28 Ocak 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

28 Ocak 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Deliler Sonra İki deli timarha- Cemil ile Cafer neden kaçtı ve 48- tramvaya bindiler. rodromda duran bir Biraz sonra güzel #ayyareye binip ha- bir kız bindi. Cemil valandılar. Neden hemen başını öte sonra biri dedi ki: taraja çevirdi. Ca- — Ben sıkıldım, fer sordu: aşağı —Neo, kız tani- Öteki bir mild- yor musun?. dek düşündü, taşın» | Cemil birdenbire ds, kafasını kaşıdı. cevap vermedi; Dir- — Atla, yalnız denbire cevap ver- paraşüt al, mek işine gelmedi. Bu teklife beriki Pakat susamazdı pek şaştı: da, tanımıyorum di — Paraşütü ne yemezdi.. ttiraf etti yapacağım?. — Evet, Öteki bu suale İ Cöfer hayret etti; daha fazla şaştı, — Ne diye başını — Görmüyor mu- çeviryorsun, konuş, sun yağmur yağı Deni de takdim et. yor, aşağıya inin- çe Oo—Durhele,bile ceye kadar sırsık- o — Bizi sevmiyorunı, sizden nefret te etmiyorum, sadece likaydım. tini alsın, sonra gi- Tam olursun!, — Öyleyse benimle evleniniz: Sizin kocanız olmak için yaradılmışım!., der konuşuruz!. — Neden şarkı söylemeğe haşladı- ğım zaman pencereye çıkıyorsun? — Seni dövüyorum di; «O bana geçmez> «ben yutmam» meselesi üstünde konuşuyorlardı. Bi- ri: — Ama sahiden de beni kimse al- datamaz! dedi, Öteki güldü: — Ben aldatabilirim. Meselâ sana sekiz kuruş otuz paraya aldığım bir şeyi ayni flate satarım, ben kazanı- rım, sen kaybedersin. — Olmaz öyle şey. — Ver sekiz kuruş otuz para! Sekiz kuruş otuz parayı aldı, yeri- ne, o sabah kullandığı tramvay bile- tini verdi!.. Vay! Bayan, Saçları okzijenli bayan fe- na kızdı: — Terbiyesiz, dedi, bana 1879 - 1880 senesinin karakışını soruyor... Kocası gülümsedi: — Bunda kızacak ne var karıcığım, senin hafızanın kuvvetli olmadığını me bilsin!“ Aşk — Kızım o adamla evlenemezsin, Topu topu ayda elli lira kazanıyor- muş, Sen iki kişinin elli lira ile uzun otuz gün geçirmesi ne demektir bi- Jir misin? O uzun günler bir türlü geç- mez... — Geçer baba, insan sevişirse gün- ler çabuk geçiyor!.. Heyecan Dahiliye vekilimiz, bir teftiş se- yehatinde, kaymakamlardan bi rine sigara ikram etti, Bu ütifattan heyecana düşen kaymakam sigarayı ald: ve keke- ledi: — Teşekkür ederim, minnetta- rınızım, ömrüm odlukça bu siga- rayı içeceğim!. Çok yaşal. Bayanlarımızdan biri aksırmağa başladı mıydı, arka arkaya kırk elli defa aksırır. Bunu bilmiyen bir bay, bir gün o bayanla konuşurken bayan aksırdı, bay: — Çok yaşayınız! dedi. Bayan bir daha aksırdı, bay gene çok yaşayınız dedi ve on iki kere üst- Üste ayni duayı tekrarladı, bayan ak- sırmakta devam edince: — Artık hacet kalmadı deği, yüz yaşına kadar yaşıyabilirsiniz"., Sadaka Dilenci boynunu büktü: — Üç gündür ağzıma lokma koya- madım!.. Paltolu zat şöyle bir baktı: — Zayıf düşersin, iştihasızlık fena şeydir, kendini zorla, ye... O da.. — Evet, o güzel, zengin genç kızla evlenecektim ama olmadı. — Neden? — Allesi razı olmuyor. — Ya kendisi? — Kendisi de aileden değil mi ya?.. a a a — Sizi daha da çok seveceğim... — Canım!. — Babanız ölünce... N — Menüz 1921 desin, 1981 e geldi. | — Benden ödünç aldığın on lirayı ğin zaman. — Kürküme münasip bir hediye almalısın. — Naftalin alırım.. Yeryüzünde gösterişe, alâyişe düş- | kün insanlar pek çoktur. Hele bunlar Geçenlerde evine davet etti, Sokak kapısını bir uşak, antrenin kapısını başka bir uşak, oda kapısını bir hiz- metçi açtı, kahveyi başka bir hizmet- çi getirdi. Şaştım doğrusu. Ev sahibi şaştığımı | | leri bu seneki balmumu ihtiyaçlarını | İ #amamile Tükiyeden temin edecekler- gördü de: — Benim yalnız pipomu dört ayrı uşak getirir! dedi, — Nasıl olur bu? — Basbayağı oluyor işte. Biri geti- riyor, biri dolduruyor, biri yakıyor... — Ya dördüncüsü? — Dördüncüsü de içiyor, çünkü ben pipo içmem!., Sipariş Ebe gelmiş doğum hazırlıkları gö- rülüyordu. Afacana dediler ki: — Baban sana bir kardeş ismarla- dı, bugün bebek gelecek. Onunla oy- nıyacaksın! Doğum oldu; fakat üçüz!... Afa v da hatırla... Haftalık piyasa Buğday piyasası gevşedi 28 Kânunusani 1937 e ——— ee tütün ihracatı artıyor Bu hafta içinde piyasada dikkate de-| ğer bir şey yoktu. İhracat maddelerimi- zin son hafta içinde geçirdiği vaziyeti birer birer aşağıya yazıyoruz Buğday — Piyasa geçen haftaya nis- betle gevşemiştir. Sebebi de Alman fir- | malarınm siparişleri kesmesidir. Yal- | nız buğday için değil, diğer mallarımı- | za karşı da Almanyadan siparişler azal- mıştır, Esasen Türkiye - Almanya ti- | caret anlaşmasının tatbikinde bazı ih- tilâflar zuhur etmiştir. Bu ihtilâfların önü alınıncaya kadar iki memleket ara sındaki münasebetler tekrar tazelene- cektir. Maamafih Türkiye buğdayları- nır müşterisi yalnız Alman firmaları | değildiz. Son zamanlarda İtalyadan da sert buğdaylarımıza karşı sipaişler başlamıştır. Siparişler daha ziyade de- vam edeceklir, Mısır — Piyasa yükseliyor. Esasen her kış mevsiminde Karâdeniz vilâyet- lerinde Mısır flatinin yükselmesi. ta- bii bir hal almıştır. Ziraat bankası köy. Tüye ucuz mısır vermek için tertibat al. maktadır. Manmafih gilkoz resminin arttırılması mısır fiatleri üzerine menfi tesirler yapmaktadır. Mısırın en büyük müşterisi glikoz fabrikalarıdır. Senede 15 bin çuval mısır istihlâk ederlerdi. Tiftik ve yapağı — Piyasada Japol lordan başka alıcı yoktur. Japonlar dıkları tiftiğe mukabil kendi mallarını vermektedirler. Alınan bir habere gö- re, Japonlar, bizden aldıkları tiftikleri, tekrar Amerikaya ve İngiltereye satı- yorlar, Afyon — Bu hafta içinde de uyuştu- rücu maddeler inhisarı Çekoslovakya- ya bir parti mal satmıştır. İnhisar ida- resi diğer ecnebi memleketlere de af- yon satmak için müzakerelerde bü maktadır. Bu haberler piyasada büyü! bir memnuniyet uyandırmaktadır. Tütün — Dış memdeketlere olan ih- | racat devam etmektedir. Bu hafta, tü- | tün ihracatı bakımından en hararetli bir hafta idi, yalnız Çekosloyakyaya 86685 liralık, Almanyaya 1634 lUralık ihracat olmuştur. Bundan başka İsviç- re, Belçika Norveç, Finlândiya, Dani- | markaya ufak partiler halinde setışlar yapılmıştır. | Balmumu — Piyasada canlılık baş göstermiştir. Bulgaristan ve Almanya- | dan talepler artmaktadır, Bulgar kilise- dir. Yumurta — Anadoludan az mal gel- mektedir. Buna mukabil de ihracat de- | vede kulak kabilindendir. Yunanistana | ufak partiler halinde satışlar yapılmak- | tadır, AV DERİSİ TİCARETİ CANLANIYOR Av derisi ticareti birkaç seneden beri buhran geçiriyordu. Buna sebep, kürk ticaretinin en büyük merkezi olan Lâ- yipzg'de bu ticaretin durgun bir vaziyet geçirmesiydi. Lâypzg'de kürk ticareti- dı. Bunların çoğu Nazi ida ne hâkim olan Musevi sermayedarlarıy- esi gelince işlerini terketmişlerdi. Bunun neticesi olarak Lâyipzg kürk ticareti de eski mevkiihi kaybetmiştir. Vakıâ Alman İktisad nezareti kürk ticaretini tek- rer diriltmek maksadile büyük prop gandalar yapmaktadırlar, Diğer taraftan da Almanyadan hic- ret eden kürk tacirleri, Cenevreyi ti- caret merkezi haline getirm yorlar, H tâ, Cenevrede g ne çalışmaktadır! re kürk ticareti için en mi bir pa- zar diye telâkki edilmektedir. Sık sık konferansların toplandığı bu yerde, yüksek maaş elan diplomatların top- Ienması kürk ticareti için hayırlı gö- rülmektedir. Bu sene Türkiyede kış fazla olduğu için fazla miktarda av derisi temin €- dilmiştir. Bu köylü için en büyük br ka “ xançtır. Anadoludan şehrimze mühim miktarda av derisi gelmektedir. Buna mukabil de ihracat diğer senelere nis- betle pek boldur, Avrupada istekler arts maktadır. Gene en ziyade ihracat Al- manyaya yapılmaktadır. YAŞ MEYVA TİCARETİ Almanyaya ve diğer merkezi Avru- pa memleketlerine portakal ve elma ih» racatı devam etmektedir. Fakat bu ti- caretin tanzimi ve artması için Ziraat sahasında yapılacak işlerin ehemmi- yeti gün geçtikçe artmaktadır. Her ş0y“ den evvel istihsalâtı arttırmak, meyv& ti ile meşgul olmak y 2 bu me- geleleri tedkik edecektir. Bu meseleler, kökünden halledilemediği takdirde yaş meyva ihracatının inkişafını beklemek faldesiz olacaktır. — H. A. Bu akşam Nöbetçi eczaneler Şişli: Kurtuluş caddesinde Nec- det, Taksim: Nizameddin, Beyo: Tu: Kanzuk, Yenişehirde Barona yan, Bostanbaşında İtimad, Ga- lata: İsmet, Kasımpaşa: Vasıf, Hasköy: Halıcıoğlunda Barbut, Eminönü: Salih Necati, Heybeli ada: Tomadis, Büyükada: Merkez, Fatih: Veznecilerde Üniversile, Karagümrük: Ali Kemal, Bakır- köy: Merkez, Sarıyer: Nuri, Ta- rabya, Yeniköy, Emirgân, Rume- lihisarındaki eczaneler, Aksaray Cerrahpaşada Şeref, Beşiktaş, Nail, Kadıköy: Söğüdlüçeşmede Hulüsi Osman, İskele caddesinde Saadet, Üsküdar: İttihad, Fener: Balatta Hüsameddin, Beyazıd: 4- sadöryan, Küçükpazar: Necati, Samatya: Çula, Alemdar: Ali Ri- ga, Şehremini: Topkapıda Nâzım. klübünün futbol takımı görünüyor. mami | ze de

Bu sayıdan diğer sayfalar: