31 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

31 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 Nankin nasıl bir yerdir ? AKŞAM Eski Nankinde çöpler dağlar gibi yığınlar teşkil eder Fare, ehli hayvan sırasına geçmiştir insanların arasında gezip durur. Yeni Nankinde muntazam caddeler ve güzel binalar vardır. Fakat bu kısım bir plân dahilinde yapılmamıştır Çinde başlıyan harp şiddetle devam ediyor. Japon askerleri muhtelif cep- helerde Çinlilerle çarpışırken Japon tayyareleri de büyük şehirleri ve bil- hassa Nankini sık sık bombardıman etmiştir. Nankin on senedenberi Çinin mer- kezidir. Birçok sebepler yüzünden on Bine evvel merkez Pekinden Nankine hakledilmiştir. Pekin çok eski ve çok büyük bir şehirdir. Fakat nüfusunun çoğu Çinil değildir. Moğollar ve ya- bancılar ekseriyeti teşkil ederler. Bu sebeple mutaassıp Çinliler ötedenberi Pekini sevmezler, Nankini tercih eder- lerdi. Eski Çin imparatorları bu şeh- rin etrafında 40 kilometre uzunluğun- da bir kale yaptırmışlardı. Bu muaz- zam kale Seddi Çinden sonra dünya- nın en büyük acayibinden biri bulu- | nuyor. Ming hanedanı Nankini payıtaht ittihaz ettği zaman bu şehrin nüfu- su 2,000,000 kişiyi bulmuştu. Fakat sonradan bu şehir günden güne sukut etmiştir, On senedenberi tekrar pay)ı- | taht olduğu halde nüfusu 300,000 ki- şiden fazla değildir. Ayni zamanda ş8- hirde sefalet ve pislik son derecede hüküm sürmektedir. Çöpler, dağlar gibi yığınlar teşkil ediyor. Bunlar sayesinde geçinen fa- reler ehli hayvanlar sırasına geçmiş- lerdir, Kedi ve köpek gibi insanların arasında gezip dururlar, Nankin hem Çinin payıtahtı, hem de bu memlekette yegâne parti bulu- nan Koumintanğ'ın umumi merke- ridir. Mareşal Şang Kay Şekin meyda- | na getirdiği yeni hayat hareketi ve bunun teceddüd - eserleri için Nan- kin başlıca bir saha teşkil ediyor. Nankin eskilik ile yeniliğin birleş- tiği bir belde olmuştur. Eski Çin ma- hallesi yukarıda söylediğimiz veçhile farelerin cirit oynadığı çöplük bir şe- hirdir, Sokakları dar ve güneşsizdir. Yeni şehri Şang Kay Şek yaptırmış- tır, Geniş asfalt caddelerin etrafın- da asri ve yüksek binalar yapılmıştır. Yeni binaların çoğu nezaretlere ve hükümet dairelerine aittir. Lâkin bu Nankinde adliye nezareti binalar bir tarzda ve bir plânda yapıl- mamıştır. Dünyadaki mimari tarz ve şekillerin bir halitasi bulunuyor. Yeni şehrin tam asri olmamasına bir sebep te mareşal Şang Kay Şekin i Şarkın en modem fikirli liderlerinden biri olduğu halde eski eserlere kudsi yet izafet edercesine hürmet eyleme- sidir, Muazzam surları yıktırmak şöy- le dursun, bunları yeni baştan tamir ettirmiştir. Çinli mabedlerini de tamir ettirmiş ve ettirmiş ve etraflarında parklar vücüde getirmiştir. Nankin yalnız devletin ve hâkim partinin merkezi değildir. Ayni zamahn- da Çindekin teceddüd ve hakiki millt uyanıklığın ocağıdır, Vatanperverli- ği gösterenler yalnız Üniversite tale- besi değildir. Nankinde alelümum gençlik milliyet ruhunu taşıyor. Çinde ilk defa milliyet ve cumhuri- yet ve teceddüd bayrağını açan Sun- yatsen'in muazzam mezarı Nankinin Şark kapısı önündedir. İlk milli ihtildlde kurban olan 42 kişinin mezârları da bu Abidenin ya- mbaşındaki Kaplanlar dağında bulu- nuyor. da Sunyatsen'in ruhuna tahsis edilen muazzam bir mabed vardır. Nankinin askeri kısmı şehrin hari. cindedir, Surların haricinde birçok ta- limgâhlar ve kışlalar vücude getiril- miştir. 'Bu itibarla Nankin, ayni zamanda memleketin başlıca askeri istinad nok- tasıdır. Mareşal Şang Kay Şek Nan- kin halkını asri müdafaa ruhuna #lış- tırmıştır, Caddelerde ve meydanlarda tayyare bombalarının nümüneleri di- kilmiştir. Bundan maksad halkı bun- lara alıştırmaktır. Hakikaten Japon tayareleri ilk defa, ufukta görünüp mühimmat depoları- nı ve kışlaları berhava ve bombardı- man ettikleri zaman Nankinin sivil ahalisi panige kapılmamıştır. Şu ka- dar var ki mareşalın mili teceddüd hareketi Nankinden uzak yerlere henüz intişar etmemiştir. Çinin en z- yıf noktası, garp medeniyetinde he- Düz ilk adımı atmış ve milli ruhun he- nüz inkişaf etmemiş bulunmasıdır. Trabzonun tanınmış iki siması Trabzon (Akşam) — Trabzonda gazete satışı yapan sermüvezzi Ali ilg Arkadaşı 1 metre 28 santim boyunda gazete satıcısı Agâhın resimlerini der» İkisi de gazetelerin tevziin) bir şevkle yapıyorlar. B. Agâh boyuna rağmen her tarafa ça- yeişmektedir. Bu iki zat Trabzon- herkes tarafından tanınmıştır, Baytar fakültesi talebesinin seyahati “Adana — Baytar fakültesi talebe- Tetinden 28 kişilik kafile Mersinden gehrimize gelmiştir. Talebeler şehrimiz mezbahasını, Milli mensucat fabrika» sını ve daha birçok gezilecek yerlerini gezmişlerdir. 31 Ağustos 1091 Dumlupınardaki merasim çok müessir oldu Atatürke ve diğer büyüklerimize bağlılık telgrafları çekildi. Mehmedcik anıtına pek çok çelenkler kondu, güzel bir geçid resmi yapıldı Dumlupınar 30 (Sureti mahsusada giden muharririmizden) — Dumlu- pınar zaferinin on beşinci yıll bugün burada çok büyük tezahüratla kut- landı. Bu merasimde bulunacak he- yetler dün Afyonda toplanmışlardı. Bugün bir piyade bölüğü, bir bando muzika, polis, jandarma müfrezeleri, İzmir, Manisa, Afyon izcileri, kolordu karargâh heyeti, Afyon garnizonu ku- manda heyeti, Parti, Halkevleri he- yetleri, 17 vilâyet mümessilleri, Baş- kumandan meydn muharebesine tirak eden eski askerler iki hususi trenle buraya geldiler. Saat onda tören yerinde toplanıldı. Buraya ilk gelen kıta sancak direğine merasimle bayrak çekti. Bundan son- ra merasimde bulunan orgeneral İz- zettin kılaalı ve izcileri teftiş etti. 'Teftişten sonra bando İstiklâl marşı- nı çaldı. Bir batarya merasim ateşine başladı. Anıta Bakanlıklar, Parti ve muhte- lif teşekküller tarafından pek çok çe- lenkler kondu ve subay Doğan tara- fından bir nutuk söylendi. Bundan sonra halk, gençlik adına nutuklar söylendi. Parti namına nutuk söyli- yen saylav Cevdet Kerim İncedayı Dumlupınarın tarihçesini yaptı Orgeneral İzzettin 30 ağustos zafe- rinin timsali Ulu Başkomutan Ata- türkü tebcilen heyecanlı bir nutuk söyledi. Dumlupınarlı rençber Ahmedin ir- tlcalen söylediği destan çok alkış landı, Nutuklar bitince piyade, topcu kı- taları, Üniversiteliler, yüksek mek- tepliler, izciler, atlı, piyade halk güzel bir geçid resmi yaptılar. Bu si- rada tayyare filomuz Anıtın üstünde uçuşlar yaparak törene iştirak ettiler, Merasim çok müessir oldu Merasimden sonra misafirler kol- ordunun büfesinde ağırlandılar. Dumlupınar 30 (A.A.) — Hususi muhabirimiz bildiriyor: Dumlupınarda şehid asker abidesi çevresinde köylü ve şehirli U binlerce halkın iştirakile büyük tezahürler yapıldı. Afyondan tahrik edilen iki ve İz- mirden gelen bir trenle kadın, erkek kesif halk kütlelerinin törene iştiraki temin edildi. Daha evvel yakın, uzak bir çok köylerden de yaya ve atlı ola- Tak gelen kafileler Adetepe etrafını doldurmuşlardı. o Töneri orgeneral İzzeddin açtı. İstiklâl marşından son- ra bir asteğmenin üniversite ve yük- sek mektepler talebesi adına siyasal bilgiler okulundan Muzaffer (Be- kin heyecanlı söylevlerini müteakib Ankara tıp fakültesinden Aziz Erya- az Dumlupınar için yazdığı ateşin şiirini okudu. Dumlupınar köyünden Ahmed Parlak adlı bir genç çiftei de bir halk şiiri okudu. Sonra Cevdet Kerim İncedayı bir nutuk söyledi ve çok alkışlandı. Orgeneral İzzeddinin nutku Orgeneral İzeddin şu nutku söyle- miştir: Sayın ve sevgili yurddaşlarım, he- pinizin bugünkü ulu zafer bayramı- hi tebrik ederim, Milletin özü olan 'Türk ordusu hakkında o kiymetli ve muhterem hatiblerin gösterdikleri sa- mimi teveccühlere ve ifade ettikleri hissiyata ordu namına teşekkür ede- rim. Gençlik bu gibi'büyük tarihi gün- leri ciddi bir heyecanla kutlamak bü- yüklerin ve ordusunu sevgi ve takdir» le anmak yaşamasını istiyen ve büyük bir tarihe malik olan Türk milletinin garıdır. Sayın yurddaşlarım, şu karşımızda gözümüzü kamaştıran yerler çetin is- tiklâl muharebesinin en canlı ve en parlak sonuncunu verdiği yerlerdir. Şu önümüzdeki er meydanları efsane- Yİ Türk kahramanlığını, Türk şeref ve asâletini bir daha dünyaya tanıttıran başkumandanlık zaferinin meydani» dır, Bu büyük zaferi millete kazandı. ran Kemal Atatürkü sıcak ve samimi sevgilerle ve kutsal bir hüşu ile ana- rım ve takdis ederim. Arkadaşlar, bir an için Mondros mürarekesinde ve onun arkasından gelen İzmirin işgali faciası günlerine göz atarsak taksim edilmiş bir Os- manlı imparatorluğu manzarası ak tında yıkılmakta olan bir Türk yufdu esaret zencirlerine bağlanmak İste- nen bir Türk ulusu görürüz. Yanl Türkiyenin coğrafyası sönüyor, tarihi karanlıklara gömülüyor, vatan dene- cek bir yer kalmıyordu. İşte bu fedi ve elim durumdan , bu derin karam lıktan Atatürkün bu er meydanların» da ordularına kazandırdığı zafer sa- yesinde kurtulmuştuk. Bu kurtuluşun bütün safhalarını uzun uzadıya hura- da anlatmak, bütün bir milli mücade- lenin ve bütün bir istiklâl savaşınm tarihini söylemkle kal Bu tarihi onu yaratanın, Atatürkün nutkun- dan okumalıdır. Gerçek her sene &ir defa 30 ağustos gününde bu nutku baştan başa okumak bir vazife haline gelmelidir. Her yaşta ve her seviyede- ki yurtdaşlar, en yüksek milli ve vas tani terbiyeyi onün içinden ülma- dır. Bütün Türkler o nutku ezber- lemeli, yeni nesil Atatürk tarihinin hafızları yetişmelidir. Sayın yurddaşlarım, ben muha- rebelerde dahi düşmanın üzerinde bir kir duymam, yalnız askerlik düstur- larının tatbikini düşünürüm diyen Büyük Başbuğumuz Atatürk bu düs- turla ve yüksek dehasile sevk ve idare ettiği Türk ordularını işte bu bulun- duğumuz yerde cihan tarihinde em- salsiz bir imha meydan mubarebesini 30 ağustos 338 de kazandırdı ve gör- düğünüz mukaddes istiklâl zaferi âbidesini kurdu, Bugünkü zalerle Türkün asırlarca evvel Viyanada baş- Nyan maküs tarihi ve menfi hareket noktası değiştirildi ve Atatürkün kud- Tetli pazusunu kullandığı manivelâ ile Türkün tarihi yeniden müsbet iş- tikametini aldı, Bugünkü zafer diğer bütün inkilâp zaferlermi ve milf hududları içinde feyyaz bir Türk va- tanı doğurdu. Arkadaşlarım, Atatürkün bu bü- yük ve milli duygusu istiklâl güne- şinin Anadoluda parlamağa başladı. ğı 19 mayıs 335 de başlamış değildir. Mustafa Kemal daha çok evvelden Atatürk ruhunu ve canlılığın taşi- yordu. Her zaman ve her yerde bü- tün muhitini zekâsı ve şafkatile tes- hir etmiştir. Onu her tanımış olan, onun varlığından bu memlekete ve bu millete çok büyük iyilikler gelece- ğini sezmekte idi, O memleket için. deki fenalıkları çok iyi temyiz ederek rTuhan ve mânen feveran halinde idi. Bir gün her işi yapmağa muketdir olan temiz Türk milletini: bir oraya toplıyarak ana vatanı bu yerlerde şimdi tebcil ettiğimiz gibi kurtaraca- ğına ve şimdi gördüğünüz gibi yükse- leceğine Iman getirmişti. İşte bu iman, kuvvetile batmak için uçurum kena- rına gelen memleketi tuttu ve kur. tardı. Bu kurtuluş zaferini yaratan Atatürke en derin bağlılıklarımızı ve sevgilerimizi sunmak ve bu uğurda canlarını, kanlarını feda eden sehit Mehmedeiklerimizi eğilerek ihtiramla anmak isterim, Ulu şehitler bütün gelecek nesiller sizi tebcil edecektir. Siz milli ülkünün ve şecaatın kaynağı kalacaksınız. Nemutlu sizin yüksek tarihinizi yazacak olanlara, Mille$ zaferin istiklâlini sizin temiz kanları» mıza, sizin Atatürkün kutsal dehası uğruna can vermenize medyundur. Yaşasın Türk milleti, yaşan Atatürk, Bu nutuktan sonra Afyon Halkevi başkanı Galib Demirer kısa bir söy- levle Atatürke ve diğer büyüklerimi- ze bağlılık telgrafları çekilmesini tek- lif etti. Bu teklif sürekli alkışlarla karşılandı ve Orgeneral tarafından törende bulunan bütün halkın coşkun hislerini Atatürke ve büyüklerimize iblağı kararlaştırıldı. Nütku müteakib yapılan resmi ge çid çok güzel oldu. y eN

Bu sayıdan diğer sayfalar: