11 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

11 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 10 AKŞAM 11 Mart 1937 > Bir ocak söndü!.. Yazan: Necdet Rüştü pe. Her yoleu Aydından çıkınca yola, «Sökesye gelince vermeli 'mola!.., <Tasalı Ömersin doğduğu yerdir!... Sormayın lâkabı neden &Tasalı», Okuyun yazdığım acı masalı; ... Dillere destandı'adı Ömerin, 'Bir eşi doğmazdı bu yiğit'erin: Bu aslan adamin uzundu'boyu, Fakat bir kuzuya benzerdi'huyul,, ; Ağlasan ağlardı, gülsen gülerdi, | Yoksula, düşküne yardımdı derdi: | Başın mı sıkıldı?.. Kapısına git, Senin her işine Koşar bu yiğit!.. Aç mısın?. Ömer var.. kırar mı hatır: Ağzından lokmayı #ana uzatır!... Hemen bir haber ver hastaysan eğer: Uyumaz, her.gece başında bekler!... Yersiz mi kalan var?.. Gitsin evine, Ömerin ağıktır kapısı'gene! ... Yorganı misafir üstüne atar, Kendisi abaya bürünüp yatar!.. Fakire o acır.. körür yoksulu. “Sökede o-besler çocuklu dulu!.. Ömer çok zengindir... Karınca gibi Çalışıp olmuştur çiflik sahibi!... p Hesapsız, ölçüsüz tarlaları var, Çekilmez bu sonsuz toprağa duvari, Altınla dölüdur ondaki kese, Yardımı çok sevâr; bakar herkesel.. Sökede olursa her Kimin 'derdi Gözünde" yağlarla'ona giderdi!... Önünde beliren bu sölgün yüzün Haline baktikça duyardı Hüzün, Bu yüzden tasası &ksik olmazdı, 'Bu yüzden köylüler maniler yazdı: —— Sökeden bir er gelir, Atına biner gelir!.. Yoksula yardım için Tasalt Ömer gelir!.. * Derdini söyle ona, Ağlasın yana yana!.. Bu saf yürekli geneli Doğurmuş hangi ana?.. * Kapısı fakir doldu, Gelen güler yüz buldu-.. Her gün derd dinlemekten Ömer tasah oldu!.. * İmdada gelir sana, Dostluk gösterir sana!.. k İki zeytini varsa i Birini verir'sâna!.. Ömerin kalbinde'verdi üç sevgi; Üç sevgi kalbinde öyle alev ki, Yıllarca sönmedi, parladı'durdu: Söyliyeyim, birinci sevgisi; Yurdu. Aydıma girince'düşman askeri, Silâhı kapmakta durmadı geri, ji Gizlice geçmişti o harekete: N Köylüyü toplayıp Kurdü bir'çete!... | Yok'sırtta bir caket, ayakta çarık, İ Dudaklar çatlamış, tabanlar yarık; Elinde tutarak yalnız bir mavzer, Yabancı askerin peşinde gezer, Dağlarda aç, susuz yapardı savaş!. Ömerin hücumu değildi “yavaş: Yurd'elden gitmişti, esaret vardı, Bu'yüzden yırtıci bir canavardı!... On yedi yeririden'yarâlanmıştı, “Yaralar “göğsünde sıralanmıştı!... 'Kurtüldük.. o veda etti yasına, Temelse verirdi canmı"bile; Fatmanm: kaşları gerilmiş yaydı, Saçları parlaktı altmdan'bile!... Ne kadar güzeldi gözleri hele: Bir çağla bademi gibi-yeğildi!.... Aşkile Ömerin kalbi deştidi: Sevgiyi tatmıştı denizden taşkın!. Çok eski tarihi vardı bu aşkın: - atmayı severdi küçüktenberi!... abe geçmişti bütün günleri “Yanyana; elele küçük. çağlarda: Baklambaç oynamış kuytu bağlarda, 'Derede”bereber yıkarımışlardı!... Sevdaya varmıştı dostluğun ardı: Bir büyük'ormanım 1ss1z yerinde, "Öpüşmüş kestane gölgelerinde, İlk aşkı tatmıştı bir gün-iki gençi... Ömerin hisleri değildi iğrenç: Fatmayı' okşardı bir'çocuk gibi, 'Koklardı gili-gibi, tomurcuk gibi!... Bu gülü 'koparmak “istemiyordu, #Nikâhum “kıyilsin “önee...» diyordu!.. “Keremden,'Mecnundan' daha şıktı: “Kız'tapkı 'fidandı, o sarmaşıktı.. Fatmadan ayrılmaz olmuştu Ömer: “Kız tıpkı kafesti, bir kuşta Ömer!... Ayrılmak ölümle ancak kabildi: Kız tapkı'denizdi, Ömer sahildi!... *Kız mumun. ışığı, pervaneydi 'genç, | On yıldır deliydi,'divaneydi gençi... —— Bir gündü.. Ömere yalvardı Temel, Dedi ki; —-Kalbimde saklı bir emel: «Olayım bir güzel çiflik sahibi!.., Kaç yıldır satılmış bir köle:gibi «Çalıştım yabancı tarlalarında; «Yanaşma ırgadım belli yarın dal... «Kaç gece düşündüm, kaç gün yorul- dum,; «Taksitle satılan bir çiflik buldum!...! #Sikılsa dostuna Koşuyorinsan, «Çifliği alırım kefil ölürsan!...> Bu riasil hesaptı, bu ridsil işti, Saf“Ömter teklife: | — öPekil.i» demişti... İmzayı atmıştı o gün çılgınca; Arkadaş uğrunda, ağırlığınca Altına bir anda kefil olmuştu, Temelin cepleri para dolmuştu!... Sormayın. başından artık ne. geçti: Hey Tanrımi!,. Aradan üç sene geçti, 'Çiliği satanlar istedi faiz, “Bir gölken borç oldu koca bir denizi... Dediler; — «Temelin sensin kefili «Para ver!,..> “Ömerin tutuldu dili; Kestiler yetişmiş .başaklarını, Elinden aldılar topraklarını!... Bir tuzak olduğu bunun muhtemel; Aç kaldi saf Ömer., zengindi Temeli... Ömercik bu kahya göğüs gererdi, Çalışır, refaha gene ererdi; Bu haber yiğiti fakat yıkmıştı, Duyunca başından aklı çıkmıştı, Dediler: — <Dost sanıp inandın ele; «Nişanlın Fatma da. kaçtı Temelel ...> Yiğit -er-elini sokmadı kana, Sökeden kayboldu. 'gitti bir-yanal .. Temelin boynuna olsun vebali, Herkesi sağlattı Ömerin 'hali!... Köylüler bir sonsuz tasaya daldı, Yazdığı şu destan dillerde kaldi: Ben şimdi taliin kara yeline Kapılıp boşlukta uçan yaprağım... Yolumu çevirdim gurbet eline, Bu sonsuz dağlarda kaybolacağım!., X* Uzağa götürsün beni kervanlar, Yoldaşım garibler, meskenim hanlar!, Dağların başını sarsın dumanlar, Söğütlü. dereler olsun durağım!,, * | Kibette halimi gören bulunur, “Odama bir Kilim seren Bulunur, Bir yudum su olsun veren bulunur, leemişd Her nevi “vakıf icareleri, taviz bedelleri, vergi işleri ve sair umum devair nezdindeki muamelâti takip, ve'intaç eder. Telefon: 49069 Teşkilâtı esasiye kanunu (Baş tarafı 8 inci'sahifede) BAŞKAN —. Mesdde hakkında 'mü- talea var mu? Maddeyi -kabul -edenler... Etmiyen- ler... Madde Kabul edilmiştir. Madde 7 — Teşkilâtı Fsasiye Kanu- nunun 74 üncü mâddesi aşağıda yazılı şekilde değiştirilmiştir. Umumi menfaatler için “üzunu usulüne göre anlaşllmadikça ve mah- sus kanunları mücibirice değer paha- sı peşin verilmedikçe hiç bir kimsenin mah istimval ve mülkü istimlâk olu- namaz. Çilçiyi "toprak 'sah!bi yapmak veor- mariları devlet tarafından idare etmek için istimlâk olunacak arazi ve orman- ların istimlâk bedelleri “ve bubedelle- rin'tediyesi sureti, mahsus kanunlarla tayin olunur. Fevkalâde hallerde kanuna göre'tah-| mil olunacak para ve mal ve çalışma- ya dâir mükellefiyetler müstesna di- mak üzere hiç bir kimse hiç bir'feda- içtihad, din ve mezhebten dolayı mua- haze edilemez. Asayiş ve umumi müa- şeret-âdabına ve kanunlar hükümleri ne-aykırr bulunmamak üzere her türlü dini âyinler yapılması serbestir. BAŞKAN — Madde hakkında mÜ- talea var mı? “Maddeyi reyinize araediyorum. Ka- bul edenler... Etmiyenler... Madde ka- bul edilmiştir. Madde 9 — Bu kanun neşri tarihin- den muteberdir. BAŞKAN — Maddeyi'kabul edenler... Kanunun heyeti umumiyesini esami ile reyinize arzediyorum. l Kürsüye iki kutu konacaktır, Tütfen sağdan gelmek suretile'kutulara rey- lerinzi atınız. Rey vermiyen atkâdaş'var mi?.... İ Rey toplema muamelesi bitmiştir. Açık rTeyle kabul buyurduğuruz kanunların neticesini ar?ediyorum: İnhisarlar ümum müdürlüğü 1936 mali yılı bütçesinde" (10;000)“ 'Ifrahık münakâls' yapılması Hakkındaki ka- nuna “rey'veren > arkadaşların “ddedi (321) muamele tamamdır; kânür(821) reyle Kabul edilmiştir. Posta, telgraf ve telefon'umum mü- dürlüğünün 1936 mali yilı bütçesinde (43,100) liralik münükale yapılmasına. dair olam “kanuna (326) arkadaş rey vermiştir, muamele tamamdır, Kanün (326) reyle kâbul'edilmiştir. Teşkilâtı Esasiye “Kanununun bazı mağdelerinin değiştirilmesine dair olan kanuna (333) arkadaş rey vermiştir. Muâmele; Teşkilâtı “Esasiye kanunu mucibince tamamdır. Reye iştirak eden-! lerin adedi istediğimiz adetten fazla- dir. Kabul edenler .(333) «kişidir. Ka- nun müttefikan kabul edilmiştir. (Al- kışlar) pazartesi günü saat 15 de top- lanılmak üzere celseyi “tatil ediyorum. Kapanma saati: 17,50 (SON) lemdar: Cağaloğlunda Abdülka- dir, Şehremini: Topkapıda Nazım. Komik Hasan heyeti nhuzul Ermeni İhtilâli esnasında Misira kaçmış, sortra af üzerine tekrar İstan- tiği sırada bir tren kazasmda ölmüş olan Tophane askeri doktorlarından Karabst Cerrahyan dahi; saklaması için Arakele'bazı evrak vermişti; bu evrak arasında Ermenistan kralları- nın resimleri de vardı. Bu suretle Avusturya hastanesi ka» 'Pıcısının dairesi Ermeni'komitelerinin. bir deposu ölüvermişti. Bulgaristanda ölen Kindiryanın Kredi Liyona bankasında sekiz kredi Osmanlı ve Kredi Liyone barkalarma bırakılmış biraz pürası vardı; bunları birâkılan eşyaya artik lüzum kalma- 'diğındân bunları yok etmesini! ve Si- yaslı Nişan Ohanmesyan ile Ağyaya da. böyle davranmalarını söylemesini 'Manokü tenbih ettiler. 'Mühök da'nezdinde bulunan bom- 'baların çoğunu “apartıman kuyusuna attı; bir kısmım bahçeye gömdü. Ya- nında kalan barutların yarısını -ap- tesaheye döktü; “yarisını da çöplerle karıştırarak târizifaf arabüsına atip elden 'çikardı; Arkadaşlarına da bu lokantacı-olan Sivaslı Nişan Ohan- rTamacılığını yapardı. Bu otelde. çalış- lin münasip bir'yerinde saklamak üzere -12'bomba vermiş, o da bunları İ merdiven ' basamakları altında. gizle- Mmişti, Suikastten iki ay evvel bu bomba- lar tel garsonu Bitlisli Feron Bog- dovyan vasıtasile' çıkarılmak istenildi. (Bu Feron-Sivas ihtilâlinde on sene- ye-mahküm -olmuş iken sonra affa uğramış takımdandı.) Fakat bombaların bulunduğu yer- de pek çok'boş şişeler vardı. Bunlar arasında bombaların araştırılması otel 'sahibesinin dikkatini ve şüphesi- ni celbedebilirdi; bu sebeple bombala- rın yerlerinde bırakılması tercih edil- di, Sivas ihtilâlinde' en ziyade çalışan- /dardan biri olup sonra memleketinde. İ ölmüş olan-Simon gene Torkomun ih- tarı ile Beyoğlunda Serk! Doryan ka- İple Vanlı Manok Ütüyana biri bü- ba getirmişti. Bu.bambalar klübün hademesinden Bitlisli Manok ve Bogos “Keçyan ile Haçik Peloyanın yardımlarile pamuk- Jara've 'muşambaya sarılarak bir se- pet içinde Berki “Doryanın -mahzenin- de kömür deposuns “yerleştirilmişti. Serkl Doryanda riyaset münavebe ile büyük selçilerin “birisine “verildiği, İs- tanbuldaki diplomatlar umumen bu ku: slübde'aza bulundukları cihetle bura- sının bombalarla uçurulması Ermeni (SARAY ve BABIALINİN İç YÜZÜ | Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ iz — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Suikastteşebbüsünün garib bir neticesi: bula gelerek yerleşmek için İzmite gite Forisiye tahvfi İle tasarruf edllerek ; yolda talimat verdi. Hem kahveci hem İsyük (40 kiloluk) 'diğeri küçük fki-bom- a No. 844 efendi'de tahkik runa Çıkarıldı Siraselvide Jones apartımanı kapıcızı için arabacı Mehmed ağa Ripsin ya nına verilmişti. "Ripsin Viyanada satin aldiği Milor nevinden Tâstikll araba için Şişlide 'Tatavla caddesinde Hazarosün âhırı ve'tâmithanesi Mıgırdiç Garibyan va- sitasile 14 mayıs 1905 - 1 mayıs 1321 tarihinden itibaren aylığı 150 kuruşa “altı aylık Kiralanmış ve tiç aylığı da Peşin “vefilmişti. Bu arabaya Koşula- cak ikl'at ta 'meşbur Komik Hasan efendiden koşümlarile berâber kırk alti Osmanlı “altınma satin alınmış, 'parâlar Fransız Ifrasile öderimişti. Ha- san efendi fki doru atinı satmak iste- diğini hayvan tellallarına haber ver- miş, Migırdıçın bu tellallara müraca- Ati üzerine “pazarlık © uydurulmuştu. Hasan “efendi arabasının da alınma- sını teklif etmiş f#e de berikiler yal- Dız yeni bir arabayı iyi çekecek uslu ve alışkın hayvanlar aradıklarını, ara baya ihtiyaçları olmadığını söylemiş- Terdi, İstlevap cüilmek üzere Yıldızda tah- Fikat Komisyonuna celbedilip te ne için getirildiğini anlayınca zavallı Ha- san efendiye az daha inme ine cekti! Padişahın ölümile neticele- nebilecek böyle bir cinayette Kendisi- nin melhali varmış gibi istintak edil mesinden duyduğu elem ve keder te- sirile Hâsan efendi komisyon huzu- Tünda 'ağlamağa *başlamiş, yirmi da- Kika 'kadar kendinden geçmiş bir hal- de kalmıştı. Müstantik *azadanı İhsan böy Ha- san efendinin biraz dinlendirilmesini, kendisine Kahve, 1monata gibi ne ar- Zu öderse Ikram cdllmesini hâdeme- ye emretmiş, Hasan efendi ancak bir saat kadar istirahat ettikten sonra iade verebilmişti. Arabanın barındı- Tilacaği yer, âtlar, ârabacı tedrik edildikten 'sönra araba da gümrükten alıninıştı. Vakadan bir ay evvel Jorris Singer küntpanyasındaki hizmetine sübah, öğle geç gitmeğe başlamıştı. Kum- 'parıya direktörü önün bu halini karı- Sini “terziliğe alt siparişlerini tâkib etmesine hamleyliyerek bir derece göz 'yummakla berâber nihayet ken- Gisime ihtarlarda bulunmuş, Jörris de direktöre şüphe vermemek için bundan sonra vazifesi başına “vaktin- de gelmeğe dikkat etmiştir. Kindiryanın ölümü üzerine Osman- “lı ve Kredi Liyone'bankalarında ka- anhesi yanına gidecek diye -Annayı 'Bulgaristana gönderdi. Madam Jorris ayni zamanda Bulgaristanda Kindir- yana alt muamelenin ikmalile de uğ- raşacaktı. Filibeye varınca Anton Koch ile görüştü ve onun'yanına ka» larak bir daha İstanbula dönmedi. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: