19 Şubat 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

19 Şubat 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Abdülhamidin kunduracısı neler Ey or “Kadınlar erkeklerin nerelerine bakar bilir misiniz? Kunduralarına...,, men meydana çıkacak Abdülhamid mia Sia hızla çekti: “Dikkat et, nasırım var!..,, diye bağırdı Galatanın daracık, çamur iğri büğrü sokaklarından biriğle Papa Eftimin küçük kilisesinde boy boy mum satan beyaz h, beyaz uzun saçi lu bir ihtiy ar Vardır. Kendisi bir kilise bekçi- Minden ziyade kıyafeti ihmal et- miş dalgın bir filozofu, eski kas- ketinin altında dağılmış beyaz u- Zun n saçlarile bir ihtilâl şairini an- ır, Maamafih bu garip ihti- Yarla konuşacak olursanız onun sok ince bir adam olduğunu, k. disine bir çok fikirleri, bir Şok felsefeleri bulunduğunu gö- Tür; iz dalgın bakışlı bir filezofu en ihtiyar adam Abdülha- midin me şhur okunduracıbaşısı Barba Yani” dir. Mabette r âyini bittikten sonra kilisenin ka- ranlık koridorlarında dola aşırken €ski günlerini birer birer anlattı: a 3 öre uzun ve oldukc kulu bir kkteli. Genie büyük bir dükkânım vardı, Fehim ar bakarlarbilir misin? Ben cevab vermeden © tamam: ai akkablarına.. » Onun i için Adamlardan biri Barba Yani... Sen misin?.. Korku kk lb verdim: > Ben ve Seni « saraya götüreceğiz!... ie m patlamadığına şi ii Bm yaptım ki beni sa- d a Sötürüyormunuzl, diyecek ol- yum, e ceblerinden bir kâ- üd ç 'dılar, Rna, !... dediler... İz ün ei emeyi mecburuz. kay baya İiodim. Hey birden i tık. Beni gece yarısı saraya Abdülhamidin kunduracısı Barba Y. götürdüler. Küçük bir odaya ka- Yemek getiren filân yok. Akşam oldu, gene öyle... İnanır mısınız? Beni ancak ertesi günü hatırla- mışlar... — Yahu... Da bir kun- duracı çağırtmış 1. Nihayet ertesi günü, bir takım karma karışık Srlirdeni geçiril- dim, Büyük bir salondan geçtim. Küçük bir odaya girdim. Körü ile duraladım, Gazetelerde resim- lerini gördüğüm kıvrık burunlu, korkunç bakışlı kızıl sultanın karşısında idim. Yanımda iki ki- şi daha vardı, Fehim paşa da ora- da idi. Ben içeri girince Fehim paşa: — İşte efendimiz, dedi, bah- settiğim kunduracı budür.. Sas kallı Yani.. O zaman in şirmdikindi en çok w mi ir iyi kesilmiş bir sakalım ardı, Sonra çok iyi de geyinir- ii, Böyle işi Ni Yur- mai . Abdülham emi yek paşanın yumak rını sen ra ağ ŞEN öyle mi?.. de- e kadar hiç bir padi- aki üstü ani na bir oda ayırtırız. Dört günde bunlar tamam olacak.. Ertesi günden ibareli bize bir oda ayrıl Çalışmağa başladık. Dö: hi yakkabıların ee ya pıştırmıyacaksın!... iler. Ben de Lb rte astardan şüphelenmişler. rın altına başka bir madde sl nabilirmiş. Üç kunduranı rını Abdülhamidin gözü önünde yapıştırdım. Ondan sonra kunduralarım pek beğenildi, ben de sarayda alıko- nuldum, Bundan sonra artık Mel- hame paşanın, Ragıb paşanın, Memduh ve Celâl paşanın, Fehim paşanı elim paşa önüleklirii Bg ben yapıyor- ın asta- g İhamid ne zaman kundu- ra yaptıracak olursa paşalar da aynini yaptırıyorla a Sarayda en büyük korkuyu bir kere çektim, Ölçü sürer. Abdi il hamid gri see ayağını hizla bir çekti. Koluma . Bir yan- an gülüyor, bir Kii ters ters bakıyordu. Öyle korktum ki elim- den kalem düştü, O ana kırmızı bir kese içinde tamam 20 altın ile Kilise çanlar çalmağa başladı. Barba Yani işinin başına gitti Hikmet F. ilan rd Abdülhamid birdenbire “ayağın. çi kardı, — Ölçümü al... dedi. Siyah bir çorap geymi işti. Kor- ka korka metremi, kâğıdımı, ka- lemimi çıkardım. İşte tamam bu- rada bir aksilik oldu. Kalemle ayağının şeklini bir kâğıda çizer. ken sağ ayağının küçük parma- ğına hizla dokunmuş olacağım ki, hemen çekti — Dikkat et... dedi, nasırım var... Nasıl dikkat etmem, Bu nasır yüzünden kellem vücudumdan ay- e ği Ondan sonra yaptı- ım her ayakkabı için yi al ım. Bazan o çağırır, lüzumu lesediği halde ölçü verirdi. Ha um, O gü vi olacaktı. Hepsi ve kenarlarına birer kırmızı sik konulacaktı. — Lâkin... dediler... ii mutlaka Mİ aYİN yapılacak... En güzel hediye SİNEMA YILDIZLARI Parlak kâada basılmış, Albüm gibi nefis, zarif cildli bir kitab En meşhur 300 yıldızın yi resimleri, hayatları w hasusi adresleri 296 sahife - Fiyeti: 1 lira AKŞAM KİTAPHANESİ Izmir meklübları Eski Izmir 10 yılda tama: Şimdiye kadar yapılan araştırmada mühim eserler e zmir (Hususi) — Tarihi eserlerle dolu olan memleketimi- ze seyyah celbi için tedbirler alın- ruz yetlerimizden seyyah celbedilebil- mesi noktasından neler yapılması lâzim geldiğini klüb şubelerinden sormuştur. Milâddan evvel ve sonra muh. lâyeti eski eserlerile bütün dün- yada meşhurdur. İzmirin dası kazalarındaki son yıllarda İzmirde, eski İzmire ölcek ik iii dana çıkarılmış olması; İzmire gelecek seyyahların meraklarını ir kat daha artırmaktadır. İzmir şehri, seyyah Şeke iti barile kısa bir zamanda düny nın birinci derecede şehirleri si- a: anlaşılan (eski İzmir) de on yıl içinde ta- mamile meydana çıkarılacak ve kırk bin metro Me bir sa- hada 8-9 az tında to- noz - yeral ie şelale tribünleri, tiyatroları ve mabedlerile eski İzmir dünyanın meşhur arkeoloğ- larını, bütün seyyahlarını kendi- ne çekecektir. İzmire gelecek olan seyyahlar; ayni zamanda es- ki medeniyetlerin en meşhur eser- lerini sinelerinde barındıran Efes e Bergama âsarı atikasını da gör- renin iz GL İzmirde Kılcı Mescid camii al- tında 80 metro uzunluğund istilâktit ve istilâğmitlerle dolu, kışın sıcak, yazın serin hava esen büyük tonoz ile (eski İzmir) haf- riyat yerinden şehrin muhtelif yer- lerine . uzanıp giden yeraltı çar- şıları, Kadife kalenin şark tara- fında tarihten evelki devirlerde İzmirde yaşamış olan Lelesklerin, düşmanlardan şehirlerini koru- rı r elektrikle aydınlatıldıktan sonra bu eski şehrin medeniyet eserle- rini görmek, onların içinde dolaş- mak için gelmiyecek seyyah ta- savvur edilebilir mi (Eski İzmir) hafriyatında mey- dana çıkarılan büyük kemerler ve mimari eserler dünya arkeoloğ- diye kadar bu tarzda mimari eserlere raslamadıklarını en meş- ur arkeoloğ ve mimarlar söyle- mektedirler. Radosta İtalyanlar e meydana çıkarılan malılar hamamı) nı 929 ii 29000 Le seyretmişti. Bunu istatistik- esbit ediyor. geride bırakacak şaheserler var- dır. Kırk bin metro murabbalık larını hayretlere düşürmüştür. Şim- kadar b izmir müzeler müdürü bay Umer Salâhaddin Kantar sahada eski İzmiri meydana çı karmak büyük bir masrafa müte- pori ise e Sumburiyet, yapi: Ek bini nasıl bulundu? ; çok şayanı hayret bir mesek dir. ii genclerinin çok sevdi- ği ve saydığı müzeler müdürü Ömer Sami ln Kantar; eski bir çok kitablarda eski İzmir me- deniyetine aid eserler hakkında pek çok malümat bulunduğu hal- de bu eserlerin şimdiye kadar hiç birinin bulunamadığını görmüş, tetkiklere girişmişti. İzmir halkı- nın ağzında dolaşan bazı efsane- lere göre şimdi (eski İzmir) in bulunduğu mezarlıkta geceleri bi' arab dolaşırmış. Bu arab efsane- si; İzmirin eski değme efelerini bile korkutmuş, yıldırmış olduğu için mezarlık arasındaki yoldan gece geçmeğe pek cesaret edemez- lermiş. zmir müzeler müdürü; bu ef- sane b ağeeki ii gün aldı- daj yaptırmış, toprağı altı metro kazdırmıştır. Toprağın altı metro altında ansızın bir kitabe ve bir heykel kaidesi meydana çıkmıştır. mi Mark Orelin hey- kelinin kaidesi ve kitabesiydi. Müzeler müdürü; zaten evvelce okumuş olduğu bazı eserlerden eski İzmiri bu MERA altında bulacağı! ını ti tmişti, Bu iz eek yürününce ber nelmilel arkeoloğların gö: hayretler içinde kaldığı diğer eserler de birer birer meydana çık: ştır. Efsane meğer bir hakikate isti- nad ediyormuş. Çünkü hafriyat e! heykelinin de gene burada dikili olduğu ve sonradan nasılsa or- tadan kaybolduğu anlaşılmıştır. sında; milâddan evvelki zamana aid bazı kumaş parçaları bile bu lunmuştur. Bunlar renklerini muha- faza ediyorlardı,fakat ellenince kül halinde dağılmışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: