10 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

10 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— No. 6727 — Fiati her yerde aa 5 kuruş CUMAKTESİ 10 Temmuz 1937 askerlerine ateş açmak emrini aldılar Japonlar, Küçük Medeniyet kurbanları Medeniyet âleminin endişeli gözleri yane Ufuklarında tayyareci Mis hart arıyor. i Cesur Amerikali uçman kadın, İ bir harta evvel, tayyaresile dünyayı İsrretmek için Amerikadan - hareket KİMİSİ. Kırk bin kilometreden fazla * Yolu havalardan aşarak, dünyayı Vecek tekrar hareket noktasına var Tâcaktı, Sabahleyin Amerikadan hareket et- Mişti. Akşam üstü kendisini Honolulu? da bekliyorlardı. Tayyarelerin büyük flâketi olan sise rasladı. Radyo istas- Yonları öğleden sonra tayyareden bir iz O. 8. imdat işareti aldılar: Mis Bar- ârt “Toprağı göremiyoruz, ancak Yarım saatiik benzinimiz kaldı!» di- Yordu. Tayyareden gelen son 863 bu Oldu. Beş gündenberi, Büyük Okyanus- aki bütün radyo istasyonları, olanca kat, ve meharetlerile Mis Earhert'- yeni bir ses bekliyorlar. Boşuna. Bündenberi büyük denizler kendisi- BE Şahh bir mezar mı oldu, yoksa, bit âh 0 civardaki binlerce kayalıklardan itine sığınmak imkânını buldu, aç SUSUZ, yardım mı bekliyor? Belli değil, O denizlerde harb gemileri ve tayyare- *eri olan dost, düşman bütün dvletler, | 4SİL bir elbirliğile her türlü vasıtaları tekete getirerek, denizler ortasında, küçücük adalar üstünde, geceli gün- özlü Mis Earhartı arıyorlar. Hiç ol- Mâzsa, insanlığın şerefini arttıran bu &ibi vesilelerde tezahür eden beynel- Milej medeniyet birliği manzarası, in- Sanların hâlâ birbirlerini yemekle meş- Bul oldukları bu asırda yüreklere fe- Tah ve iftihar veriyor, Mis Barhart he- Miz bulunamadı. Bulunabilecek mi? *çhul, Ümidlerini hâlâ. kaybetmi- Yenler var. Bunların başında zavallı adının kocası vak Müşterek bir felâket karşısında bir- *$InİŞ, aynı kurtuluşu bekliyen bir ce- Müatin hep birden uğradıkları serab Ve birsam illeti gibi, bütün radyo iş- Syonları, bu şiddetli intizar içinde #ratıra, marazi bir hayale uğrıyarak: “Duyduk! diyorlar, Mis Earhart'ın *bediyen susan telsizinden müphem retler kaydediyorlar. Çok geçmiyor, akikat olmadığı anlaşılıyor. Gemici- #. geceleri karanlık ufuklarda işaret İşekleri görüyorlar, telsizle hemen haber veriyorlar: «Mis Earhart, işaret- erinizi gördük, size doğrü geliyoruz...» tebşir edici ziyaların, düşen yıldız. Tdan: başka birşey olmadığı meyda- Ma çıkıyor, Ne olursa olsüun, Insan çesareti, in- San azmi karşısında medeniyet dün- Yasihın bu müşterek alâka ve heycca- Muna, hürmet ve ümid telkin eden k bir asalet manzarası var, Bu kurbantardan her biri, İnsanlığın bü- dâvaları etrafında ayni duygu ve anla birleşen beşeri vicdanın Müstakbel kudretini hazırlıyor. Bu felâketler, bu fedakârlıklar neye Tar? diyenler var. On sene evvel Lindberg Amerika ile irupa arasındaki büyük denizi bir mlede aştığı zaman kendisine «Uçan adıru koymuşlardı. Ondan son- >. 8 leyen her tay- mi 82 çok mecnun sanıldı, O deli- e bügün filli semeresini görüyo- Necmeddin Sadak (Dıvamı 2 nei sahifede) Sovyetlerin tahliye ettikleri! Miht gör adaları işgal ettiler Tokyo 10 — Japon askerleri Sov- yetlerin Amour nehrinde tahliye et- tikleri Bolşey ve Senufa adacıklarını işgel etmişlerdir. Japon Harbiye Na- zırı, bu adaları işgal etmek, Japon- yanın hakkı olduğunu beyan etmiş ve eşimdi söz, diplomatındır; de- miştir. Sovyet askerlerine tecavüzleri püskürtmek emri verildi Moskova 9 (A.A) — Tass ajansı bildiriyor: Dış bakanlığı 6 temmuzda, Amour üzerindeki Bolchoi adasında bir Ja pon - Mançuri müfrezesinin gözüktü- ğü hakkındaki malümâtı alınca, Ja- dinde teşebbüste bulunmuştu. Bu te- | sebbüse tatmin edici bir ceyap alama- yınca, B. Litvinof 8 temmuzda Ja- rini dâvet ederek kendisine, dan Sovyet askerlerinin çekil. sinin büyük elçinin 2/7 tarihinde yaptığı ve adalarda Japon - Mançuri kıtaatının artık mevcut olmadığını temin eden beyanatına müstenlâ ol duğunu hatırlatmış ve anlaşmanın (Devamı. 2 nci sahifede) Ankara 9 (A.A.) — Ahiren Türki- yede bir Amerikalı tarafından alman filmi seyretmiş olân Amerika Birle- şik devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt, Cumhur. Başkanımız Ata- türke pek samimi bir mektup yaza» rak memleketimiz hakkındaki iyi hislerini bildirmişti Atatürk Roosevelte ayni samimi ifade İle teşekkür etmiştir. Bu iki mektubu aynen aşağıya yazıyoruz: Ekselâns Kamâl Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti başkanı Ankara Azizim bay Cümür başkanı, Ahiren Türkiyede bay Julian Bryan tarafından alınmış olan flimi, birkaç | akşam evvel, beyaz evde seyrettim. Nisbeten kısa bir zamanda meydana Aa am..mnn okakları kirletmeyiniz Sokakları kirletenlerden derhal para cezası alınacak istanbulda esaslı bir temizlik mü- cadelesine başlanacağını ve bu arada sokakları kirletenlerden ceza alına- cağını yazmıştık. -Bu kararın tatbi- kine başlanmıştır. Dün bütün nahiye müdürlüklerine ve zabıta âmirlerine yapılan tamimde yere tükürenler, sokaklara su-dökenler, çöp atanlar hakkında belediye zabıtasi talimaf- namesindeki esaslara tevfikan der- hal zabıt varakası tutularak bu va rakaların acele kaymakamlıklara gön- derilmesi bildirilmiştir. Kaymakam- lıklar lâzım gelen para cezasını ka- rarlaştıracaklardir. Verilen para ce- zası derhal tahsil edilecektir, ponyanın Moskova büyük elçiliği nez- | Atatürkle B. Roosevelt arasında samimi bir mektuplaşma B. Roosevelt memleketimizde çekilen filmi hayranlıkla seyrettiğini, memleketimizi ziyaret edeceğini bildiriyor (Devamı 4 üncü sahifede) || | | korkusile, birbirinden güç ayırd olu- Çin ordusu Baş kumandanı Mareşal Şang Kay Şek getirdiğiniz pek çok şayanı hayret | hususatı görünce hissettiğim şevk ve heyecanı size arzetmek istedim. Kıymetli şahsiyetinizin, evinizde ve plâjda küçük kızınız ile oynarken çe- kilmiş olan resimlerini seyretmekle bil- hassa bahtiyar oldum. Bu, sizin ve benim bir gün birbirimize mülâki ol mak fırsatını bulacağımız ümidini, bende bir kat daha takviye etti. Nadir olan istirahat zamanlarım» da, bana göndermek lütfunda bulun- (Devamı 4 üncü sahifede) »Dikkatleors memiş amal Yeni paralarımız kusurludur Piyasamızda iki türlü para t€- davül ediyor: Eski ve yeni... Cebinis- den bir mikdar bozukluk çıkardığr niz zaman, hangisini harcıyor, han gisini alıkoyuyorsunuz?... «Karanlık- ta veya acele bir zamanda şaşırırımi» nan yeni bozuklukları elden - çıkarır yor, eskilerini muhafaza ediyorsunuz tabii... Çünkü herkes böyle yapıyor. İktisadda «Gresham kanunuz diye bir düstur vardır: İyi para alıkonur, kötü para harcanırmış. Öyleyse itiraf etmeli ki, yent para- lar, kusurludur: Hem kılaca biribiri- ne benziyorlar, hem renkleri nokla- sından... Niçin bir kısmı bronz yahud bakır karışığı yapılmamış?... Bari ba- zılarının ortalarında delik olsaydı... Her hatayı daha başlangıcında dü- zeltmek iyidir! Henüz çok mikdarda darbedilme- diğinden istifade ederek mevcud pa- ralardan birkaç çeşidini piyasadan toplamalı, ötekilere benzemiyen bir tarzda yeniden kesmelidir. © Çok karışıklık oluyor, çok zahmet çekiliyor. Doktor ŞEVKET HÜSNÜ TARAY Haydarpaşa hastanesi (Kulak, burun ve boğaz mütehassısı) Cağaloğlu Nuru- osmaniye caddesi 32, her gün saat $den 6,5 e kadar hastalarını kabul eder, Salı günü 5 - 6 ya kadar fikaraya meccanen Telefon: 24240 (İdare) — 24249 (Tahrir) — 24248 (Müdür) — 20113 (Klişe) Güzel Trakyada bir dolaşma Rus askerleri, hududu geçecek Japon Edirne tarihi eserler sergisini andırıyor şimdi yeni bir müş, meşekkat çekmiş olan bu Şehir hayatın eşiğindedir Istanbul - Edirne paşa hudud kapısı asfalt yolu, Mustala iz Edirnenin görünüşü (Yazısı 7 nel sahifemizdedir.) B.Blum Paristemeçhulbir şahsın tecavüzüne uğradı Mtılan taş B. Blume isabet etmedi, Meçhul mütecaviz Paris 10 (Akşam) — kaçmağa muvaffak oldu B. Blum, öğle yemeği için klübe giderken meçhul bir şahsın tecavüzüne uğramıştır. Hüviyeti tesbit edilemiyen bir şahıs, sabık başvekile bir kâğıda sarılı bir taş atmıştır. Taş, B. Bluma isabet etmemiştir. Taşa sarılı kâğıda «yaşasın Delarok» cümlesi yazılı idi. Meçhul sahış kaçmağa muvaffak olmuştur. Zabıta tahkikat it ve araştırmalara devam ediyor. (Akşam: Delarok Fransız faşist partisinin reisidir, Binaenaleyh bu tecavüzü yapan adam, Fransız faşisti olsa gerektir.) e e ii m vr rr — Sabahtanberi halis tereyağı arıyorum, bulamadım!.. — Gel, bir defa da âsarı müzesine bakalım! 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: