14 Kasım 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

14 Kasım 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Teşriniseni 1934 — Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA içki aleyhtarı gençler içki aleyhtarı niyetinin içtimalarını aktettikle- rine dair gazetelerde yazılan fık- Kayı okurken hakiki bir memnu t ve iftihar hissine kapılma- mak imkân haricindedir. Ötedenberi tekrar edildiği için basma kalıp bir cümle halinde de- iddi surette hissederek emin. bulunuyoruz ki vatanm ilerideki #aadet ve necatı bugünkü gençler yasıtasile temin edilecektir. Onun için, gençlerde iyi ve hayırlı teza- hürler kalpteki ümit ve itminani Haima takviye edecek bir mahi- yet alırlar, Genç ve içki... Bu iki tâbirin yanyana gelmesi bile insanda bir galeyan ve isyan uyandıracak ka- Har zıt iki mefhum teşkil eder. Bir gencin elinde bir içki kadehi kadar çirkin bir manzara hakika- ten zor tasavvur olunabilir. Bir gençler e dalı olmak emelleri ve azimleridir. İki keyif verirmiş. Evet, verir. Fakat bu ne bayağı cinsten, ne ze- Hil ve hakir bir keyiftir. Halbuki, ife his- ile bir kaç ka- deh içkinin temin edeceği kirli ve zararlı keyif arasında ne derin bir Gencin keyfi çar lişmaktır, jimnastik ve spordur, okumak ve öğrenmektir. Dersleri- bin arasında onu eğlendirecek bin türlü vesile bulabilir. Kır gezintile Vi, deniz eğlenceleri, sile arasında Foplantılar, spor sahasında faali- yetler, işte gencin maddi ve ma- nevi zevkleri... Kapalı, duman do- du bir meyhane ve birahanenin kasvetli bir salonunda içki kadehi, ile başbaşa kalarak zevkini adi- leştirecek, sıhhatini berbat edecek we nihayet bir ayyaş tipi olarak or- taya çıkacak bir genci görmek in- sana yeis ve ümitsizlik verecek bir manzaradır. Alkolde doktorlar hiç bir gıda mahiyeti bulmuyorlar. En ileri ge- len profesörler alkolden ufak bir fayda bile beklenemiyeceğini min ediyorlar. Fakat biz işi ve gıda noktasından değil, ye maneviyat cihetinden düşünü- yoruz. Alkol bu vatanın muhtaç olduğu çok çalışkan, çelik gibi iradeli, temiz ve yüksek li, lüne set çeker, onun için en bi ik bir düşmandır. içki aleyhtarı gençler cemiyetini kalbimizden gelen bütün takdir ve saygı hisle- rile selâmlar, kendilerine muv fakıyet dileriz. En büyük emel miz bu cemiyetin büyük ve kuy- vetli bir ağ içinde bütün memle- keti sarması ve genç denilince bu içki aleyhtarı cemiyetinin tal bir âzası akla gelecek kadar cemi yetin rağbet görmesidir. Akşamci Vapur navlunları Ecnebi kumpan- yalar çok fazla ücret alıyorlar İstanbul Hicaret odası meclisi bugün toplanacaktır. Toplantıda iktisadi vaziyet hakkında müza- kere yapılması umuluyor. Bu 86- neki ihracatımızda senelerdenberi görülmemiş bir canlılık olmakla beraber daha ziyade inkişaf im- kânı araştırılıyor. Ecnebi vapur navlunları çok yüksek görülmektedir. Kumpan- yalar navlunları bir misline yakım arttırmışlardı. Bunun üzerine pılan teşebbüste bir miktar mişlerdir. Fakat buna rağmen fın- diğm tonu 892,5 kuruşa nakledi- iyor; halbuki geçen sene ayni miktarda mal 650 kuruşa gönde riliyordu. Deniz ticareti müdürlüğü alâka- dar kumpanyalarla müzakereler. de bulunmaktadı Yaramaz çocuklar Bir küfecinin ağır surette yaralanmasına sebep oldular Süleyman isminde bir seyyar satıcı dün Tahmis caddesinden geçerken on dört yaşlarında Salih ve Mustafa isimlerinde iki çocuk ârkasına takılmışlar ve a Süleymanın sepetinden terazi dir- hemlerini aşırmışlardır. Bunun farkına varan Süleyman küfesini yere bırakıp dirhemle- rini almak üzere çocukları yaka- lamak isteyince ikisi birden elle- rindeki dirhemleri adamcağızın kafasına fırlatıp ağır surette ya ralamışlardır. Süleyman can acısile kendini / kurtarmaya çalışırken Mustafa ile Salih bu defa da taş ve tekmelerle adamcağızın üze rine hücum edip fena halde döv- müşlerdir. Zabıta bu iki çocuğu yakala. mıştır. Doktor Cemal bey yarın geliyor Bir müddettenberi Ankarada bulunan C. H. Fırkası İstanbul vi- İâyeti idare heyeti reisi doktor Ce- mal bey yarın şehi cektir. Raşit Rıza trupu İzmire gidiyor Raşit Rıza tiyatro heyeti İz- mire giderek Kordondaki Tayya- re sinema ve tiyatrosunda bir kaç temsil verecektir. Raşit Rıza bey heyetile e Balıkesirde bulunmaktadır. Sine- ina İdaresile anlaşma hasıl olun- €n üç dört güne kadar İzmire gir decektir. ize döne Tramvaylar Basamakların yukarı kalkması güç görülüyor rının önüne geş- mek için tramvay basamaklarının araba yürürken yukarıya kalkmı 81 hakkında tertibat alınacağını yazmıştık. Belediye fen heyeti de vay kazalarına karşı bazı tedbir- ler düşünüyor. Yalmız basamakla Tın araba yürürken yukarıya kalk- ması için yapılacak olan otomatik tram- Tindedir. En uygun çare olarak her #ramvay kapısının yürürken dışa- rıdan açılmaması ve ancak araba durunca kapıların kendiliklerin- 'den açılması düşünülüyor. Bunun için ayrıca tetkikat yapılacaktır. Fakir çocuklara yardım Hilâliahmer cemiyeti, şehrimiz ilk mekteplerindeki muhtaç tale- beye yemek dağıtacaktı. Mektep ler açıldığı halde henüz buna başlanamamıştır. Sebebi, cemiye- &ön bu iş için elinde yetecek ka- dar para bulunmamasıdır. Cemi- yet, yeni gelir temi vilâyet le görüşmektedir. Bu maksatla balo ve müsamereler tertip edil. mesi muhtemeldir. Heroinciler Mahkeme üç kişinin hapsine karar verdi Heroin kaçakçılığı yapmaktan suçlu Refet, Süreyya, Mihal ve Haydar isimlerinde dört kişi ihti- 8 mahkemesinde muhakeme edilmişlerdir. Muhakeme neticesinde bunlar- 'dan Refet bir sene müddetle hap- se ve 700 lira para cezasına, Mi- hal yedi ay ve on gün hapse, Sü- reyya da altı ay hapse mahküm edilmişlerdir. Diğer suçlu Haydı rin bu kaçakçılık işi ile alâkası bu- lunmadığı anlaşıldığından berae- tine karar verilmiş Evlere ve müesseselere satılan: takvimler Mağazaları, evleri dolaşmak su vetile bazı kimselerin muhtelif ha- Yır müesseseleri namına takvim Sattıklarını haber aldık. İstanbul Tayyare cemiyeti müdürü İs Hakkı bey bu hususta demiştir ki: «— Tayyare cemiyeti her sene 10,000 takvim yapar, bunları mec- eanen dağıtır. Şimdiye kadar Taş yare cemiyeti namına takvim 8 tılmamıştır. Sadece 935 senesi içi takvim satılması hakkında cemi- yetimiz bir teklif karşısındadır. Bu da idare heyeti içtimaımiızda görüşülecektir. Henüz müsbet bir karar verilmiş değildi | kadar olmağı Odun kömür Belediye fiyatler hakkında tetkikat yaptıracak Belediye, sonbahar girmeden evvel odun, kömür stoku ve fiat- leri hakkında tetkikat yapmıştı. Üç ay evvel yapılan bu tetkikat neticesinde odun, kömür nin arttırılmasında, nakliye para- intleri- bep olmadığı görülmüştü. Havalar esaslı surette bozulma dığı halde bir aydanberi gerek odun, gerek kömür fintlerinde mühim bir yükseliş vardır. Bele- diye kışüstü fiat artışını halkın aleyhinde bulduğundan yeniden odun, kömür işlerile yakından alâ- karar vermiştir. Odun, kömürün ihtikâra yol ve- recek derecede © yükselmemesi için alınacak tedbirler bu tetki. kattan sonra belli olacaktır. Meçhul otomobil Genç bir kadını ağır surette yaraladı Evvelki gün genç bir kadın Sultanhamamı civarında bir ma- ğazanın önünden geçerken arka: dan hızla gelen bir otomobil çar. pıp kendisini yere yuvarlamış ve gene olanca hızile kaçmıştır. Kadıncağız otomobilin bu gid- detli çarpmasile başından ve bir” çok yerlerinden tehlikeli. suretle yaralandığından olduğu yerde ba- Yılıp kalmıştır. Vakayı haber alan polisler yetişerek kadını kaldırıp bir eczanede ilk tedavisini yap- mışlar ve ifadesini almak iste- mişlerdir. Fakat kadıncağızın ya- rası çok ağır olduğundan ifade- de yalnız inin Melâhat olduğu- nu ve Edirnekapı tarafında otur. duğunu söyliyebilmiş, tekrar ba- yılmıştır. Melâhat hanım hasta- neye kaldırılmıştır. Zabıta bu feci kazaya sebep olan meçhul otomobili arıyor. Köprülerin açılıp kapanma Saatleri Karaköy ve Unkapanı köprü" lerinin her mevsim ve hattâ ne za“ man açılıp kapanacakları bellidir. Halbuki köprülerin geçen seneler le kapanıp açılmadıkların- şu günlerde erkenden köprü başlarında beklememeleri için açı- ıp kapanma saatlerine son derece dikkat edilmesi alâkadarlara bil- mall ISTANBUL HAYATI “Zerdeçav, tamam iyi bulduni,, İstanbulun gezilecek, görüle” cek yerlerinden biri de hiç şüp- hesiz ki Mısır çarşısıdır. Dışarı. 'dan görünüşü kapalı çarşıyı am- dırır, Fakat bunun içyüzü bam- başka bir alış, veriş kaynağıdır. Yolum düştü, Yenicamiden Mahmutpaşaya giden yol üzerin. 'deki büyük kemerli kapıdan gir. dim, Daha kapınm eşiğinden iki taraflı minimini dükkâncıklar başlıyor. Kilit, çivi, kapı mente- #esi gibi hırdavat satan sira sıra dükkânlar, hepsinin önünde bir kaç alış verişgi var. Biraz ilerile- i iş değişiyor. ihkâmlarındaki sıçan yollarını andıran daracık geçitler gittikçe karanlıklaşıyor ve tıka" Yicı bir küf kokusu ciğerleri dol duruyor. Kalın duvarların arasir na gömülmüş mağara gibi dük. kânlar, iki yana yığılan kocaman pamuk balyeleri daracık sokaklar m büsbütün kapatmış. Yığın, ye Ün şilteler, yorganlar, üzerlerine sırma ile çeşit çeşit resimler iş lenmiş yorgan çarşafları, kâğıtlar ra sarılı karyolalar, aynalar... Dünyanın dört bucağında top- lanmış binbir çeşit ilâç, baharat kokusu biribirine karışıyor. Kara çarşafını çenesinin altın- dan iğnelemiş bir hanim nine, dükkânm köşesinde tahta kutu lardan avuç avuç tohumlar çıkan ran ihtiyar dükkâncıya sesleni- yor. «— Aman ayaklarının altında kurban olayım, zencefil ile kan ranfili iyice karıştır, — üzerine yüz paralık ta darı filfil koy. De- niz yıldızı, nane sakızı, hindistan cevizi, saparna, kınakına, tarçın, kalem cengârı, çörekotu, siname- ki, bunları da ayrı ayrı kâğıtlara. sar. Amma hepsinden kırkar pa- ralık olsun, Ha bak bir tanesi nin İsmini unuttum. Söylesene & canım neydi 07. Şey, şey, şey. Bak i ilimin ucuna kadar geli- başa verip düşünüyorlar. Nihayet dükkânci hatırlıyor. «— Zerdeçav olmasın?» «— Hay babana rahmet, Zer- 'deçav, zerdoçav. Tamaaam. İyt buldun. Şimdi yirmi paralık te ondan ver, Tonmum biraz has talandı da, bunlari bal ile macun yapıp yedireceğim.» Karşıdaki kapının iki yanında da sepetçi dükkânları sıralanmış. İrili ufaklı, cicili, bicili nişan se petleri. Bir adam önünden geçen- lere sesleniyor. «— Haydi efendim, en şik nir şan sepetleri bunlardır. Kasketini yana yıkmış bir kül. hanbeyi cevap veriyor. «— Babacığım, bunlara nişan sepeti diyeceğine, toy kafesi de, toy kafesi, İçine düşen enaiye Al Jah yardım eylesin. c. — İktibas ve tersüme hakkı mahfuzdur — — Meğer bizde hava işlerinden ane liyan ne kadir çokmuş Anca beye. > Bir zamanlar balıkçılar martılara bakıp hava raporu veriyorlardı... xx Şimdi de zirasişiler bulutlara bar kıp söz söylüyorlar... « Bence işin doğrusunu anlamak için rasathaneye sormalı... yüzüne bakıvermek küf

Bu sayıdan diğer sayfalar: