3 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

3 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A a a SİYASİ İCMAL: Çğ—. Uzak şarkta vaziyet Uzak Şarkta vaziyet birdenbire fe- nalaştı, Ja&ponyanın Sovyetlere verdi- İi yirmi dört saatlik ülttmatoma kar- #e Moskova ilildfcu cevap vermeseydi yeni bir Jüpon - Rus harbinin başla ması muhakkaktı, Sovyetler ile Ja- Ponya arasında beş senedenberi de- vam eden gerginlik şimdi ani bir harp tehlikesi doğurması dünya devletleri nin kendi aralarındaki ve içlerindeki | karışıklıkların. Japonya | tarafından bir daha ele geçmez büyük bir fırsat sayılmasından, ileri geliyor. İngiltere Akdenizdeki mevktini İtal- yanın tehdidi karşısında görüyor. Ve ve bu denizde İtalyan donanma- “ 23 parçadan mürekkeb gayet odern bir Alman. donanması birleş- miş olduğundan Uzak Şarkta tedafili bir vasiyet almıştır. e ise mali vaziyeti ve dahide- : siyasi ahvali berbad bulunduğun ee Avrupa politikasında bile faa Er TOL Oyhüyamıyor ve Uzuk Şark iş leri ile hiç de alâkadar olmuyor. Şarktaki bahri ve askeri mev- ii sele, “ağır basacak bir vaziyet- duda 3 Sötyet Rusyası Kizi or- Si 2 ve komünist partisinde ve hi ia “EDE iktisadi işlerinde - baş bulunanlar arasında şiddeti Hay Allah Müstahakını versin, Te- lefanun telleri gene ayağınıza takıldı. Bereket, versin, sİz düşmediniz, tele- fon düştü. Fakat ne de olsa gene zi- Yan; kapağı kırılmış, tamir lâzım, Ertesi gün acele İşiniz var, Kâğıd- larınızı kaleminizi arıyorsunuz. Tele- fon tetleri arasında, allak bullak ok > Çıkarmak ne mümkün!, mma merak etme: sustaki sıkıntların Ek a tik telfeonun tellerinden, şikâyet et- een Amerikalılar iyi bir ça- a dular, Telefon telleri lâstikli ola ak, teller yere sarkmıyacak, tesim- deki adama dikka; değil eli Zi af ediniz, ne rahat rTâhat dinliyor... ze En akıllı hayvan 4 erak bu ya... Amerikalı bir bilgin, angi hayvan daha akıllıdır? diye merak etmiş. Bu merakını nasıl hal- letsin?. Düşünmüş, taşınmış. büyük bir kafes yapmış ve kafesin kapısına, iç taraftan bir de tokmak takmış, bu tokmağı sılınca, kafesin kapısı açı- Miyor, Bu iş olup bitince, bilgin kafese bir çok hayvan koymuş. Katesin kapısı- hı İlk açıp çıkmağa maymun müvaf- erime Maymundan sonra sırasi- -öpek, kedi çi“ , At, tavuk, fare kafesten Şüphu şüphe kalmıyor, e vi müymimf. iy n akılı hayvan Kuşların mirası İki senedenberi, Londradaki Savoy otelinin İki garsonu hergün öğle vak- | ti Viktoria Embankment, parkına bir Sepet götürüp, Kuşlara yem veriyor. Bunun sebebi?, yk İki sene evvel, Savo; o Zengin bir Amerikalı örmek kadm hergün öğle vakti o Parka, gi- dip kuşlara yem verirmiş. Kocası, ka- rsi öldükten sonra, ruhu #adolsun diye, onun bu huyunu devanı ettiri. 2 Otel İdaresi ile uyuşmuş, Ori beş ne, otelin iki Barsonu, parka gidip kun y ev yem verecekler! .. | civardaki bir sin, KANSIZLIK Tere salan elli? SIROP DESCHTENS, PARIS #emizlik yapmakla meşgul bulundu- ğundan Japonya bunu en büyük fır- sat saymış görünmektedir. Tokyodan Londraya gelen (telgraflara göre Mançuryadaki Japonya askeri maha- fili Uzak Şarktaki Kızıl ordu ve Sibir- ya hükümeti işleri ile son derecede alâkadar ve meşgul bulunmakladır. Büyük Okyanusun en büyük dev- letlerinden biri bulunmak (#ibarile Amerika Uzak Şark işlerinde mühim alâka ve menfaatleri bulunmasına rağmen kendi siyasi ve iktisadi işleri le uğraştığından Japonyanın faaliye- ti önüne bir sed ve hail olarak dikil- mekten çekiniyor. Böylece siyasi ahvalin müsaid bu- lunması Japonya tarajından bi daha ele geçmez bir fırsat sayıldığın- dan Japon Kuvvetleri bir tarajtan dahili Moğolistanda faaliyete başla- maşlardır. Diğer taraftan da Mançur- yanın şimali ile Sibriyanın arasın» daki hududu teşkil eden Amour neh- rinde sudan ve karadan taarruza yeç- mişlerdir. Ayni zamanda Japonya bu nehrin cenup sahilindeki adaların ve kanalların tahliyesini bir ültimatom ile istemiştir. Bu suretle Uzak Şarkta yeni bir harp tehlikesi kendisini gös- termiş bulunuyor. (Feyzullah Kazan Kaza bu; kolunuz kırıldı. Ne yapâr caksınız?.. Hemen doktora gideceksi- niz, doktor röntgen yapacak, kırığı tesbit edecek, kolu alçıya koyacak... Siz sabırsızlıkla kaynama müddetini beklerken, bir yandan da düşünecek- i siniz: Acaba doğru yapıştırdı mul... Acaba kolum çarpık mı kalatak?, Aca ba çolak mı olacağım?.. Bu acabalar- la geceleri, rahat uyuyamıyorsunuz... Nihayet müddet doluyor, kolunuzu açıyorlar. Yüzde doksan kırık doğru yapışmıştır, fakat Iğri olanlar da var- dır... Amerikalılar bunun önüne geçmek için bir makine icad ettiler, Hangi ko- miğiniz kırılırsa kırılsın, bu makineye tatbik edilince, aslı gibi yapışıyor ve doğru kaynıyor. - Sinemada vaiz bir çareye baş vur- Ü, mahallesi halkını imge davet etti. Bü- ik » Evvelâ perdede büy uk bir haç göründü ve bir gramo- fon bir dua plâğı çaldı. Mahalleli din- ledi. Ondan Sonra bâşpapazın resmi perdeye aksetti ve Papaz bu suretle vaazını verdi, halk dinledi, Niha) ahlâki bir filim gösterildi, > du. Bir pazar gün tün mahalleji Bir kaç satır Edebi bir kurumun sekreteri olan. bayan, geçenlerde bir gün Saşa Gitri- ye gitti, kitaplarından birini verdi: — Doktor N... rica ediyor, bir kaç Satır yazıp imza edersiniz. Başa sordu; — Doktor ne mütehassısıdır?, — Boğaz, Saşa şu satırları yazdı: «Hastalarına! A... A... dedirlip kar- şısında hepsinin ağzını bir karış bıraktıran doktor N...» e Sekreter kitabı aldı, okudu: zi Teşekkür ederim, dedi, benim de ağzım bir karış açık kaldı!... 0 a AM Nörasteni, zallyet ve Chlorose muhakemesi Ana kız, cinayeti hazır- ladıklarını reddediyorlar Fatihte mütekaid Nureddini öldür- mekten suçlu Receple suç ortakları ve Nureddinin karısı İrfan, İrfanın annesi İfakatin mevkufen muha- kemelerine dün ağır ceza mahkeme- sinde bakılmıştır. Dün dinlenen şahid- lerden polis Süleyman cinayeti haber alıp eve gittiği zaman gördüğü vazi- yetin kendisine bu cinayetin evvelden tertip edilerek işlenmiş olduğu kana- atini verdiğini ve suçlu Recep yakala- nıp karakolda sorguya çekilince: «Biz bu cinayeti on gün evvelden hazırla» mıştık, bile bile işledik» dediğini söy- lemiştir. Recep bu ifadeye itiraz ede- rek: — Yalan söylüyor. Bunlar bana ka- rakolda bu şekilde ifade verdirmek için tazyik ettiler, fakat ben katiyen böyle birşey söylemedim.. demiştir. Diğer şahid komiser Fahri de hâ- diseyi anlattıktan sonra: — Eve gittiğimiz zaman İfakatle İr- fan evlerine hırsız girerek Nureddini öldürdüğünü israrla söylediler «Niçin Yaktile yetişip de katil hırsızı yakala- madınız ? Buadam birgece evvel gene evimizi soymak istedi, fakat ka- çırdık» dediler. Vaziyeti komşuların- dan sorduğumuz zaman, hakikaten bir gece evvel Nureddinin evinden gürül- tü duyduklarını ve evdekilerin, hır- sizi kaçırdık, dediklerini söylediler, Fakât biz tahkikatı derinleştirince bir gece evvel gene bu Recebin kendi- sine hırsız süsü vererek eve geldiğini tesbit ettik. Ertesi gün İfakat de kara- kolda, «Receple damadım Nureddin arasında bazı uygunsuz münasebetler yardı, bunun için Nureddinin ortadan kalkmasını istiyorduk dedi. İrfanın da suçlu Recejie münasebeti olduğu- nu işittik. Demiş ve kendi kanastine nazaran bu cianyetin İfaket tarafından tertip edilerek kızı İrfanla katil Recebin bu işe tahrik edilmiş olmaları kuvvetle muhtemel bulunduğunu söylemiştir. Bu ifade üzerine İfaketle kızı İrfan ağlıyarak ayağa kalkmışlar: — Söyledikleri doğru değildir. Biz böyle şeyler yapmadık.. Diye itiraz etmişlerdir. Diğer şahld- lerin çağırılması için muhakeme baş» ka güne bırakılmıştır. .— Ticaret kanunu Âli komisyon çalışmasını üç ay tatil etti Ticaret ve borçlar kanununda yâr pılacak tadilâtı tesbit için çalışan âli komisyon yaz münasebetile çar luşmalarını üç ay müddetle tatli eb miştir. Fakat tâli komiteler ted, kiklerine devam ediyorlar, Bunlar yaz sonuna kadar âli ko- misyona malzeme hazırlıyacaklardır. Şimdiye kadar yapılan çalışmalar sonunda kanunun 60 maddesi tadil edilmiş ve müunddel şekilleri izahlar rile birlikte Adliye Vekâletine arz0- dilmiştir. Komisyon daha bir sene ve belki daha fazla müddetle devam edecek, her elli, altmış msd- dede bir neticeleri vekâlete bildire- cektir. Bu sayede değişik maddele- rin vekâletçe tedkiki de daha kolay olacaktır. make 2 ifçi yağmur bekliyor Si mm — Köylü son gün- lerde bol yağmurlar beklemektedir. Hafta içinde de Göydün ve Hafik civa- rna bol yağmurlar düşmüş ve köylü- yü sevindirmiştir. NOVOTNİ Serin ve güzel bahçesinde Budapeşte. Bülbül en güzel larını okuyorlar, Her öğleden 14,30 a kadar meg hür NOVOTNİ orkestrası en seçkin parçaları çalıyor. Tenzilâtlı fiyatlar; Tabldot 4 tabak 75 kuruş Daire - Tepebaşı Sahife 3 Fatih cinayeti İstanbulda sebzecilik ortadan kalkıyormuş Bostan sahipleri Adana ve İzmirin rekabetinden şikâyet ediyorlar ” İstanbul sebzecileri şikâyet edi- yorlar. Eskisi gibi sebze satamıyor- larmış. Hele turfandacılık büsbütün. ortadan kalkmış, hâttâ bu yüzden bir çok bahçıvanlar, sebzecilik yapmak- tan vazgeçeceklermiş. Bunlari anla- i tan bahcıvan diyor ki: — Adana ve İzmirden gelen sebzeler İstnabulun ihtiyacını temin ediyor, Halk bakladan bıktığı zaman, İstan- bul bahçelerinin baklası yeni piyasa- ya çıkıyor. O zaman İstanbul sebzele- rinin yüzüne bakan olmıyor. Yerli salatalık ta salamıyoruz. İstanbul bahçelerinde yetişen salatalıklar, dı- şardan gelen salatalıkların arasında kayboluyor. Herkes ucuz mal istiyor, Domates de böyle... Piyasaya yerli do- mates yeni çıktı. Fakat Adana, İzmir domateslerinin kilosu yedi buçuk kr ruşa satılmaktadır. Turfanda doma» tesi bu fiate satmağa imkân yoktur, Zaten bu yıl birçok bahçe sahipleri de domates yetiştirmekten vazgeçmiş- lerdir. Bu şikâyetlerin arkasından şu fikir doğmaktadır: «Hükümet İstanbul sebzecilerini himaye etmelidir. Bu gi- dişle istanbul sebzeciliği diye birşey kalmıyacaktır. Halbuki İstanbulda yetişen sebzelerin evsafı, hiç bir yerin sebzelerinde yoktur. En lezzetli ve en iyi sebzeler ve meyvalar İstanbul bah- çelerinde yetişir.» Bayrampaşanın baklası ve enginarı, Kartalın prasası, Yedikulenin maru- Iu vesaire... Bunlerin şöhreti hrkesce malümdur. Fakat ne yapalım, Bay- rTampaşanın baklası çıkacak diye, halk Adanadan gelen baklayı yemiyecek mi? Vaka Adanadan gelen bakla evsaf itibarile, yerli bakladan geridir. Hele Adananın iç baklasile zeytinyağlı ye- mek yapmak kabil değildir. Sert ka- bukları vardır. Piştiği zaman bu sert kabuklu baklalar simsiyah birer renk alır. Böyle olduğu halde, gene Adana baklası ve domatesi, her nevi sebzeleri piyasada bol bol satılmaktadır. Adana ve İzmir sebzeleri neden ucuza satılıyor? Bir kaç sene evveline kadar Adana ve İzmir sebzeleri piyasada bukadar bol görünmiyordu. İstanbul bahçele- rinde turfanda sebze çıkmadan evvel Adanadan, İzmirden piyasaya az mik- tarda sebze gelirdi, Bunlar çok da bâ- halı satılırdı. Son senelerde demiryol- ları tarifelerinde yüzde 60 nisbetinde tenzilât yapılmıştır. Bu yüzden Adana ve İzmir sebzeleri vagon vagon Tür- kiyenin her tarafına seykedilmektedir. Türkiye pazarlarını Adana ve İzmir sebzecileri kaplamıştır. Milli ekonomi bakmından bundan daha tabii bir ha- dise yoktur. İstanbul sebzecileri nasıl himaye edilir? Milli ekonomi Türkiyenin bir paza- rıdır. Bu pazar İçinde, en ucuz malı kim daha evvel ve vaktinde piyasaya yetiştirirse, o kazanır. Adana sebzeci- leri kazanacak diye, İstanbul sebzeci- lerini himayeye kalkışacak olursak, Adana sebzeciliğine darbe vurmuş oluruz. Netekim oktrovanın tatbik edildiği gün de böyle idi. Belediyeler kendi hududları dahilindeki mahsu- lâtı himaye etmek için, dışardan ge len mallara ağır oktrova resmi koyar- lardı. Bu resmin tatbik edildiği sene lerde, İzmir ayakkabıcıları İzmir be- lediyesine şu teklifte bulunmuşlardır: <İstanbuldan gelen aykakabılar da- ha ucuza satılıyor. Bundan İzmir ayakkabı esnafı zarar görmekledir. İzmir esnafını korumak için, diğer ş- hirlerden gelen ayakkabılara ağır ok- trova resmi konmalıdır.» O zaman İzmir esnafının bu talebi bize pek garip görünmüştü. Netekim buna benzer talebler bir çok belediye- ler tarafından kabul edilmişti. Dahiliye Vekâleti, derebeylik ders rinden kalma bu kötü resmi ortadan kaldırmakla mili ekonomiye büyük bir hizmet etmiştir. Milli ekonominin en mühim karek- teristik tarafı, memlekette iktisadi vahdeti temin etmek, memleketi tek pazar haline getirmektir. Her şehig esnafına karşı himaye etmek usulü, iktisadi birliği bozmaktan başka bir şey yapmaz. Bugünkü #konomik zih- niyetlere göre, İstanbul sebzecilerini bu tarzda himaye etmeğe imkân yok» tur. İstanbul sebzecileri bugünkü şart- lar dairesinde, rekaebt kanunlarilş Adana ve İzmir sebzecilerinin karşisi na çıkabilir. Bunun içn ne yapmalı? Hatıra gelen fikir şudur: İstanbul bahçe sahibleri turfanda malı, Adana sebzelerinden evvel piya» yasaya yetiştirebilirler. Fakat bunun için büyük sermayeye ihtiyaç vardır. Her bahçe sahibi bu parayı tedarik edemez. Aynı semtie bulunan bahçe sahibleri, aralarında birleşerek şirkete ler kurmalıdır. Yahut kooperatifler açmalıdır Nasil yapılır? Ne dereceye kadar kabil olabilir? Bu da ayrı bis meseledir, H.A, Türkkuşunun Ankaradaki gösterileri Türkküşü tarafından evvelki gün Ankarada bir gösteri tertip edildiğini ELM Ne yazmıştık. Gösteri çok muvaffakıyetli olmuştur. Yukarıda halk bir tayyareyi tetkik ederken, bir tayyare filosu uçuş halinde ve halk paraşütle stlıyanları

Bu sayıdan diğer sayfalar: