27 Kasım 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

27 Kasım 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NAL: Fransada dahili işler | İtalyada olduğu gibt patronlarla müs- Yakın zamana kadar Avrupanın karasında en kuvvetli ve en nüfuzlu bir büyük devlet olarak hüküm süren Fransa birkaç senedenberi buhran üzerine buhran geçirmektedir. Bu yüz- den harici politikası ve tesiri zaafa uğramıştır. Fransanın uğradığı son buhran içtimai, mali, para, parti niza gibi Pransız milletinin ve devletinin ha- | yalına aid hususi bir şube ve sahaya taallük etmeyip altmış küsür sene denberi devam eden üçüncü cumhu- riyet rejimini ve alelümum demok- rasi esasını doğrudan doğruya teh- did etmektedir. Fransanın en büyük kumandan- larından olup yakın zamana kadar hâva müdafaasının başında bulunan bir generalin erkânıharbiyesini deruh- te ettiği gizli bir ihtilâl teşkilâtı mey- dana çıkarılmıştır. Gayesi askeri teş- kilât kuvyağile krallığı iade etmek ve Amerika bilginlerinden bay Vilfrid Hambi Negeria ile Angola zencilerinin yılana taptıklarını görmüştür. O di- “ yarlarda yılan mukaddestir. halk AL | laha tapar gibi yılanlara tapar. Mukaddes sayılan yılan Fitondur. Bu zehirsiz ve insana çabuk alışan bir mahlüktur. Negeria ve Angola zencile- ri bu yılanları mabedlerine kapıyor- Pulları satmanın çaresi Evet Amerika devletlerinin. bir ç0- ğu, varidat temini için sık sık pul de- Eiştirirler. Bu devletlerden biri gene yeni pul- lar basmış ve eskilerini toptan sati- şa çıkarmış. Kolleksiyon meraklıla- rından hiç kimse talip olmamış, Bu- nun üzerine bir pulcu hükümete baş vurmuş, demiş ki: — Pulların hepsini satın alırım, bir şartla, gazetelere şu ilânı veri- niz: «Bu gece hırsızlar, eski pulların hepsini çaldılar. Hükümet hırsızla” rı bulana yüz bin pezo mükâfat ve- -recektir.»> ; Biray sonra gazetelerde şu haber - çıkmış: «Çalınan pulların, hırsızları tarafından iraha edildiği anlaşılmış- tir.» Ertesi günü de şu ilân intişar et miş:” «Postahaneden (çalınıp imha edilen pullardan bir kaç serisi bende var. Talip olanlar “adresime müra- caat etsinler.» Kısa zamanda bütün pullar satıl- miş Soğan kabuğu boyası Londra civarında oturan Mis Ben- ham isminde bir kadın yün iplikleri- ni soğan kabuğlle beraber kaynata- rak boyuyor ve ondan sonra kendisi- ne yün örgüden ceketlere falan örü- yormuş, Bunu haber alan bir İngiliz gazetecisi madam Benham'ı ziyaret - ederek işlediği yünleri mağazalardan alıp da neden soğan kabuğile boyadı- gır sormuş. kadın, gazeteciye şu ce- vabı vermiş: — «Neden boyamıyacağım! Sokak- ta satılan yünler her kadının arkasın- da görülüyor. Benim boyadığım yün- lerin rengi ise yalnız bana mahsus oluyor!» Atlas denizini aşan kanaryeler , Son.bir iki hafta zarfında Avrupa- dan Amerikaya üç bin kanarye sevke- ,dilmiştir, Bu kanaryeler Noel hediyesi için gönderiliyor. Liverpuldan Ameri- kaya hareket eden her vapur 300 ka- dar kanarye götürmektedir. Her ka- narye ayrı bir kafes içindedir. | şebbüse — 100 sene evvel... Türkiyede pasaportihdas edildi Avrupaya gidecek yolcular, pasaportu gidecekleri devletin sefirindeni alırlardı, Avrupa yolculuğunun çoğaldığını ve her hükümetin pasaport vermekte olduğunu gören Babiğli de ilk defa bu usulü ihdas etti. Lüzum şöyle izah ediliyordu: «Her devlette cari olduğu misillâ Babıâli dahi tebeal devleti aliyeden Avrupaya gidecek olanlara Hariciye nezareti marifetile pasaport itasına ve gideceği devletin sefirine işbu pasaportun ibraz olun- ması hususuna karar verilerek süferayi mevcudeye resmen ihbar kılındı,» tahdeminden teşkil edilecek muhlelit sınıf vesmeslek ocemiyetlerini yeni devlet idaresine temel yapmaktır. Fransa Başvekili gizli teşkilâtın bu maksadını resmen beyan eyledi- ğinden geçen eylüldenberi Fransa- nın muhtelif yerlerinde izi ve hürb silâh depoları meydana çıkan, şebe- kenin komünistlerin hükümeti elle- rine geçirmek gibi muhtemel bir te- hazırlıktan giyade dğrudan doğruya devlet rejimini değiştirmeğe hazırlanmış olduğuna şüphe bırak- mamıştır. Bu esnada umum devlet memurlarının maaşlarına yüzde yir- mi zam yapılması için hükümeti ve parlâmentoyu (zorlamış olmaları di- ğer bir buhran çıkarmıştır. Fransa- | nın âkibeti ne olacağı İspanyadaki derse ibretle bakan umum Avrupa devlet adamlarını düşündürüyor . Feyzullah Kazan ; rahipler yılanları besliyor. Âyin günleri yılanlara bol bol su ik- ram ediyorlar. Kendisine yılan sürü- nen bunu şeref addediyor. Yılanla karşı karşıya kalanlar, önünde iğili- yorlar: «Sen bizim anamız, babamız- sın» diyorlar. Kazara bile olsa, bir yılan öldüreni derhal diri diri yakıyorlar. Yılanlarla beraber büyüyor Küçük Amerikalı Annette Avers daha altı aylık iken bu yılanlarla oy- namağa başlamıştır. Kiz her gün on- ları boynuna doliyarak: uYılanlarım beni seviyor mu, seviyor mu?» diye şarkı söylüyor. Amerikan gazetelerine bakılacak olursa yılanlar da Annettei çok seviyorlar, bütün gün onunla oy- naşıyorlar. Kız bu iki yılan arkadaşına Elmer ve Bully isimlerini vermiştir. Aşk neler yapmaz! Londra varyetelerinde artistlik yap- mış olan 36 yaşında Alma Tremayne isminde bir'kadın hapis cezası yiyen sevgilisini hapishanede görmek için artist arkadaşlarını topliyarak mah- puslara meccani bir konser vermiştir. Konser esnasındaki ihtisasları hak- kında bir İngiliz gazetecisine demiştir ki: — «Gözlerim hep onu arıyordu. Ni- hayet sevdiğim adamı gördüm. Ba- na doğru gülümsüyordu. Diğer mah- puslar oyunları alkışlarken onun göz- leri hep bana doğru dikiliydi. Sevgi- lime kavuşmak için daha uzun zaman bekliyeceğim. Fakat dünkü günü hiç unutmıyacağım!ı Yer cücesi Yeryüzünün en kısa boylu adamı Bandırmalı bay Hüseyindir. Yaşı otuz altı, boyu 55 santimdir. Bay Hüseyini bir İngiliz filim kumpanyası angaje - mühim mesele İİ hakkında tetkikler yaptırıyor. Vekâ- etti, Londraya götürdü. Amerika iktisadi buhran şiddetini artırıyor, bütün esham yeniden düştü Amerikada baş gösteren ( İktisadi buhran gün geç- tikçe şiddetini art- tarıyor. Bir kaç gün eyrel Nev york borsasın- da yeniden fiatler düşmüştür. En kıy- metli ve en sağlam esham bile yüzde on derecesinde düşmüştür. Sukut al- tı yedi ay evveline nisbetle yüzde el- liyi bulmaktadır. Bu hususta bir fi- kir vermek için Nevyork borsasında en çok muamele gören bazı esham vaziyetini göstereceğiz: Bakır trüstü eshamı 929 senesinde, buhrandan evvel 140 dolardı. Buh- randan sonra mütemadiyen düştü. 932 de 3 dolara indi. Buhranın tesiri azalınca tekrar yükseldi. Allı ay ev- vel 69 dolardı, Şimdi 25 dolara inmiş- tir, General Motors 929 da 91 dolardı. 932 de 7 dolara düştü, Altı ay evvel 70 dolardı. Bugün $2 dolardır. Nikel türstğ 929 da 72 dolardı. 932 de 3 dolard düştü. Altı ay evvel 73 dolardı. Bugün 37 dolardır. Diğer bütün esham bu vaziyettedir. Amerikada yeni buhranın sebebi nedir? Pariste çıkan İntransigeant gazetesi bu hususta yazdığı bir ma- kalede diyor ki: «Şu sırada Amerikada başlıca 3 vardır; Bütçe, para Amerikada bütün esham altı ay içinde yüzde elli derecesinde düşmüştür. İşsizlerin miktarı artmakta, bütçe muvazenesi bir türlü temin edilememektedir. Bir Fransız gazetesi bunun sebeblerini anlatıyor ve işsizlik meseleleri. Bütçe 935 sene- sinde denk olacaktı. Buna muvaffa- kıyet hasi olmadı. Tevazünün 936 senesinde temin edileceği vadedildi. Sonra muvazene temini 937 ye bıra- kıldı. Maliye Nazırı Morgen Tavın beyanatına göre bütçe muvazenesi, ancak 1939 senesi 30 haziranında te- min edilebilecektir. Bütçede masraf varidattan çok ol- duğu için Amerikanın düyunuumu- miyesi süratle artıyor. 1930 senesin- de 16 milyar dolardan ibaret olan düyunuumumiye, bugün 37 milyarı geçmiştir, Dolar da, düyunumumiye- si mütezayid bir nisbetle artan mem- leketlerin paraları gibi kararsızdır. B. Roosevelt işsizlik ile mücadele etmek için börçlanıyor. Son dört sene zarfında işsizlere yardım için 14 milyar dolar harcamıştır. Halbuki Amerikada kadın, erkek 9 milyon dâ- ha işsiz vardır. Bazı sanayiler ve bil- hassa demirleilik sanayli, istihsal kabiliyetinden yüzde elli nisbetin- de az çalışıyor. Borsa mahafili: «Bu netice, Roose- -velt tarafından takib edilen siyasetin iflâsıdır» diyorlar ve bunu Fransada B. Blumun aynı akamete uğrıyan siyasetine benzeti- «yorlar. Filhakika Rooseveltin yaptığı satın alma kabili- yetini arttırma tecrübesile B. Blu mun Siyaseti arasında müşterek nok- talar vardır. Nevyork borsa mahafili diyorlar ki: İKTİSADİ MESELELER: Et yüzde 20 uculıyabilir İktisat Vekâleti hayat pahahlığı letin iktisat işleri için çalıştırdığı ec- nebi mütehassıslardan Von der Por- ten bu mesele ile meşgul olmak için şehirimizde bulunmaktadır. Mütehassıslar, bugünkü şartlar da- hilinde idari tçdbirler sayesinde ha- yatın bir çok şubelerini ucuzlatmağa imkân olduğuna kanidirler. Bazı eş- ya fiatleri vardır ki, bunların nakliye masraflarında, ve yahut tâbi olduğu vergi şartlarında bir değişiklik yapıl- dığı takdirde, bunları ucuzlatmak ka- bil olabilir. Şimdiye kadar yapılan tetkikler umumi mahiyette olmakla beraber, bazı maddeler üzerinde hükümler ve- recek derecede ilerilemiştir. Şimdiye | kadar yapılan tetkiklerde et fiatleri- nin pahalılığı göze çarpmıştır. Müte- hassıs, İstanbulda et flatlerinin yüz- de yirmi nisbetinde ucuzlıyabileceğine kanidir, Bu nası! olabilir? Acaba mez- baha rüsumundan tenzilât yapmak suretile mi? Eti ucuzlatmak için, mez- baha resminden tenzilât yapmak fikri pek umumidir. Fakat mütehassıs bu- nünla bu meselenin halledileceğine kani değildir. Mütehassısa göre, mezbaha rüsu- munu indirmek için, her şeyden evvel mezbaha varidatını arttırmak çarele- rini bulmak lâzımdır. Bunun için de, mezbahadaki soğuk hava tertibatında kullanılan elektrik tarifeleri üzerinde biraz durmak icab ediyor. Tarifeler pahalıdır, bunu indirmek için, bu ta- rifelerdeki flatlerin teşekkülüne sebep olan kömür ve nakliye masraflarını lâzım, Hasılı yalnız başına eti ucuzlat- mak kabil olamıyor. Bu meseleye te- mas ettiğiniz zaman, biribirine zincir gibi bağlı bir sürü meselelerin ortaya çıktığını görüyoruz. Mütehassısın fikirlerinden biri de, mezbaha varidatını arttırmak için ka- çakçılığa mâni olmak lâzım geldiği- dir. Demek oluyor ki mezbaha resmini indirmek için kaçak et satışını menet- mek icab ediyor. Halbuki kaçak et, mezbaha rüsumunun pahalılığından ileri geliyordu, acaba işe hangi ta- raftan başlamalı? — H.A, Kanun Bilgileri Müruruzamanın kaf'ı Müruruzaman dermeyan ederek aleyhine ikame olunan davanın reddini taleb eden tarafın hasmi bu iddiaya karşı mürüruzamanın katedildiğini söyler ve bunu isbat ederse müddenaleyhin müruruza- man def'i fayda etmez. Müruruzamanın kat'ı ikrar ve- ya tâkib ile olur. Elimizde âdi bir alacak senedi olsa bunun müruru- zamanı sened tarihinden itibaren on sene olduğuna göre meselâ do- kuzuncu sene zarfında borçlu te- diye için başka Şürtlar göstererek yeni bir sened imzalarsa müruru- zaman kaledilmiş olur. Keza ara- sıra faiz veya alelhesab bir mik- dar para eda eden veya rehin ya- hut kefil veren borçlu da bu hare- ketleriyle müruruzamanı kateder. Bundan başka alacaklının mezkür on sene içinde mahkemeye veya icraya müracaat etmesiyle de mü- Turuzaman katedilmiş olur. Dâva devam ettiği müddetçe iki tarafın muhakemeye müteallik her muamelesinden ve hâkimin her emrü hükmünden itibaren “müruruzaman yeniden cereyana başlar. Katı, icra! takibattan ne- şet etmiş ise müruzaman takibe müteallik her muameleden itiba- ren yeniden cereyana başlar. Kat'ı bir iflâsa müdahaleden neşet et- miş ise müruruzaman iflâsa mü- teallik hükümlere nazaran alaca- ğı yeniden taleb etmek mümkün olduğu zamandan itibaren yeni- Kurtuluşla mensucat fabrikasında çalışmakta olan yirmi iki yaşlarında Kadife ismindeki kız; çözgü makine- sinde çalışmakta iken elini kaptırarak tehlikeli surette yaralanmış tedavi için Şişli hastanesine yatırılmıştır. Brezilya harici boçlarını . vermiyor Berlindeki elçiliği bir teblig neşretti Hoş bir vakit geçirmek için NOVOTNİ'de Müntahap bir ORKESTRA refa- katinde Budapeşle Operet şantözü RUDOLFFY TEKDÜĞME - sizin için düşünen bir Ayar, olomaliğidir. PHILIPS MIŞ Le) MTAL Tee KN e ge” Tİ İla d

Bu sayıdan diğer sayfalar: