29 Ağustos 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

29 Ağustos 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—Otomobille bir dükkâna girdim. — Beceriksiz! — Bilâkis, eczane idi... Edebiyat Bütün edebi eserleri okuduğunu iddia ederdi. Sorduk: — Hâmidin Eşberini bilir misin? — Elbette; mükemmeldir. — Makber'i? — Tabii, nefistir. — Tezer'i? — Maşallah, fevkalâdedir. — Peki ya Lüsyen'i? — Bilmez miyim azizim, yegâne şaheseri! Dargınlık Askere alındı. Ilk gece nöbete kalktı. Yüzbaşıya selâm vermedi. Dört gün hapis ettiler. Hapisten çıktıktan sonra gene nöbete kalktı. Yüzbaşıya gene selâm vermedi. Yüzbaşı bu sefer sebebini sordu: — Dargın değil miyiz yüzba- şım? GÜL - KİMSE Bülbül ağlar güle ne? Göz gördü, gönül sevdi, Bundan halka, ele ne? Yoluna canım feda, Aşk halinden bilene! * z ”. Öter bülbül kimseye Ben gönlümün kuluyum, Vermem gönül kimseye. Sevdiğim afet olmuş Ben bakamam kimseye | Muvaffakiyet Yeni doktor çıkmıştı. Ilk has- tasına çağırıldı. Bir kaç gün sonra tesadüf ettim: — Nasıl, dedim, ilk hastanda muvaffax oldun mu? — Elbette Dul kalan kocası vizitamı verdi! Uslup Kekeme gayet muğlak ifadeli yazılar-yazı- « yordu. Dedik ki: — Canım neden güçlük çeki- yorsun, konuştuğun gibi yaz? Ertesi gün makalesi. şöyle-baş-* lıyordu: —Dü..dü...dün.. ge... ge... ge. ce... bir... bir... e ” «Daha ne istiyorsun, ihtiyar sayfiye masffinı vermiş,. — Amma kendisi'de geldi..” İ muharrirlerden biri, »|, : EE Akşam dan vapura güç- lükle bindiler. Adam ömrün- de deniz görme- diği için bir tür- lü vapuru bin- mek istemiyordu! Köprüye çıkar- DALGIÇ Haydar paşa - ken Oo denizden İZ rıhtıma tirma- 2 İhan “dalgıç gördü disi — İşte, dedi, > vi yaya gelmek ka- bilmiş, bana ne deye vapur: pa- rası verdirdiniz? — Hayret, demek sevgiliniz yok.. — Yoksuza yârdım etmez misiniz? 29 Ağustos 1932 m a m am a ŞIKÂYET — Haksızsı - nız? — Neden? — Kadınlar melek gibi mah- luklardır. Mese- lâ ben karımdan katıyen müşteki değilim.. Daha bir kere bile kavga etmedik. — Ne vakıttan beri evlisiniz ? — Dünden beri. — Ava mı? — Ava gidenin avlanmıyacas ğından emin olsam... »CENNET Derin bir “düşünceye. dal- , mıştı. Odaya girdiğiminefarkına «bile varmadı. — Yahu ne düşünüyorsun ? — Ademin oturduğu yere: neden:cennet: demişler ? — Bir'tek kadın varmış ondan / çileli? DEĞİŞTİR Boynu. büküktü. Keyifsizdi. — No o? dedim. İçini çekti : — Sorma, hastayım. — Doktora git. — Gittim, ikçiyi menetti. — Başka birine git. Zancın mı azaldı ? A eşe — . - — Vaziyet fena diyorsun, ka- .. — Sorma, kimse “borç vermiyor! YÜZ Adam dehşetli çirkindi. Bir gün karısı ile kavga ederken, karısı : — Senin bir söylediğin bir söylediğine uymuyor, dedi. Kocası kızdı : — Ben iki yüzlü değilim. — /sabet/ KORKAK At meraklısı idi. Akşama kadar atiyle gez- dim. Yalnız hayvan gölgesin- den bile ürküyordu. | — Kısrak güzel dedim, Takar korkak ai epi | izle yapan ii ramen rare ma mezara) —. Vakiti evailde, akıllılardan bir zat ölümsüz bir diyar aramağa çıkmış. Dünyayı dolaşmağa başlamış, fakat ölümsüz bir diyar bulama- mış. Nihayet günlerden bir gün öyle bir diyara gelmiş, ki kabris- tanı yok.. Hiç bir mezarlık göre; meyince: Oh, demiş, burada kimse ölmüyor. Meğer geldiği diyar yamyamlaz diyarı imiş.. Müzede Müzeyi geziyordu. Bir kadın heykelinin önünde durdu ve oradaki (o hademeye sordu: — Venüs mü? — Hyır mermerf YANINA - YERİNE Gelgeç gönül yanına | Yar bana ettiklerin, W Sanma, kalır yanına! Gel yosmam sarılalım, Gelsin yanım yanına | * .. Celgeç gönül ben yerine, Yanağın bahçe midir? Gül bitmiş ben yerine. Benim yarim sağ olsun Öleyim ben yerine | Iyilik | — Aziz dostum, sen zengin bir adamsın, iyiliği de seversin. Bis iyilik yapar mısın? iğ — Nedir bu iyilik? — Arkadaşım Sabihe elli liracılg borç ver. — Çok mu ihtiyacı var? — Fevkalâde. — Ne yapacak? — Bana elli lira borcu vardı, onu iade edecek! Tüccar Bir tüccarın ikiz çocukları oldu. Baba çoçuklardan birini kuca- gına aldı: — Hele şuna bakın, dedi, daha bugün dünyaya geldi, rakibi varl: — Canım biraz gülsenize! — Nasıl güleyim, daha şimdi otelin hesabını verdim!

Bu sayıdan diğer sayfalar: