7 Eylül 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

7 Eylül 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

? Byin 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA: İstanbul, Bursadan ibret alsın! Bizim Yürük Çelebi'nin tavsiyesi ü- “erine, dayanamadım; Bursaya çit- tim. Öğleden sonra bir buçukta kırk kuruşa birinci mevki bir bilet alıp Ya- Dwa yapuruna bindim. Gazeteleri 0 kuya okuya, etrafı seyrede ede, dörde İs kala Yalova. Oradan bir liraya r otobüs... Lâtif manzaralar; Dağ - ve İznik gölü garbinden “emlik, sonra, gene zeytin ormanları işsindan dağlarda yüksel yksel, d tif Çam ormanı arasından aşağıya oğru süzül, ağaçlı ve nebatlı bir ova- dan geçerek saat yedide Bursa! Kırk Sekiz saat pek güzel vakit geçirdikten m e İslanbula ea tarikil, Si Yürük Çelebi ile Bursa muhabiri- da Rüşen ayrı ayrı yazıların- ii $ok etraflı anlattıkları için, şehrin se litanda duracak değilim, Yalnız Heyiy atık bir aktiliteyi haber ve Saylav Muhiddin Baba tarafından Çekirge tarafında yaptırılan büyük “İlenee bahçesi tesisatı rağbet kaza- Tuyor. Bu tesisat, Çekirgede, eski kap- “anin hemen bitişiğinde raşlanyaya giden yolun altındadır. dönüm kadar bir saha, park hali- m çer Bu yaz günü kalabalık seyre- Şeydi, Bahçenin duhuliyesi-kah- Ücretin, nevinden bir şey içmek te bu k içinde dahil olmak üzere - on - Halk o derece üşüşmüş ki, bin kişinin oturması için teda- ik edilen iskemle ve sıralar kâmilen tinde, f si i gibidir; | Adliye Vekili Dün mahkemeleri gezdi, akşam Ankaraya gitti Adliye Vekili B. Şükrü ( Saraçoğlu dün öğleden sonra Adüyeye gelerek muhtelif Adliye meseleleri etrafında tedkiklerde — bulunmuştur. Vekil bir müddet müddeiumumilik makamın- da meşgul olduktan sonra muhtelif mahkeme salonlarını dolaşmıştır. Bu arada birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü asliye ceza mahkemelerine girerek dinleyiciler arasına oturmuş ve muhakeme dinlemiştir. Vekil icra işleri üzerinde de tedkikatla bulunmuş, bir müddet icra reisile görüşmüş ve muhtelif icra işleri üzerinde izahat al- miştar. B. Şükrü Saraçoğlu dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Bir çocuk pencereden düştü, yaralandı Büyükadada oturan bayan Zekiye- nin 3 yaşındaki çocuğu Hâmid; pen- cereden bakmakta iken muvoazenesini kaybetmiş, ve bahçeye düşmüştür. Ço- cuk birçok yerlerinden yaralanmıştır. Bir işçi iki vagon arasında sıkısarak yaralandı Paşabahçe cam fabrikasında deko- vil hattı üzerinde vagonla kömür ta- makta olan Mustafa; bir aralık iki vagonun demirleri arasına sıkışmış, muhtelif yerlerinden yaralandığı için tedavi altına alınmıştır. Geçid yerleri Dün ancak bir kişi ceza verdi Köprünün bir tarafından diğer ta- rafına geçecek yolcular için muayyen çiviler konulduğu gündenberi düne kadar hemen hergün cn aşağı 30-35 | kişi çivili yol haricinden geçtikleri için cezalandırılmakta idi, Dün; bu mik- tar umulmıyan bir dereceye inmiş ve ancak bir kişi bu işten dolayı cezalan- dırılmıştır. Bundan bâşka belediye ni- zamatma mugayir hareketlerinden do- layı Fatih mıntakasında 16, Eminönü mıntakasında 34, Beyoğlu mıntaka- sında 27 kişi cezalandırılmış, Emin- önünde 37 noksan ekmek müsadere olunmuştur. na semtinin « buna benzer bir tesisata ihtiyacı yok mu?... Meselâ, şehrin en fazla tekâmül ettiği Ayas- paşadan kalkıp en güzel sahili olan Dolmabahçeye inen sathi mail üstün- de... Yahut Nişantaşının altında çu- kurlaşan sahada, fakat mutlaka deni- ze İrişmek, Beyoğlunu denize kavuş- turmak üzere bir eğlence, bir neles alma bahçesi... Kışlık yüzme havuzu ile, patinaj yerile, gazinolarile, dalmi sergi binasile.... Bir ferd, Bursa gibi bir şehirde ki - teferrüc yeri pek çoktur - böyle bir işte bu derece muvaffak olursa, daha zengin İstanbulun ge bir merkezleşmiş eğlence bahçesi ya- pılması müteş ebbislerini elbette hüs- Akşamcı ŞEHİR HABERLERİ Haklı şikâyetler Hastanın imdadına koşmıyan doktor Boğaziçinin Anadolu yakasında küçük ve güzel bir köyünde otu- ruyoruz. Buraya her sene beş on aile yazlığa gelir. Bunlar arasın- da tanınmış doktorlarımızdan bi- ride bulunmaktadır. Bu doktorun yainız yaz için olsa bile köyde bu- lunuşu köy halkina bir sevinç ve bir emniyet bahseder. Fakat evvelki gece müessif bir hâdise bütün köy halkının sinir lerini bozdu. Saat bir ile iki ara- sında müthiş sancılar içerisinde kıvranan bir hasta için doktora koştular. Fakat, doktorun evde bu- lunmadığı cevabını aldilar, Akşam doktorla öyni vapurda bülunuşu- muz ve sabuh da gene “poslasına yetişmek için bay doktoru koşar- ken görüşümüz içimizi sızlattı. Dü- şündüm: Vicdani ve insuni bor- cunu ifa etmekten çekinenlere ka- nuni bir mecburiyet olduğunu her zaman ihtar etmek mi lâzım?.. Ben kendisinin ismini vermek- ten -memleket namına. çekiniyo- rum, Benim bu duygumun binde diri bile onda olsaydı! O geceki hastaya koşarak gelirdi zannede- rim. Çok tanınmış bir doktor olu- şundan adresimi ve köyümü yaz- maktan çekiniyorum. Çünkü mil- let nazarında ifibar. derhal azala- caktır. Benden bulmasın da, kim- don bulursa bulsun, Mütekaid kaymakam RAHMI » b CEVAB: Biz bu şikâyeti şu eibetlen haklı bulduk Memleketimizin o doktorsu şehirleri ve koskoca şehirlerimizin dok- torsuz' semtleri vardır. O meşhur dok- tor kimse onu da bir bakıma. mazur görmeli: Kimbilir bütün çün nekadar yorulmuştur. O semte başını din- lemek için tenhadir diye gelmiş, Belki de mütenddidi geceler sıra le rahatsız edilmiş, kendi de hastalanacak hele gelmiştir, istirahata fevkalâde muh- taçtır. Bu seferki müracaatçıyı da kaprisi tutmuş bir sinirli hasta san- muştur Yoksa bu tavsif edilen şekilde hem- cinsinin imdadına bir ça doktoru tasavvur etmiyoruz. Tevkifhane cinayeti tahkikatı Cumartesi günü sabahı İstanbul tev- kifhanesinde Yusuf, mangal bacağın- dan yaptığı sivri bir demirle Fevziyi boynundan yaralayıp öldürmüşlü. Dün katil Yusufin arkadaşı Mefsud evrak- larile birlikte sorgu hâkimine teslim edilmişler ve ilk sorguları yapıldıktan Sonra gene tevkifhaneye gönderilmiş- lerdir. Gazinocu ile iki müşteri arasında kavga Kumkapıda bir gazinoda içki fiati Yüzünden gazinocu ile iki müşleri arasında çıkan bir münazas gazino cunun dayak yemesile neticelenmiş ve polis işe el koymuştur. Gazinocu Nobarm iddiasına göre, müşteri sıfatile gelmiş olan Kapri ie Artin flat meselesinden münaka- #4 çıkarmışlar, ve bir aralık da iş bü- yüyünce, ikisi bir olup Nobari döğ- müşlerdir, Polis, Nobari muayeneye göndermiş, Kapril ile Arlini yakalıyarak hakla- rında takibata başlamıştır. .. Bedii bir güzelliği yok ki bay Bür- han Toprak'a havale edelimi.. pi Sebze ve mevya Fiatleri ucuzlat- mak için tedkikler yapılıyor Bundan bir müddet evvel Trakya- İ dan Dahiliye ve İktisad Vekâletlerine İ yapılan müracaatla İstanbul sebze hâl ücretlerinin pahalılığından şi- küâyet edilmişti. Şehrimizdeki alâkadar dairelerin yaptıkları tedkikler, hâl ücretlerinin hakikaten çok olduğunu göslermiş- tir. Bu ücretler indirildiği takdirde hem müstahsilin, hem de müstehli- kin istifade edeceği anlaşılmıştır. Diğer taraftan, İstanbuldaki sebze ve meyva bahçeleri üzerinde de ted- kikler yapılmaktadır. İstanbulda üç yüze yakın bostan vardır. Bunların istihsal kabiliyeti ve şehrin ihtiyacı- na ne nisbette yardım ettikleri araş- tarılıyor. Tedkiklerin neticesi İktisad Vekâlelihe (bildirilecektir. Yapılan tedkikler neticesinde Trak- yadan ve diğer yerlerden İstanbula gelen sebzelerin maliyet fiatlerile İs- tanbulda yetişen sebzelerin flatleri | hakkında bir mukayese yapmak mümkün olacak ve nakil ücretlerinin uzak yerlerden gelen mahsule tesir derecesi tesbit edilecektir. Bütün bu tedkikler neticesinde sebze ve meyva fiatlerinin ucuzlama- sı için almması lâzım gelen tedbir. ler düşünülecektir. —— e — Yol parası Bazı mahalle mümessilleri kendi isimlerini cedvele yazmamışlar Falih kaymakamlığı; kaza mıntaka- sında bulunan bazı mahalle mümessil- lerinin yolsuz bir hareketine tesadüf etmiş ve bu hususta tahkikat yapılma. sını polise bildirmiştir. Tahkikatı icap ettiren mesele şudur: Her mâhalle mümessili; kendi ma kallesinde oturan ve yaşları yol para- si vermeğe müsaid vaziyette bulunan- ların bir listesini yapmakta ve beledi- yece de bu listedeki isimlerden yol pa- rası tahsili cihetine gidilmektedir. Fatih kaymakamlığı, yol parası vermesi lâzım gelenlerin cedvellerini tedkik edince, bazı mahalle mümessil- lerinin, kendi isimlerini listeye dahil etmediklerini, bu suretle yol parası ver- mekten kendilrini muaf tuttuklarını görmüştür. Kaza dahilinde bulunan bazı mahallât mümessillerinin bu Şe- kildeki hareketleri şimdi haklarında tahkikat ve takibat yapılmasını neti- celendirmiştir. Diğer kaymamaklıklar da cedvelleri tedkik ederek bu yolda hareket eden mahalle mümessilleri bulunup bulun- madığını meydana çıkaracaklardır Bir kadın duvardan düşerek yaralandı Tarlabaşında oturan Makruhi ismin. de bir kadın, sinir buhranı geçirmek- te olduğu bir sırada bahçedeki küme- sin üzerine, oradan da 8 metre irtifa- ında bir duvara çıkmış, burada muva- genesini kaybederek düşmüş, muhte- Mf yerlerinden yaralanmıştır, Yaralı kadın hastaneye kaldırılmıştır. «. Sağlam bir şey değil ki uskur ta- yı Sahife | Ezir çırpıda | Çatık yüzle mücadele Sovyet Rusyadan yeni gelen bir ah- babım anlattı; — Sovyet Rusyada sokaklarda bü- yük lâvhalar gördüm. Üzerinde şu cümle vardı: «Mümkün olduğu kadar neşe...», «Biraz daha neşe... Belediye sokaklara bir takım musi- ki sanatkârları koymuştu. Bunlar çal- gı çalışıyorlar ve şarkı söylüyorlardı. Halk ta bunlarla beraber şârkılar söy- liyerek dansediyordu. Sovyet Rusyada sanayi plânları kadar halkta âzami neşe yaratmak için çalışılıyor. Ahbabım bunu bana İstanbul - Kü- çükçekmece treninde anlatıyordu. Kar- şımızda genç bir karı koca yanların- daki çocuklarile beraber oturuyorlar- dı. Konuşmalarından Floryaya denize gittikleri belli... Erkek te, kadın da yüzleri âdetâ asık bir halde vagonun koltuğuna gö- mülmüşlerdi. Arkadaşım kulağıma fısıldadı: — Böylede plâja gidilir mi ya?.. sıcak bir günde, eğlenmek için, gül- mek için, dünyanın en zevkli santleri- ni serin dalgalar arasında geçirmek için plâjlara giderken bile suratımızi asıyoruz. Sebep?.. Hiç... Sadece asık suratlı olmak için... Meşhur bir operatörün sözü aklıma geldi. Pek tanınmış operatörlerimiz- den biri bir gün bana demişti ki; — Hayatımda en korktuğum şey asık suratlı hastalardır. Bunlar hem kendilerine, hem bize son derece ıztı- rab verirler, Gençliğimde Avrupada asistanlık yaparken ameliyat olmağa en korkunç ameliyatlara gelirken bile neşe içinde gülerlerdi. Ve emin olunuz ki böyle neşeli adamların ameliyattan duydukları ıztırab daha az olurdu. Sonra dikkat ettim, bunlar asık su- rat adamlardan çok çabuk iyi olu- yorlar, neşe, güler yüzlü- Tük son derece büyük bir kuvvettir. Ve bu kuvvetin mahiyeti henüz anlaşıl- mamıştır. Neşenin sıhhat ve hastalık halinde, tedavi hususunda büyük bir ehemmiyeti vardır. Birkaç kere bizim de bir «neşelenme mücadelesi» yapmamızı yazmışlam, Şimdi bunun lüzumunu daha iyi anlı- yorum, Dikkat ediyorum. Dünyanın en zevk- Ni işlerini bile çatık bir yüzle yapıyor, Eğlenirken bile suralımızı asıyoruz. Çatık yüzle mücadele etmeliyiz. H.F. aaa Daimi sergi yeri İstanbulda dalmi bir sergi yeri Le- sisi için tedkikata devam ediliyr, İk- tisad Vekâleti bu işle çok yakından alâkadar olmaktadır. Vekâlet İstan- bulda dâimi sergi yeri hakkında alâkadarların fikirlerini sormağa baş- lamıştır, z Milli sanayi birliği de bu işle meş- gul olmaktadır. Vekâletin sorularına mümkün olduğu kadar kısa zaman- larda cevap verilecektir, Vekâlet al- dıkları cevaplari tedkik ettikten son- ra daimi sergi yeri hakkında bir ka rar verecektir. İ Esrar verirken yakalandı akçılık takibile meşgul memur- lardan biri, Galatada dolaşmakta olan Ahmed Cemal isminde birinden şüp- helenmiş, kendisini biraz takip edin- e e murlu havalarda Aksaray, tr e yi

Bu sayıdan diğer sayfalar: