22 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

22 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SİYASİ İCMAL Kamyonlar Ispanya işinde yeni bir güçlük | Alacakları yük mikdârı Bir Alman zırhlısının Valensia hü- kümetine mensup tayyarelerin bom- Da taarruzuna uğraması üzerine Lon- dradaki ademi müdahale komitesin- den ve bahri koniroldan çekilen AL manya ile İtalya harp gemilerinin em- niyeti ve kontrola iştirak eden devlet- lerin arasında tesanild tesisi için koy- dukları şartların İngütere ve Fransa tarafından kabul edildiğinden komibe- deki mevkilerini tekrar işgal etmişler ve kontrola tekrar iştirak eylemişler- dir. Bu suretle tabii vaziyet avdet et- mişti. Fakat yeni bir hâdise şimdiye kadar elde edilen anlaşmayı şiddetli bir imtihana tâbi tutmuştur. Kontrol işlerine memur Leipzig ismindeki AL man kruvazörü üssü bahrisi bulunan Cezayir önlerinde müteaddid torpü ta- Arruzuna uğramıştır. Fakat kendisi- ne tevcih edilen torpiller isabet etme- miştir. Meçhul bir tahtelbahir tarafından dört torpil Alman kruvazörü üzerine atılırken ayni zamanda bütün Avru- pada bir Alman kruvazörünün torpü- lendiği şaylası esrarengiz membalar- dan işae edilmiştir. İki yeni icad Amerikada icad edilen iki yeni âlet İngilterede de revaç bulmağa başla- dı. Bunlardan biri Motör-Bike'dir. Bu çocukların bir ayaklarını yere sürte- rek huzlandırdıktan sonra, üstüne çi- kıp kaydıkları iki tekerlekli arabadır. Bu araba bir Amerikalı motörle kol- tuk koydu ve çok pratik bir nakil va- sıtası haline getirdi. Öteki icad da radyolu buz dolabi- dır. Amerikalı kadınlar günün yüzde altanışını mutfakla geçirdikleri için, büz dolaplarına radyo konulması ev kadınlarının çok hoşuna gitmiştir. 35 bin 114 kelime Bay Franz Vilaş adında bir Avustur- yalı yeni bir rekor kırdı. Adi bir kart- postala 32,714 kelime yazdı. Bu yazı- lar pul ve adres kısmını aşmadı Bu kartpostalı Amerikalı bir kart- postal koleksiyoncusu birkaç bin do- lara satın alacakmış. Hastanede grev ıleket hastanesinin müstahdem- leri grev ilân etti; iki gündenberi, has- tabakıcılar, hademeler kollarını. ka- vuşturup oluruyor, hastane idaresinin tekliflerini kabul etmesini bekliyor- lar... Grevin sebebi, hastabakıcı ve hade- melerin yoklama defterini imza etimek istememe dir. Diyorlar ki: — Biz vazifemizi biliriz, bunun için de saatle mukayyed olmamıza lüzum yoktur. Halbuki hastane idaresi müstah- demlere bu serbestiyi vermek istemi- yor. nam Königsberg üniversitesinin 200 ümcü yıldönümü Königsberg üniversitesinin 200 üncü yıl dönümünü kutlamak üzere Ankara hukuk fakültesi namına B. Baha ile hukuku medeniye profesörü B. Hü- | seyin Caihdden mürekkep bir heyet ! Almnayaya hareket etmiştir. Dünyanın en eski üniversitelerin den biri olan Königsberg üniversite- sinin 200 üncü yıldönümü münasebe- tile Ankara hukuk fakültesinde me- rasim yapılacaktır. Bu merasime işti- rak etmek üzere Almanyadan buraya dört profesörden mürekkep bir he- yet gelecektir. Mısırın tanınmış tayyarecisi ya» kında Ankaraya uçuş yapacak Ankara 21 (Telefon) Buraya gelen haberlere göre, yakında Mısırın tanınmış - tayyarecilerinden Semir tayyaresile Kahireden Ankaraya ka- dar bir uçuş yapacaktır. Bunu diğer Mısır teyyarecilerinin takib edecekleri | İ yüs adını bilmiyen yoktur. haber verilmektedir. Almanya, Deutschland sırhlısına bomba atan tayyare ve tayyarecilerin Sovyet Rusyadan gelmiş olduğunu id- dia ettiği gibi Lelpzig kruvazörüne atılan torpilleri de Kızıl Ruslara atje- deceği tabildir. Bu hâdise üzerine Al- manya İtalya ile beraber kendisine vadedilen dört devlet arasındaki te- santdün izhar edilmesini istemiştir. Şimdi Almanya, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında Alman kruvazörü- ne taarruz eden tarafa karşı alınacak tedbirler hakkında istişare yapılıyor. Netice ademi müdahale komitesinin bir kararına bağlanacaklır. Dört dev- let yeni emniyet ve konirol usulünde uzlaştıkları gibi son hâdiseye karşı alınacak vaziyet hakkında mutabık kalacak olurlarsa İspanya işlerinin Av- rupa ahenk ve sulhünü bozmaması bir kat daha temin edilmiş olacaktır. Aksi takdirde bugüne kadar elde edi- len neticeler dahi berbad olacaktır. O zaman general Frankonun da hu- kuku düvel ahkâımına tevfikan mu- hariplik sıfatı tanınması İspanya İş- lerinden büyük devletlerin el çekme- si için zaruri bir son çare olacaktır. Feyzullah Kazan Av İyi amma ne avı? Balık ve kuş de- gil, kelebek avından bahsedeceğiz. Sı- cak memleketlerde kelebek avcıları hazırlıklarını bitirdiler... Nadir ve kıymetli kelebekler çok yüksekten uçarlar, bunun için bu ke- Jebekler kuş avlanır gibi avlanır, an- cak kelebek çifteleri bildiğimiz av çif- teleri gibi değildir; kelebek çifteleri- nin kurşunları toz doludur. Toza bo- gulan kelebekler yere düşerler. Bu ke- lebeklerin kanadları 10 pustur, Kon- goda kanadları on iki pus uzunluğun» | da kocaman bir kelebek görmüşler, far kat henüz tutamamışlardır. Bugün bütün avcılar bu kelebeğin peşinden koşuyorlar. Yakalıyan hayli para ka- zanacaktır. Çünkü kelebeğe 1000 do- lar kıymet biçilmiştir. Kamerunda tu- tulan dokuz pusluk bir dişi kelebek 500 dolara satılmıştır. * Stradivaryüs Musiki severler arasında Stradivar- 18 inci asırda İtalyanın hücra bir köşesinde yaşıyan ve dünyanın en makbul kemanlarını yapmış olan bu adam son demlerinde sefalete düştü ve sefalet içinde öldü. Bugün yeryüzünde mevcud ancak beş altı tane Stradivaryüsün yapmış olduğu keman vardır ve bu kemanla- rın her biri, hiç değilse beş altı yüz- bin lira eder. İtalya bu keman ustasının hafıra- sını yad için doğduğu memlekette bir tören hazırladı ve yeryüzünde mev- cud ne kadar Stradivaryüs kemanı varsa getirtti. l İ | Tören günü, dünyanın en meşhur virtüozları, yeryüzünün en makbul komanlarile konser vereceklerdir. Adliyede yeni tayinler Ankara 21 (Telefon) — İstanbul hâkimliklerine İstanbul adli ihtisas hâkimi B. Atıf ve İstanbul adli ihti- sas müddelumumisi B. Mithat, Diya» rıbekir müddelumumiliğine Diyarıbe- keir adi? ihtisas müddelumumisi B. Mehmed Ali, Ankara hâkimliğine ce- za İşleri umum müdür muavini B. İhsan, İstanbul sorgu hâkimliğine İs- tanbul adl! ihtisas mahkemesi sorgu hâkimi B. Saffet, Düzce sulh hâkim- liğine Sirt müddetumumi muavini B. Kemal, Mardin müddelumumi mua- i vinliğine Çiçekdağı müddelumumlsi B. Derviş, Adana hâkim muavinliğine Bolu icra memuru bayan Hadice, Baş müddelumum! başmuavinliğine An- kara hâkimi B. Arif, Ankara hâkimli- ğine zat işleri umum müdür muavini B, Rifatın tayinleri Yüksek tasdik, iktiran etmiştir. tayin edilecek Şehir içinde ve dışında yeniden ya» pılan cadde ve şöselerin kısa bir za- man sonra bozuldukları ve yeniden yapılacak derecede masraf edilerek ta- mire ihtiyaç gösterdikleri görülmüş- tür, Keytiyet Dahiliye Vekâletinin na- zarı dikkatini celbetmiş, yapılan ted- kikat neticesinde yolların şartiame- lerine muvafık olarak inşa edildikle- ri halde üzerlerinden geçen nakliye vasıtalarının, bilhassa kamyonların çok yüklü 'oldukları, bu kadar ağır yük ile hareket eden kamyonların yolları bozduğu görülmüştür. Bunun üzerine vekâlet, alâkadarla- ra bir tamim göndermiş, kamyonların haddinden fazla yük ile doldurulduk- larını ve kamyonların büyüklükleri- ne göre alacaklan yükün derecesinin tayin edilmesini "bildirmiştir, Iş kanunu Çıkan bazı müşküllerin İş kanununun tatbikine devam olu- nuyor. İş dairesi, kanunun tatbikine. başlanalı bir haftadanberi karşılaştı- | ğı müteaddid şikâyetleri tedkik et- mektedir. Bir taraftan kanunun tat- | bikine çalışılmakla beraber muhtelif müşüküllerle karşılaşılmaktadır. Fa- kat kanun çok mükemmel hazırlan- mış olduğundan çıkarılacak olan ni- İ zamnamelerle bütün bu müşküller halledilecektir. Tünel ve tramvay şirketi memurla» rının vaziyetleri de tedkik olunmak- tadır. Tünel şirketi iki ekib kullan- makta ve yedişer saat sıra ile.işçileri- ni çalıştırmaktadır. Fakat kanun iş- çilere mesai zamanı yarısından a5- gari bir saat istirahat verdiğinden bu şekil değiştirilmiş, dolayısile işçilerin çalışma zamanları artmıştır. Bu şek- le de amele itiraz etiiğinden tekrar eski şekle avdet mecburiyeti hasıl ol- muştur. Haftada 48 saatlik mesai zamanı hakkındaki nizamname çıkıncaya ka- dar tramvay ve tünel ameleleri de €s- Ki şekilde çalışmağa devam edecekler- dir, Kedi davası Hayvanat enstitüsünün . | raporu okundu, mahkeme başka güne kaldı Dün ikinci ticaret mahkemesinde Sirkeci Ahmedin Galatada lokantacı Çiki aleyhine açtığı kedi tazminatı da- vasına devam edilmiştir. Geçen cel- sede mah! üç renkli kedinin bir kıymet ifade edip etmediğinin ve edi- yorsa kıymet derecesinin bildirilmesi için üniversite hayvanat enstitüsüne tezkere yazmağa karar vermişti, Dün- kü celsede enstitüden gelen cevap 0- kunmuştur. Bu cevapta üç renkli er- kek kedinin nadir bulunur bir hay- van olduğu fakat bunun paraca bir kıymeti olup olmadığı enstitünün bi- lemiyeceği, bu cihetin hayvan ticare- tile müşlagil kimselerden sorulması lâzım geldiği bildiriliyordu. Bundan sonra Ahmedin getirdiği Andriyas admdaki şahid dinlendi, Andriyas ifadesinde Sirkeci Ahmedin lokantacı Çikiye üç renkli bir erkek kedi getirdiğini gördüğünü söyledi. Davacı Ahmed evvelce Çiki aleyhine hukuk mahkemesinde dava açtığı za- man mahkeme kendisini tıbbi adiide muayene ettirmiş ve muayene Tâpo- rTunda Ahmedin İpomanya denilen akıl hastalığına müptelâ bulunduğu, binaenaleyh tasarrufatı kavliyesi ola- mıyacağın bildirilmişti. Dün ticaret mahkemesi bu raporu da okuduktan sonra davacı Ahmedin davasını takip etmek üzere hukuk! ehliyeti olup ol- madığının tıbbi adliden sorulmasına ve Ahmedin diğer şahidlerinin din- lenmesine karar vererek muhakemeyi başka güne bırakmıştır. Denizyolları Gülnihul ve Sakarya vapurları satıyor Denizyolları idaresi, Gülcemal va purundan sonra Gülnihal ve Sakarya vapurlarını da satılığa çıkarmağa kar rar vermiştir. | Iki şeyden Melâhat Ertürk tin gibi bir kız. zekâsı ve haşarı- luğı gözlerinden belli. Babası ş0- förmüş... — Ne olacak» sın? sualime: — Ev kadını... diye cevap ver- dikten sonra ilâ- ve etti. — Ev kadınlı- ğı en güzel işler- i demi bici e iy sam bir ev kadını olmak için çok çalışmak lâzımdır. Bunun için ben her zaman annemin işlerine çok dikkat ederim. O güç bir iş yaparken dizinin dibin- den ayrılmam. Hep te sorarım: — Anne. şunu nasıl yapiyorsun? — Soğanı önce mi kavuruyorsun? Yoksa sonra mı?., —Bu ü daha Zor, yoksa «yaprak» mü?.. İ © Hepsini öğrenirim. Annem dene sorsam birer birer söyler. | — Evişlerini annenle paylaşıyor musun? — Tabil.. kocaman kız oldum artık... dokuz yaşındayım.. nasıl iş görmem.. Meselâ tahta silmek benim vâzifem- dir.. — Tahta silmek sana güç gelmi- yor mu?. — A.. çok seviyorum tahta silmeği... Hele yazım.. buz gibi suyun içine aya» ğını s0k.. serin serin, gıcır gıcır sil. ne âlâ değil mi?.. Güzel şeydir tahta silmek... Hiç tecrübe ettiniz mi?.. Ne yaramaz kız... Bu sual bana 80- rTulur mu?. Maamafih Melâhat Er türke cevap verdim: — Hayır.. henüz tecrübe etmedim.. belki ileride tecrübe etmek te nasib olur... Melâhat Ertürk: — Şimdiki erkeklerin hepsi ev işle- ri biliyor. diye ilâve etti. — Peki ev kadınlığı ile beraber hiç bir meslek sahibi olmağı düşünmü- yor musun?.. — Düşünüyorum. tayyareci olma» ğa çok hevesim var... Hele bizim tay- yareci bayanları gördükçe içim titri- yor.. kendi kendime: — Ah ben de ne zaman böyle pa- raşütle tayyareden atlıyacağım.. di- yorum. — Sen paraşütü de biliyorsun de- mek? — Şimdiki çocuklar arasında para- şütü bilmiyen var mı?.. Evlerde kâğıt» tan paraşüt, gazeteden paraşüt yapıp bellerimize bağlıyoruz. Minderlerden, karyolalardan aşağı atlıyoruz. Para- şüte o kadar hevesimiz var.. — Paraşütle atlamaktan korkmaz mısın? — Hiç korkmam. şimdi paraşüt olsa atlarım.. — Ya bu dünyada en çok neden korkarsın? — Yılandan.. bir de derste sıfır al- maktan.. sıfırdan çok korkarım. ca- navar gözü gibi yusyuvarlak; 0... — Yılan ve «0»... Biribirile hiç mü- nasebeti olmıyan iki şey.. hangisinden daha fazla korkarsın? Yılandan mı? «0» dan m?.. — <0» yılandan da korkunç... Kar- nemde sıfır görmiyeyim de karşıma yılan çıksın razıyım. Hem de en müt- hiş yılanlar çıksın... — Hayatında en çok ne zaman ağ- ladın? — Birinci sınıfta bir kere sıfır al- dım. ağlamaktan gözlerim fincan ka- dar şişti. Hasta oldum.. — Ondan sonra bir daha sıfır al- dın mı? — Ondan sonra bir daha sıfırın ei 15 ghndl en büyük 'imnği ii? — Bir çok arzularım var. ilk istedi- gim şey biraz kilo almak. Çocuklar arasında : 76 5 Mar ve“sıfırdan,, “Şöyle şık bir mutfak: Bir köşede bulaşık makinesi... Melihat Ertürk ko ima ite | Rorkarım : Mükâfatlı anket 20 çocuğun muhtelif meseleler hakkında fikirlerini neşredeceğiz. * Karilerimiz bunlardan hangi nu- maralısını en çok beğendiğini bil- direceklerdir. Fikirleri en çok be- ğenilen ankete rey verenler ara- sında birinciye 25, ikinciye 15, üçüncüye 10 lira, on üçüncüye kadar birer İş bankası kumbara- sı, ellinciye kadar birer kitap, yü- züncüye kadar birer «ev hesabı defteri» hediye edilecektir. mesi beni hayrete düşürdü. Çünkü 80- nelerdenberi kilo almak istiyen bir bayana ilk defa raslıyorum, müş bir kız gibi idi. Sözlerin! bile bir > Sükezüiliüöko bil zi Sli ların olduğunu söylemedin... — İlk, orta mektepleri, liseyi hiç s- nıfta kalmadan bitirmek. sonra Üni- versiteye geçmek... Onu da bitirmek... Bu işte benim en büyük arzumdur. — Bir çocukta nelerin olması-Iâ- zımdır? — Bir çocuğun pis olmaması, ya- lancı olmaması, tembel olmaması şart- tar. i — Pis bir çocuktan mı nefret eder- sin? Yoksa yalancı çocuktan mı? — Yalancı çocuktan.. yalancı olma» dansa pis olayım razıyım. yalancı- lık pislikten çok daha fenadır. Çün- kü pis çocuğun fenalığı kendisinedir. Halbuki yalancının fenalığı etrafına» dır. Bunun için yalancıdan daha ziya- de kaçınırım.. — En ziyade nelerden zevk alırsın? — Oynamaktan... Oynamaktan yorulunca da çocuk kitapları oku- — Sevmediğin ev işi var midir? madan yıkanıyormuş.. ne iyi değil. mi? İnsanın işte böyle bir mutfağı olmalı.. bir kenarda bulaşık makine- si.. gayetle güzel bir hava gazı oca- Rı.. elektrikli ocaklar. işte böyle bir mutfak insana ev işi görmek için en reti o kadar hoşuma gitti ki milyoner olsam şu Melâhat Ertürke böyle bir. mutfak yaptırırdım, Si LET daha Ra) daha sapar daha keskindir daha dayanıklıdır H.F.

Bu sayıdan diğer sayfalar: