4 Ocak 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

4 Ocak 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Künunusani Tefrika No. 88 | | BARBAR Yazan: İskender Fahreddin Barbaros Tersanede hazırlık yaparken, Italyan elçisi hükümetine şunları yazıyordu: “Avrupa ayı temin ederim ki, bundan sonra Akdeniz i Barbarosun yüzünü görmiyecektir!,, > Akdeniz, bundan sonra Barba- rosun yüzünü pm Mimar Kontarino o gü muşmadan sonra, elalmi pe sık gelip ilmeğe başlamıştı. Aradan aylar geçiyordu. Kaptan Gü hâlâ köşkün arsa- sını alamam: , Mimar ra kendi ken- — Ne kararsız adam! Diye söyleniyordu. Barbaros: — Boğaziçinde de güzel yerle- re raslıyorum. aksadım hem ucuz, hem büyük bir arsa bul- maktir. Diyerek İtalyan mimarını oya- Jamakta devam ediyordu. tarino, Ba: tükten sonra, doğruca talya elçisine gider, Barbarosun gizli düşüncelerini elçiye anla- gırdı. Barbarosla Barbaros, İtalyan mimarını giz- lice takib eş O aralık da De Türk dev- sında İleti ara ipliğile bağlı elan bir emi a si var- üd ettikl taksitini ödemişlerdi. Üç üncü tak- sit müddeti çoktan geçtiği halde, eki muvaf- etleri bu taksiti vermeğe mâ- kiyeye dört e ye ta- iki © Türkiye bunu ergeç bir harb ve- ni sikıştıracak zamanı bekliyordu. e şiddetli günleri geçmişti. yordu. Mimar Kontarino ie elçi- > iyice inandırrmı — Barbar: çiye şu suretle anlatı tıyordu: — Barbaros çok ihtiyarlamış, Oturduğu yerden kalkamı yor.. He- özlere . elçisi de kan- aros bu siyasi eğ çe- e o kadar büyük setin iyetli neticeler serdiğini gördükçe seviniyordu. ncak, bu anlaşmamazlığın i iç- lâm de bir takım can sıkıcı dedikodu- lar başlamıştı. Halkın bir kısmı padişahı haklı buluyordu: — Seksen parça gemi ile Akde- rize çıktı.. On b & ile döndü Bir şey yapamadı. Haniya! O öğünmeler nere: werede kaldı Halkın bir kısmı da a hak veriyordu: — İşin ahessej anlamadan söz söylemek günahtır. Üç li devletin yle karşi sek- tekne ile yapılabilirdi? ğ tı. Herifcik olma- dan dönüp geldi İşin iç len dem vuranlar da hakikaitte işin içyüzünü bilmi- yorlardı. Tersanede hazırlığı bit- mek üzere olan donanmanın reye çıkacağını bilen yoktu, a sen Türkiyenin o yazı harbsiz gireceği ve padişahın Me se- ne- den çok yorgun istirahat edeceği dilden dile bütün yayılmıştı. İtalyan aa bu dedik karşı da lâkayd kalmıyordu. İtal yaya yazdığı bir er izi eiçinin şu sözleri met «Bağdad zaferi ri sar- hoşluğunu henüz gidermemiş ola- barosun arası açıldığı kahvehane- lere kadar düşen hakikatlerdendir. Avrupayı temin ederim dan sonra helin Mn 0 zünü görmiyecektir. Sultan Mya barosun zekâsını bu hadiseden sonra, tak- dir etmeğe ei Düşmana bu ti vermek ko- lay bir iş değildi. Tersanede iki yüz teknenin hi den yapılışından ecnebilerin beri . Tersanedeki ii) görüyorlar. Fakat, bu faaliyet Kanuni Süleymanın tahi gündenberi devam ettiği için, kalâde bir hadise olarak pi yen taltif edilişordu. Bir sabah tersanenin önündeki dubaların üstünde bir işçinin di- rekte asıldığını hayretle gördüler. O gün bu vakayı İtalyan elçisi- ne de haber vermişlerdi. ikirm neden asıldığını bilen vi gün tersanenin önünden kuş uçurmuyorlardı. Elçiye hafiyelik eden Kontarino bile bu ekiş meki rahim pa: si bu mesel — Bu, lelâde a katil hadise- sidir, e —— öldürenin cezası eibette di ir kavga ne- ticesinde arkadaşını öldüren bir işçinin asıldığına inanmışlardı. Ha adamın suçu, casusluktan başka bir şey değildi. B. sanli sanedo asınızl» Diye irade etmişti. Bu idamın riâzamdan ve Barbarostan başka kimse bil z i os) > Şekerli olanlara ek- mek, francala ve nişas- talı maddelerle şeker ve şeker mamulâtı ze- hirdir. Zayıflamak ve şişmanlıktan kur- tulmak için mutlaka: HASAN Gluten Ekmeği ve - Mamulâtını yemelidir. Hasan Gluten ekmeklerini ve Hasan Gluten bisküilerini na, sını korkmadan bol bol yiyi- niz. Bütün dünya san'at ve rekabetinde muvaffak olmuş olan Hasan Gluten mamulâtı Avrupa, bilhassa Romanya Piyasasında müthiş rol oyna- maktadır. Has posu: İsli Beyoğlu,İ büyük bakkaliye ve eczanlerde bulunur. iz Her şam m ayrılmak genç ka- in ee acı geliyordu. Mem- e koca: sile beraber Şarka gelip leri an, burada şılamıştı. Çarçabuk İstanbulun ha- yatına alışmışlar, yaptıkları ko- mis; işlerinde epeyce para ka- ii. kendilerine tatlı bir hayat ile beraber parlak bir istik- bal ümidi temin etmişlerdi. Fak: ilkel uğradığı bir t fo hastalığı birdenbire bütün bu neşeli ve —— ihtimalleri altüst ediyordu. Kocası on beş gün için- de dünyaya kapadı ve Inız kaldı, lü işler vardı. bir hayat sürüyorlardı. On: cari muamelelerinde kendisi için gizli bir şey yoktu. Fakat daha zi- yade evinin hayatile meşgul ok Bir aşk hikâyesi mayı tercih eden genç kadın bu işlerin m vâkıf değildi. Şimdi artık kendisi için İstan bul ile üni keserek, bütün işlerini tasfiye ederek çekilip git- mekten başka bir çare e. İşlerin semi ise muhite ne kadar zor ka Şİ Radyo 4 ikinci kânun cu lâklaş P.20 0.45 sözler, "hai Üzete in senfonik konser, 23 a ri, hab er, Bayan Sabahat Hüsnü Şan piyanı ile, 20,30 Havayen kitar takımı Siret ve arkadaşları, 21 keman solo, viyolonist lejat, 21,20 son haberler, borsalar, 21,30 radyo orkestrası, 22 radyo, caz tango orkestrası e iş 18,15 oda ano al 2 3: 113: Taa ser, 23,30 şiirler, 23 #5 reklâm, 2403 ana (507 m.) — ser, 3, 20 nl 23,30 23, yo konserin devamı, İ kuartet kan» ova (1714 m.) — — 18 kuartet ER Sli 2 ii Br 2 yatı hakkında, udapest: orkestrası, ELA cumartesi İsti 30 inkılâp dersleri, üni- versiteden pakil ©, . genel yazganı, 1830 ölmmastikz e ayan Azade, 1850 musikisi, plâk, 19,30 haberi ii 9,40 spor Eşref Şefik, 20 şehir e rosundan nakil: Hamlet, Varşova (1345 m .) — 18 keman konan, sözler, (Marlene sözler, 20,20 Ditrieh), reklâm, Ara sözler, Mec Budapeşte (550,5 m.) — 18 18,30 koro iii 19. 20 sözler, a. 50 piyano konser 20,30 tiyi pi, 22.40 zi çiğan musikisi, 24,10 ha- fif sarkılar. yara. Hadiseyi harice karşı başka türlü anlatarak, ecnebilere Türk tersanesinde olup bitenleri sezdirmemeğ çalışmışlardı. (Arkası var) Bu ork genç yak gn uğradığı felâketin a racak, Kendi ini ii. maktan bile menedecek kadarbü- yük bir gaile teşkil ediyordu. ei ni zamanda, hayatını bundan son: ra nasıl kazanacağını da düşün. lâzımdı. Kocasının işleri iş- ten anlar bir dost tarafından tas- fiye edilmiyecek olursa bütün bi- riktirdikleri paranın da elden git- mesi tehlikesi çoktu. bunları düşünen genç ka- yaşadıkları müddetçe Türk muhitinde de vefakâr dost- lar peyda etmişlerdi. İşte bu dost- lardan biri, avukat Ömer Şevki, ime ancak şal . edilen bir terağat ve tasfiye din e üzerine almış, çalışıyordu. Genç kadın, bir gün sonra İs- tanbuldan ayrılacağı için, bu avu- kat dost ile son bir mülâkatta bu- ak, kararlar Bu sabah yazıha üze- re nar De er Şevki genç beenii en ziyade ihtiya enli ahkemelerde içre yıp- da kalb işleri ile uğraşmak aa irgemiş sayılabilirdi..Ka- ınları alâkadar edebilecek bir Deme yoktu. Yuvarlak, aman karnı, hayırhahlık rdu. içindeki genç kadını bü- si ii Seninle ile — pet Ona kahve ikram etti. ca koca İyem çıkardı o “s8 kikaya bulan teşeb- ELAN ve j büslerinin netices'inden bahsetti, Rakamlar göst terdi, nm uzun izahat i. Genç kadın bütün bu sözlerle Sliadar olmağa ça- lışan, fakat bir türlü lâkırdınm inde imkân bulamıyan dalgm bir kulakla din- zihninde yalnız bir ha- : Kocasının ölümünün açtığı felâket, Ümitlerle dolu bu pa böyle feci bir vaka inde perişan bir halde e bir istikbale doğru uzaklaşı- u. düşünce tesiriledir ki genç kadın, farkında olmadan, karşı- sındaki im dalgın vr fakat derin derin bakıyordu. Ved ayağa pi Ba zaman, bir taraf- tan elini uzatırken, diğer taraftan göz yaşlarını zapte edemedi. Bacak- larında bir zâf duy kendisis ni maruken slağun ia birak 2 r Şevki hiç e bu manzara karşısmda, biraz evvel. ki dalgın ve dikkatli bh bir. denbire hatırladı. Zihninde san ir şek çaktı. O dakikada bütün hayatı, bütün mazisi parça lanıyor ve içinden hiç beklemediği tatlı bir yeni hayat safhası canla- odanın içinde asabi adımlarla hızlı hızlı Ode içinde göz yaşı döken bir kadının aşkına karşı mu kal ilirdi? ekili eğ .. Ba ümit edemiyordum. Emin ki size karşı kalbimde derir il merbutüyet çarpmaktadır... Genş kadının. hayret geçti, Koca ğile karşında diz çöken el raziyeti o kadar tu- — b ği hem odadan kaçıs re kurumunun tebrik telgrafnameleri ke Mi bu sl ia verilmesini eni rl graf İk söyleyiniz. ücretinden başk veresiğii niz 15 kuruş ime mi En eder. Bu suretle hem çocuk kurus munun bakmakta eli kimini ve fakir yavruların bakımına yardım, hem de telgrafınızı çektiğiniz zata karşı i

Bu sayıdan diğer sayfalar: