20 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

20 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tütün Avrupaya nasil geldi? —Piponun imenşei... Bizim tütün tiryakileri, meşhur muhar- rir ve -ediblerimiz: nasıl sigara içerler? Napolyona 'iran şahının hediye ettiği çubuk - Pipo sergisi - Pipo içen kadınlar çoğalıyormuş Bizde tütün tiryakileri umu- mwiyetle hazır si- gara içerler; E- kiden tütünü el- 1e kâğıda saran- lar, çubuk, nargile meraklıları pek faz- la idi. Hazır “siga- 4 ralar çıktıktan sonra çubuk, nargile üdeta tamamen denecek kadar orta- dan kalkmış; hele tütünü elle saran- Tar büsbütün azalmıştır. Bizde sigara umumiyetle elle; yahut ağızlıkla içiliyor; Tütün kullanmanın | muhtelif şekillerinden biri olan pipo henüz taammüm: etmemiştir. Türkler pipodan pek hazzetmiyorlar Fakat Avrupada tütün tiryakile- rinin çoğu pipo kullanırlar; Bilhassa İngilizler pipoya “çok 'meraklıdırlar. Pipo tiryakisi bir İngiliz piposunü ar- cak“uyurken ağzından çikarır; Hattâ Londrada arasıra pipo tiryakileri ara- sında müsabakalar . tertip “edilerek imparatorluğun “en mükemmel pipo içen adamı seçilmektedir. Fransızlar ve'Almânlarda da pipo içenler çokturi Piponun tarihçesi Pipo Avrupaya 16 nerasırda İspan- yol “ve “Portekizliler tarafından geti- İdi, Pasulye;-kakao; patates,*doma- tes ve'diğer bir çok şeyler gibi tütü- nün de memleketi" Amerikadır. Kris- tof Kolomble' beraber Kübaya çıkan- Yar buradaki kadın ve erkeklerin ku- rumuş “bazı yaprakları ateşliyerek tüttütdüklerini, — içlerine “çektikleri dumanları büyük bir zevkle havaya savurduklarını görmüşler “ve'derhal tecrübeye girişmişlerdir. İşte Avrupa- hların ilk gördükleri sigara da bu ol- muştur. Fakat pipo, insanlar “daha ' tütün içmeğe başlamadan mevcuttu. Roma- War pipoyu pekâlâ biliyorlardı, Hattâ O devre aid eserler bulunan-müzeler- de demir pipolara tesadüf editmekte- dir. Yalnız “Romellar bu pipoların içine kokulu'otlar koyup yakarlar, öksürenleri tedavi ederlerdi. Tütün sonradan"piponun içine girmiştir. Pek'tabitdir ki İlk zamanlarda ya- pılan pipolar gayet basitti. Bunların ekserisi toptakveya tahtadan imâl edilir, diplerine “uzün"bir sap'geçiri- Yirdi. Ancak 18'inci asırda - porselen- den'pipolar yapıldı; Sonraları nadide ağaçların Köklerinden, - geyik “boy- nuzlarından, lüle taşından fevkalâde kıyıttetii"pipolar-iraği edildi, Bilhassa lüle taşından * hakiki bir sanat eseri denecek kac 1 güzel pipo- ! geldi ve.ilk işi önünde'duran —çubu- Yar yapılmıştır ki bunları yapan usta- ların .zamanla ortadan. kaybolması yüzünden bunlar bugün pipo merak- llarının . koleksiyonlarında . gayet mühim bir mevki tutmaktadırlar. Napolyonun tütün tiryakiliği İnsanlarpek eski zamanlarda alış- takları tütünden bütün mücadelelere rağmen vazgeçememişlerdir. Tütün içilmesini: menetmeğe : kalkan bir çok devlet. adamları vardır. - Fakat ağır ceza tehdidleri, hattâ ölümteh- i likesi karşısında» bile tiryakiler tütün | içmeğe devam elmişlerdir. Nihayet. mücadelenin faydasız ola- cağı anlaşılmış, ilk defa'olarak - Na- polyon tütünüdevlet inhisarna ai“ mıştır. z Napolyon . «tütün içrhesini: severdi. Fakat bütün gayvetlerine rağmen ha“ kiki bir tütün tiryakisi olamadı. İlk defa olarak. Mısıra gittiği zaman “| müslümanların « hoşuna gitmek için çubuk içmeği bile tecrübe etti. Fakat beceremedi. Çubuğu “her meteste sö- nüyordu.: Yakmak için yanımda! dai- mi bir uşak bulundurmak mecburiye- tinde kaldı: Hattâ bir arahk İran şa- hinin kendisine hediye ettiği » gayet uzun bir çubuğu içerken : az - kalsın boğuluyordu. Bu vakayı oda hizmet- çisi hatıratında şöyle anlatıyor: —:Şahın gönderdiği çubuğu kutu- sundan çıkardık; “Ucunu ağzına koy- du,bana da yak! emrini verdi. «Yak- tım. Derin bir-riefes çekti. Fakat bir- denbire yüzü kıpkırmızı oldu, gözleri sulandı; müthiş bir. öksürüğe tutul- du. Dumanlar genzine kaçmıştı: Bo- ğuluyor zannettim. Ancâk yarım saat sonra “kendine gun-odadan “uzaklaştırıdmasını em retmek'oldu. Pipoiçen meşhur edibler ve kadınlar Gelelim'pipoyal Geçenlerde Pariste piponun zamanımıza kadar geçirdiği istihnleleri gösteren bir sergi açılmış» tır: Burdda gösterilen parçalar ara- İ sında meşhur © Fransız şairlerinden Musset, Lamartine, Theophile Gâutler, «türür, el yurdamile paketten. iki si- Tomanci Flaubert ve bizim genç şa- > un da pipo kullandıkları 'bu sergide- ki pipolarından ve pipolu resimlerin- den anlaşılmaktadır. Son; günlerdeFransada kadın res- | samlar çalışırken ikide bir sigara ya- | kıp-söndürmek «külfetinden -kurtul- | mak için pipo içmeği tercihe -başla- mışlar. Bizim tütün tiryakisi ediblerimiz İ Bizim edib ve şairlerimizin de hemen hepsi “tütün 'tiryakisidirler. “Meselâ üstad Yahya Kemalin" kendine -mah- sus bir sigara içişi vardır. Bir kere kendisi * «Enâlâ; “sigarası - kullanır. Şiiri kadar söhbeti de pek-tatlı olan muhterem şairin müsahabelerinde bulunmak bahtiyarlığına erenler çok iyi bilirler ki “Üstad konuşurken sık sık sigara içer. Fakat sigarayı yak- mük işi söhbetin “biran kesilmesine dahi sebeb olmaz, şöyle ki: Tatlı tatlı anlatırken Üstadın canı sigara içmek isteyince elini yavaş ya- yaş masanın üzerindeki kutuya gö- gara alarak konuşma arasında bun- lardan bit tanesini karşısındakine ve- rir, bir tanesini'de parmakları arasi- na sıkıştırır. Üstad bu işi bitirdikten sonra sıra karşısındaki zata gelmiştir. Artık onun da elini ağır ağır cebine sokup kibritini çıkarması ve İki cümle ara- sindaki isitfade ederek evvelâ! üstadın"ve sonrg-kendisinin sigarası nı yakması icab eder. Eğer üstadıri karşısında oturan zat kibrit çıkarma ameliyesine başlamaz» sa sigaralar netice alınıncaya kadar yakılmadan elde'durur, Münekkit Nurullah Ataç bizde halâ elle'sigara saran yekgâne muharrirdir. Yenice tütünü içer; kom en mü temadiyen sigara sarâr, kâğıdı tükü- Yükler “yapıştırır. ŞER. (Devamı 8 iret sahifede) Yazan: Arif C. Denker ESRARENGİZ KERVAN Tefriks No. 8 Müzakere-neticesinde herkes kendisine düşen vazifeyi'yapmağı kabul :etmişti. Onlar hapiste yatarken ve biz balyeleri boşaltırken civarda ikinci bir kervanı da. bulundurmalıyız. Bu ikinci kervanın. yükünü birinci kervana ve birinci kervanın yükünü ikincisine yüklödikten “sonra İkinci « kervanla dağlara'doğru kaçmalıyız. İkinci ker- van iyice uzaklaştıktan sonra birinci kervanın adamları, yanlışlık olduğu ileri sürülerek ve kendilerine “itizar €dilerek serbes bırakılmalıdır. 'Tahii kervana : mensup adamların hususi eşyalarına el sürülmemelidir ki onların şüphelerini davet etmiye- lim. Onun için bu işte kullanacağı- mız kimseler itimada değer adamlar- dan olmalıdır. Yapılacak bütün mas- rafları biz üzerimize alıyoruz. Osaku Şimoji sustu ve mecliste ha- sır olanlara birer birer baktı. Çubu- ğunu içmekte olan Taotay gözleri ya- rı kapalı bir halde idi ve hayalâta dal- mış gibi görünüyordu. İkinci Çinli Takomo Asa elindeki mavi beyaz ipek- 4 mendil ile * gözlüğünü - siliyordu. İingstse, Japonyalı ajanı yiyecekmiş gibi gözlerini ona doğru dikmişti. Tüccardan Hang- .Fao dizlerinin üstüne koyduğu manikürlü ellerini seyrediyordu. Kâtip Sun sigarasını Ah » Sing ise — Hazrun izah ettiğim bu.plânı tasvib-ederse Taotoydan kervan adam». larmın 'derhal tevkiflerini emretme- sini ve kumandan Ming - Tseden de mevkufların bir kaç gün nezaret al- tında bulundurulmasını «temin. için kâfi miktarda asker vermesini rica ederim. Bunlar yapıldıktan sonra meseleyi kanunlara “uydurmak ciheti. kalıyor ki bunu da başkâtip Sunun dehâ ve zekâsının kolayca halledece- dinden eminim, Ah -Sing ile Hang - Faonun fev- kalâde maharetleri ve ticaret âlemin- deki uzun tecrübeleri ikinci kervanın hazırlanmasını ve techizini temin ede- cektir. “Kezâ -balyaların “boşaltılıp tekrar doldurulması vazifesi de ken- dilerine tevdi olunacaktır. Bütün bu işler için lâzım ölan 'paralar'derhal emre hazırdır. Ele geçireceğimiz. si- Jâhlar, cephane ve techizat; mahallin- de sarfedilinceye kadar emaneten Ming - Tseye “üirakılacaktır. “Nasıl kurduğumplân muvafık mı? Bu susl üzerine biriki dakika de- rin bir süküt içinde * geçti. Ondan sonra vali başını kaldırarak dedi ki; — Bu plânın tatbikinde “en mü- him vazife ikinci'kervanı hazırlıyan- lara ve techiz edenlere düşecektir. Onün için evvelâ bütüri ticari işlerde derin vukufları olan Hang «Fa ile Ming - Tsenin bu husustaki fikirle- rini alalım, Hang - Fao evvelâ dostu Ming » Tss- ye bir nazar fırlattıktan sonra valiye doğru eğilerek şu cevabı verdi: — İkinci kervan için lâzım olan hayvanların. yarısı bugünden hazır- dır. Balyaları açip tekrar bağlamak kervancılarım için 20? bir iş değildir. Yalnız plânın tatbikine başlanmadan evvel hazırlıkların ikmali için uzunca bir mühlet isterini ki hiçbir eksiklik ile karşılaşmağa mecbur otmıyalım. Ah - Sing'de şu sözleri ilâve etti; — Ben de arkadaşım *“Hang < Fao- nun fikrine iştirâk ediyorum. Onun- Ja birlikte bütün hazırlıkları “ikmal ederiz, Balyalardaki silâhların“boşal- tılmasına ve başka eşya ile tekrar doldurulmasına bizzat nezaret etme- yi ben üzerime alıyorum. Ah - Sing sözünü bitirdiktan sonra Taotay dedi ki: — Mademki hal ve keyfiyet bu meş- kezdeğir ve herkes üzerine aldığı va- #teyi hakkiyle yapmağa hazırdır, O halde biz de kendimize * düşen işleri yapmaya hazırız: Cesur Ming - Tse- nin himayesile ve açıkgöz başkâtibi- miz Sunun yardımile “lâzımgelen emirleri vereceğiz. “Sun “tarafından yapılacıık teklifler dairesinde imzamt' | daldı. Kulca valisi Ping - Çu taşıyacak olan tevkif emirleri yola çıkarılacaktır. Fakat, askeri işlerde yeditulâ #ahibi olan cesur arkadaşı- nuz Ming - Tsenin hiç sesi çıkmıyor, Tevkif ettiğimiz adamların - bir kaş gün nezaret altında bulundurulması için icab eden askerleri vakit ve zama- nında emirimize verebilecek mi? Ming - 'Tse başını kaldırdi, valinin Sualini tasdik ettiğini anlatan “bir tavırla başını tekrar öne doğru eğdi. Bunun üzerine vali dedi ki: — Şu halde dostumuz Osaku Şimoji tarafmdan gayet âkilâne bir surette tertip edilen plânm tatbiki için hiç bir zorluk kalmamıştır. Meclisimizde hazır olan arkadaşların — üzerlerine düşen vazifelerle derhal meşgul olma- larını rica-ederim. Çin devletinin re- fah ve-saadeti için “pek mühim olan böyle bir mesele ile alâkadar oldukla- rından ve tehlikeyi ortadan kaldır- mak için canla başla çalışmağa ha- zır bulunduklarından dolayı hazıru- na derin şükranlarımı arzederim, 'Taotay bunu söyledikten sonra minderinden “kalktı, misafirlerini binerek ve o geceki bahar fırtınasının getirdiği karlarla örtülü Kulcanın dar sokaklarından geçerek evlerine —git- tiler. Düşünceliler mabedinde Ertesi sabah Hüseyin efendi Ahmed Abudu uyandırdığı zaman güneş çoktanberi doğmuştu. Hattâ geceleyin biriken kar tabakası erimeğe bile başlamıştı. Ahmed uyanır uyanmaz iki dost sabah kahvaltısını hazırlamağa ko- yuldular, Ahmed odadaki mangalt sokak kapısının önüne koyarak gec6- den kalan bir iki ateş parçasile tek- rar yaktı. Ondan sonra çay pişirdiler, Kahvaltı ederlerken Ahmed Hüseyin efendiye deği ki: — Çince yazıyı okutmak için ben de seninle beraber «Düşünceliler ma- bedi; ne gideceğim. Fakat daha evvel yolumuz üzerine düşen Mongollar ha- nina uğrayıp orada kendime bir oda tutacağım. Hüseyin efendi buna hayret etti; — Ne? Mangolların hanında mi oturacaksın? “Sen Türkmen olduğun için orada dikkat nazarı celbetmez misin? Bu kadar ihtiyatsız olduğunu doğrusu bilmiyordum! dedi, — Merak etme, baba. Zannöttiğin kadar ihtiyatsız değilim. Odayı tu- tarken Lassaya hacılığa giden bir Mongolun uşağı olduğumu ve handa efendimi bekliyeceğimi söyliyeceğim. Bu suretle Ahmed, handa oturan iki Rus kadını için orada kalmak is tediğini Hüseyin efendiden gizlemeğe muvaffak oldu. serme mma EN ama ki a

Bu sayıdan diğer sayfalar: