10 Şubat 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

10 Şubat 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Şubat 1937 AKŞAM SİYASİ İCMAL İBüyük postanenin ilman - Çekoslovak münasebatı deviet şefi M. Hitler çok nen nutkunu muledü 'a söylemiş ve yalnız Alman- i dileklerini açık olarak an- şia. Bunlardan başlıcaları Alman- yanın yalnız ikişer tarafı muahedele- | rin akdi usulünden asla vaz geçmiye- | ceğini ve eski müstemlekelerinin inde- | sinde sonuna kadar israr edeceğini bil- | dirmektedir. M. Hillerden sonra M. ve Prusya başvekili generai Göring'den sonra M. Hitlerin en yakın muavini bulunan Propaganda nazırının sözleri bütün Avrupada derin bir akis uyan- derdi. Bu sözler herşeyden evvel Almanya- zın ordusunu ve hava kuvvellerini ve deniz müdafansım ve Baltık denizinde bahri hâkimyetini arık mükemmel su- relte hazırlamış olduğunu ve hariçten yapılacak siyasi ve askeri tazyik ve te- sirlerin yeni Almanyayı kendi politika- ön muayyen hedeflerinden çevirmi- yeceğini ve ancak dostluk ve ünlaşma ve uzlaşma yolları ile devletlerin Al |. manya ile konuşabileceklerini dünya milleterine ve bühusus Framsaya ve ta- Taftarlarına anlatmakladır. 3, Göbbels Bolşevizme çok şiddetli hücumlarda bulunmuş ve buna karş m ANANE Yeryüzünde İngiltereden sonra an- aneye riayet eden memleket Çindir. Biz yılbaşını kutlayalı 39 gün ol du. Çin ise yeni senesine daha bugün- derde girecek, Yılbaşında asırlardanberi olduğu gi- bi bu sefer de bütün Çinliler evlerini kâğıd fenerierie donatacaklar, cedle- rine kurbanlar vereceklerler, PARA BOL OLUNCA... Haydarabadda, Nizamın Jübilesi için büyük bayram hazırlıkları yapılıyor. Haydarabad Nizamı, dünyanın en zengin inşanıdır. Senelik tahsisatı 375,000 İngiliz lirasıdır. Sahip olduğu elmasların değerini tahmine imkân bulamıyorlar. 1911 de babasından miras kalan 277 kıratlık meşhur elması bir hayli aramışlardı da, nihayet odasında, masanın üstünde bulmuşlardı. Mahraca kâğıdları uçma» dın diye 277 kıratlık elması kâğıdların | üstüne koyuyormuş... Kumkapı cin arkadaşı tevkif edildiler Sorgu hakimi tahkikatı bitirdikten sonra ağırceza mahkemesine verilecekler san Basriyi öldürdüğünü, polis Nevzad- Ja üç bekçiyi ve Hasan Basrinin kayın- biraderi Ridvanı yaraladığını yazmış- tık. Bu vaka otrafındaki zabıta tahki- katı bitmiştir. Dün yazdığımız gibi Ah- med Nazının arkadaşı Salim de yaka- lanmıştır. Salim karısı Mükerremle be- raber Çarşıkapı civarında tramvaya binmek isterken tutulmuştur. Cinayet tahkikatı esnasında maktul Hasan Basrinin evvelce boşadığı birin- ci karısının kardeşi Hayreddin adında birinin bu cinayetle alâkadar bulun- duğu söylenmiştir. İddia edildiğine gö; re Hayreğdin Hasan Basrinin yeni ka- rısına birkaç defa sokakta tesadüf et- miş ve kız kardeşinin yerine Hasan Bas- ri ile evlendiği için kadını döğmeğe kal- kışmıştır. ere karşı bütün dünyada ve kuvvetli hasım Almanya ilân etmiştir. Bundan anla- Japonya, İtaya, Avusturya tan ile komünüzme karşı ey- i#tifaklar yapam. ve müşterek n ağ hususi mücadele teşkilâtı vücuda geli) o Büyük postanenin bulunduğu yer İs- ren Almanya, komünizmi beğenmiyen ve tehlike sayan bütün dünya millet- lerini ve teşekküllerini merkezi Berlin olmak üzere bir araya toplamağa s0- nuna kadar çalışacaktır. M. Göbbels'in pratik politika saha- sında söylediği mühim sözler, Çekos- lovakya Sovyetler ile karşılıklı yardım. misakından ayrılmadıkça orta Avru- panın bu mühim devleti ile Almanya- man hiçbir zaman yanaşmıyacağını bildiren cümlelerdir. Almanya ken- disi ve diğer Alman devleti bulunan Avusturya ve Almanlar ile her zaman beraber yürüyen Macaristan arasına sokulmuş bulunan & Çekoslorakyayı Fransada kraliçe İzabelin oturdu- ğu Kastil sarayı meşhur Majestik oteli tu. Bu otelde dünyanın en kibar veen zengin insanları oturmuştur. İşte bu meşhur otel, açık arttırma ile satılığa çıkarıldı. Binada kraliçe İzabelin yatak odası ile banyo dairesi aynen muhafaza edil- miştir, Banyonun dışı somaki mer- mer, içi gümüştür. ? Bakslım bu tarihi binaya kim sahip çıkacak? GRir 1789 da, ihtilâl esnasında Fransada başlıyan gripin ismine o zaman <bara- ket» dediler. 1800 de grip egrenaf» is- mini aldı. Rusya seferinde «Rus nezle- 8i> dendi, 1900 da enflüanza oldu. Bu son moda bir hastalıktı. 1918 de İspanyol nezlesi ortalığı kasıp kavurdu. Bugün de grip diyoruz. ayeti faili ve bir doktorun hemşiresinin evinden ça- man dört bin lira kıymetindeki mü- cevherlerin de Ahmed Nazım tarafın- dan aşırıldığı tesbit edilmiştir, Ahmed Nazım sıkıştırılınca bu hırsızlığı da kendisi yaptığını itiraf ederek bunda da gene arkadaşı Salimle beraber ça- taştığını söylemiştir. Salim yapılan bütün sorgularda ge- Tek son cinayet vakasında ve gerekse evvelki hırsızlık işlerinde Ahmed Na- zımla beraber olmadığını israrla iddia. etmiştir. Maamafih tahkikat neticesin- havale gişeleri Bilhassa ay başlarında buradan !para almak çok güçleşiyor tanbulun en işlek ve en kalabalık bir ti- caret merkezidir. Bunun için bu pos- tanenin bütün gişeleri gibi havale gi- şesi de fazla iş yapar; çünkü birçok kimselerin bidir, Namına para gelen kimse hüvi- yetini isbat ettikten sonra üç dört kâ- ğıda imza atmak, bazar da imzasını Taraları gimak için sabahtan akşama kadar sıra beklemek mecburiyetinde kalmaktadırlar. Saniyen bu gişe diğer postahaneler- den kat kat fazla muamele yaptığı hal-| de burada, para alan ve veren kişelerde sebebi muamelenin uzunluğu ise diğer sebebi de iki memurun kâfi gelmeme- sidir, Şunu da itiraf etmek lâzımdır ki, me Para almak için yapılan muamelenin uzunluğuna gelince, hiç şüphesiz me- murlar, namlarına para gelmiş kimse- lerin hüviyetini sarih olarak tesbit et- mek mecburiyetindedirler, Fakât bu | muameleleri daha kısaltmak, daha basit bir şekle sokmak mümkün değil midir? Çünkü bankalardan para al- mak Büyük postanenin havale gişesin- den para almaktan çok daha kolaydır. Bir aile faciası Kendisini baldızile fena bir vaziyette yakalıyan karısını yaraladı İzmir (Akşam) — Damlacık mahal- lesinde bir aile faciası olmuş, Avni a- dında biri kendisin! baldızı ile fena va- ziyette yakalıyan karısını ağır surette yaralamıştır. Hâdise şöyle olmuştur; Avni, gece eve gelince baldızını yal- nız bulmuş ve başbaşa kalmışlardır. Bu sırada Avninin karısı Hacer, eve dön- müş ve anahtarla sokak kapısını aça- rak eve girmiş, yatak odasına gidince kız kardeşini, kocasile fena bir vaziyet- te görmüş, derhal feryada başlamıştır. Avni, kendisini suç üstü yakalıyan ka- sı Haceri ağır surette yaralamıştır. de Salimin son cinayet vakasında eyi | memmun soymak üzere Hasan Basrinin evinin önüne kadar beraber gittiği kuvvetli delillerle tesbit edilmiştir. Zabıtaca görülen lüzum üzerine Sa- limin annesi Seniye ve karısı Mükerrem de nezaret altına alınmışlardır. Polis bu iddia üzerin tahkikatı geniş. NAZIMZA SALİM TEVKİP EDİLDİLER iletmiştir. Fakat Heyreddinin bu cina- yelte hiç bir alâkası olmadığı, yapılan alanın asılsız bulunduğu anlaşılmış- Kırkı mütecaviz sabıkası olan katil Ahmed Nazıruın, şimdiye kadar failleri bulunamıyan daha birkaç hursizlık va- kasile de alâkadar olduğu meydana gı- Karılmıştır. Bu arada bundan bir müd- Nazımla Salim dün öğleden sonra adliyeye teslim edilmişlerdir. İki suçlu birinci sorgu hâkimi tarafından sor- guya çekilmişler ve ikisi de tevkif edil- mişlerdir, Yaptığımız tahkikata nazaran bu iki suçlu eskiden beri beraber çalışarak bir çok hırsızlıklar yapmışlardır. Bunların ikisi de birçok yerlerd hakiki isimlerini dırlar. Nazım ötede beride kendisini Behcet ismile, Salim de Ali namı müs- tarile tanıtmışlardır. Nazımın tesbit edilen hırsızlıktan 12 sabıkası ve alti defa mahkümiyeti vardır, Diğer birçok hırsızlık vakalarmdan dolayı sabıka kaydı da kırkı geçmektedir. Diğer suç- Tu Salimin de hırsızlık ve sair suçlardan dokuz mahkümiyeti vardır. Hırsızlar dün polis muhafazasında adliyeye getirilirken birçok kalabalık halk arkalarından takip etmişler ve ak- şam üzeri tevkifhaneye götürülürken kendilerini görmek istiyen birçok kime| seler de adliyenin dış kapısındaki mer. divenlerde beklemişlerdir. Songu hâki- mi tahkikatı bittikten sonra suçlular det evvel Ayasofya müzesi karşısında | gizliyerek sahte isimler kullanmakta. | ağır ceza mahkemesine verileceklerdir. .| teşkilâtı Ne Sümer bankın Ereğli fab- “Ank ara mektupları Rasat istasyonları bir merkeze bağlanıyor Kurulacak devlet meteoroloji işleri genel direktörlüğü ne gibi işlerle meşgul olacak ? Ankara (Hususi muhabirimizden) - Türkiyede; Cumhuriyetin kurulma- Son on sene içinde memleketin ha- va, iklim bilgilerine olan ihtiyacı ken- disini o kadar kuvvetle hissettirmiştir ki; bu ihtiyacı kısmen evvelden önliye- bilmek için bir değil bir kaç teşekkül birden vücude getirmek lâzımgelmiş- t. Bu lüzumu içinden duyan cumhuri- yet hükümeti hemen faaliyete geçmiş, ilk defa 1915 de biri Ziraat ve diğeri Milli Müdafaa ovekâletine alt olmak üzere iki iklim ve rasat teşekkülü vü- Ccude gelirmişti. Bu teşekkülleri nafıa vekâleti tarafmdan vücude getirilen hava ve rasat istasyonları ve Sıhhiye vekâletinin Ankarada kurduğu mo- dern merkez rasthanesi takib etmişti. Bunlardan başka son zamanlarda İnhisarlar vekâleti tütün mahsulünün aslahı bakımından iklim rasat istas- yonları, İktisat vekâleti de denizyollar rını korumak için deniz kenarlarında geniş bir hava rasat şebekesi kurmağa teşebbüs etmiş bulunuyor. Başarılmak üzere bulunan bu teşeb- büslere, Nafıa vekâleti tarafından vü- cude getirilecek büyük hava rasat Tikasında kuracağı rasat istasyonu da katılırsa; cumhuriyet hükümetinin on sene gibi kısa bir müddet içinde bu sa- hada da ne kadar geniş ve muvaffakı- yetli adımlar atmış olduğu meydana çıkmış olur, mi bir randıman elde edilebilmesi için her şeyden evvel, dağınık bir halde bu- Tunan ve ayrı ayrı ellerle idare olunan bü teşekkülleri bir merkeze bağlamak icab ederdi. İşte biraz aşağıde esaslarından bah- Sedeceğimiz (devlet meteoroloji işleri genel direktörlüğü teşkilât ve vazife- lerine ait kanun projesi) böyle bir icab-| dan mülhem olmuştur. Hâlen meclis ruznamesinde bulunan ve bu itibarla kanunileşmesi bir gün | meselesi sayılabilecek olan bu projeye görel kurulacak olan #devlet meteoro- 1oji işleri genel direktörlüğüs; 'Türki- yenin havası, suyu, iklimi ve ümüumi- yetle meteorolojisi ile ilgili işler üzerin- de çalışan ve bu yolda çalışmak üzere teşekkül halinde bululan bütün ku- Türkiyenin bu sahadaki askeri ve sivil her türlü hizmetlerini görecek olan bu yeni teessüsün başlıca vazife- leri şunlar olacaktır: A) Türkiyenin hava ve deniz yolla- rında askeri ve sivil seferleri korumak üzere rasat ve hava istidlâlleri yapmak ve milletlerarası rasat emisyonları al- mak ve vermek, 'B) Memleketin sağlık ve sosyal, zi- raat, endüstri, ekonomi, finans, adli- meteoroloji işleri ile ilgili olan milletlerarası çalışmalara iştirak etmek, C) A. B. fıkralarındaki rasatlara, incelemelere ait elde edilen bilgilerin icab edenlerini bröşürler, bültenler, haritalar ve grafiklerle yapmak, D) Memleket meteoroloji işleri ile il- güi olan uluslar arası çalışmalara İş- tirak etmek, i EB) A.B. fıkralarındaki rasatları yapmak üzere memleketin lüzumu gö- rülen yerlerinde istasyonlar açmak ve çalıştırmak, 9 ŞUBE Genel direktörlük merkezinde altısı teknik üçü idare olmak üzere dokuz Memleketin muhtelif yerlerinde vü- cude getirilecek meteoroloji istasyon- ları altı dereceye ayrılacaktır: Mıntaka istasyonları: Bu İstaş- yonlarda &lıcı verici telsiz cihazları bu- Tunacaktır. Vazifeleri şunlardır: A) Memleket içinde hava ve deniz seferlerini koruma bakımından lâzım niz seviye ve miknatış İnhiraf rasatla» rı ile lüzum görülecek diğer her türlü Tasat işlerini yapmak, B) Mıntakaları içinde bulunan di- ger sınıf ve derebelerdeki istasyönların rasatlarını takib ve kontröl etmek. Bu mıntakalardaki ana istesyonla- Ta bağlı olacak istasyonlar da mevki- lerinin ehemmiyetine göre dört dere- ceye ayrılacaktır. Bunlardan başka meteoroloji istas- yonları bulunmıyan yerlerde deniz, hava ve suların fevkalâde hâdiseleri ile ve hava gemilerine (tayyare ve ba- lon) alt müşahede haberlerini vermek üzere altıncı bir sınıf olarak yardım- cı rasat postaları vücude getirilecektir. KANDİLLİ RASATHANESİ Kandilli rasathanesi bir jeofizik ve Bundan başka projenin şimdi daire- sine alınan işlerden herhangi birinin icrası maksadı ile resmi ve hususi ra- satlar yapılamıyacaklır, Mekteplerde telebe dersleri ile ilgili rasatlar yapıla- bilecek ise de bunlar hiç bir suretle neşredilemiyecektir. 14 yaşında hırsız Gülter adında 14 yaşındabir kız elinde manto İle çıkarken etraftan gö- Trenler polise haber vermişlerdir. Gül- ter yakalanarak manto alınmış ve ken-

Bu sayıdan diğer sayfalar: