1 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

1 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 Ağustos 1937 Yeşil Bursada bir dolaşma Bursaılıcalarına girip hastalan- mamak için neler yapmalı? Bursada kadınlı erkekli girilen umumi havuzlar ve açık havada sıcak su pissin de yapıldı Adamın biri «hamama gidiyorum!> diye evden çıkıp Bursaya gilmiş. Ben- se Bursaya gittim; hamamlardan bah- selmesem ayıp olur. Bursa, cidden hem yerli müşterileri, hem de ecnebileri artık tamamile tat- min edecek, memnun birakacak dere- cede lâtif bir su şehri haline gelmiştir. Geçen senelerde ancak alaturka terti- a ile Çekirge yeni asfaltlanan, tozsuz, mü- üzerine, bir de asri kaplı- tır. Odalarına kadar, ala- franga banyolar içine sıcak kablıca suyu akıyı Adedi bir düzineden fazlaya çıkan diğer otellerin de dereceleri ayrı ayrı dır. Adam başına yatağı bir liraya olanlar var. Fakat vasati ve umumi fiat şöyledir: Adam başıma, yatak, iki yemek, bir kahaltı 3 lira. En bahalı ötlde bir tek kişi yemek, yatmak, hu- #usi banyoda yıkanmak günde beş bu- çuk lira, İki kişiye - yani kadıner- kek bir odada - ayni şeylerle dokuz buçuk liraya. '.. Evliya Çelebi, Bürsa hamamları şöyle anlatıyor: Bir su kükürt madenine uğrarsa hükema kavlince ateşte kaynar gibi kaynayıp adamı pişirir, helâk eder. Lâkin bu sıcak sulara soğuk su katı larak mutedilleştirilir. İnsan sonra Yıkanır. Bu takdirde faydası büyük- tür. Eski hakimler yetmiş hassasına yazmışlar. Bunlar içilir de... Lâkin çok içenin dişleri dökülür, Bursada İki kaplıca için da o derece muzırdır. Bursa kaplı- calarının en nafti Hüdavendigâr w:ca- sıdır, Çekirge Sultan kaplıcası dahi bir ki- bar evliyanın nazargâhıdır. Suyu uyu- | 2a ve cüzzama gayet nafidir. Suyun- | dan kırk gün içen cüzzamlı Allahın emrile kırk yıllık ületinden kurtulur. Nefesi de davudi nefes olur. Zira ciz- gam illetine yakalananların kaşı, kir- piği dökülür, nefesi darlaşır. Kükürtlünün suyu gayet acıdır. Halvetine girip yarım saat sabredene aşkolsun. Uyuslar bir gün bir gecede acayip sun'ı Hudayı görürler. Vücut- larının derisi kara kara soğan 2ar: gi- bi soyulup siminten olurlar. Su içilse yina nafidir. Burada üç yüz kadar bağ Bursada Çekirgede bu son günlerde yapılan açık havada sicak kaplıca suyu yüzme bavüzü Pilhakika kükürtlü ve civalı hap kullananların dişleri dökülmüştür. Bursada yüzlerce Wea vardır. Eski | zamanda kefere bunların hassasından. gafil olup üzerine bir eser bina etme- | mişler. Eski kaplıca gazi Hüdavendi- | kârın binasıdır ki büyilk bir kubbenin Ortasında bir havuzdur. Dört yanla- rında suni kurnaları vardır. İki hal- veli var. Adam girince taze hayat bu- Yur. Vücudu kulak memesi gibi yumu» şar. Bİ, vücudun üzerinde sabun gibi kayar. Suyu, soğuk su katılmayınca kullanılamaz. Hafakana, yürek oyna- masına göyet nafidir. Bu ııcaya gir- menin şartını bilip giren şifa bulur. Bilmeyip giren zatülcenb illetine uğ- rar, Şart odur ki evvelâ havuz kenarına varıp apdest almalı, Sonra başını hayla sıcak su ile yıkamalı. Sonra vücuduna 8u döküp haberdar etmeli ve nihayet | Gyaklarını havuz içine sokup, cümle vücudile kavuza girip seja etmeli. Fa- kat çok kalmayıp dışarı camekâna çıkmak lâzımdır. Çıplak oturmayıp örtünmeğe acele etmeli. Çünkü vücut havuzda gayet yumuşamış olduğundan soğuk çarptığı takdirde muhtelif has- talıklar husule geleceği tabildir. Bir miktar eğleşildiktan sonra vücuduna sardığı peştemalı, havluyu, silecekleri çıkarıp esvab iyer, taze can bulur- sun! Bu üsluba riayet etmiyenler, canla- rından bıkıp peştman olurlar. Gayet dikkat lâzımdır. Şartlarına dikkat lunursa nekadar. naji'se, bilmiyenler ve bahçeli evler vardır ki her birinde birer günâ kaynar ticalar vardır. Kadın, erkek, çoluk, çocuk için hep ayrı ayrı yerler vardır. Yeni kaplıca şehre yakın bir kapalı yerdedir. Evvelce binası küçükmüş, Sü- leyman han buraya gidip nikris has- talığından şifa bulunca veziri Sarı Rüstem paşaya «şunda binayı azim bir hamam bina eyle!» diye ferman | buyurmuş. Camaekânı bin adam alır, Camekânın ortasında ham mermer- den bir havuz, havuzun içinde şadir- van bir fevvare vardır. Havuza altı âyak merdivenle inilir. Dört köşede, mermer aslan başlarından sıcak su akar. Soğukluk denilen yerin şadirva- mından su kubbeye kadar çıkar. Sonbahar samanı âşıklar şebi yelda- İ nun otellere akmasile değişmiştir. İ Dr, L. Hp, büyük ansiklopedide, Bur- AKŞAM de kaplıcaları şemi kâfurla aydınlatır. Herkes yöranile havuza girer, kimi tavus, kimi kebuter taklası atar! '.. Evliya Çelebinin anlattığı vaziyet, şimdi, üç yüz hususi evdeki hamam- | ların kalkmasile ve bunların suyu- | sa suları hakkında şu malümatı veri- yor: Bursa kaplıcalarının suları sekiz membadan akar. Bunların verimi 1855 zelzelesinden sonra artmıştır. Sular üç kısıma ayrılmıştır: 1 — Sülfureuses'ler 2 — Chlorurde ve sulfatde sodige'ler. 3 — Bicarbonatde sodigue'ler, Bursa hamamları Şarklılığın bütün ihtişamile kurulmuştur. Hamamlar, en fakirlere bile açıktır. Beş membanın suyu 44 ile 82 Hyper- | İhermal arasında tehalüf eder. Roma- tizma ve herpeti hususunda, suların şifa vericiliği itiraz kabul etmez dere- ce mücerrebdir. Bazı nevroz vakala- rında da keza, şifa vakidir. Membalar- dan biri, çok eski devirlerdenberi, milz- min göz hastalıklarına karşı iyidir di- ye şöhret almıştır. Büyük ve küçük kükürtlünün kükürdü suları en fazla rağbet kazandılar. Vaktile burası hpis- tiyanlar zamanında Saint Patrice'in mukaddes makamiydi. İşte, yeni eski, Şarklı Gârplı herkes, Bursa ılıcalarının kıymetini tanıyor, tasdik ediyor. Onun içindir ki, Bur sanın bu âbı hayat fışkıran Çekirgesi, bilhassa ilkbahar ve sonbahar ayla» rında, yerli ve ecnebi halkla dolup tas şar... Her bacağı ağrıyan Bu Hem eğlence, hem tedavi, hem zi- yaret, hem ticaret! Hele şimdi, Bursada, talihli bir zat, - mebus bay Muhiddin Baha - aldığı arsalarda yeni bir memba bulmuş, | bütün fışkıran suları yaptırdığı mu- | azzam bir havuzun içine akıtmağa başlamıştır. Civarında da park yaplı- rıyor. Bu sçık hava sicak havuzu plâjlar gibi, kadmlı erkekli girilen bir pissindir. Asri kaplıcanın umumi bü- yük havuzuna da - bu, tabii tepesi kubbeli bir havuzdur - gene kadınlı erkekli giriliyor. yal Yürük Çelebi Sahife, 7 SARAY ve BABLÂLİNİN İÇ yüzü Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdu Tefrika No. 926 Trablustan bir lirmana asker sevki, bu suretle Abdülhamidin yola getirilmesi plânı Hürriyetperverlerin Cenevrede çekilen resmi Oturanlar: Ortada ve soldaki serasker yaveri kaymakam Şefik, onun solundaki Dr, profesör Âkll Muhtar, Lirisalı Halil Muvaffak, sağındaki Selanikli bilâhare onun sağındaki Ömer Lütfi, B. Şefik ile münteh ceddin (ahrardan Hacı Ahmed beyin oğlu), Âkil (Mitat paşanın kerimesinin damadi mhrardan Osmanlı gazetesini neşreden, şimdi Arıkarada var Ayaktakiler: Nuri Bunlara sebebiyet veren Muhiddin beyin en ağır ceza ile tecrimi icab edi- yor. (1) Meşrutiyetten sonra teşekkül eden Hürriyet ve İtilâf fırkasınca meşrolu- nan (Filozof Rıza Tevfik) risalesinde görüldüğüne göre (Avukat Manyasi zade Refik beyin dostlarından avukat Baha bey İstan- bulda bir İttihad ve Terakki şubesinin başında bulunuyordu Filozof Rıza 'Tevfik bey de Maryasi zade Refik ve Baha beylerin delâletle- | rile ve meşrutiyetin ilânından sekiz ay evvel cemiyetin bu şubesine kayd Tanmuştu.) Bu şube payitahtta gizli- ce çalışıyordu. Mithat paşa muhakemesinde avü- katlık eden, Mitat paşa İzmirde vali iken gidip kendisile görüşen, Namık Kemal ve arkadaşlarile münasebette bulunan Manyası zade Refik bey Ab- dülhamid hükümetinin daima şüpheli | nazarlarla takib ettiği adamlardandı. İstanbulda muhtelif heyetlerin hu- kuk müşatirliklerinde bulunuyor, hu- kuk ve mülkiye mekteplerinde mual- Iimlik ediyordu. Hükümetin şüphesi | üzerine derslerinden ayrılmağa mecbur kalınca avukatlık etmek için Kavala- | ya, oradan Selâniğe nakletmiş, Selâ- | nikte İttihadcıların gizli faaliyetine vakfı nefsedercesine iştirak eylemişti. Avukatlık işlerini takib vesilesile İstan- bula geldikçe © etin efradı tahtta dahi ç mağı kendi zife edinm i pa ev iyete mensup muharrir Mahmud Sadık bey Vefa idadisi mü- Hüseyin Cahid b iŞ mü- le buluşmak için cuma günü iebaşında bireve gidileceğini söylemişti. Perşembe akşamı bir kaç arkadaş Hüs hid beyin Aksa» raydaki evi 1 Maarif nezaretinde muhasebe minde memur olup Vefa idadisinde fransızca muallimi bulunan Lütfi bey: — Selânikte bir gizli cemiyet teşek- kül etmiş; meşrutiyet için uğraşıyor- muş; Şehzade Reşad efendi de bu ce- miyette dahil imiş. Abdülhamidi indi rip Reşad efendiyi tahta çıkaracak- larmış; o da kanunu esasiyi ilân ede- cekmiş. Bu cemiyetten bir kaç kişi İs- tanbula gelmişler. Havadisini verdi. Bu haber arkadaş- lar arasında hayli tenkid ve münaka- şayı celbetti. Ertesi günü Hüseyin Cahid ve Mah- mud Sadık beyler Şehzadebaşında doktor Şükrü Kâmil beyin evine git- tiler. Burada ev binden başka beyler ordu. ıyorlardı. Manya: i zade takdim (1) Bu mazbata synen Taninin 191 maralı ve 11 şubat 1909 tarihli nüshas da neyrulunmuştur, ar tihad ve Terakki Selinlklinin srasındaki Sara- ar ile Halil Muvaffak arasında usun müddet İngüterede Mitat Şükrü bey (esk — Bizim Taj Ve uzun mukaddem meden davetin esasını ani Meşrutiyet uğrunda çalı bir cemiyet teşkil edilmiş muhiti bu türlü gayret iddi. Teşkilâtın memleketin her tarafı ile uğraşılacaktı. Avru olunmuş rinin teşkilâtından ilham tifade edilmişti. Cemiyete girenler t banca ve kuran Üzerine yemin e İ lardı. Cemiyete yeni girenler yalnı rlerini tanıyorlardı. Cer emirlerini yar mahküm olur çök hürr aşlarına gele lan haf du. Bu zamana yet hülyaperestlerinin felâketler, İstanbulda lik, ahlâk bozukluğu Hüseyin beyde İstanbulda cid cemiyet yapılabileceğine, li bir netice elde edilebileceği! ümidi kırmıştı. O! te kurulan bu gizli cemi © bütür Selânik in İstanbul kalkmakla bir fe- i şüphesizdi. yin:Cahid bey bu düşüncesini açıkça Söyledi tank yapmağa imi yet az,çok yakın bir mutlaka r. Bu cemi zaman İçinde m | hiti müsaid ise İstanbul r boşbı eli bir, iki cem haber ald yetinizden ve maksadınızdan ber len duyduk sün kieny g nad ed boşboğaz e tevkif edilir siniz. Bana r emniyet ettiği niz halde «acaba bizi o mu ele verdi?» diye şüpheye düşebilirsiniz Bunun için İstanbulda hiç durma- dan dönüp gidiniz; kimse ile konuş mayınız. Eğer esaslı bir şey yapmı filliyata geçmeğe teşebbüs eder de tanbulda bir harekete, bir nümayişe ihtiyacı: olursa ben hazırım. Me tepte sekiz yüz kadar talebe var, Onlar alır, sokağa çıkarır, İstediğiniz yerde, istediğiniz nümayişi yaptırırım. Fa kat İstanbulda esaslı bir teşkilât kur- kalkarsanız işi berbad etmiş (Arkası var) İTİZAR Münderecatımızın çokluğu do- layıslie «ittihad ve Terakki» tef- rikamız bugün Okuyucularımızdan özür dileriz. ne dercedilemedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: