12 Kasım 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

12 Kasım 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Macaristanda sesli filim Macarca beynelmilel lisan olmadığı halde Budapeşte nasıl mühim bir sesli filim merkezi Budapeşte 4 (Hususi) — Ma- carca, pek mahdut bir kısım ha kın konuştuğu bir lisan olduğu için, sesli filim ilk çıktığı. vakit, bu memlekette sinemacılığın yeri kalmadığı zarmolunuyordu. Bu zan yalnız Macaristan için değil, hemen tekmil küçük memleketle- Te şamil bir düşünüştü. Çünkü ses Ji filim yapmak, sessiz filme naz: van bir kaç misli daha pahalıya malolduğu gibi, sessiz filim, iyi bir tüccar gibi hareket edilirse, he- men birçok memleketlere satıla- bileceği halde, sesli filim, beynel- milel olmıyan bir lisanda yapılmış ise, kendi memleketinde kalmıya mahküm idi. Böyle filimler pek güzel muvaffak osalar bile, onları dublâj suretile diğer memleketle- re satabilmek pek nazik ve karı- #ik bir iştir. Bu meseleye bir sürü noktalar karışır, öyle ki filmin sa- hat kıymeti bu noktalar arasında Filim ileriledi. Az, fakat öz verdi. O kadar ki, son defa Vene- dikte be: neticeler “dünya eserleri arasında birincil kezandı. Bu Filim, baş rolleri Franziska Gaal ve Paul Horbigerin oynadıkalrı Frühlingsparade (İlk- bahar resmi geçidi) ismindeki eserdir. Bu netice, Macaristan sesli fi- ki in büyük bir muzafferi- yeti demektir. Macarların, müthiş kuvvetli rakipleri arasında bu za- feri nasıl elde ettiklerini tetkik etmek zahmete değer ve alâka uyandırıcı bir iştir. Budapeştenin kenar mahallele- rinden birisinde, bir bahçe içinde olan filim. atelyeleri hiç te muaz- zam bir ini a bırakmıyor, Bir kaç €v ve fenerden ibaret... Dış gö- rünüşü o kadar basit ve ehemmi- yetsiz ki, size burada bu atelyele- rin bir resmini bile yollıyamıyo- rum, İçerisi de Am. man, İngiliz atelyelerinin türlü türlü teçbizatından mahrum, Şu halde bu yüksek neticeler nasıl elde ediliyor? Bunu anlamak için işe baştan başlamak lâzım. Sesli filim atelyesi yapmak, ve mükemmel bir filim çevirmek için. icap eden vesaiti temin etmek çok pahalı ve çok masraflı bir şev. Bir kere pahalı. Levazım satın almak pahalı, Sonra masraflı. Çünkü sesli filim henüz son tekâ- mül noktasına varmamıştır. Her gün yeni bir alet, veya bir aletin bir parça yapılıyor. Sesli filim terak- kisi sahasında geri kalmak isten- miyorsa, icap eden bütün masraf- lara katlanarak yeni aletleri ve parçaları tedarik etmek lâzım. Masraflı iş.. Çünkü bütün alet- leri kullanmak için hakiki mütehas- sıslar lâzım, eğer iyi netice elde edilmek isteniyorsa, Ustabaşı ye- rine mühendis ve o işin müte hassısı, doktor mühendis kullana- caksınız ki, masraf derhal bir kaç misli arimış demektir. bir parçası yerine daha iy Bütün bu yükü, Macaristan gibi lisanı beynelmilel olmıyan bir memlekette hiç bir filim şirketi taşıyamazdı. Onun için bu, yükü devlet yüklendi, hem öyle bir mı vaffakıyetle ki, neticesini gö yoruz, Bu iş için bir şirket kuruldu. Şirketin sermayesinin büyük bir Kısmı, hükümetindir. Bu şirket, sessiz filim zamanından kalan atelyeleri sesli filme çevirdi. İcap eden tekmil en iyi aletleri, ve en mütehassıs adamları temin etti. Böylece gayet mükemmel bir atel- ye meydana çıktı. Bu atelye, di- Zer Avrupa atelyelerinden daha ucuza kiraya veriliyor. Kira mı rafını temin etmek o kadar güç bir iş değil. Böylece en ufak Filim şirketleri bile, en mükemmel ve- sait ile sesli filim yapmak imkânı- mı elde etmiş oldular. Devletin kurduğu şirket filim gevirmiyor, sadece atelyeyi gayet mükemmel bir halde, istiyenlerin hizmetine amade tutuyor. Bu işi © kadar meharetle yapıyor ki, bir gok ecnebi şirketleri de bu atelye- lerde çalışıyorlar. Meselâ Ufa bu- rada bir kaç filim çevi i. Osse şirketi yarım sene bu atelyelerde çalıştı. Amerikan Universal şir- keti burada çalıştı. Ve şimdi de gene bu atelyelerde yeni bir filim oldu? yapıyor. Peter ismindeki bu fil- min baş rollerini Franziska Gaal ile Otto Wallburg, Bressart, Po- tiner oynuyorlar. Esasen Vene- te birinciliği kazanan Früh- | ingsparade ismindeki filim de | Universal şirketinin malıdır. | Bu atelyelerde şimdiye kadar sr macarca olarak ta dokuz fi- Him çevrilmiştir. x Şimdi meselenin en mühim noktasına geliyorum: Bütün bu aletler Macar malıdır, Macar fab- rikalarının işlediği aletlerdir. Bu |" sahada Macarların ne kadar ileri- edikl ve müsbet ler meydana çıkardıklarına diğer bir mektubumda daha temas ede- ceğim, Tabii ses sistemi, malüm olan ve beynelmilel patenti alınmış olan bir sistem, Fakat Frühlings- parade filmine birinciliği kazan- dıran teknik muvaffakıyet Macar zmütehassıslarının eseridir. Macaristan, kendine dünya memleketleri arasında iyi bir yer deminine çalışıyor. Bu iş kuvvetli bir propagandaya mütevakkıf. 1ş- e bu sesli filim atelyeleri, milyon- larca lira ile elde edilemiyecek bir propaganda yerine geçerek Ma- carlara büyük bir zafer temin etti. Küçük sermayelerin başaramıya- cağı bu işi devletin büyük bir mu- | vaffakıyetle yapışı, Macaristan için çok hayırlı neticeler verdi. Bizde de Ankarada veya Istan- bulda böyle bir tesisat meydana getirilerek küçük şirketlerin ucuz- ca istifadesine bırakılsa, sesli fil eser. yükseleceğine şüphe yoktur. Bir artist ve rejisör yetiştirmek in yegâne yol budur. Mahdut müesseselerin elinde bulunan te- #isat, yalnız mahdut insanlara ya- rar, Sanat ise ancak serbest ça- işmak ve dah iyi eser meydana getirmek ile yükselebilecek şeydir. Her istiyenin kendini göz terebileceği bir meydan lâzımdır. Acaba doğru mu? Lily Damita bir kere daha nişanlanmış! | Meşhur yıldızlardan Lily Da- mitanm büyük bir İngiliz zengi” Bile nişanlandığı haber veriliyor. Artist yakında nişanlısile beraber Hollivuta gidecek ve orada evle- necek imiş. Aslan Fransiz olan Damitanın şimdiye kadar bir çok tanınmış adamlarla nişanlandığı söylen mişti, Hattâ bunların arasında es- ki Alman veliahtının oğlu prens Ferdinant bile vardı. Bu meşahirden başka sinema yıldızlarından Gilbert Roland, Sidney Smith, Henry Garat ile de nişanlandığı rivayet edilmiş Fakat bunların hiç birisi di çıkmamıştı. Bu sebeple bu defal haber de ihtiyatla karşılanmıştı — Tİ » Milli sanayiimiz iNurkalem kurşun kalem fabrikası işliyor Fabrika dahil ihtiyacı temin ettikten başka Suriye ve Irana ihracat ta yapacak iktisat vekâletinin beş senelik sanayi programı | tatbikatı ola- zak memleketimizde büyük sana- Yi fabrikaları kurulurken; diğer taraftan | sermayedarlarımız da hariçten tedarikine mecbur ok duğumuz maddeleri memleketi mizde yapmak için fabrikalar kurmaktadırlar. Bunlardan biri de «Nurkalem» kurşun kalem fab- riki Yapılan istatistiklere göre Tür- kiyenin kurşun kalem ihtiyacı «4» milyon adettir. Satış fiati üzerinden asgari olarak üst üste hesap edecek olursak Türkiyeden kurşun kalem için hariç memle- ketlere 200 bin lira verdiğimiz anlaşılır. Bir sene evvel «Nurkalem» di- ye teşkil olunan limited şirket Ayvansarayda vapur iskelesi ya- nında kurduğu fabrikayı faali. iştir. vendis Nuri, Hayri, Sait, Abdürrahman Naci, doktor Asım ve kaymakam Sait beylerin kur- dukları bu fabrika için 80,000 lira sarfedilmiştir. Fabrika şeriklerinden mühen- dis Nuri bey diyor ki — «Avrupa kurşun kalem için lâzım olan kitre ve kili Türki yeden alıyordu. Bunların mem- İeketimizde bulunmasına rağmen bizde kurşun kalem yapılama- ması heyret edilecek bir seydir. Biz şimdi kitreyi, kili, keresteyi kendi toprağımızdan tedarik edi. yoruz. Yalnız grafit vardır ki; bunu Avrupadan alıyoruz. Maa- Çatalcada bul yakında iş- ktır. O vakit mafih İş bankası duğu bu madeni letmeğe başlayac bir kurşun kalemi her şeyi memleketimizden almış olacağız». Mühendis Nuri beyin verdiği malümata göre; Almanyada kur- gun kalem fabrikaları imalâtı har- biye atelyeleri gibi mahrem ve ıda Ayvansaraydaki Nurkalem kurşun kalem fabrikası, ğıda Ki kl | diyorlar, imalât ta bir sır olarak muhafa- za edilmekte imiş.. Nuri bey bir vakaya işaret ederek diyor kiz — «Almanyadan bir kurşum kalem mütehassısı getirtmek is- tedim. . Pasaportunu yaptırdım. Trene bineceğimiz esnada Fabri kalar daha fazla para İle ve po- Jis marifetile mütehassısı trenden ândirdiler. Fabrikalar; «Biz Tür- kiyeye dehşetli kurşun kalem ik- raç ederiz. Rakip olacak bir va- ziyete elbette meydan vermeyiz» men biz kur- şun kalem yapmağa, hem de Av- rupa kalemlerinden iyi yapma- ğa muvaffak olduk.» Avrupalıların — bir sır olarak muhafaza ettikleri kurşun “kalem- halde Türk yatan- daşlarım da © mesleği olmuştur. Fabrikada 80 - 35 “Türk üsta ve amele çalışmakta ve bu kadar da :Türk-kadını makine Başında iş görmektedir. Fabrika * kurşun kalemlerinin 100 paraya satılmasını temin. için tüccarlara şimdiden bu fiat üzerinden mal vermektedir. Fab- bugnükü Türkiyenin kurşun kalem ihtiya- cı 4 milyon olduğu halde, yalnız gündüzleri çalışmak suretile 7. milyon kurşun kalem yapabilir. Yakında Avrupadan bir kaç ma- bi lerle randıman. Buna ri ilik şim rikanın makineleri, ve bu makine- ine getirilecek ir misli artacak. tır, Fabrika İran ve Suriyeye ka- şimdiden lem ihraç etmek üzere hazırlığa başlamıştır. AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi İisanlarda kit: p, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin eder. Mevkezii Maarit vekstleti karşısın telefon 3677, sk Samanpazarınıla

Bu sayıdan diğer sayfalar: