July 31, 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

July 31, 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Âli iktisat meclisi Milli gelir hesap ediliyor Bu miktar bir milyardan Âli iktisat meclisi milli gelirin, miktarı hakkında tetkikat yap- makla meşguldü. Bundan birkaç sene evvel, Türkiyenin milli geliri bir milyar olarak hesap edilmişti. O zamandan beri iktisadi vaziyet, milli gelir üzerinde ne gibi ta- bavwvüller yapmıştır? Kazanç şaraiti azaldığı için milli gelirin azaldı- ğına dair bazı fikirler dermeyan edilmektedir. Fakat bu cihet er- kama istinaden hesap edilmediği için milli gelirin azaldığına dair ileriye sürülen mütalaalar indi olarak telakki edilmektedir. Aldığımız malümata göre, âli iktisat meclisi milli gelirin ne suretle tetkik edileceğini karar- laştırmış, bu işi, istatistik müdüri- yeti umumiyesine devretmiştir. Istatistik Emüdüriyeti, O ziraat geliri, sanayi geliri, ticaret kazancı, memur, müstahdemin, amele ka- zancını hesap ederek milli gelirin ne miktara baliğ olacağını anlıya- caktır. Âli iktisat meclisinde yapı- lan ihzari hesaplara göre, milli gelirin bir milyardan fazla olduğu tahmin edilmektedir. Hicaz isyanı Âsilerin cephane gemisini yakaladılar Antakya, 28 — Hicazda büyük karışıklıklar devam etmektedir, Ibni Refadenin kumandasındaki âsilerle Hicaz kuvvetleri arasında müsademeler yer yer (devam etmektedir. Iogilizler Erden — Hicaz hu- dudu üzerinde sıkı bir (o tarassut kontrolu yapmakta ve bu Suretle âsilere silâh ve cephane kaçır- masına meydan vermemektedir. El'ahrar gazetesinin Filistinden aldığı bir habere göre, Hicazda isyan eden İbni Refadeye silâh ve mü- bimmat taşıyan bir gemi daha yaka- lanmıştır. Suriyede asayiş Yollarda silâhlı çeteler dolaşıyor Antakya, 28 — Suriyede asayiş bozulmuştur. Bilan - Antakya yo- lunda müsellâh çeteler dolaşmak- tadır. Geçen gün bu yolda takriben yirmi beş kadar müsel- lâh şaki yoldan gecen beş oto- mobil ve iki Jandarmayı soyarak savuşmuşlardır. Bursada radyo hırsızlığı Bursa 30 — Burada bir kaç zamandır bir radyo makinesi hırsızlığı başlamıştır. Dün de Muradiyedeki Çağlıyan fabrika- sından bir Radyo makinesi aşırı mıştır. Polis bu radyo hırsızını aramaktadır. Kadın yüzünden iki cinayet Alaca, 29 (Husuşi) — Alacanın Manışar köyünden Bektaş, bir kadın meselesinden dolayı Osman ehlivanı ve Koçhisar karyesinden Mehmet Ali Ismaili ağır surette yaralamışlardır. Paraguay - Bolivya kolları arasında bir çarpışma Aşsomption, 29 (A.A.) — Pa- raguay ve Bolivya kolları arasında Corrales istihkâmı civarında bir olduğu bildirilmiştir. Petrol, benzin Ticaret odası tetkikatını bitirdi Ticaret odası petrol ve benzin fiatleri (o hakkındaki ( tetkikatını ikmal etmiştir. Verilen malümata göre petrol kumpanyaları benzin fiatlerini yeni vergiler üzerine arttırmışlardır. Bundan bir iki ay evvel, muamele vergisinin yüzde altıdan yüzde ona çıkarılması, petrol ve benzinden dabili istihlâk resmi oalınması fiatlere tesir etmiştir. Şehrimizde bulunan büyük bir petrol kumpanyası buradaki Balkan merkez bürosunu ilğa etmiştir. Balkan merkezi, aynı zamanda Suriye, Mısır şubelerini de idare ediyordu. Diğer taraftan iki petrol şirketi de, türkiyedeki satış şubelerini birleştirerek, yeni bir ticari ünvanla, ticaret odasına müracaat etmişlerdir. Akşehirde spor Akşehir Gençler birliğinin üç maruf oyuncusu (X işaretli kaptan Haydar beydir) Akşehir 27 ( Hususi ) — Son seneler zarfında Akşehirde spor hareketi çok inkişaf etmiştir.1927 senesinde bir klüp bulunan şeh- rimizde şimdi beş klüp vardır. Evvelce çok galibiyetler kazanmış olan Akşehir idman yurdu bugün ibtiyarlık devresini yaşıyor. Bilâkis Sanatkârlar idman yurdu gittikçe inkişaf etmektedir. 22 Temmuz cuma günü Konya gençler birliğile Akşehir idman yurdu karşılaştı. Maç 2-2 beraber- likle neticelendi. Akşehir orta mektebi spor birliği de büyük bir mevcudiyet göstermektedir. Kırtasiyecilik Cezri bir inkılâp yapilacak Haber aldığımıza göre devlet devairindeki kırtasiyecilik şeklini değiştirmek resmi muameleleri basitleştirmek bu suretle devairi devleti inkılâbımızın O esaslarına göre tensik etmek düşünülmek- tedir. Bu hususta takip edilecek battı hareket, kırtasiyecilikte cezri bir iniklâp yapacaktır. Sovyet Rusya - Letonya Moskova, 29 (A.A.) — Hariciye komiseri muavini Krestinaski ile Letonya sefiri Bilmanis, Sovyet Rusya ile Letonya arasında akte- dilen ademi tecavüz muahedesile uzlaşma mukavelesinin musaddak suretlerini Moskovada teati etmiş- lerdir. Mukaveleler dünden iti- baren meriyete geçmiştir. yİngiltere uyanl,, İngiliz şevketi tehlikede Ingiltere acaba derde çare bulabilecek mi? Paris 30 — Le Matin gazetesi Oltava konferansı münasebetile İngilterenin (o vaziyeti hakkında mühim bir makale neşretmiştir. Matin gazetesi İngilterenin üç asırdan beri nail olduğu refahın tehlikeye düştüğünden bahsederek diyor ki: “İngilterenin - refahı istinat ediyordu : 1 — Dünyanın en mükemmel techizatı, 2- Malta, Sengapur Cebelüttarik gibi üç üssü bahriye istinat eden müstemlekâtı, 3- Donanması. Şimdi bunların üçü de sarsılmıştır. Ingiltere acaba ne yapacak? Nasıl bir hattı hareket ittihaz edecek? Her halde İngiltereye “uyan, gözünü aç!,, demek lâzımdır. Iki meşhur tayyareci evlendi Üç esasa AKŞA Iki genç yolcu Hüseyin Siyret bey de, Übey- dullah efendi de bir hayli eza ve cefadan, istintak ve muhake- meden sonra, bu esnada bir müddet de tatlılıkla (hareket ederek buiki genci (yola getirmek) istendikten sonra serbest bırakılı- yorlar. Bittabi bu hareket “ baka- lım kimlerledüşüp kalkacaklar, şeriki (ocürümleri (kimlerdir? , meselesidir. Zaten çok geçmeden her ikisi de tekrar tevkif ediliyorlar. Heyeti vükelâ kararile her ikisi de ( Taif ) e kalebent gidecekler. Siyret beyin yakın akrabası ve dostları müdahale ediyorlar, her ikisi de bir yerde bulunursa doğru olmaz, diye babiâliyi ikna ediyorlar, & böylece Übeydullah efendi gene Taife, Hüseyin Siyret bey de (Adıyaman) a gönderili- yorlar. Iki genç yolcu, menfalarında çok kalmıyorlar, hürriyet yolunun bitip tükenmek bilmez manialarını Londra 29 (A.A.) — Tayyareci Mollison ile kadın tayyareci mis Amy Jonson'un izdivaç merasimi, Ingiliz tayyarecilik erkânı ile mü- teaddit resmi şahsiyetler ve yeni evlilerin aile dostlarının huzurile bu sabah icra edilmiştir. Dünya buhranı Iktisadi konferans için hazırlık başlıyor Londra 30 — Lozan konferan- sından sonra Avrupa iktisadi vaziyetini ıslâh edebilecek olan büyük konferansın içtimaa da- veti meselesi hararetle müzakere ediliyor. Bu konferansın yakında toplanması döşünülüyordu. Ame- rika hükümeti de iktisadi konfe- ransa iştirak etmek istediğinden içtima tehiri muhtemeldir. Amerika konferansa iştirak ederse içtima Vaşingtonda ak- tedilmesi muhtemeldir. Herhalde eylül veya teşrinievvelde ihzari bir konferans toplanarak umumi içtimalar için hazırlık yapacaktır. Eski askerler Amerika bunları yerlerine gönderiyor Vaşington 29 (A.A.) — Federal kıtaat, Vaşingtondan 5 mil mesafede ve şehrin merkezinde bulunan sabık askerlerin Anacoştiada da tesis ettikleri başlıca kampı tah- liye ettirmeğe muvaffak olmuştur. Gözyaşı getiren bombaların istimali suretile tahliye ettirilen bu kampta 7000 kıdemli muha- ripten başka 488 çocuk ve 380 kadın vardı, Kamp bilâhare yakılmıştır. Bu kargaşalık neticesindeki zayiatın mecmuu 50 kişiye baliğ olmuştur. Hafif yaralıların kısmı âzamı atılan tuğlalardan ve matraklardan ileri gelmiştir. Bazılarında da göz-| yaşı getiren bombaların gazından yanıklar hasıl olmuştur. Irlandada isyan ve kargaşalık tehlikelerine karşı sigorta Dublin, 30 (A.A.) — Iktisadi harbin muhtemel neticeleri hak- kında serbest Irlanda hükümeti dahilinde baş göstermiş olan endişeler dolayısile bir çok Irlan- dalılar, isyan ve kargaşalıklara karşı kendilerini sigorta ettir aşarak tekrar, fakat bu defa kaçak olarak, biri Taiften, öteki Adıyamandan yola çıkıyorlar, o zaman bir hürriyet güneşi gibi gözlerde parıldayan Parise varı- yorlar. İşte üstat (e Übeydullah efendi ile şair Hüseyin Siyret beyin tevkif ve firarları... Ve Istanbul- daki Jön Türklerin ( Ingiltere sefaretini ziyaret ) menkıbeleri... “ .. Übeydullah efendi Giride gide- miyor, birçok sebepler bu işe mani olmuştur. Zaten çok geç- meden, göreceğimiz veçhile meş- rutiyetin ilânı vaki oluyor. İttihat ve Terakki partisi günü gününe, hât bir şekil alan şark meselesini takip etmektedir. Rumeli ile mu- habere ve muvasale yolundadır. Avrupadaki hâdiseler oraya vaktü zamanile haber veriliyor, bir taraftan da muntazaman neşrolu- nan gazeteler, broşürler yığın yığın gönderiliyor, hürriyet müca- hidi Resneli Niyazi beyin dediği gibi ; (hariçte tabolunup dahilde neşredilen risaleler, daha sonraları Ahmet Rıza beyin ( Kadınlar ), (Ordu), (Zabit), (Vazife ve mesuli- yet), Naci beyin ( Hayyealel- felâh ) ve emsali (kitapları efkârda büyük bir tahavvül ve terakki husule getirmiş, telâkki- yata müsait bir zemin hazırlamıştı. Dahildeki Jön Türkler ne âlemde ? Meşrutiyetin ilânından bir buçuk sene evveline kadar Rumelideki hürriyetperverler belli başlı bir cemiyet teşkil edememişlerdi, ara- larında toplanır, görüşür, dertle- şirler, vatanın maruz bulunduğu tehlikeleri görerek çareler ararlar, saraya, Sultan Hamide, Babıâliye ateş püskürürler, fakat teşkilâtsız, proğramsız, icraatsız idiler. Av- rupa ile muhabere edenleri vardı, oradan gelen gazeteleri, risaleleri mecmuaları okurlar, dağıtırlardı. Bir gün gördüler ki Avrupada- ki Jön türkler ne kadar çalışsalar, oradaki mesai kati ve esaslı bir netice veremiyecektir. Selânikte Kule kahvelerinde buluşan, top- lanan Omünevver gençler, bu toplantıların birinde, aralarında nihayet karar veriyorlar; Bir ce- miyet teşkil edip, faaliyeti bir teşkilâta Obağlmak... - Çünkü, diyorlar, ne Avrupadan, ne de bizim dertleşmelerimizden birşey mektedir, çıkmıyacaki ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Evvelâ Mithat Şükrü beyin, sonra Hakki Baha beyin evinde toplanıyorlar, bu içtimalara Talât bey - bilâhare Talât paşa- Mithat Şükrü bey, Tahir bey - bilâhare Bursa mebusu olan - elyevm Pa- riste bulunan Rahmi bey, - elyevm mebus Naki bey - esbak Kasta- monu mebusu İsmail Mahir bey, Hakkı Baha bey, Edip Servet bey ve daha bazı gençler iştirak edi- yorlar ve ( Osmanlı hürriyet cemi- yeti) bu suretle teşekkül ediyor'. Şehir içinde evlerde içtima tehlikeli addedildiği için Ömer Naci beyin bulup tuttuğu şehir haricinde tramvay 'deposu civa- rındaki evde toplanmağa başlı- yorlar. Evvelâ muvakkat bir nizamname kaleme alınıyor, ilk müessis on kişiye birden ona kadar numaralar veriliyor. Bu suretle teşekkül eden ce- miyet ilk iş olarak bittabi &za kaydını düşünüyor, efkâr hazır- lanmıştır, senelerle süren hasbü- haller, hususi içtimalar, dertleş- meler arkadaşların efkârını mey- dana koymuştur. Yalnız herşeye rağmen çok ihti- yatlı, hesaplı hareket etmek lâzımdır. Çünkü Selânik te, Rume- linin sair yerleri de hafiyelerle doludur. Küçük bir ibtiyatsızlık “herşeyi altüst edebilir. On kişilik heyeti müessise arasında rehber- ler seçiliyor, bu rehberler iyi tanıdıkları, itimat ettikleri genç- leri kaydettireceklerdir , kayd- olunanlar da rehberleninden başka kimseyi tanımıyacaklardır. Kayıt başlıyor, yeni gelenlere verilen numaralar, azlığı hissettirmemek için (101)den başlıyor. Cemiyet âzaları bir tehlike anında kendile- rini tanıtmak için, sağ elleri ile bir hilâl işareti yapacaklardır. Bu şimdilik yegâne paroladır. On kişi arasından (3) kişilik bir heyeti faale intihap ediliyor. Bu- nun ismi heyeti âliyedir. Bunlar daimi surette içtima ve faaliyet halindedirler. Kayıt muamelesi başlıyor: Ce- miyete ilk kaydolunanlar arasında Hafız Hakkı bey, (bilâhare paşa) Cemal bey (bahriye nazırı Cemal paşa), Ihsan Namık bey (elyevm Istanbulda (belediye encümeni daimi âzasından), Enver bey (Enver paşa) , Manyasi zade Refik bey, ve daha bir çokları var. Rehberler mütemadiyen arkadaş- larını bulup cemiyete getiriyorlar. Bir müddet sonra binayı değiş- tirdiler, gene şehir haricinde tuğla fabrikası civarında (Obüyük bir bahçe içinde daha münasip bir binaya taşındılar. Geceleri gizlice içtima ediyorlar, bilhassa yeni kaydolunanları (oOburada (kabul ediyorlardı. Fakat (rehberlerin refakatinde cemiyet merkezine gelen âza merkezi bilip tan masın diye şehrin muayyen bir yerinde (gözleri eyice bağlana- rak götürülüyor. Binaya girince gözler açılıyor. Böylece merkez herkesçe mechul bir karargâh... Ömer Naci bey cemiyetin hati- bidir. Boş .bir odaya alınan yeni kaydolunacak âza, orada rehbe- rinden başka kimseyi göremeyor. Ömer Naci bey tertip edilmiş nutku ateşli bir ifade ile okuyor, şonra tahlif merasimi.. Bu işte bittikten sonra yeni âzanın gözleri gene bağlanıyor, çıkarılıp şehre götürülüyor. ( Arkası var) ; i i

Bu sayıdan diğer sayfalar: