28 Haziran 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

28 Haziran 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

za ma e AKŞAM Atina (Hususi muhabirimiz- / den) Yunanistan, hava müdafaa- | Sını büyük bir ehemmiyet vermeğe | başladı. Hükümetin heva müdalaa- | sına resmi bütçeden ayırdığı yüzler- ce milyon drahmi tahsisattan baş- ka, halk arasından da haya kuru- muna yardım için çok geniş bir arzu ve heves başgöstermiştir. Hükümet te, bu arzuyu var kuvvetile teşci et- mektedir. Yunanistanda ne kadar cemiyet ve teşekkül varsa, hava müdafaası- na büyük yardımlar yapmışlardır. Geçen hafta bütün Yunan işçi ve esnaf teşekkülleri, bir günlük ka- zançlarını hava müdafasına tahsis ! etmişlerdir. Bu teberrü sayesinde, bir | gün içinde bizim paramızla 300 bin lira kadar bir iane toplandığı tahmin edilmektedir. Yunan spor teşekkülleri de bu umu- mi ve mili alâkaya lâkayd kalmamış- | İar, hava kurumu menfaatine olmak | üzeer Atina, Pire ve Selâniğin en ile- ri giden futbol takımları arasında bir turnua tertip etmişlerdir. Bu maçla ra derin bir rağbet gösteriimiş, maç hasılatı olan 1,5 milyon drahmi de har va kurumuna verilmiştir. Yunanlı dostlarımız, tayyare iane- sinde, bizi tamamile örnek ittihaz &t- mişlerdir. Türk milletinin hava ku- rTumuna gösterdiği büyük yardım, komşularımız tarafından derin bir hayret ve takdirle karşılanmış, onla- rı da bü yolda bizi taklid etmeğe sev- ketmiştir. Atina gazeteleri, halkın hava mü- dafaasına gösterdiği bu alâkayı dal- ma zinde tutmağa çalışıyorlar ve sık Sık hava müdafaasının ehemmiyetin- | den bahseden makaleler nöştediyor- Jar, Geçenlerde Varşova üniversitesi klübü tayyareleri Atinayı (ziyaret | etmişler, genç © üniversilelilerinin | burada binlerce halkın huzurunda | yautıkları çok heyecanlı hava cam- balıkları Yunan gençliğinde havacı- hk hevesini kuvvetlendirmiştir. B. Metaksasın faaliyeti Başta, Yunan Bavekili B. Metak- sas olmak üzere ekser nazırlar, yeni hükümetin icraatını ve hizmetlerini halka anlatmak için durmadan, yo Yaman bir serseri ! Peskopos,mektepmüdürü muallim olmuş Halbuki hakikatte hiç bir diplo - ması olmıyan cahilin biri imiş! Geçen hafta Yunanistanda yaman bir sahtekâr muhakeme edilmiş ve beş sene ağır hapse mahküm olmuştur. Bu adam, ancak iptidai bir tahsil gör- | düğü halde, sahte vesikalar ve şeha- 'detnameler tanzim, etmek suretile, peskoposluk, ortamektep muallimliği, ortamektep müdürlüğü yapmış ve en garibi şudur ki, sahtekârlıkla kandu- ğu bu memuriyetler ve vazifelerde f0- yasını meydana vuracak hiç bir ape- Mmilikte bulunmamasıdır. Bu sahbtekâ- rın adı Zervakos'dur. Kendisi ancak 50 yaşındadır. Cinayet suçundan dolayı 20 sene gıyaben kürek cezasına mahküm olan bu sahtekârın yakayı ele vermesi bir tesadüf eseridir, Yunan zabıtası ken- disine şeklen benziyen başka bir do- landırıcıyı ararken yakalamış, kara» kolda parmak izleri alınmış ve bu sa- yede hakiki hüviyeti meydana çıka- rılarak Atina ağır ceza mahkemesine verilmiştir. Sahtekâr Zervakosun Ati na cinayet mahkemesinde muhake- mesi pek heyecanlı olmuş, bu adamın sergüzeştlerle dolu olan hayatının esrar perdelerinden bazıları kaldını- miştir, Atina mektupları Yunanistan hava müdafaasına çok ehemmiyet veriyor B. Metaksasın faaliyeti - Yanyayı son ziyaretinde söylediği nutuklar rulmadan Yunan şehirlerini dolaşı- yorlar, karşılamağa gelen halka bir senelik faaliyetlerini anlatan uzun nu- tuklar söylüyorlar. Halk her yerde Bavekili uzun uzun alkışlamakta, ka- binenin icraatını tasvip etmektedir. İtiraf etmek lâzımdır ki, B. Metak- sas iktidar mevkiine geleli ancak on ay olduğu halde, birçok işler görmüş- tür. Evvelâ memleket için ciddi bir baş belâsı kesilmeğe başlamış olan ko- münizm tehlikesini bertaraf etmiş, ayni zamanda da amele tabakaları- nın şikâyetlerini mucip olan mesele- leri hal ve onları terfih etmiştir. B, Me- taksas, ameleyi düşünürken çifçileri de ihmal etmemiş, hükümete olan borçlarını tecil ve tenzil etmiş, top- raksız köylülere kurutulan bataklık- lardan elde edilen toprakları dağıt- | ihtikâra (karşı açtığı | mücadeleden iyi neticeler almiş, lü- zumsuz birçok masrafları kısmış ve en mühimmi olan bütçede muvazene- Yi temin etmiştir. Büçe açığı, uzun s& | nelerdenberi memleketin iktisadiyatı- | ni kemiren bir yara idi ve şimdiye kar | dar hiç bir hükümet buna çare bula- | mamıştı. B. Metaksasın İstikrazsız | bütçe açığını kapaması, mali siyaseti | için mühim kazançtır. Hükümetin harici siyaseti © Metaksas, Balkan paktına ve Türki- ye ile sıkı dostluk ve elbirliğine sada- kat politikasına ayni hararetle devam ediyor, Yunan ricalinin Türkiye cum- | huriyetine büyük bir itimad ve emni- yetleri vardır. Başvekil İsmet İnönü- nün Atinayı son ziyareti, iki memle- keti biribrine bağlıyan sarsılmaz bağ- ların kuvvet ve metanetini göster- mek bakımından çok kıymetli bir ve- sile olmuştur. Yunan Başvekili B, Metaksas Yan- yaya son seyahatinde, hükümetin ha- rici siyasetini izah ederken Yunan milletinin Balkan andlaşmasına sadar katini teyid etmiş ve «Yunanistan, ta- ahhüdlerini yerine getirmek için ica- bında müttefiklerine ordularile yardı- ma hazırdır» diye bağırmıştır. Başve- | kilin bu sözleri binlerce halk tarafın- dan sürekli bir surette alkışlanmıştar. #kk Zervakos, mahkemede kendisini büyük bir talâkatla müdafaa etmiş, kendisinin iki hüviyeti bulunduğunu ve hüviyetindeki bu gayri tabillik yü- zünden sahtekârlığa kalkıştığını, bu hüviyet sahtekârlıklarını yaparken” kimseye zararlı olmak şöyle dursun faldesi dokunduğunu söylemiş, bu sözlerini isbat etmek için bulunduğu memuriyet ve vazifelerde âmirlerin- den aldığı hüsnühai şehadetnameleri- ni de göstermiştir. Hattâ ortamektep müdürü iken okulunu teftişe gelei Maarif müfettişi umumlilerinin, Ne- zarete hakkında verdikleri m 7 da İşhad etmiştir. Zervakosun aldığı maaşların ep büyük kısmını, fakirlere ve kimsesis- lere yardım için sarfettiği mahkeme huzurunda sabi olmuştur! Gene mali» kemede meydena çıkan hakiketler. den biri de şudur: Zervakos gündüş- leri vazife ve memuriyetlerinde gayet ciddi ve vakur olduğu, hattâ cehalg- tini meydana vurmamak için günde dört beş saat mütemadiyen kitap oltü- duğu halde, geceleri başka bir adam olur, en adi meyhanelere giderek s6t- serilerle düşüp kalkar, güçlü, kuvvef- Başvekilin nutku (Baş tarafı birinci sahifede) ğine terketmiş olan bir memleket Başvekilinin ifadatını o nakletmekle Cemiyeti akvama karşı vaki olan hü- cumları en güzel müdafaa edebilece- ğini beyan etmiş ve bunun Başvekil İsmet İnönü olduğunu söyliyerek Tür- kiye Başvekilinin Büyük Millet Mec- lisinde 14 haziran tarihinde Cemiyeti akvam hakkında yaptığı beyanatı ay- nen uzun uzadıya Avam kamarasın- da okumuştur. Bu beyanalın her sö- züne kendisi iştirak ettiği gibi Avam kamarası azasının da tasvib edecek- lerine şüphe etmediğini ilâve eylemiş ve B, Edenin bu sözleri Avam kama- rasında alkışlanmıştır. Başvekilimizin nutku Bu telgrafta bahsi geçen Başveki- lin Mületler cemiyeti hakkındaki sözlerini aşağıya. dercediyoruz: Hatay meselesi Milletler cemiyeti kon- seyi kararile ve bugün tasdik buyurduğu- nuz muahedelerle kat'i neticesini almış- tır, Benim zaanımca Hatayda vardığımız neticenin asıl kıymeti bu meselenin İyi bir surette hitam bulduğu hakkında 2i- binlerimizde hasıl olan kanasttır. Bey- hetmilel meselelerin halli hususunda mu- ahedelerde yapılan tasfiyelerin yalnız kâ- Bıt Üzerinde değil, bilhassa zihinlerde ka- bul olunmasile kıymeti hasıl olur. Onun için Türkiye Hatay meselesinde varılan neticeleri kavi bir tasfiye addetmektedir. Hatipler, hükümeti, muahedelerin şu- rasından burasından tenkid etmek için alar. millet ve bütün âlem dikkat yet bütün hatiplerin üze- okta, kâğıt üzerinde koyduğumuz esasi, sıdkile, takib olunması indedir. #imdi bu hissi hülüse ederek ben de söy- Tyeyim ki, biz C yeti akvamda varıl- muş olan neticelerin hakkile ve hulüs ile takib olunmasından başka hiç bir şe7 İ5- | sulanınca şehir suları da temiyoruz, (Alkışlar) Burada müsterih olmak için bası nok- taları gözönünde bulundurmak faydalı- dır zannederim. Kabul olunan muahede- bugün için Pransaya aahhüt estiğimiz mua- bade ile Hatayın tamamiyetinin her vasıta. ie mahfuziyeti Türkiye ve Fransaya dü- #üyor. Nihayet bu esaslar Cemiyeti akva- mın muzaheret ve iştiğal sahasıdır. Hât- tâ eğer hukukçular tabiri caz görülürse mesuliyeti altındadır. Demek ki biz alâ- kadar olanların kuvvet ve hüsmüniyetle- rile bu muahedelerin takib olunacağın- dan emin olacağız ve nihayet bütün vası- talar çaresiz kalırsa ve hakikalen siya- set tahribetleri bütün bu beynelmilel akid- leri hiçe sayacak kadar tecavüz fikirleri iltien etmekten de geri kalmıyacağız Bugün oradaki ret Cemiyeti akva- min, kabul ettiği, tesbit ettiği osaslar da- hilinde emniyetin hüsnü takibi Cemiyeti akvamı teşkil eden bukadar milletin müş- terek kefaleti ve Caahhüdü altındadır. Sükünetle söylediğim bu sözlerin içinde Hatay için yapılan anlaşmanın beheme- hal ve hulüs fle tatbik olunması için kâfI müeyyideler mevcuddur, ümidindeyim. Iş bulmak için Uzun uzun düşünecek yerde AKŞAM gazetesine bir KUÇUK İLAN koydurunuz, 3 defası 100 kuruş Kullanılmış bir şömine orada rmevcut sağlam ve iyi bir şö- mine aranıyor. (Akşam) im murluğuna müracaat, 24240 li bir adam olduğu cihetle, Külhan. beylerini korkuturdu. Sahtekârın avukatları, maznunun bu çifte hüviyetine ve anormal haya- rite tesis etmiştir. Onlara konferans- lar verir, kendilerini irşad eder, nasi» hat ile yola gelmek istemiyen airlıla- A da gücü ve kuvvekle yıldınyormuş. Fakat yüksek heyetiniz | hulüs ile | Demek ki, | erse en nihayet Cemiyeti akvama, İ yordu. 28 Haziran 1937 Tifo ile mücadelede iki mühim nokta (Baş tarafı birinci sahifede) tasfiye edilmiş sularla suluyorlar. İş- te bizde İstanbulu tifo beliyesinden kurtarmak İstersek, halka her işe ya- | rar, yalnız bir nevi su vermeliyiz. Ve diğer şüpheli suları tamamile ortadan kaldırmalıyız. Tifoda en büyük rolü oynıyan su- dur. Bütün şehir halkına her hu ia kullanacağı tasfiye edilmiş su meyince, bu beliyenin önüne geçmek ihtimali yoktur. Kanalizasyon işi Şehrimizdeki kanalizasyona gelin- ce: Filhakika tifo salgınında larda pek büyük bir rol oynar. Lö- kin tifo ile mücadele için senelerce modern lâğımlar inşasını beklemek, bu mühim işin başarılmasını muhale talik etmek demektir. Çünkü İstanbul şehrinin her tara- fında asri, fenni lâğım yapmak için senelörce uğraşmak, lâakal 50 - 60 milyon lira sarfetmek icap eder. Bir kaç sene içinde bu mühim meb- lâğı tedarik etmek ve az bir zaman zarfında kanalizasyonu yapmak ihti- mal haricindedir. Şehrimizde fenni lâğımların inşasının lâzımgeleceğini tekdir etmekle beraber, tifoyu kö- künden kaldırmak için şimdilik buna kati ihtiyaç yoktur. İşin müşkülüne gitmiyelim: Lâğım- lar yapılmaksızın; yalnız bütün ku- yuları, bostan kuyuları, sarnıçlar ka- patılınca, bostanlar da Terkos suyile ıslah olu- nuca ve belediye de pişirilmiyerek ye- lağım: | Görüyorsunuz ki şehrimizdeki tifo salgınının kökünden kesmek için der- hal mahalle aralarında evlerin ve bostanların bütün kuyularını ve sar- nıçları kapatmalı ve bu esnada ku- yu ve boslan sahiplerinin susuz kal- maması için de, onlara ehven fiatle Terkos suyu dağıtmalıdır. Hele dünyanın hiç bir memleketin- de İstanbulda olduğu gibi, şehrin tam göbeğinde bostanlar, sebze bahçeleri bulunmadığından, bütün bu bostan- ları şehrin dışına çıkarmalı ve yerle- rinde park ve bahçeler yapmalıdır. Bend suları Bend sularına gelince: Onu da - Ter- kosta olduğu gibi - filire havuzlar- dan ve klor mürekkebatından geçire- rek” güzelce tasfiye etmeli ve şehre demir borularla getirmeli. Mümkün- se Terkos suyunun içine karıştırmalı. Yani bendlerden alınacak ana borü- | ları Terkosun büyük borularile bir- leştirmeli, Terkos borusu bulundu- ğundan fazla masraf etmeden ondan istifade etmelidir. Terkos temizdir — Terkos suyu hakkında fikriniz nedir? — Terkos suyu, mikroplardan ta- mamile âri, iyi tasfiye edilmiş bir su- dur. Yalnız arasira fazla kaçırılan klor mürekkebatından dolayı hoşa gitmiyen Terkos ile kekremsi lezzetin- den: ve çokça kullanılırsa gözleri Ha- fifçe yakmaktan başka kusuru yok- tur. Biraz dikkat edilirse bu gibi kü- nilen sebze ve meyvaların (temizli- ğini ve karasineklerin azalmasını te- min edinfe - İstanbulda lâğımların şimdiki vaziyeti bakı kaldığı halde - ge- lecek sene tifo vukuatının lâakal yüzde doksan azalacağını göreceksiniz. Bundan 30 - 35 sene evvel arasıra şehrimize kolera musallat oluyordu. Oesnada bu hastalığın çokça bulun- duğu bazı mahallelerdeki kuyular ka- patılatak ve koleranın ekseriyetle si- rayetine vasıta olan kaeraşineklerin imhası içinde şehrin bir çok yerle- rine sönmemiş gireçler dökmek ve 30- kakları mümkün mertebe temizlemek sayesinde hastalığın pek az bir za- man içinde defolup gitmiş olduğunu hâlâ hatırlıyorum. Malarya misali Uzun söze ne hacet? Evvelce ma- | larya hastalığının bir memleketten |; tamamile izalesi behemehal bataklık- ların kurutulmasına mütevakkıf ol- duğu zannediliyordu. halk malarya beliyesinden kurtulamı- Halbuki bugün Mısır, Tunus, Cezir ve buna mümasil memleketler- de bir çok bataklıklar mevcut oldu | gu, hele İtalyanın bir çok yerlerinde pirinç tarlaları ve bol bol su bulank erazi bulunduğu halde, oralarda nü- | mune için olsun sılmadan eser bile kalmamşıtir. Başka memleketler malaryayı or- | tadan büsbütün kaldırmağı, bataklık- Tarı kurutmakla değil, ortada sıtmalı bir tek hasta bırakmamakla muvaffak olmuşlardır. İşte kanalizasyon işi tıpkı böyledir. Şehrimizde kanalizasyon yapılmasını beklemiyelim. Bu ayrı bahis söylediğim gibi şhrimiz halkına az bir masrafla yalnız bir çeşit tasfiye edilmiş su İesimini tifoyu kökünden söküp ata» a yalnız bir nevi su vermekten maksadınız hedir? — Biliyorsunuz ki şehrimizde bir çok sular vardır. Memba sularile Ter- kos suyu Üsküdardaki Elmalı su- dan maada diğer bütün sular, yani bend suları, şehir dahilindeki kuyu, yüksekte bulunan civar mahallelerde- ki hamam ve evlerin çirkef sularının sızmtısıdır. Bir gün işiniz olmaz da bu bostan- lardan en büyüğü olan Maçka ile Be- şiktaş arasındaki bostana gidiniz. Ora- larda birikinti, hattâ akar görünen suların üstünde ince, beyaz bir yağ tabakasını bile kemali hayretle göre- bilirsiniz! çük mahzurların önüne geçilmesi mümkündür. Fransızlar, son zamanlarda suları verdönizasyon, yani gayet basit bir usul ile ve bazı hususi müessesat ve bira, buz, gazoz fabrikaları da «Ka- tadynisafion. ile Olygodinamle has- sasına malik olan gümüş, totya, iyonlarile tasfiye ediyorlar. Almanya ve Avusturyada da bir çok müesse- sat vapur, askeri kılaak, kışla ve mek- teplerde sülar kolaylıkla taşınması kabil olan tiltraviyole yapan âletlerle tasfiye olunuyor. Bu suretle tasfiye edilen sularda” hoşa gitmiyen koku ve kekremsi lez- NEŞRİYATI ŞU YERLERDE SATILIR: İ m gazetesinde , Acımusluk sokak No, 13 iğ istanbulda HALİT, kütüphanesinde Ankara caddesi Beyoğlunda HAŞET, Fransız Kitap Evinde Tünelbaşı Köprüde KEMAL, Kitap Köşkünde Köprü Kadıköy iskelesi, ' Haydarpaşada ŞİMENDİFER GARINDA: Gazete ve Kitap arabası sahibi İsmsil Kediye NET, Kırtasiye mağazasında Altıyol No. 1. Büyükadada Eskişehirde AKŞAM neşriyatı «Ses - Işık» müessesesinde satı- Ur, «Akşam» gazetesine abone olanlara hususi tenzilât yapılır. » vwAa PS:

Bu sayıdan diğer sayfalar: