23 Temmuz 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

23 Temmuz 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAM mame - Sahife 3 23 Temmuz 1987 AKŞAMDAN AKŞAMA: Markoni hakkında bazı düşünceler .. Ne garip tesadüf: Etrafa parazit saçan, berbad bir rad- yonun yanındaki yazlık «istirahat» evimde oturuyordum. Kafam gittikçe şişiyordu. Komşu gazinocular, oparlö- rü alabildiğine açlılar. Ses çıkaramaz- sın: Parasmı vermişler! çalacaklar!.. Hem, müşterilerin de ekserisi memnun görünüyordu. Aralarında ancak az bir kısmı, gökten yuvarlanan bir takım fıçılarla küpler kafalarına düşecek” miş de bunlardan korunmak istiyor- larmış gibi, omuzlarını asabiyetle kal- dırıyorlar, yüzlerini buruşturuyorlar- dı. — Şu radyoyu icad edenin de... tekâ- #mül ettirenin de... yapanın da... diye başlamak üzereydim ki, ansızın, bu du- am kabul edilmiş gibi irkildim. Oparlörden, bir matem haberi geli- yordu: İtalyan dâhisi ve telsiz telgra- fın icadında en mühim âmillerden bi- ri olan Markoni ölmüş... Onun ölüm havadisini kendi icadın- dan almış olmak, beni düşünceye dal | dırdı, * Markoni'yi ancak Edison'la kıyas edebiliriz. Zira yirminci asrın en de- | mokrat, en beynelmilel mazhariyetle- rini bu iki şahsiyet bize vermişlerdir: Daha türlü türlü keşifleri de vardır | amma, Edison deyince akla gramofon | ve bilhassa ampul gelir. O ampul ki, bugün, iki kıt'anın -Amerika ve Âvru- panın. en ücra köylerinde bile kulla- nılıyor; nuru, diğer üç kıt'anın en ka- ranlık köşelerini de yavaş yavaş istilâ ediyor. Ayni vaziyet, radyo için de mevcuttur: Nüfusu 125 milyon olan Amerika Birleşik hükümetlerinde 25 milyon radyo abonesi varmış. 43 mil yon nüfuslu İngilterede de 8 milyon abone!. Bir aile 5-6 kişiden mürekkep- tir diye farzedersek, demek oralarda herkes bu nimetten istifade ediyor. (Gerçi kılçıklı balık gibi parazitli bir nimet!) fakat, yalnız zevk için değil, çabuk haber almak için de kullanılan, icad edildiği gündenberi karada ve de- nizde birçok kazaların felâketle neti- celenmesine mâni olan radyo, beşeri- yetin büyük rağbetini kazandı. Esasen 0, keşfinden evvel bile düşünülmüş bir şey değil miydi?. Bin bir gece masal- larında, yeraltı memleketlerine ışık sa- çan billür şayed ampulse, «sihirli halı» şayed tayyare ise, uzak memleketler- deki özlenen sevgilileri görmeğe, On- larla konuşmağa yarıyan «sihirli na»da televizyondur, radyodur!... F: kat, -kendi doğurduğu evlâddan ürken bir ana gibi- beşeriyet, bu tahayyülü- nün bir gün Markoni tarafından ha- kikat ediliverişine şaşmıştır. Filhakika, insanların en akıl sır er: diremedikleri, icad, havadan sesleri toparlıyan telsiz makineleri olmamış mudır?.. Edison'un daima pürüzsüz bir insan telâkki edilmesine, aleyhinde hiç bir dedikodu yapılmamasına mukabil, Markoni böyle değildir. Onun, yukar- da anlattığımız iyiliklerinin yanımda bir de pürüzü akıllarda menkuş kal- mıştır: Bütün beşeriyetin, bütün hal kın sayılan Markoni'yi, günün bi- rinde, karşımızda empery gibi belirtmek istediler, lâh. ruhunu birdenbire $ Bir öldürücü şua keşfetmiş, biçare ha- beşcikleri diri diri yakacakmış dedi- ler... Fakat, insanlık, Markoni adında Serseri kedilerin imhasına başlandı Dün birçok kimseler 5 kuruş mukabilinde kedi teslim ettiler Belediyenin yaptığı ilân üzerine dünden itibaren sokaklarda dolaşan başı boş köpeklerin toplanmasına baş” lanmıştır. Toplanan köpekler fenni şekilde imha edilmek üzere derhal Himayel Hayvanat cemiyetine gönderilmekte- dir. Dün birçok kimseler müracaat €- derek kendi evlerinde besledikleri kö- peklerin de toplanarak götürüldüğün- den şikâyet etmişler ve kedilerinin kendilerine iade edilmesini istemişler- dir, Himayel Hayvanat cemiyeti bu müracaatlar üzerine belediye reisliği- ne müracaat ederek yapılacak mua- mele hakkında talimat istemiştir. Be- lediye reisliğinden şöyle bir cevap ve- | rilmiştir: Toplanan kediler arasında hastalık- 4 olanlar da vardır. Bu-hasta kediler, sağlam olan kedilere hastalık sirayet eltirmişlerdir. Binaenaleh bir araya toplanan kedilerin bu suretle tefri- kinde sıhhi mahzur vardır. Sahibi çı- kanlara kedileri iade edilemez.» Bunün üzerine Himayei Hayvanat cemiyeti bu müracaatları reddetmiş ve fenni usül altında kedileri imhaya başlamıştır. Diğer taraftan belediye kedi başı- na 5 kuruş vermeğe başladığı için dün bir çok kimseler ele geçirdikleri ke- dileri belediye şubelerine teslim ede- rek derhal kedi başına beşer kuruş al mışlardır. Belediye, yalnız sokaklarda dolaşan serseri kedileri topladığından evdeki kedilere dokunulmamaktadır. Mahzende bir cesed Polis tahkikata başladı, cesed morga kaldırıldı Dün Cibali civarında deniz kenaâ- rında bir mahzen içerisinde bir adam cesedi bulunmuştur. Orada dolaşan- | lar cesedi görerek zabıtaya haber ver. mişler, müddelumumilik tahkikata girişmiştir. Cesed mahzenden gn mu» ayene edilmiş ve bunun © civarda ser- sriyii dolaşan Andon Ligor adın- da bir adama aid olduğu anlaşılmış” tır, Altmış yaşlarında olan Andon Lr gor ölü olarak mahzende birkaç gün kalmıştır. Adliye doktoru tarafından yapılan muayene neticesinde ölüm şüpheli görüldüğünden Ligorun cese- di morga kaldırılmış ve tahkikata ar. Şa m m sade iyilik görmeğe alıştığı için, buna inanmak bile istemedi. Esasen bu ri- vayet tahakkuk etmiş de değildir şü- kür! Markoni'yi hele bu matem anında, asrın en büyük fen adamı olarak, he- pimizin malı olarak, hürmetle anıyo- ruz. Akşamcı IİHaklı şikâyetler Bir mahalle halkının feryadı Fenerde Kiremid yokuşunda, Kazancı Selim sokağında oturan okuyucumuz İbrahim İnceler ya- zıyor: «Oturduğumuz sokakta bir dur var yıkılarak yolmuzu tamamile kapadı, bu duvarın ayakta dura” bilen kısmı da yıkılmak üzeredir. Yavrularımız, hergün yıkılmak üzere bulunan bu duvarın altın- dan, geçiyorlar. Sokağın geçidleri de pek fena olduğundan çöp ara- baları buraya — uğrayamıyorlar. Mahalle halkı tabi çöplerini yıkı- lan duvarın üzerine atıyor. Koku- dan ve etrafı kaplıyan sinek Dbu- lutlarından geçmek kabil değil. Şehirde tifo hastalığı hüküm sürdüğü şu sıralarda bu vaziyetin devamı mahalle halkının hayatı için büyük bir tehlike teşkil edi- yor. Rüzgâr havalarda kalkan toz bulutlarından pencerelerimizi açamıyoruz. Bu feci vaziyetimizi senelerdenberi alâkadarlara ha- ber verdiğimiz halde aldıran olma- dı. 12 eylül 1935 tarihinde ma- halle halkının verdiği mazbata, 13297 numara ile Fatih kayma kamlığına ve oradan 526/353 nu- mara ile başmühendisliğe havale edildiği halde hâlâ bir semeresini gör&medik. Koca bir mahalle hal- kının bu acıklı vaziyetini beledi- yenin dikkat gözüne arzetmesini gazetenizden rica ederiz.» Okuyucumuzun tasvir ettiği vaziyet doğru ise ehemmiyetle na» zarı dikkate almmağa değer. Bir defa inhidam tehlikesi arzeden du- var tamamile ortadan kaldırılma” lı, temizlik arabalarının uğrama- ması yüzünden halkın duvar dip- lerine attığı çöplerin umumi sıh- hat için doğurduğu tehlike de bir an evvel bertaraf edilmelidir, Vali ve belediye reis vekilinin nazarı dikkatini celbederiz. Sırt hamallığı Dün hamal başlarına tebligat yapıldı 28 ağustostan itibaren Eminönü ve Fatih, 5 ağustosta da Beşiktaş ve Beyoğlu kazalarında sırt hamallığının. lâğvi hakkındaki karar üzerine bu ka- zalardaki hamalbaşıları belediyeye davet edilmiş ve verilen kararın tama- mile tatbik edileceği, şimdiden tedbir- ler alınması lâzım geldiği kendilerine bildirilmiştir. Belediye bu kazaların bazı mıntaka- larında şimdilik sırt hamailığının ya- pılmasına müsaade etmiştir. Bir yan- uşlığa meydan vermemek üzere sırt hamallığı yapılacak sahaların münâ- sip yerlerine «Burada sırt hamallığı ya- Pılacaktır» mealinde levhalar asıla- caktır. ŞEHİR HABERLERİ Son 24 saatte 23 tifo vakası Bugün sıhhiye müdürlü- ğünde bir toplantı yapılacak Son yirmi dört saat içinde şehri- mizde 23 tifo vakası tesbit edilmiş ve bu müddet içinde 15 bin kişiye tifo a- şısı yapılmıştır. Sıhhiye müdürlüğü tifoya tutulup da meydana çıkmamış hastaları meydana çıkarmak için teş- kli ettiği hasta arama gurupların 6 dan dokuza çıkarmağa karar ver- miştir. Her gurupta bir hekim, bir sıhhiye memuru, bir yazıcı vardır. Bunlar, şüpheli olan her mıntakada birer birer dolaşarak hasta mevcud olup olmadığını tesbit etmektedirler. Sıhhi makamlar her türlü ihbar Ü- zerine araştırma yapıyorlar. Ancak bunların doğru sahih adreslere isti- nad etmesi lâzımdır. > Kırkçeşme ve Halkalı sularının hazi- nelerinde yapılan dezenfeksiyon bit- miştir. Dün de birçok fırmlar, lokan- talar teftiş edilmiştir. “Temizliğe rla- yet etmiyenler hakında zabıtlar tü- tulmuştur. İstanbulda son günlerde tifo vaka» larının arttığını gözönüne alarak va ziyeti yeniden tedkik etmek ve şimdi- ye kadar alınan tedbirlerin kâfi olup olmadığına dair karar vermek üzere hıfzıssıhha umum müdürü Asım A- rarla hıfzıssıhha şeflerinden doktor Rosso bugün şehrimize geleceklerdir. Bugün sıhhiyede alâkadar ve mes- ullerin iştirakile bir toplantı daha ya pılacaktır. Yıkılan duvar Henüz hiç kimse tevkif edilmemiştir Evvelki gün Tepebaşi civarında Garden barın arkasında bir su yolu açmak üzere hafriyat yapılırken O- rada bulunan bir duvar yıkılmış ve iki amele yaralanmış, iki amele de öl müşlerdi. Bu yıkılma vakası etrafın- daki tahkikata müddetumumilik el koymuştur. Müddelumumi muavinle- rinden B, Cevdet tahkikatla meşgul olmaktadır. B. Cevdet dün kaza yerinde tahki- kat yapmış vekaza esnasında orada bulunan diğer işçileri isticvab etmiş- tir. Hafriyat esnasında bu duvarın yi- kılma ihtimali gözönüne alınarak i- yice tedkikat yaptıktan sonra hafri- yata müsaade edilmesi lâzım gelir- ken bu cihetin ihmal edildiği söylen- mektedir, Müddeiumumilik bu cihet- ten tahkikatı derinleştiriyor. Dün bir gazete ihmal ve dikkatsiz- lik yüzünden bu kazaya sebebiyet vermek suçundan belediye fen me- muru B. Mecidin tevkif edildiğini yaz- mıştı. Yaptığımız tahkikata nazaran henüz bu işten tevkif edilmiş kimse yoktur. Hafriyatın idaresinde bulun- duğu cihetle B. Macid hakkında da tahkikat yapılmış ve dün evrak birin- ci istintak hâkimine verilmiştir. İs- tintak hâkimi sorgulara devam edi- yor. rare). Eski “ Sarman ,, lar “ Tarzan ,, oldu İstanbula gelen ecnebi yazıcıların, romancıların, hikâyedilerin gözüne çarpan şeylerden biri de şehirdeki ke- di bolluğudur. Hele bizim semt âdeta bir kedi çifliğini hatırlatmaktadır. Dikkat ettim. Zamane kedilerinin isimleri bile değişmiş... Eskiden meşhur kedi isimleri şöyle idi değil mi? Pamuk, Mestan, Tekir, Sarman, Zertop, Fındık, Altın, Arap ve saire.. 3 Şimdi bakıyorum, bitişik evdeki Bir ahbabımın iki güzel köpeği var» dır. Birinin ismini Viski koymuş, öte kinin adını Soda... İkisi birden: — Viski Soda, Viski Soda. diye çağ- köpeklerin arasında da işte bu nevi den bir asrilik meydana gel yapılacağı doğru değil Yeni ithalât rejiminde, tatbik sıra- sında edinilecek tecrübelere göre ba- zı tadilât yapılması muhtemel olduğu yazılmıştı. Yaptığımız tahkikata göre şimdiye kadar rejimde tadilât yapıl bir ihtimal mevzuu bahs değildir. Diğer taraftan yeni rejim kabulü muvakkatle halıların usu ünü de kaldırmamıştır. Hazinedar çifliğindeki | ii Dünkü nüshamızda Hazinedar çif- liğinde bir duvarın yıkıldığını yazmış- tık. Aldığımız malümata göre yıkılan duvar değil tuğla kurutma yeri- dir, O sırada kurutma yerinde bulu» nan Ali adında bir &mele başından yâr ralanmıştır. Yaralı hastanede pansi- man yapıldıktan sonra evine dönmüş- tür. Başka yaralı yoktur, Bakırköy hastanesinde çamaşırhane Bakırköy Akıl hastalıkları hastane- sinde 90 bin lira sarfile bir çamaşır- hane inşasına karar verilmiş ve buna aid plân vekâlet tarafından tasdik e dilerek alâkadarlara gönderilmiştir. Çamaşırhane en son sistem maki- nelerle techiz edilecek ve hastahane» de hastaların çamaşırları fenni su- rette temizlenecektir. İnşaata yakın» da başlanacaktır. DENE YE Bay Amcaya göre... 2 i —— İ O | Z İ a A K > İ | v İ N 0) ii / /X MN l ÜN i ik # erim > —— — —— — — N —— İs Sa — Boş vakitlerimde bir köşede | (... Bu gezmelerimde bana yalnız | ... Geçen gün gene bastonumla .. Orada kitaplar taneyle değilde! BA — W ke ş İ .. LA — le Babiâlide oturup. pinekliyeceğime semt semi | bastonum arkadaşlık eder. Baston | beraber sahaflara uğramıştım, o ne | bir kilo roman, üç kilo tarih diye nt ön SAİME ME e dolaşırım bay Amca... | deyip de geçme! Arkadaşların en ve» falısı, en az ukalâ olanıdır. bül... kitap bolluğu bay Amca!... O ne ki tap bolluğul... okka ile satılıyor!, Merak ediyorum, acaba okka ile satılan bu kitaplar nasıl eserler?... n

Bu sayıdan diğer sayfalar: