31 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

31 Temmuz 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

31 Temmuz 1293 Sahife 3 ŞEHİR HABERLERİ AKŞAMDAN AKŞAMA Üç kari mektubu Gene “aile ismi,, meselesi 1300 senesi mektebi mülkiye mezunlarından Söylemez oğlu Nec- meddin imzasile bir mektup aldım. «Son cuma nüshasındaki «Sarı Çiz- meli Mehmet ağa» ünvanlı makalenizde mevzuu bahs «lâkap» hakkında bazı maruzatta bulunmak isterim. Filhakika elkabın kullanılmaması yü: zünden hükümet, mahakim ve saire ne kadar müşkilâta uğrarlar. Bunun ehem- miyetini kimse inkâr edemezse de nüfus memurlarına resmen müracaatle lâkabın nüfus kaydına ve hüviyet cüzdanına geçirilmesi teklif olundukta bunun için vesika talep olunuyor. Böyle bir şeyin vesikası, bir defaya mahsus olmak üzere, bence herkesin beyannamesinden ibaret olmalı. Bir kere herkes lâkabını takındıktan sonra baba- nın lâkabı doğacak olan evlâdın kayit- lerine intikal etmek mecburi bulunmalı. Âcizleri ahiren eski nüfus tezkeremi tecdit ettirdiğim esnada pederimin kart- vizitlerinde mevcut olan «Söylemez oğlu» lâkabını yeni müfus okaydime ilâve ettiremedim. Zira oevesika lâzımdır» denildi. Elhasıl müşkilât gösterildi. Binaen- aleyh bu hususta son derecede teshilât gösterilmeli. Bir de eshabı maaş ve istidalardan daima «lâkap» talep edil- mesinin üsul ittihazı dahi bunun sürati taammümüne yardım eder sanırım. Baki bu bapta her ne Jâzımsa ibzal buyurul- ması mütemennadır efendim.» Necmeddin bey, “lâkap,, sözünü “aile ismi, yerine kullanmıştır. Teklif ettiği şekil doğru olmakla beraber, bu aile ismi meselesinin, » tıpkı şapka inkilâbı nevinden - merkezden ve umuma şamil olarak icrası elbette daha muva- fıktır. Şehrin esas noktaları Karilerimden Seyfi bey isminde bir zat, şehrimizin mühim mey- danlarında yapılan inşaattan şikâ- yet ediyor. Ezcümle diyor ki: «Belediye reisinin her halde şehirde yapılan bütün inşaat ve tamiratla meş- gul olmıyacağını herkes teslim eder. Bunun için esasen her civarın bir da- irei mahsusası vardır ve oradaki fen memurları ve Saire, alâkadarlar tarafin- dan verilen istidaları tetkik ederler. Maamafih, İstanbul'un henüz plânı ya- pılmamıştır. Her halde bir çok yerleri başka bir şekle girecektir. Fakat böyle bir şehirde de gayet nazik mahaller vardır ki, bunların akibetile şehrin be- lediye reisi bizzat alâkadar olmalıdır. Zira asıl mesul olan makamat bazan gayri kabili tamir emri vakilerin ihda- sna sebebiyet verebilirler, Misal olarak, Fransız hastanesinin karşısındaki Oba rakaları sonra Eminnönü etrafındaki adaları, geno ayni yerde Balıkpazarına giden rıhtın boyunu ve sözün kısası Istanbulda mevcut bütün meydanları alım, Belediye reisi bu yerlerde bina inşa etmek veya tamir: apmak üzere istida veren eşhasın istidaların her halde bir kerre kendi görmeli ve kararı kendisi vermelidir.» Şüphe yok ki, belediye reisi, lir şehrin inkişafını kuş bakışı clarak eniyi takip eder. Şayet bu gibi (mühim merkezlerdeki inşaat plânlarını bir kere o gözden geçirirse, oOson zamanlarda en güzel yerleri sakilleştirdiğini gördü- gümüz zevksiz bina salgınına bir dereceye kadar mani olunur. Seyfeddin beyin temennisi esassız değildir. Galata köprüsü dokuz günde mi geçiliyor? Gene bir kariim şu garip ha- beri veriyor. «Bağdat'tan yeni geldim. Orada otur- Amerikalılar ne garip adamlar Amca bey... s öm 40 kuruşa.. Kartal, Pendikte et fiatleri çok ucuz Istanbulda et fiatini indirmek için bir komisyon teşkil edilmiş, komisyon bir çok içtimalar yap- mıştı. Fakat neticede ameli hiç bir karar verilememişti. Istanbulda et fiatleri elân paha- lıdır. Halbuki şehir hududu hari- cinde satılan etler hemen yarı fiatedir. Pendik, Kartalda en iyi kıvırcık etinin okkası 40 kuruşadır. Kartal mezbahasında kesilen hayvanlar daimi surette bir bay- tar tarafından muayene edildiği den etlerin hastalıklı olduğu iddia edilemez. Ancak şehir hududunda diğer bazı yerlerde kesilen ve şebre ithal edilen etler baytar muayenesinde tabi tutulmuyorlar. Belediye buna karşı tedbir ak maktadır. Belediyenin sıhhata omuğayır ve şüpheli et yedirilmemesi hak- kındaki alâkasını takdirle karşıla- rız. Ancak belediyeye düşen bir vazife vardır: Belediye kendi hududu haricinde ucuz satılan etler hakkında hassasiyet göste- rirken kendi hududu dahilindeki Istanbul halkının da ucuzluktan istifade edebilmesini temin etmek. Sıkı kontrol Müstahdemin idareleri teftiş edilecek Istanbulda mevcut müstahdemin idarehanelerinden obir kısmının noksan muamelelerle iş yaptıkarı görülmüştür. Zabıta buna mani olmak üzere buralarını daha kısı bir teftişe tabi tutmayı kararlaş- tırmıştır. Agutos ayı içinde polis üçüncü şube müdiriyeti belediye ile müş- tereken mevcut (omüstahdemin idarehanelerini umumi bir kontrola tabi tutacaktır. Bu kontrol netice- sinde umumi muamelâtında nok- sanlığı görülen idarehaneler der- hal kapatılacaklardır. Kontrollar sık sık devam edecekti uğum uzun mi lik nazarı dikkatimi daki büyük opostaneden gönderilen mektuplar, Bağdat'a dört günde vasıl oluyor, Beyoğlu postanesinden verilen mektuplar ise on üç günde gidiyor. Bu nasıl iş? Bir mektup, Galata köprü. sünü dokuz günde mi geçiyor?» Tahkik ettim. Meğer, Istanbul postanesi mektupları (o Nusaybin tarikile tren ve sonra Şam'dan otomobille ( yollarmış. (Beyoğlu postanesi ise, galiba Diyarbekir tarikile ve kara yolile sevkediyor. (Vâ-Nü) .. Bir gazetede okudum: Amerikalı bir milyoner yaya olarak kamere git- mek için yola çıkmışl. Beşibirlikler Ihtiyar kadının altınlarını aşırmışlar Galatada oturan 60 yaşlarında madam Elisavinin evine evvelki akşam eski tanıdıklarında bir kadın misafir gelmiştir. Misafir bir gece yatmış ve ertesi sabah kalkıp erkence evine gitmiştir. Bir müddet sonra madam: Elisavi bağıra çağıra polis dairesine koşmuştur. Madam Elisavi eski- den beri biriktirdiği beş tane beşibirlikle iki altınını yattığı yatağın yünleri arasında saklarmış. Misafir Elisavinin odada bulun- madığı bir sırada yatağı sökerek içinden altınlari alıp savuşmuştur. Kadının Oomüracaatı (üzerine polisler misafir kadını yakala- mışlar ve biraz sıkıştırınca altın- ları meydana çıkarmışlardır. Pa- ralar madam Elisaviye iade edil miş, misafir Okadın adliyeye teslim edilmiştir. 13 lira Tavlayı kaldırınca altın- da neler çıktı? Beşiktaş polis merkezi memur- ları evvelki gün Tophanede kah- velerde (araştırma yaparlarken bir kahvede tavla oynamakta olan Yako ve Hüseyin isimlerin- de iki kişi polisleri (görünce kalkıp kaçmak istemişlerdir. Bundan şüphe eden memurlar her ikisini de yakalanmışlar ve tavlayı kaldırınca altında 13 lira bulmuşlardır. £ Bunların daima kumar oynadıkları anlaşılmıştır. Iki kumar maznunu adliyeye verileceklerdir. Kumar oynamaya müsaade eden kahveci hakkında da evrak tanzim olunmuştur. Yeni çorap fabrikaları Son haftalar içinde, şehrimizde dört çorap fabrikası daha açıl- mıştır. Bunlardan bir tanesi, bir Italyan sermayedarile müşterek olarak açılmıştır.. Diğerleri ufak çorap imalathaneleridir. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 6GAYLIK 750 » 1450 mpi 3AYLIK 400 » 800 »> 1AYLIK 150 » — a mey” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 27 — Ruzuhızır: 87 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 7,25 997 4,53 849 12 1,49 Va, 2,52 4,55 12,20 16,15 19,27 21,19 2 maille Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. Zengin bir adam New -Yorkta kapısız bir ev yaptırmış, Bu bacadan giriliyormuşl., eve Duvar ilânları Yeni bir tarife tanzim ediliyor Bediye ile Anadolu ajansi ara- sında mevcut duvar ilânları mu- kavelesinin tadili etrafındaki mü- zakeratın neticelendiğini yazmıştık. Şimdiki mukavelede ilânlardan alınacak fiatler çok yüksek olduğu için Anadolu ajansı tarifeyi tat- bik edemiyordu. Yeni mukavele ile ücret tarifesinin de değiştiril- mesi kararlaştırılmıştır. Tarifedeki azami veya asgari fiatlerin iste- nilmesi salâbiyeti ajansa bırakıl- mıştır. Mukavelenin imza edilmesi için tarifenin de tadilile tastiki lâzım- dır. Şimdi ku tarife yapılıyor. Mukavelede bundan başka, ilân asmak işlerinin nasıl idare edile- ceği hakkında da bazı esaslar vardır. Anadolu ajansının tayin ve intihap edeceği bir kaç nü- mune şehir meclisi daimi encü- meninde tetkik edilecektir. Sabit, müteharrik, elektrikle (geceleri tenvir edilmiş ilânlar yapılacaktır. Şimdiye :kadar (sinemalarda perde üstünde gösterilen ilânlar- dan ajans ve dolayısile belediye hiç bir para almıyordu. Bu müteharrik ilânların da tari- feye tabi olarak resim vermesi lâzım geldiği düşünülmüştür. Ancak sinemalardaki ilânlardan alınacak ücretin sinema fiatlerini yükselt- meyecek derecede olması için daimi encümen, sinemacıları çagı- rarak mütalaâlarını soracaktır. Belediye hissesi Sinemalardaki seyirciler az mı gösterilmiş? Mülkiye müfettişleri tarafından yapılan teftişat neticesinde darül- aceze sinema ve tiyatro müfettiş, mürakip ve memurlarından otuz kadar memurun vazifelerine niha- yet verilmiş olduğunu yazmıştık. Mülkiye müfettişleri bazı tiyat- ro ve sinemalarda (yaptıkları teftiş neticesinde darülâceze mü- fettişlerinin gösterdikleri seyirci miktarı ile sinemalardaki mevcut arasında büyük bir fark görmüş- ler ve belediye aidatının ziyaa uğradığına hükmetmişlerdir. Darülâceze baş müfettişliği ve- kâletine belediye müfettişlerinden Hüsnü ve müfettişliğine de bele- diye seyrüsefer omürakiplerinden Hasan Basri beyler tayin edilmiş- lerdir. iki hırsız yakalandı Alemdar polis merkezi Osman ve Hamdi isimlerinde iki kişi yakalamıştır. Bunlar Sultan Ah- met civarında üç dükkân ve iki ev soymakla maznundurlar. Iki ınaznun 7 nci istintak daire- sine teslim edilmişlerdir. . Şikagoda bir şapkacı projektörlü bir gece şapkası icat etmişl. aman Bir kantarcının anlattıkları Florya oplâjinda bir orusla ahbap oldum. Mükemmel türkçe biliyor, sözü sohbeti yerinde bir adam... Plâjda su üzerinde gezmek için bisikletler yapıyormuş.. Ka- zancı pek azmış.. Öteden beriden konuşurken : — Evvelden işim iyi idi, dedi. Günde epey para kazanırdım. Bir baskül yapmıştım, yüz paraya herkesi tartıyordum. Eczanelerde en iyi baskülde 40 paraya tar- tılmak kabil olduğu halde benim çok müşterim vardı.Bu da sebepsiz değildi... Eeee insan tartıcılığı etmek çok ince bir sanattır. O vakit 50-60 kadar şişman müşte- rim vardı. Hepiside kadın... Bu elli altmış müşteri basküle çıkar çıkmaz derhal memnun memnun ellerimi uvuştururdum: — Oooo.. 15 gram kadar fark var.. 15 gram düşmüşsünüz.. Zayıflıyorsunuz.. öö Şişman müşterim fevkalâde memnun olduğu halde baskülden iner: Çok hassas baskül!.. diye fısıldardı. Öteden beri makine ile oğraştığım için baskülü o şekilde yapmıştım ki fazla veya ÖN göstermesi benim elimde idi. eksik, zayıflar gelince fazla gös- teriyordum.. Zayıflar için de: — 15 gram fark var. 20 gram fazla.. dedim mi artık ağızları kulaklarına varır: — Ne hassas basküll, Cümlesi ağızlarından fırlardı.. Bunun için hergün gelirlerdi. Bir kantarcı muhakkak bu meseleye dikkat etmelidir.. Fakat ne çare ki ken- disine her gün: — 15 gram eksik!, dediğim den güne şişmanlamış bir gün hakiki kilosunu anlayınca pür hiddet bana geldi, müşterilerimin yanında beni rezil etti. O gün bugün su üzerinde yürümek için bisiklet yapmakla meşgulüm.. Eski kantarcı mübalâgayı biraz fazla seviyordu : — Biliyor mısınız dedi bazı ka- dınların hakiki veznini bulmak imkân haricindedir... Benim bir ahbabım var.. Çok eskiden tanı- rım.. Boyandığı zaman boyan- madan evvelki vezninden daima fazla gelir.. Bunun için ken- disini baskülle tartacağım za- man boyasını sildirtirim. Fakat gene de hakiki veznini aldığıma kani değilim.. Çünkü korsalar, takma göğüsler ve saire. Bir hırsız 3 sene 9 aya mahküm edildi Nami isminde bir hırsız geçen- lerde yakalanarak adliyeye teslim edilmiştir. Muhakemede Naminin bir çok hırsızlıkları (meydana çıkmıştır. Nami üç sene 9 ay müddetle hapse mahküm edilmiştir. A.B. — Burada Tünelden Süley- maniyeyo asma köprü uzatanlar var ken bunlar da bir şey mi iki gözüm Ben de şişmanlar gelince şişman bir müşterim meğer gür | a f

Bu sayıdan diğer sayfalar: