5 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

5 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Klâsik güzel Bir kaç aydan beri saçlar tepeye doğ- ru bukle olarak taranıyor. Bu yüzden bütün çehre meydana çıkmaktadır. Bu tar: taranış için kadın çehresinin klâ- sik güzel olması icap ediyor, Bir kadın, çehresinin klâsik güzel olup olmadığı- anlar? Eğer çehresi tarif edece» gimiz altı noktayu uyuyorsa klâsik gü- seldir, uymuyorsa kusurları tadil et- meğe çalışarak güzelleşmel 1 — Yüzün uzunluğu üç burun u- sunluğur.da olmalıdır. Yani çene ile burun arasındaki mesafe, burunun aşağısından yukar'sına kadar olan u- zunluk ve burunun yukarısından saç kök'erine kadar olan mesafe ayni olma- hdı 2 — İki göz arsındaki boşluk bir göz uzuniuğunda olmalıdır. 3 — Alt dudakla üst dudak ayni ka- ınlıkta olmalıdır. 4 — Kaşlar burunun şeklini tamam- lamalıdır ve yay seklinde olmalıdır. 5 — Güz açılınza alt ve üst kapak kirpikleri arasındaki mesâfe, ne kâdar- sa açık gözle üst kapak kirpiklerile kaş- lar urasındaki mevfe ayni olmalıdır. 6 — Yilzün genişliği burnun uzunlu- gunun iki misli olmalıdır. Azma karşısına şreçip dikkatle yüzü ene etmek v> bulunan kusurları tmek zanne-Fldiği kadar güç bir idi kiarı ayni Kalınlıkta yapmak rken pek xolay bir il Göz ile ıdaki fazla boşluğu sürülen e yukarı doğru fırçalanan kir- pikicr pekâlâ örtebilir, Alrı enli, çenesi İle bumu arâsın- daki mesafe çok, Lürnu küçücük olan- ler alın ve çenelerine koyu pudra bur- na ise açık pudra sürerle dan kalkar, Bitâkis burun ne ve alın arasındaki mesafe az ise o buruna koyu renk pudra sürmek der. » çok enli ise üçük bukleleri pek m üzerine düşürmek fazla enli ol- Masin örter. Madeni eşya nasıl parlatılır? Evdeki her hangi bir madeni eşyayı parlatmak için dışardan hazır kutu ile mez, Evde yapılacak bir bez ile madeni eşya pınl pırıl parl:yabilir; Tüylü bir pamuklu bez almalı. Dört bardak su içine 200 gram tuz atarak eritmeli. Bu tuzlu su içine bezi balır- malı, sıkmadan asıp kurutmalı. Bir Je- Zen içerisinde sabunlu su yapmalı, Ay- | nİ bezi sabunlu suya batırıp sıkmadan asmalı, Kuruduktan öonra bu bezle si- linen maceni eşya gayet iyi parlar. il İNİ Yünlü #— i Hergün giyilen sade, basit, yünlü el- biseleri zarif bir sürette süslemek için ayni kumaştan sap çekerek ensiz s8- | çak yapılmaktadır. Bazılarına Konulan garmitürlerin kenarları saçak yapılmış- tır. Birkaç model derecediyoruz: 1 — Açık bej rengi yünlüden elbise. Yakası, kemeri ve cepleri m süctten yapılmıştı Dört günde likör Kalın kabuklu, orta büyüklükte ko- yu renkli beş poriakal ve bir kalın ka buklu limon almalı, rendenin kalın ta- rafı ile bunları rendelemeli. Portakal ve limonun içindeki beyaz kabuğu görü- nünce bırakmalı, Rendelenmiş kabukları sırça bir ka- vanoza koymalı üöerine yarım litre su, yarım litre saf ispirto ve 650 gram şe- ker ilâve ettikten sonra ağzını kapa- malı. Dört gün sonra bir şişenin ağzı- na bir hüni, huninin içine temiz pamuk Koyarak likörü süzmeli. Dört günde likör olmuştur, artık kul- lamlabilir. Rengi sarı, kok zeti pek hoştur. SEVENLER YOLU Edebi Roman Şerminin saadeti ile kendi süküneti de alt üst olmuş bulunuyordu. Yıllar- danberi alıştığı o sakin hayatı, fırtınalı havada penceresi açılmış bir sıcak oda- nın havası gibi birdenbire değişiver- mişti, Heyecansız ömrünün ölü yıllarına acırken bir tesadüf onu alt üst etmiş- ti. Bu kadar çetin bir heyecan onu kor- Kutuyordu. Hele bu gönül davasının 2â- vallı kurbanı Şermin olduğunu düşün- | dükçe kendi Kendini itham etmeğe ka-! dar varıyordu. Hâdisenin acı tarafları o kadar üs- tündü ki, genç kadının sevilmeğe hem de böyle ezici bir aşkla sevilmeğe lâyık bir mahlük olduğunu bir daha anlamış olmanın zevkini tatlırmıyordu. O ilk kaçışlarda duyduğu tatlı heye- can yerine şimdi istenmiyerek İşlenmiş bir günahın o elim kalb ağrısı vardı. Düşünen ve hisseden insanlar için heyecan duymak da bir ihtiyaçlı. He- le onun gibi hakkında sevilmekten kal- mış bir kadın hükmü verilen bir mah- Tük için bunun aksini gösteren gönül heyecanlarının zevki hiç bir şeyle de- Bürhan Cahid MORKAYA Telrika No. 72 gişilemezdi. Ve genç kadın bu zevki ikinci defa tatıyordu. Otuz sekiz yaşı- nın ağır ve durgun çehresini güldü- ren bu iki tesadüf ona genç kızlığının şahane gururunu bir daha avdet et- tirmişti. Uzun ve yorucu hir muhake- meden sonra hürriyetini kazanmış bir kabahatlı gibi artık yaşının kendisi için bir tehlike olmadığı hakikatine he- nüz varmıştı. HAlâ sevilecek, hem de böyle bir genç kız aşkına değişilecek kadar sevilecek bir malük olduğunu anlamak kâfi bir saadetti. Arada çiğ- nenip giden genç kız Şerminden baş- kası olsaydı.. belki de bu zevkin baş döndürücü hümmaları arasında ka- dının o cinsi zâafına kapılıp gidecek- ti. Fakat Şerminin mine gibi mavi, masum bakışları gözlerinin önüne gel- dikçe kalbini dolduran bu gaşyedici ba» har havası birdenbire boşalıveriyordu. Üç gün üç gece buhranlar, kâbüslar içinde o kadar bunalmıştı ki, kalbinin bu ağır mücadeleye daha fazla muka- | vemet edemiyeceğinden korktu. Genç kızın hayali, yumuk ablasının boynuna sarılan kolları gözlerinin ö- su lâtif, Jez- | İ dan başka tafsilât vermiyordu. ji b 2 — Koyu yeşil yünlü dingonaldan elbise. Yakası beyaz ipekli ketendendir. | Cepleri ve bluzun dikişleri, ayni ku- | maştan yapılan saçakla süslenmiştir. 3— rt ile kırmızı ekoseden el- Yakası, cepleri ve“Kol kapakları Bayat zeytinyağı nasıl taze yapılır? atıktan bozulan, fena kokan ytinyağını temiz, iyi, lezzetli yapmak Mtre zeytinyağına 120 gram imür alinalı, Bu kömürü ba- yağa karıştırmalı. ç #aat böylece bırakmalı, yal- İ nız arasıra şişeyi çalkalamalı. Sonra fit, | re elmek için bir huni içine temiz pa- | muk koyarak yağı süzmeli. Taze ceviz Bu mevsim taze ceviz yemek İstiyen- ler ceviz içlerini hafif tuzlu su İçerisine koymalıdırlar. Beş altı gün sonra ceviz- ler taze Csvizden farksız olur. nünden gitmiyordu. Onun Sâadetini çalı olmanın verdiği gönül azabı o kadar ağırlaşmışlı ki, genç Kadın tah- teşşuurunda duyduğu o tatlı zevki his- sedemez olmuştur. Ve yavaş yavaş vaziyeti sükünetle, heyecana kapılmadan muhakeme ede- biliyordu. Buhranı yenebilmek için duyduğu zevkin ölçüsünü tayin etmek en doğ- | Tu hareketti, Geride bıraktığı gençlik yıllarına Yağ. men sevgisine diz çökülen bir kadın ol. duğunu anlaması kırılan gururunu tamire kâfi gelmişti. '... Birkaç gün daha geçmişti. Şerminden ikinci mektub geldi, Genç kiz bu mektubunda doktor De- mirhanın ani bir hastalığından bahso- diyor, hafif bir ambaragastrik geçirdi- ğini haber veriyordu. Onu oturduğu pansiyonda iki defa annesile beraber ziyaret etmişlerdi. Kendisi rahatsızlı- ğma ehemmiyet vermemekle beraber çehresi pek bozulmuştu. Şermin bun- Genç kadın hastalığın mide ile mü- nasebeli olmadığını pek iyi anlamıştı. Doktor Demirhan kendine göre bir hazırlık yapıyordu. Belki de bu hasta- lığı uzatacak, ihtilâtlar yaptıracak ve pek yaklaşan düğün gününü onları elbiseleri süslemeli ? leri Jâcivcıt güderidendir. elbise. Kok re plastronuna saçak konmuş- 4 — Yünlü mureden tezi yünlüden elbise, Yaka- tının, kemerinin etrafına koimuştur. Kereviz Kereviz artritik olanlar, bilhassa ro- matizme sancılarından iztırap çeken- | leriçin ca tesirli Hâçtır. Kereviz ne su- retle irse yensir., yemek halinde, sa- lata, püre giti, bilhassa çiğ yenirse pek çabuk faydası görülür. Kereviz suyu içilirse ve bununla kür yapılırsa romatizma sancıları çok ha- #iflor, Kök kerevizi su ile ateşe koyma- h. Haşlı ea sudan çıkarmalı, tük bentlen süzmeli ve kalan suyu içmeli, T çay ficamı bu sudan içilirse ve üç hafta buna devam edilirse çok is- tifade edilir, Günde kırmıyacak bir şekilde uzaklaştıracak- tu. Son dakikalarda ayrılırken araların- da geçen sözler pek şiddetli idi ve dok- tor kararını Kati surette vermiş görü- nüyordu. Onun Şermine avdet etmiyeceği hak- kındaki sözleri kendine karşı bir teh- did olamazdı, Buna lüzum da yoktu. Genç kadın şimdi hazırlanan facioz nın uzaktan seyircisi kalmak mevkiine düşmüştü. Şerminin, zavallı masum ki zın girdiği yol daha ilk adımlarda uçus ruma açılmış bulunuyordu. MLGHİDAA, Moda haberleri Tayör içerisine (agneau tase) denilen tüysüz ince kürkten ye- lek giyilmekledir. X Yünden, floş ipekten, yahut simden yapılan ucu püsküllü kor- donlar elbiselerin beline yakut arak süslenmekie- ir elbiseye öğle- rra giyilen ipekli ya kadife elbiseye hattâ gece tuvaletine bi- le bu kordonlar konulmaktadır. A arkaya doğru giyilerek alnı açik urakan kürkten yapılmış şap“ sesi olarak giyiliyor. Küçük yurarlak Manşonlar modadır. 4 Sime kanşık yün yahut ipekten örülen tünikler çay elbi- kalar çok giyiliyor. k Ayakkabı ile çanta ayni de- riden olmalıdır. 4 Bej tengi elbiseler (bicu la- vande) denilen mavi renkle süs- lenmektedir. # Balo için saçlara çiçek, tüy, takılıyor. UŞKULLERE CEVAP Sofra takımları l Taksim Aysel: | - Sofra çatal bıçak takımları birer düzine çorba kaşığı, ça” tal, bıçak, balık için 12 çatal, 12 bıçak, tath yemek için on ikişer küçük bıçak, çatal, kaşık, meyva için de on ikişer ça- talla bıçaktan mürekkeptir. 2 — Bardak takımları: 12 su bardağı 12 bordo şarabı kadehi, 12 madere #a- rabı kadehi, 12 şampanya kadehi, 12 Hikör kadehi, iki su surahisi, 2 şarap sü“ rahisi, Bu takımlar en ağır kristalden olduğu gibi ucuz renkli camdan ve za» vif şekilde de olabilir. | 3 — Renkli sofra dır, Hiç özü Yirsiniz rtüleri çok moda- neden örtünüzü kullanabi- Kestane reçeli İstanbul Çarjıkapı Nesrin: Püre ha linde kestane reçelinin tarifi bir çok fa gazetede çıkmıştı. Tertibi şudur: İki kilo kestâneyi çizip suda haşla. dıktan sonra dış ve iç kabularını ayıklar yıp makineden geçirmeli. Bu kestane püresini tartarak ayni miktar şekeri bir tencereye koymalı, iki bucuk üç bardak su ile kaynatmalı, Şeker fikir fikir kay- namağa başlayınca içine bir tutam va» nilya ile kestane püresini atmalı, Uzuri saplı tahta kaşıkla daima karıştırarak pişirmeli. Yirmi dakika piştikten sonra içerisine 25 gran toz kaka ilâve et- seli, e karıştırarak bir iki dakika daha pişirdikten sonra ateşten indir- meli, Reçeli sıcakken kavanozlara tak-! sim etmeli, Bu reçel kakao ile fevkalâ- de nefis olur. Fakat arzu edilmezse ka- kaç komadan da gayet güzel olur. l iyi tanıyan bir arkadaşınız kadar ben de sizi tanıdım ve takdir ettim. İ TTesadüflerin garip cilveleri vardır. || Ve buhiranlar gelip geçtikten sonra ins sanlar daha tabii düşünürler. Ben de o Semmering gecesinden sonra tablate avdet edinceye kadar çok zahmet çek- tim. Fakat hakikatin soğuk görünen yüzü gün geçtikçe ısınıyor ve insan $i- nirlerine, heyecanına hâkim oldukça hayatı daha sevimli buluyor, Artık şüphe etmiyorum ki, siz de İz- tıraplan kurtuldunuz. Buhran geçti. Onu bu akibetten kurtarmak için ne| Önünüzde sizi bekliyen uzun saadet yapmalıydı?, Son kararımı verdi. Ona, doktora rica edecekti. Bu her şeyden evvel insani bir vazife idi. Ondan fedakârlık isteyecekti, Ve derin bir iztirap içinde ömrün- de ilk defa bir yabancı erkeği kalbinin muhatabı olarak kabul ederek bu mek- tubu yazdı; Doktor Demirhan Viyana: Koenig hastanesinde ober asistan Azizim doktor, Bu satırları bir arkadaşının, &izi takdir eden ve İyi taniyan bir arkada- şınızın yazısı gibi okumanızı rica ede- rim. Hemen ilâve edeyim ki, sizi © yılları var. Size mesud bir yuva kur- mak için bugün uykularını feda eden genç kızın ne samimi heyecanlarla ha- zırlandığını bilseniz.. dün ondan mek- tup aldım, Şermine bir mide krizi diye izah ettiğiniz rahatsızlığınıza o kadar müfteessirim ki, kalbim sızladı. Haydi bazı zamanlarımızda olduğu gibi ağır kasvetli değildir Demirhan bey. Genç siniz, bir İtalyan şairinin hatırımdan çıkmayan musramı zânnederim siz de bilirsiniz. Aşk ve gençlik hayatın ilkbar harıdır. Size bu baharın henüz ilk çi- çekleri açıyor. Bütün renkleri ve koku: Yarile önünüze serilmiş mavi ufuklu ba yatınızı vaktinden evvel bulutlandı— mayınız, (Arkası var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: