12 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

12 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 8 — Ankarada yapılan Ordu atlı mania müsabakalarından intibalar İstanbul — Öğle Türk mu Akşam neştiyati: 1830: Plükis dariş 3 a > Halk şarkıları ! ından yad Gün ve arkadaşları tara- fından Türk müslim ve halk şarkil 2030: Ömer Rıza tarafından arabcü sö lev, 2045: Bayan Muzaffer ve arkadaş- lari tarafından Türk musikisi ve halk Şarkıları (Saat ayarı), 2115: ORKESTRA, 20,15: Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün proğramı, 2230: Piikla sololar, opera ve operet parçaları, 23: SON. 13 Teşrinisani 937 Cnmartesi İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230 Plâkla Türk musikisi, 1250: Havadis: 1305: Muhtelif pilk neşriyatı, 14: SON. Akşam neşriyatı: Saat 1830 plâkla dans musikisi, 19 Safiye: Piyano ve keman refa- katile. 1930 Konferans: Doktor Fahref- tün Kerim GFikis yorgunluğundan ko- Türk musikisi ve halk ları, (Saat m e 5) Bay Hamdi parkuruna başlamadan evvel hakem heyetini selâmlıyor. AM. 5 r Avrupada büyük muvaffakıyetler gösteren yabitlerimiz bugün Ankarada mâni müsabakaları yapmışlardır. Bunlardan bay Eyüp Öncü bir mânia atlarken 11/11/9317 Perşembe günü İstanbul Halinde toptan satılan yaş meyva ve sebzelerin fialleri En aşağı En yüksek Onal Mikyası fisti (fiatı ” — Kuruş&. Kuruş&. Bakızkabaği Kilo 9— 15 — Ayşekadın fasuliy& (O » 16 — 15 — Barbunya kırımızı »1— 8— Kır domatesi » 6— 8— Bırık domatesi » 0— 1— Pirnan, » 180 4— İspanak » 6— W— Lahana A — Aa Havüç » 8— 7— Kereviz Kök >» 6— 5— Kereviz o yapa Demet 3 — 390 Dolmalık bibelr Kio 8$— 10 — Bivri biber » 0— 8 Pancar , Demet259 3— Patlıcan baş adet 4— 5— Patlican Orta » $— 38 Patican ufak » id 18 Yeşil salata MW» 6—8— Maydanoz Demet — 60 — 78 Turp >» -G —& Müşikile üzüm Kilo 8— 18— Siyah üzüm LR Rezakı N » V— B— Elma Amasya » V— 4— Elma Gümüşhane »— E#ima Ferik , ». 5-1 Elma İnebolu ». — Armut Ankara » 5— 8 — Armut Karadeniz » 3— 6— Ceriz BŞ ar Mem Ayn >» Nas » 5— 8— Kestane », 5— a— Muşmula » 39 6— Muz »05—100— mon (Yeri 109 adedi 200 —300— mon Ecnebi 100 >120—20— YENİ NEŞRİYAT m mm TÜRKÇE DOĞRU YAZMA USULÜ İstanbul ve Pangaltı liseleri hocaların- dan bay Mitat Sadullah Sander tarafin- dan bu Isim altında çek faydalı bir eser neşredilmiştir. Bütün mekteplilerle doğru ve güzel Türkçe yazmak istiyenlerin öğ- renmeleri icab eden esasları ve en pratik yolları göstermektedir. Tavsiye ederiz. Beyoğlu Halkevinden: Evimiz dershö- fielerinde Fransızca az bilenlerle hiç bil- gü v Arzu edenlerin kaydlunmak üzere Evi- mi— Kınalı hocanın açılmş ağzı, Camide veriyor halka şu Yâzı? — Ey ulu cemaat!.. Beni dinleyin, Ağlayın, göz yaşı döküp inleyin! Tanrıya yalvarın, affetsin sizi, Herkesin günahı vardır bir dizi! Tanrımız vakıftır hayra ve şerre, Ne yüzle çıkarız ruzu mahşere?.. Bilirim, çoğunuz işledi günah: Hilebaz giydirdi gatile külâh, Zalimler mazlumun ahını aldı, Hırsızlar yoksulun malını çaldıl Kulların günahı çoktur, sayılmaz: Tembeller kılmadı bir kere namaz, Oburlar tutmadı ömründe oruç; Hasılı işledi herkes başka suçl.. Bu kürsü üstünde kaç gün bağırdım: «Tövbeye geliniz!..» diye çağırdım Olanca erkeği, Kadını, kızı!.. Cemaat!.. Açınız kulağınızı: Üç büyük suç var ki, pek güç ödenir, Bunlara «günalu kebair» denir!.. Sırayla söyleyim, evvelâ: Tütün. "Tütünü içenler kâfirdir bütün! Yeniden dirilip mahşer gününde, Elpençe dururken Tanrı önünde, Kim tütün içtise tabur olacak, Cehennem açılıp, hepsi dolacak!., Orada sizlere yaman ceza var: Tütüne sarılan bütün kâğıtlar “Toplanıp, alacak ateş halini, Yakacak o kâfir kulun elini. Bu büyük günahı işliyen adam Yanacak böylece yetmiş sene tamil... Camide bir korku rüzgüri esti; «Kınalı bir lâhza sözünü kesti, Yeniden başladı: . — Saniyen: Rakı. Onun da tütünden hiç yoktur farkıf.. Hakeza: Varınca ruzu mahşere, İçilen rakılar gelip bir yere Hepsi de olacak kızgın neft yağıl. Sarhoşun bağlanıp eli, ayağı, Ağzından içeri akıtılacak, Bitecek tam yetmiş senede ancakl., Camide ortalık gene karıştı: Bu sözü duyunca herkes bakıştı Bir derin korkuyla yekdiğerine. oKinali» yerleşti daha yerine, Büsbütün girişti; — Salisen: Zina, Kim zina yaparsa cennet yok onaf., Nikâhsız kadına “her kim sokulur, Bir gayya kuyusu meskeni olur. Bu suçu işlerken âsumeh titrer, Topraklar sarsılır ve umman titreri,. Vay onu işliyen nabekâra, vay; Zira ki tükenmez cezası kolay: Atıp cehenttemde onu derine, Yanmış gaz dökerler avret yerinel,, Bu sözler bir bomba tesiri yaptı, Ahali dehşetten papucu kaptı: Camiden savuştu evine herkes, «Kınalı» onlara dedirtmişti: Pes, O koca kavuğu kaşına yıktı, Gururla, heybetle dışarı çıktı. m NS İki gün geçmişti üstünden henüz, «Kınalı» evinde uyurken gündüz, İkindi vaktinde kapı çalındı: Bir zengin adamdan mektup almdi. Bu haber sevince değerdi, evet: Bir büyük konakta yemeğe davet, «Kınalı. düşkündü boğazına pek, Yüz kilo olmuşken beslerdi göbek, Değildi mazeret, nazin sıradı, Belki de alırdı bir diş kirası; Bu zengin harçlık ta verirdi ona, Hem mide, hem kese... Ne mutlu cana| Sinttr. — Severler beni, bilirim; | Könaktan içeri girince hoca, © Kıymetli halılar yere vurulmuş, Işıklar yakılmış, masa kurulmuşu Gözleri kamaştı; bu nasıl masa, Âdeta kuş sütü konulmuş tasa, Mezenin bin türlü çeşidi vardı. «Kınalı hoca» yı bir merak sardı, Bir lâhza düşündü: — Konakta bugün Mutlaka yapıyor bu zengin düğünl... Fakat meselenin buydu garibi Etrafta ses yoktu konak boş gibi, Ne gelen, ne giden... Tssızdı civar?),, Mesaya göz attı: İki kadeh vaz, Sadece iki çift çatal ve kaşık?l., Kınalı hocanın vazı Yazan: NECDET RÜŞTÜ Yüreği merakta, aklı karışık, fı kirişte, hayretle dürdu, oi ibi. — Diye oturdu. ds Az sonra açıldı kapı ansızın, Çehresi göründü bir güzel kızım: Gülerek hocaya doğru yaklaştı. «Kınalı bu elâ gözlere şaştı: Bakışı yapmıştı yüreğinde iz. Güzel kız sokuldu: — Safa geldiniz!.. Sırıtıp vermişti hoca da selâm, Abayı yakmıştı hasılı kelâm. Kesildi mollanın artık mecali, Bu kızda görmüştü bir kadın hali: Serbestti, çapkındı, değil utangaç; Piliçten ziyade tavuktu: Anaç. Hoca da başladı horozlaşmıya Köpürdü; hazırdı birden taşmıya, Bir lâhza durdular öyle göz göze, Genç kadın teklifsiz koyuldu söze, Dedi ki: — Yaklaşım şöyle masaya, Bu rakı nihayet verir tasaya, Rakıdan görülen fayda büyüktür; Bü hayat taşınmaz bir ağır yüktür, Bir kadeh bu derdi hafifletiyor, Verdiği teselli bize yetiyor! ... «Kınalı» bu kısa nutku dinledi, İçinden: «ya, sabur!..» diye inledi, Genç kadın bir kadeh uzattı ona, Düşündü; takati ermişti sona, Elini uzatta; — Eyvallah!.. diye, Kadehi indirdi birden gövdeye, Gözünde yıldızlar parlayıp söndü, Ne hoş şey!.. Gülerek kadına döndü; — Bu güzel eksire biçilmez baha, İnayet buyurun bir kadeh dahal... İkramda açmadı kadın arayı: Hocaya uzattı bir sigarayı: — Buyurun, erbabı zevkini anlari. «Kinalie atıldı, çıktı dumanlar, Kırk yıllık tiryaki gibi tüttürdü. Bu içki sohbeti bir hayli sürdü, İyice dönmüştü hocanın başı. Bu sene gelmişken altmışa yaşı, O eski çağların hızını duydu, Bu sarhoş kadının sözüne uydu: İçtiği kadehler belli değildi, Bir değil, on değil, elli değildi. Kadının boynuna attı kolunu, Bağırdı: — Ben tuttum cennet yolumu; Kınalı denilen hane harabı Şadettin... İçiiğim kevser şaratul.. Nâradan inlerken koskoca yapı, Salonda açıldı ansızın kapı: «Kınalır son vâzı verdiği zaman İşitip ona bu oyunu yapan Kurnaz ev sahibi içeri girdi. Yüzünde bir sinsi gülüş belirdi, Dedi ki; — Hani ya vardı üç günah, Camide anlâttın bize dün sabah; Dünyada içerse kim rakı, tütün Kızıl kor olurdu vücüdü bütün?! Nikâhsız kadına yaklaşan adam Demiştin: Yanacak yetmiş sene tam, Baksana, çiğnedin kendi sözünü?71., > «Kınalı» açarak iki gözünü, 'Bağırdı: — Mücrimle doldise dünya Tanrının rahmeti tükenmedi yal. Bu sözü söyleyip kadına saldı: «Ey hurt!..» diyerek, bir buse aldı. Etti son kadehi gövdeye boca, Devrildi... Sızmıştı kınalı hoca, Çocuğunuza iyi bir dadı arıyorsanız , AKŞAM'a bir KUÇUK ILAN vermekle bunu hemen temin & edebilirsiniz. 3 defası 100 kuruş 12 Teşrinisani 1987 — a ew -. vrar nenvsm e di m NR la e eğ ni İğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: