalan ruhumu ellerime şekiller vererek lamba ziyası kar- şısında dıvara aksettirdiğim göl- geleri, bu gölgelerden hasıl olan retmekle oyalarım. Böyle gölge oyunlarından (Obulduğum — zevki bana tabiatın hiçbir güzelliği veremez. Titrek hareketlerle dı- varda canlanan bu resimler öyle hoşuma gider ki kasvetli ruhum- Bereketfabrikasın- Belkıs H. (Bir kilo bonbon almıştır.) Ziya B. (Bir otomatik kalem almıştır.) Istanbul'a birden bire sıcaklar basınca, plâj olmıyan semtlerdeki çocuklar sıcak- tan bunalmıya başladılar. Boğaziçinde bile iki günden beri serin rüzgar esmiyor. Evlerin bahçelerinde, çocuklar, ağaçlarda asılı salıncaklarda sallanarak serinliyorlar. Resmimiz Boğaziçinde bir yalının bahçesinde, foto muhabirimiz tarafından alınan, sıcaktan bunalmış iki yavruyu sallanırken güsteriyor. — Akşam bilmecesi İsim: Halli : 21 Temmuz 932 geler daki sıkıntı derhal bir sevince inkilâbeder. Dertlerimi unutur, işlerimi bırakır, sade beni kendine cezbeden bu gölgelerin akislerine dalarım. Pazar günleri önümüzde uza- yıp giden gölğelerimiz ne kadar hoştur. Yerlerde kendinizin iki üç misli uzunluğunda bir adam İ resmini görürsünüz ve içinizden kim bilir bu adamın zarif enda- mını ne kadar takdir edersiniz.. Buhal daha ziyade küçüklerin hoşuna gider.. Önlerindeki akis- lerinin üzerine koşarlar, ona ye tişmek için saatlerce didinirler, “kan ter içinde kalırlar, fakat bir türlü bu büyük adamı yaka- lıyamazlar.. Zira o, üstüne gidile dikçe daha ilerilere kaçar. Ufak çocukların dımağında böyle gölğelerin hatıraları saklıdır. So- kakta anneleri tarafından “küçük- sün.. Yanımdan ayrılma!,, diye tekdire maruz kalan küçüklerin önlerindeki gölğelerini göstererek: — Görmüyor musun anne? Bak ne kadar büyümüşüm dediklerini hiç işitmediniz mi? Gölgelerin bir kısmı insanlarla eğlenmeyi sever ler: Yüksek bir divarda yetişen üzüm salkımının yere akseden gölğesi oradan geçen aç gözlü bir kimseyi kimbilir ne kadar imrendirir.. Zavallı, başını kaldırıp gölğenin sahibini görünce için için öfkele- nilir ve o dakika mevcudiyetini haberdar etmekle aç gözlülüğünü tabrik eden üzümlere sahip olmayı ne kadar arzular, değil mi? Korkunç gölgeler daha ziyade korkakların önüne çıkar: Bir köşe başına temas eden bir.ev, kir ağaç gölğesinden esrarengiz ma- nalar çıkaran, o zavallı bihis mevcudiyeti üzerine atılacak bir haydut sananlar pek çoktur. Fakat bazen gölğeler bizi bir felâketten koruyabilir: Köşe ba» şında saklı bir adamın, bir hır sızın mevcudiyetini de ancak biz, yere vuran siyah karaltısı ile anlayabiliriz. | Küçük muharrir | —— — Lai Alaca bir karanlık Kalkarken perde perde, Kimse durmaz bir yerde Köyde sabah olunca.. Güneş dağlardan doğar, Her yere neş'e salar, Artık çalışma başlar: Köyde sabah olunca.. Kimi tarlaya bakar, Kimi evde süt sağar. Çocuklar koşar. oynar: Köyde sabah olunca.. Çocuk şiirleri; Köyde sabah eg Köyde sabah olunca Duyulur horoz sesi, Uyandırır herkesi, Köyde sabah olunca.. Köyde akşam Zig Köyde akşam olunca, Kızıl güneş batıyor, Günün rengi soluyor Köyde akşam olunca.. Bir gariplik çöküyor Dağlara, ovalara, Issız, sessiz yollara, Köyde akşam olunca.. Leylekler yuvasından Son duayı ederken, Kuşlar ağlar yasından, Köyde akşam olunca.. Çoban kaval çalarak, Getiriyor davarı, Göynü mahzun olarak, Köyde akşam olunca.. 7-7-932: Rahmi Galip Çocuklar! Dikkat ediniz! Verdiğimiz hediyeler içinde ayrıca gramofon, velosipet, dürbün, fotoğraf makinesi, birer kilo bonbon gibi ikramiye kuponları vardır. Hediyelerinizi açarken dikkat ediniz. Bu kuponları bize getiriniz, derhal hediyenizi vereceğiz. Yavrular..

Bu sayıdan diğer sayfalar: