15 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Mayıs 1937 SİYASİ İCMAL Bitaraf devletlerin vaziyeti “Avrupanın büyük devletlerinin bi ribirlerine karşı vaziyet alan grupla- ra ayrılmakta olması en ziyade bita- raf devletleri şaşırtmıştır. Son dere- cede silâhlanan ve askeri ittifaklar teşkil etmekle bulunan büyük dev- etlerin arasında ne yapacaklarını dü- şünen bu devletler selâmeti gene bita- rajflıkta aramakta ve mevcud giup- lardan birine temayül edip de ötekini kendi aleyhlerine kışkırtmamağa ça- Uışmaktadırlar. Bunun için şimdiye kadar Alman- yaya karşı bir derece hasim bir vaziyet ölan İskandinavya devletleri son gün- lerde Almanya ile hoş geçinmek lüzu- 'u hissetmişlerdir. Bu zümreye dahil üç memlekette de iş başında 309- ialistler bulunduklarından marksiz- min bizman düşmanı Hitler rejimine karşı düşman geçiniyorlardı. İskandinavya devletlerinden olup hem karadan hem de denizden. Al- manyanın komşusu Danimarkanın. kralı Berlini ahiren ziyaretetti. Arka- sından başvekil gelip Alman - devlet adamları ile görüştü. Şimdi de İsveç Hariciye nazırı Sandler Berline geli- Deliler Fransada delilerin sayısı artıyor- muş. Gösterilen rakkamlar da cidden korkulu Rhon belediye reisi diyor ki 1924 de, Rhon havelisindeki delile» rin sayısı 1.656 idi. Bugünse 2.593 de- li var, Demek ki, on üç senede “delilerin kdarı yalnız Rhon havalisinde bir Oymalı pipolar Pipo içen bir çok kişi, oymalı pipo yapan Foz Löfrin Viyanada öldüğünü bilmezler. Bu zat, pipolara oyma re- apan tek kişi idi, Onunla b pipo oyucuların nesli tükendi. ski pipolara, at yarışları, - bahar manzaraları, meşhur adamların pro- fili hâk edilirdi. Bu pipolardan bazi- ları öyle büyüktür ki, günde bir sefer doldurmak kâfi gelirdi. vel üz se Viyana ve Peşte < de, yemekten a yapılan hiç bir siyasi müzake- rc piposuz cereyan etmezdi. Evvelâ pipolâr dolup yakılır, sonra konuşu: Yurdu e ev- Pırlanta ingiltere kralının tacında bir elmas Daha doğrusu, tacın elmasla- rından biri, Yohanesburgun şimalin- de bir madende bulunmuştur. Bu elmas sadece 3,500 kırattı. 35 kratlık bir elmas harikulâde bir elmas addedilir, İngiltere kralının tacında 3.500 kıratlık elmas, o kadar büyüktür satılanuyordu. Parçaladılar ve en bü. yük parçası ile İngiltere krallığının tacını süslediler!, Danslı kilise Fransada «Var» eyaletinde Bafjol kilisesinde senede bir gün, Sen - Marsel günü büyük bir balo verilir ve İsanın resmi önünde dans edilir. yor. Almanya Hariciye nazırı Baron von Neurath le görüşecektir. Ballık hükümetlerinden İskandi- navya devletleri zümresinden kendisi- ni sayan ve son zamanlarda Oslo mu- kavelesine dahif! diğer o üç İskandi- navya devleti ie Hollanda ve Belçika ile iktisadi ve siyasi işlerde beraberce hareket eden Finlândiya ise ötedenberi Almanyanın en yakın dostudur. Ma- ahaza bu devletin Hariciye nazırı bu memleket Almanyanın ileri karakolu ve Sovyetlere karşt yapacağı taarruz- da üssülharekesi olduğu hakkında Moskovada yerleşen kanaatin doğru olmadığını isbat için Moskovayı ziya- ret etmiştir. İngiliz kralının taç giymesi müna- sebetile Londrada dahi yapılmakta 0- lan siyasi temas ve müzakerelerde İs- kandinavya devletleri mühim bir rol oynamaktadır. Bilhassa geçen umum$ harpte bitaraf kalmiş olan devletler ahvalin yeni bir harbe doğru cereyan | etmekte bulunmasından bitarajlık- larını her ne bahasına olursa “olsun sağlamlaştırmağa çalışıyorlar. Feyzullâh Kazan 8 inci Edvardın nüktesi Vindsor dükü nükteden bir âsilza- dedir, 1919 da, mütareke sırasında yo- Tunu kaybetmiş ve Amerika askerleri- nin karargâhına düşmüş... Oradan 0- raya dolaştığını gören Amerikan mi- ralayı seslenmiş: — Hey, burada ne işiniz var? — Galba prensim. Amerikalı bu cevaba derhal şöyle mukabele etmiş; — Bende öyle ise İngiltere krali- yim, haydi bakalım, çek arabanı!.. Bir kaç gün sonra galba prons Lon- draya avdet edecekken yapılan mera» sime Amerika kıtaları da çağrılmış. bir hafta evvel kırdığı potu o-zaman enlıyan Amerikalı miralay, özür dile- mek üzere prense yaklaşmış, fakat prens gülerek: — Burdayim baba! demiş, En büyük saat Yeryüzünün en büyük saati, Belçi-” kada Sen - Rombod saatidir. Dairesi 36 metredir. uzunluğu 1 metre 96 dir. Her rakka- mın arasındaki fasıla üç metredir. Bu kilisede 1527 de yapılmış olan bir saat daha vardır. Bu saatin 45 ça» nı vardır. Bu çanlardan 3i tanesi 1674 de yapılmıştır. Çanları yapan © zamanın en meşhur dökmecisi Pi- er Hermenidir. Pahalı kitap Kitap pahalılığından şikâyet yalnız bize mahsus değildir. Fransada da ki- tapların pahalılığından şikâyet edili- yor. Bu münasebetle bir de satıştan bahsolunuyor. 1831 de basılan «Kırmızı ve siyah» romanının ilk basılan cildi yetmiş bin franga satılmış. Şekispirin eserlerinden 7 cildde Nev-Yorkta bir satışta 650,000 franga çıkmıştır. Karaman, (Akşam) — Halkevimizde kızların biçki ve dikiş öğrenmele rini temin için bir kurs açılmıştır. Yukarıki klişe kursa devam eden bayan- leri iş başında gösteriyor, m Rakkımların | AKŞAM a Üstaşilerin raisi Pariste yakalandı Marusiç Fransaya sahte bir pasaportla girmişti Marsilyada Yugoslav kralı Aleksandr — ile Fransız Harici. ye nazırı Bartu- yu öldüren Hır- vat Ustaşi komi- tesinin reisi Ma- rusiç bugüne kâs dar bütün dün- dığı halde bir türlü yakalana- mamıştı. Dünkü posta ile gelen Petit Parislen gazetesine göre Fransız zabıtası nihayet bu komiteciyi yaka- lamağa muvaffak olmuştur. Bu hu- susta verilen tafsilât şudur: Marisiç, yakalanmamak için bir yer- de durmuyor, muhtelif adlarla Avru- pa memleketlerinde dolaşarak sakla- nıyotdu. Bundan altı hafta evvel Fransız za- bıtası, Marusiçin saklandığı memle- ketten Fransaya girdiğini ve 26 mart- ta Pariste Sev Per civarında bir ote- le indiğini tesbit etmiştir. Fransız polisleri, bu o komitecinin her harekâtını, ne yapmak istediğini anlamak için, adım adım takip ve ta- rassud etmiştir. Komiteci Marko Fil Vujeva adına verilmiş sahte bir Ar- jantin pasaportile Fransaya gel miş- tir. Fransiz zabilası, komitecinin; bü- tün harekâtını takip ve tarassud et- tikten sonra güliba yeni bir hazırlık yaptığını sezmiş olacak ki, geçen cu- martesi günü 'akşamı kendisini gü- rültüsüzce yakalamıştır. Komitecinin oturduğu odada mühim bir takım ev- Tak ve vesikalar bulunmuştur, Sev Per otelinin müsteciri bu hu- susta demiştir ki: «— Marusiç ancak yemek zaman- larında ve kısa bir müdilet için otel- den ayrılırdı. Kendisi bize gazeteci olduğunu, ve Cehubi Amerikada ka- rsile üç çocuğu bulunduğunu söyle- mişti. Otelde, kendisine ne bir mek- tup gelmiş ve #e de bir ziyaret kabul etmişti. Blaamüifih mühim bir mek- tup beklediği ve mektubun yolunu şaşırmış olacağını ilâve etmişti. Pa- rasız olduğu görünüyordu. Yakında para gelmesini bekliyordu.» Marusiç kimdir? Journal gazelesine göre Pariste tev- kif edilen Hırvat Ustaşi komitecisi Marusiç mahud Ustaşi reisi Ante Pa- veliçin sağ kolu idi. 1934 senesinde Marsilyada Yugoslavya krali . Alek- sandr ile B. Barluyu öldüren komi- #eci Kelemen ve arkadaşları ile mü- nâsebette bulunmuştu. Marusiçin Kolundâ O. R. İ. M, harf- lerile bir çekiç tutan iki el ve bunla rın altında bir aslan dafıgası vardı. Yakalânan komiteci, kendisini sor- guya çeken komisere Parise - yerleş- mek için geldini söylemiştir. Odasında yakalanan evrak ve ve- sikalardan 1929 senesinden 1933 se- mesine kadar Belçika, Lüksenburg, Hollanda ve garbi Avrupada Ustaşi şubeleri kurmuş olduğu anlaşılmıştır. Her şeyi gösteriyor ki bu komiteci, Parise tenezzül seyahatinden başka bir gaye ile gelmiştir. Trablusgarpte bloke parası olanlar Türkiyede yerleşmiş olan Trabius- garb doğumluların oTrablusgarp- teki emlâkine aid olup orada bloke edilmiş bulunan satış veya kira be- dellerinin takas veya mahsub suroti- Je tesviyesi düşünülmektedir. Bu gibi kalmış parası olanlar bir beyanname hazırlıyarak 15 gün zarfında İstanbul kambiyo müdürlüğüne vereceklerdir. ——-— Yeni bekçi teşkilâtı gelecek sene yapıl, Emniyet müdürlüğü üçüncü. Şw- besi, bekçi teşkilâtının ıslahı ve bek- çilerin muayyen bir ücrete bağlan ması işi etrafında tedkikat yapmak- tadır. Bu tedkikat neticesi “tanzim edilecek raporlar Dahiliye vekâleti ne gönderilecektir. Yeni ıslahatın 938 senesinde tatbi- ki kararlaştırılmıştır. Sahife 5 TEmniyet sandığı hakkında mecliste mühim müzakere Emniyet sandığı nasıl kuruldu? Geçirdiği devirler, halkın emniyetinin sebebi nedir? Ankara (Hususi muhabirimizden) — Büyük Millet meclisi Ziraat ban- kası teşkilât kanunu projesinin mü- zakeresini bitirmiş ve projeyi Adliye encümeninin tadil ettiği şekil üzerinde esaslı bir değişiklik yapmadan kabül: | etmiştir. Mecliste bu münasebetle söz alan hatipler bankaya karşı her ve- sile ile derin bağlılık göstermekle mtl- letin efkârıma bihakkin tercüman ol- muşlardır. Hatiplerin bir gündelik gazeteye sığdırılamıyacak kadar uzun olan söz“ lerini burada aynen nakletmeğe im- kân bulamadığımız için müteessifiz. Bununla beraber projenin, Emniyet Sandığı ile Ziraat bankası, arasındaki müstakbel münasebetleri tayin eden maddesi etrafında cereyan eden mü- zakereleri ve bu münasebetle Ziraat bankası umumi müdürü B. Kemal Zâimin sandığın mazisi ve bugünkü durumu hakkında verdiği kıymetli izahatı hülâsaten nakletmek fırsatını kaçırmıyacağız. Emniyet sandığı ile Ziraat bankası- nun münasebetlerini gösteren mâdde- nin son fıkrasında «Sandık için şimdi- ye kadar yapmağa mezun olduğu mu- amelâtı da ihtiva etmek üzere bir ni- zamname yapılır. denilmiştir. Açık kapı mı? Adliye encümeni “azasından Antal- ya mebusu B. Tevfik Nazif Arıcan bu fıkrayı Emniyet sandığının herhangi bir ticaret bankası gibi her türlü mu- amelelere sevkine açık kapı bırakılma- $ı şeklinde telâkki etmiş ve bunu doğ- ru bulmıyarak yapılacak nizamna- menin yalnız sandığın şimdiye kadar yaptığı muamelelere inhisar ettirilme- sini istemiştir. B. Tevfik Nazif Arıcanın fikrine gö-. İ Te Emniyet sandığının herhangi bir ticaret bankası gibi her türlü mua- melelere sevkine açık kapı bırakılma- sı, onun cümlece malüm olan hususi şahsiyet ve hüviyetini ve bu hususu- nun yetmiş senedir bütün millete tel- kin ve temin ettiği çok derin itimad mefhumunu, daha: doğrusu bu itima- dı yaratan onun muamelâtındaki hu- susiyet ve emniyeti sarsabilir. Halbuki zahirde Ziraat bankasının himayesine muhtaç fakat 20-30 mil- yonluk mevduatile bankanın da en kuvvetli bir mesnedini teşkil eden bü emniyet müessesesi bütün hayatiyeti- ni, filen emsalinde görüldüğü üzere kriz zamanlarında bankalardan çeki- len mevduatı bile veznesine getiren bu itimad ve emniyeti o umumiyeye borçludur, Bunu sarsabilecek herhan- gi'bir imkân yolunu açık birakmak Emniyet sandığı gibi onur kadar ona muhtaç olan Ziraat bankası için'da- hi üzerinde çok dikke* ve - eheinmis yetle durulacak bir meseledir. B. Tevfik Nazif Arıcan yukarda hü- Jâsa ettiğimiz bu noktai hazarını ge- rek Adliye encümeninde ve gerekse umumi heyette israrla müdafaa elmiş ancak meclis buna iştirak elmiyerek bahsi mevzu'ı maddeyi Adliye encü- meninin teklif ettiği şekilde kabul et- mştir, Sandığın tarihçesi B. Kemal Zaim, B. Tevifk Nazif Arı- Cana cevaben mecliste verdiği izaha- tan başlangıcında Emniyet sandığının bir tarihçesini yapmış ve demiştir ki: — Emniyet sandığı 1284.de kurul- muştur. Mithat paşa merhum Şürayı Devlet reisi iken sandığı kurmuş ve Şürayı Devlete bağlamıştır, 93 harbin- de Emniyet sandığı -iyi esaslara İs- tinaden kurulmuş olmasına rağmen- hali acze düşüyor. O zaman Osmaln- lı banlsasından on bin liralık bir istğk- raz akdedilmek suretile vaziyetini ida- me ettirilecek bir hale getiriliyor. On- dan sonra teşkilâtı az çok değiştirile- rek Nafıa ve Ticaret nezaretinin mü- rakabesi altına konuluyor ve bir he- yeti idare teşkil ediliyor. Bu heyette Divanımuhasebat, Ticaret -ve Nafıa nezaretleri ile Maliye nezaretinden bi- rer zat bulunuyor. Sandık 302 tarihi- ne kadar bu heyet tarafından idare ediliyor. Fakat 322.de tekrar mevduatı sahiplerine para ödeyemiyecek vazi- yete düşüyor. Bunun üzerine Ziraat bankasından 50 bin liralık bir istikraz yapılıyor, Ve sandığın vaziyeti kurtarılıyor. O ta- rihten itibaren de idaresi doğrudan doğruya Ziraat bankası meclisi ida- Tesine mevdu bulunuyor. Nihayet 340 borç kanunu çıkıyor. O kanunun bir maddesi sandığın Zi- | raat bankasına olan irtibatını teyid ediyor ve Zirâa bankası meclisi idare- sine sandığın yapabileceği muamele- leri tayin hususunda geniş salâhiyet- ler veriyor .O derecdeki bu salâhiyet hiç bir takyide tâbi değildir. Mut lak mahiyettedir. Kerameti nerede aramalı? Sandık Ziraat banlzası meclisi ida- Tesine bağlandıktan sonra vaziyetinde hiç bir aksaklık görülmüyor. Tabii ke- rameti Ziraat bankası meclisi idare- , sine bağlanmakta aramak ve ona af- fetmek doğru değildir. Eğer sandık muameleleri son senelerde her sene artan bir inkişaf seyri göstermiş ise bunu, Cumhuriyet hükümetinin her * sahada olduğu gibi mali sahada da takip ettiği dürüst ve isabetli siyasete borçluyuz. Emniyet sandığının mazhar olduğu İnkişafın seyri hakkında bir fikir ver- mek üzere muhtelif senelerdeki mev- duat miktarını arzediyoruz. 331 tarihinde sandıktaki mevduat yekünu 284 bin lira idi. Ondan sonra mevduat miktarı her sene artmış ve 341 de 3900,000 liraya baliğ ol muşlur, Ondan sonra: a 926 6,600,000 927 10,920,000 a 928 13,000,000 929 16,000,000 , 930 — 18,000,000 , 931 — 22,000,000 ğ 932 — 20,000,000 933 . 20,000,000 ; ve 936 da bir evvelki seneye nazaran atı yüz bin lira fazlası ile 20,900,000 liraya çıkıyor. Ziraat bankası, Emniyet sandığıni ” nasıl idare etti? B. Kemal Zaim Emniyet sandığının her sene halkın daha fazla emniyet ve itimadını kazandığını bu suretle rak- kamlarla isbat ettikten sonra B. Tev- fik Nazim Arıcana cevaben de demiş- tir ki: » Ziraat bankası 340 senesinden itibaren sandık muamelâtını — tesbit ve Layin etmek hususundaki geniş sa“ lâhiyellerine rağmen bu salâhiyetle- ri kullanmak hususunda azami bir ti- tizlik göstermiştir. Bu sandığın mua- rıelâlını idare etmekte belki de ban- Fanın muamelâtını idare etmekten zi- yade bir tayakkuz gösterilmiştir. Sandık tehlikelere sürüklenebi- lir mi? Şimdi, «bugüne kadar yapmağa me- zun bulunduğu muameleleri ihtiva etmek üzere bir nizamname hazırla” nır» tabiri, acaba ileride bu yapıla- cak nizamname ile sandık arzu eğil- miyen ve yahud kendisini tehlikele- ve sevkedecek muamelelere sürükleni- lebilir mi; sürüklenilemez mi? Bugüne kadar böyle bir şey olmas mıştır. Bundan sonra da olması ihti- mali yoktur. Çünkü yapılacak bu ni- zamnameyi İktisad vekâleti gördük- ten sonra Vekiller heyeti tasdik ede- cektir. Ondan sona da Sandığın bilân- çosu her sene Bütçe, Maliye, İktisad, Ziraat ve Divanımuhasebat encümen- lerinden mütşekkil muhtelit bir he yetin tasdikine arzedilecektir. Me ge, e KANSIZLIK > amana yele SIROP DESCHLENS, PARIS İİİ Mİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: