15 Mayıs 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

15 Mayıs 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Mayıs 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Bitmeyen ihtilâflar Biribirile geçinemiyen insanlar olur. Hattâ ayni aile içinde rahat rahat yaşayamıyarak muttasıl di- dişen kimselere tesadüf edilir. Buna resmi daireler arasında bir misal are belediye idareleri gel lâftır, yarabbi! Seneler- den, daha çok uzun senelerden beri arada bir geçimsizlik mev- cuttur. Her nedense ikisinin yıl dızları barışmamıştır. Muttası! sibirlerinden dava ederler ve mah- keme kapılarını aşındırırlar, Belediye ile evkaf arasındıki davalar yüzünden acaba kaç avü- kat meşgul olmuş, ne kadar para- lar sarfedilmiş, ne kadar zaman ziyan olmuş, ne kadar dosyalar yığılmıştır! Zahiren, bu geçimsizlik pek ta- bil surette izah edilebilir. Çünkü bizim evkaf teşkilâtı öyle bir tarz- dadır ki hepimiz evkafın malıyız denilse çok mübalâğa edilmemiş olur. Öle tarafta şehri imar ve idare vazifesile mükellef olan bir de belediye teşkilâtı var. Belediye ne yapmak istese derhal karşısın da bir davacı, bir sahip buluyor” Evkaf! Derhal: «Oraya elini sürme, benimdir!» Sesleri yükseliyor. Buna da denilecek bir şey bu- lunamaz. Çünkü madem ki evkaf kendisinde bir hak bulundüğu kanaatındadır, bu hakkini, her fert gibi o da son dereceye kadar müdafaa hakkını haiz olmak ve bu yüzden hiç müahaze edilme mek tabiidir. Fakat, bir de işin memleket ba: kımından, daha yüksekten görü: nüşü var ki © zaman mesele de Bişiyor. Fertler arasındaki ihti lâfiar mahkemede halolunur, ya- hut hükme gider. Bunun başka türlü hal çaresi bulunamamıştır. Fakat iki resmi daire arasında- ki ihtilâfın mutlaka mahkemeye düşmesine neden lüzum olsun? Fertler hotgâmlık sevkile haktan ayrılamazlar, kendilerini haklı gö- rebilirler. Fakat resmi daireler mahiyetleri iktizası, doğru dü- şünmek, hakka hürmetkâr olmak, #ahsi menfaat takip etmedikleri için hakkı derhal görmek lim etmek lâzım gelir, Bu halde, hem kendileri se nelerce meşgul olmaktan, bir çok masraflara girmekten, işlerin yüz- e tes üstü kalmasına sebebiyet vermek: ten, zaten çok meşgul olan mah- kemeleri bir kat daha işgal e ten kurtulmak için ibtilâflarmi başka bir tarzda halletmek çare- sini bulsalar fena mı olur? Meselâ hükümet hukuk mi virlerinden mürekkep bir hakem. heyeti, Muhakeme usullerinin in- mele. celiklerine rinyete kendilerini mec- bur bilmeden, meseleleri tetkik ai Yeni fabrikalar | Borsada vaziyet Şişe fabrikası için arsa satın alındı Paşabahçesinde şişe fab nın açılmasına karar. verilmişti. Aldığımız malümata göre, fabrika in, Paşabahçede müsait bir arsa tın alınmıştır. Yakında fabrikanın temel atma merasimi yapılacaktır. Diğer taraftan bir şimendifer inşaat grupuna mensup bir ser Bu fabrikanın makineleri yakında Almanyadan gelecektir. Boğaziçinde, © Çengelköyünde Glikoz fabrikası açılacaktır. Aldığımız malümata göre Lehi tanda bulunan bir çorap fabrikası da, makinelerini Türkiyeye getir- mek için ticaret odasına bir mü- racaatta bulunmuştur. Leh ser- mayedarı Türkiyede bir ortak amaktadır. Yoldan geçen adamı taşlamışlar Bojta gezer takımından Koço, Ya Hüsameddin — isimindeki adamlar Fenerde, Kosti efendi Dai la birini taşlamışlardır, bun- lar hakkında tahkikat yapılıyor. Bir tavzih Selâmi İzzet, gördüğü lüzum Üzerine, ne üvey ne de has, hiç bir kardeşi olmadığını herkese bildirir. Balık bolluğu Palamut toptan 3 kuruşa satılıyor Son günlerde palamut fiatleri gene ucuzlamıştır. Balıkbanede toptan palamut 3 kuruşa satı maktadır. Balıkçılar 932 senesinde olduğu gibi, bir palamut bolluğile karşılaşacaklarından endişe edi yorlar Diğer taraftan bu sene çiroz pek az yetişmektedir. Balıkçıların söylediğine göre, bu mevsimde bol lüfer olması çirozların yaşa- masına imkân bırakmıyormuş. © Gerek palamutun kârsız bir iş haline girmesi, gerekse çiroz zlığı, balıkçıları düşündürmektedir. ler, kestirip atsalar bu işlerin inden çıkmak kabil olmaz mı? Evkaf ve belediye doğrudan doğruya tam devlet O müce seseleri sayılamazlar. Halbuki bazan, hakiki devlet idareleri ara- sında da ihtilâf çıktığını görüyo- ruz. Fikrimizce bütün bu işlerin mahkemeye düşmesine lüzum yok- ok kestirme bir tasavvurdur ve Akşamci Son günler zarfında muameleler arttı Son günlerde kambiyo borsa- “sında esham ve tahvilât üzerine muameleler artmıştır. Bir hafta evvel ünitürkün fiati 30 lira iken son bir iki gün içinde 32 lira 90 kuruşa kadar çıkmıştır. Anadolu demiryolları müessis kâğıtlarının fiati 58 lira 90 kuruş- tur, Obligasyorların fiati 48 lira 30 kuruşa fiat bulmaktadır. Ünitürk fiatlerinin O artmasin- 'daki sebep, şirketlerin son gün- lerde esham almalarıdır. Türk ofisi Istanbul müdür muavinliği Tiryeste ticaret mümesiliğinde bulunan Muhtar bey, Türk ofisi İstanbul şubesi müdür muavinli- ğine tayin edilmiş vazifesine “baş- lamıştır. Konservatuvar Profesör Marks bugünlerde tekrar geliyor Konservatuvarın ıslahma memur olan Viyanalı profesör. Marks, konservatuvarın > imtihanlarmda bulunmak üzere bugünlerde teks râr şehrimize gelecektir. | Profesör Marks, geçen sene şehrimize geldiği zaman müesse senin ders programile idaresi hak: | kında bir talimatname hazırlan | mış, bu mukavelenamenin tatbik edilmesini istemiş, muallimlerin. ehliyet ve derecelerini tayin et miştü Konservatuvarın profesör Marks tarafından tesbit edilen progr: mına göre mektebin dere sen: dokuz senedir, Fakat şimdiye ka- dar bütün ders programını ikmal ederek imtihan verenlere tesadüf! . Talebenin konserva»| mezuniyet diploması al. için behemehal her ders- ten tez yapması lâzım gelmekte- dir. Halbuki talebenin eks versite talebesi, memur oldukları için yalnız konservatuvar dersle- rine devam ediyorlar, bu tezleri ve- rerek diploma almağa imkân bu-| lamiyorlar, Konservatuvarm ikinci devre- sinin üçüncü sınıfından çıkanlar, Maarif vekâleti tarafından musiki muallimliklerine tayin edilmekte. | dirler, Ateşginin pantalonunu aşırmışlar Akay idaresinin Pendik vapu- runda ateşçi Ahmet ocakta çalı: şirken, sabıkalı Osman isminde biri pantalonunu aşırmıştır. Or man yakalanmıştır. tuvardı ması Gizli sigorta Kaybolan belediye hissesi henüz malüm değil Dün bir gazete üç zat tarafın- 'dan belediyeye yüz bim liralık bir sigorta ihbarından bahsedi. yor ve meselenin hukuk işleri mi dürlüğünde tetkik edilmekte ol “duğunu ilâve diyordu. Belediye mahafillinde | yaptı ğrmiz tetkikata göre belediyeye bu şekilde yapılmış bir ihbar yok- tur. Ancak, Danüp sigorta şirke tinin gizli muamele yaptığı hak- kında Anadolu ajansı tarafından Belediye kanunu mucibince be- lediye sigorta şirketlerinden mu- ayyen bir hisse aldığına göre bu gizli muameleler hakkında bele- diye hissesini aramak içim mesele- ye vaziyet eden müddeiumumilik- ten resmen sorulmasına karar verilmiştir. « Müddeiumumilikten gelecek cevaba göre belediye it- | tibaz edeceği hattı hareketi tes- bit edecek ve sigorta: şirketinin belediyeye vereceği hissenin tah- siline teşebbüs edilecektir. Şirketin yaptığı gizli muamele! Terin miktarı ve tutar bedeli ma- lüre olmadığına göre şirketten is- tenecek para da gayri muayzen- dir, Binaenaleyh belediyeye ait yâz bin liranın sigorta şirketi nez dinde bulunduğu iddiası varit de- ğildir. Elektrik, su Fabrikalar ücretlerin ucuzlatılmasını istiyorlar Sanayi omüdüriyeti, elektrik fiyatlerinin sanayia mahsus tarife- lerinde tensilât yapılması bak- kında alâkadar makamata müra- eaat etmiştir. Geçen sene top- lanan sanayi birliği kongresinde de elektrik ve su tarifeleri hak- kında müzakerat cereyan etmişti. Şehrimizdeki — fabrikatörler ayni zamanda su tarifesinden de şikâyet etmektedirler. Mevcut su tarifeleri fabrika» ların maliyet fiyatı üzerine büyük bir tesir icra etmektetir. Bundan başka arasıra suyun kesildiği de vakidir. Bu yüzden fabrikalar, ihtiyat su depoları yapmak gibi masraflara katlanmaktadırlar. Dişçi ve eczacı mektepleri Üniversitenin tesisinden sonra dişçi ve cezacı mekteplerinde bazı inşaat yapılmıştı. Dişçi mek- tebindeki tadilât geçen kış son- İ kalıyor, ne bir şey. larına doğru ikmal edilmiştir. E mektebindeki tadilât da yakında bitecektir. Ezir çırpıda Dans, gramofon radyo Zaman zaman bizim halki bir meraktır sarıyor. Bir zamanlar © dans merakı ne idi? Her evde bir gramofon, her evde zıp zıp sıçra- yan gençler... Dans merakı epice saltanat sür- dükten sonra tavsadı, gitti, Onun. yerine bir gramofon merakı baş- adı. Öylelerine rasgeldim ki ma- aşının yarısını plâğa veriyordu. Her çıkan plâktan birer tane al mak sanki farzmış gibi hiç bir yeni plâğı kaçırmıyorlardı Gramofon makinelerinin evvel küçüklerini alanlar gün geçtikçe bunu beğenmiyorlar, küçüğü sa- tıp borca, harca girerek, işi tak- site bağlıyarak büyük ve iyi ma- kineler alıyorlardı. Dans merakı gibi buda bir müddet sonra dur- du. Şimdi herkesi bir radyo me- rakı sardı. Bugün Şişlide, Taksimde, Tepe- başında hangi apartımanın tepe- sine baksanız. anten, anten, an- ten... İstanbul âdeta bir anten şehiri oldu. Dört beş radyo meraklısi. bir araya gelince tıpkı maç münaka- şası yapan sporcular gibi başl yorlar: — Benim antenin teli biraz gev- şemiş.. derhal — Sen yeni model makineleri gördün mü — Eyvahlar olsun. Kadıköyü- ne tramvay yapılıyormuş... Şimdi kimbilir Kadıköylüler me kadar parazit dinliyecekler.... — Benim makine senin maki- neden iyidir. — Haltetmişsin sen onu. Bazıları makinelerine söz letme bir namus meselesi, bir izzelinefiz meselesi addediyorlar. Makineye hakareti âdeta şer hakaret sayanlar var. Ne olurdu? Bu meraklardan sonra herkese bir kitap merakı gelseydi. Bugünkü radyo makinelerinin modellerine dair yapılan müna- kaşalar gibi muharrirlerden, âlim- lerden, sanatkârlardan bahsedil. seydi. Eski plâk merakı gibi her çıkan kiyabın arkasından bir çok meraklılar koşup dursaydı... Ma- demki bir merakı başka bir me- rak takip ediyor, acaba kitaba ne zaman sıra gelecek? Benim korktuğum radyo me Takından sonra bizi daha havai bir merak sarmasıdır. Dans, gras mofon, radyo... Acaba bundan sonra ne gelecek dersiniz Hikmet Feridun Amca bey limanda — Iktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — — Her sabah kayıkla karşiya geçer ken limana Bakıyorum da yüreğim siz: yor Amca beyın | Şu güzelim limana - Dünyanın en işlek yerinde buka. nan çu İstanbul limanı e Böyle mi olmalıd.. AB, — Üzülme dostum, liman bop amma idaresi dolül.e,

Bu sayıdan diğer sayfalar: