8 Mart 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

8 Mart 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

art 1938 Işe yaramaz sanılan şeylerden de istifade edilebilir İdareli bir ev kadını herkesçe lü- ZUMSUZ çöp tenekesine atılacak şeylerden de istifade etme- sini öğrenmelidir. Evde yenilen portakal, mandalina mon kabukların gölgede tamami- le kuruttuktan sonra bunları sobe yakarken çıra gibi kullanmak ka- bildir, Suyu sıkılan limon kabukları ile, evin İşi bittikten sonra eller ovulur- sa işten hasıl olan lekeler çıkar. El- Jer katiyyen çatlamaz, yumuşak ka- Mutfakta kullanılan yumurta ka- bukları saklanır ve çamaşır kaynatı- hırken içine atılırsa çamaşırlar kar gibi beyaz olur. Kirlenmiş sürahilerin içine yu- murta kabuğu, tuz, küçük parçalara taksim edilmiş sünger kâğıdı ve su koymalı, iyice salladıktan sonra bir kaç su çalkalayıp yıkamalı. Sürahi- der par pırıl olur. Ele avuca sığmıyan küçük sabun Parçalarını rendeleyip kurutmalı ve toz sabun olarak kutu içinde sakla- için bu tozdan su içine atılınca der- hal köpüklü sabunlu su yapmak yaprakları saklayıp kurutmahdır. İcabında bu yaprakları hafifçe 1sı- tap halılar üzerine serperek süpür- mek halıları parlatır ve renklerini canlandırır. Bazı yemeklere yalnız soğan suyu konulur. Rendelenen soğanın suyu alındıktan sonra kalan posayı hafif- çe toprakla karıştırıp kırmızı bakır takımları ovulursa gayet iyi temizle- nir ve parlar, Evde içilen sigaraların küllerini dökmemeli, temiz bir kutu içinde muhafaza etmelidir. Lazım oldukça hafif nemli bir bezi bu küle batıra- rak madeni eşya silinince pırı pınl olur. Kristal ve sırça takımlarını temiz- Jemek için kahve telvesine bir iki damla sirke ve kâfi mikdarda su ilâ- ve ederek yıkanırsa fevkalâde parlak olur. Okunmuş eski gazeteler buruştu- rulup ıslalılınca gayet iyi cam ve ayna temizler, Sofradan artmış temiz ekmek par- çaları hafifçe fırınlanıp . dövülürse mükemmel galeta tozu olur. — Söyle ne var? — Pası istilâ edecekler. — Yok canım, yemekte Laroş kabi- nenin fikrini söyledi, — Yalan söylemiş, kombinezonları- nın duyulmasından korkuyorlar. — Otur bakalım. Kendi bir kanapeye oturdu. Kadın Jorjun ayakları dibine büzüldü: — Her zaman seni düşü , konuşulanları artık dikkatle dinliyo- rum... İnsan sevince kurnazlaşiyor. Nihayet dün öğrenebilmişti. Gizli- den gizliye büyük bir iş hazırlanıyor. du. İşi idare eden Valterdi. Böyle işle rin de ehliydi doğrusu. Dü Roy sabırsızlandı: — Çabuk söyle. — Daha Laroş Hariciye nezaretine geçer geçmez aralarında Tanca sefe- rini kararlaştırmışlardı. Altmış der- de düşen bütün Fas düyun tahvilâtı- nı satın aldılar... Fası işgal eder et mez, devlet borçları garanti edecek. Başını Dü Royun göğsüne dayamış, genç adama sokuluyordu; bir gülüm- sesin, bir kere okşasın diye, herşeyi yapmağa hazırdı. > Dü Roy sordu: — Emin misin? İki renk ve kumaştan yapılar el- ; biselerin moda olduğunu bir kaç de- fa yazmıştık. Yeni ktmaştan yâpı- lan bu elbiseler yerine bazı kiısım- ları yıpranmış olanları başka renkle karıştırarak yeni gibi yapmak müm- kündür. Bir kaç model dercediyoruz: 1 — Gri yünlüden elbise, yukarı | Gözlerin güzel görünmesi için Gözlerine rimel sürmesini ve göz kapaklarına (fard) yapmaktan hoş- Janmıyanlar, gözlerinin güzel görün- mesi için göz kapaklarına hafifçe tatlı badem yağı sürmelidirler. Kir- pPikleri de saf vazeline batırılmış kü- çük bir fırça ile yukarı doğru fırça- lamalıdırlar. Kaşlara da bu fırça sürülürse kaşlar parlak ve muntazam olur. Elbise ve saç fırçaları Kılları yumuşayan elbise ve saç fırçalarını sertleştirmek için saf amonyak içerisine sokmalıdır. Bura- da on dakika kadar durursa mutla- ka kıllar sertleşir. Çeşme altında soğuk su İle çalka- ladıktan sonra havlı üzerinde ve göl- geli rüzgârli bir yerde kurumağa bırakmalıdır. — Elbette eminim. — Olur şey deği. Laroşa gelince, onu enselerim. Kârata! kendini iyi korusun... İyi korusun, o Korgaz ka- binesi elimde kalır. " — Sen de tahvil alabilirsin. Henüz yetmiş iki franga yükseldi. — Yatıracak param yok. Kadın yalvaran gözlerle baktı: — Bunu da düşündüm. Beni biraz seversen sana borç veriririm. Birdenbire, sert cevap verdi; — İşte bunu istemem. Yalvardı: — Borçlarımadan da alabilirsin. Ben on bin franklık kendim için alacak- | tam, Yirmi bin franklık alırım, ortak- laşa almış oluruz. Bu parayı Valtere | geri verecek değilim. Şimdilik sen de | birşey verecek değlisin. Eğer muvaf- | fak olursa altmış bin frank kazanır. | sın, muvaffak olmazsa bana on bin frank borçlanmış olursa, bu parayı da | sana nasıl kolay gelirse öyle ödersin. — Hayır, böyle kombinezonlar sev- mem, İ Onu kandırmağa çalıştı. On bin frank borçlanacaktı, kaybedecek olur- sa ödiyecekti. Hem gazetede mücadele Yi o idare etmişti. Bundan istifade et- kısmı ve kolları lâcivert yahut şara- bi yünlüden yapılmıştır. Kemeri ay- ni kumaştandır. 2 — Kahverengi elbise, omuz ve sırtı yünlü dantelden yapılmıştır. $ — Bej rengi elbise üzerine kah- verengi. bolero yapılmıştır. Bolero etrafından elbiseye bej ve kahveren- | Isveç pastası 150 gram tereyağı, 300 gram İnce töz şeker, bir limonun rendelenmiş kabuğu yahut toz halinde vanilya, 150 gram iç badem, sekiz yumurta- nın yalnız akını almalı, Tereyağını ateşte ısıtıp sulandır- malı, (katiyen kızdırmamalı). İçeri- sine şekeri, limon kabuğu yahut va- nilyayı, makineden geçmiş iç bade- mi koyarak telle vurup köpürtmeli, tamamile sertleşince evvelce hazır- lanan yağ, şeker, bademi içerisine ilâve ederek karıştırmalı. Yağlanmış bir tepsinin dibine kâ- | Ed koyarak hemen içerisine hamu- ru dökmeli, yarım saat, üç çeyrek kızgın fırında pişirmeli. Üzeri kızarın- ca ve içine sokulan bir tığ iğnesi ku- ru çıkınca fırından çekmelidir. mezse budalalık ederdi i — Farzet ki, kendisine yaptığın hiz- metlere mukabil bu parayı sana Val- ter veriyor. — Peki, dedi, seninle ortak oluyo- Tum, kaybedersen sana on bin frank öderim, Kadın o kadar sevindi ki, kalktı, 'Dü Royun başını avuçlarının içine aldı öpmeğe başladı. Dü Roy evvelâ ses çıkarmadı, sön- Ta ötekinin dörtte geleceğini hatırla- di: — Uslu dur, dedi, MİC gi yün ile yapraklar işlenmiştir. Ke meri kahverengidir. 4 — Lâciveri yünlüden elbisenin arka kısmı yapılmıştır. Ön kısımı ma- vi yünlüdendir. 5 — Siyah yahut lâcivert ipekli- den elbise. Omuzları ve kolların yu- karı kısmı beyaz ipeklidendir. Çayı nasıl haşlamalı? Çay kaşlanırken kokusunun güzel olması için çaydanlık içerisine raklarının tamamiyle açılmasını ve bütün kokusunu suya bırakmasını temin eder, a a Kuru saçlar ve sivilceler Cemile, A. No. 28: 1 — Kuru saçlar için en İyi ilâç başının yıkamazdan evvel saç köklerine bolen Hint yağı, yahut zeytin yağı sürerek masaj yapmaktır. Başınızı Sararek bir iki saat böylece kaldıktan sonr yıkayınız. Saçlarınız yumuşar ve kuruluğu bir müddet sonra geçer. 2 — Yüzünüzdek! küçük sivilcelere gece yatarken limon suyuna batırılmış bir pa- mukla dokununuz. Bunları kurutmağa kâfidir. 3 — Boyalı veya oksijenle yengi sarar- tılmış saçlara permanant yapılır. Yal- niz tecrübeli ve bu işi iyi bilen bir berbere müracaat etmelisiniz. Meyus baktı: — Artık seni öpemiyecek miyim? — Bügün öpme, Başım ağrıyor. Bunun üzerine kadın uslu uslu ©- turdu: — Yarın yemeğe bize gelir misin? Çok sevinirim. 'Tereddüd etti, sonra reddetmek- ten korktu: — Gelirim, dedi. — Teşekkür ederim canım. Yanaklarını Dü Royun yeleğine sü- rüyordu. Bir aralık saçı bir düğmeye takıldı. Aklına birşey geldi. Saçı düğ- meye doladı. Sonra bir saç, öbür düğ- meye doladı, her düğmeye bir kıl saç Ve Dü Royun üstünde ondan bir ya- digâr kalacaktı. Dü Roy: — Meclise gitmeliyim, de- di, Bugün gitmemezlik edemem. Kadın içini çekti: z — Bu kadar erken mi? Sonra razı oldu: £ — Peki, git canım, amma yarın ye- meğe beklerim, bir | parça seker koymalı, Şeker çay yap- | Ve birdenbire geriledi. Başi, iğnelen- miş gibi acıdı. Kalbi çarpıyordu, bu acı Ondan geldiği için sevindi. — Allaha ısmarladık, dedi. 'Dü Roy gülümsedi ve soğuk soğuk gözlerinden öptü. DAN Moda haberleri Renkii deriden yapılan kemer- lerin ekseriyetle sağ tarajında ay- ni deriden bir cep bulunmaktadır. Bu cep içerisine pudra kutusu, du- dak boyası yahut cigara ve kibrit konulmaktadır. Tayör reverlerine altın ya hut gilmüşten yapılmış çiçek, kuş, kelebek gibi broşlar iliştirmek mo- dadır. # Plise elbise ve etek çok giyili- yor. * Bluzları gipür anirödölerle süslemek revaçtadır. 4 Gündüz giyilecek emprimeler küçük çiçekli olacaktır. * Ayakkabıları sandal şeklin- de giyilecektir. Şapkaların tepeleri eski yük- sekliğini kaybetmiştir * Tayör içerisine beyaz krep sa- len bluz çok giyiliyor. Nişastalı banyo Üsküdar, Lümla G, : 1 — Nişastalı ban- Yo yapmak için yarım kilo nişastayı bir tencere içine unuz. Azar azar soğuk su Mâve ederek ve karıştırarak tencereyi su ie doldurunuz, Süt gibi bir su elde edilir. Banyoyu 37 yahut 38 derece weak We doldurunuz ve nişastah suyu içine boşaltarak karıştırınız. Bir çeyrek bu sü içerisinde © ediniz. 2 — Alle doktorunuza sorumuz, size iğ- zimgelen tavsiyelerde bulunur. Yüzü pembeleştirmek Paşabahçe, E. F. : Yüzü pembei tiren krem yoktur. Spor yaparak, açık vada gezerek yüzün sıhhatli ve pembe olması mümkündür. “Ancak hafif pembe pudra sürmekle yüze bir pembelik » mek kabi Eldivenleri temizlemek Galatasaray, V. Ri: 1 — (Pecari) deni- eldivenleri temizlemek satılan toz halinde sa- ni Kullanmak lâzımd Tük su içerisine bir iki kahve Ka: bun toru attıktan sonra eritip köpürt- meli. Içerisine, eldivenleri bastırıp beş on dakika bırakmalı, Sonra çitilemeden elle yoğurarak kirini gidermelldir. İcap ederse Iki, üç defa temiz sabunlu su hazırlayıp eldivenleri içerisine | koy- malı. Çalkelarken son suyu hafifçe &&- bunlu olursa eldivenler yumuşak kalır. Baği kimseler son suyuna bir kaç dam- la gilserin de karıştırırlar, Bu da deriyi yumuşak tatar. 3 — Ziyaret öğleden sonra yapılır. En muvafık sanller dörtten yediye kadardır. Daha erken ve daha geç gidilmez. 3 — Genç kızların eli öpülmez. 4 — Boyunuz 1 metre 68 kilonuz da 66 olduğuna nazaran katiyyen şişman sayıl- mazsınız. Bilâkis 68 kilo olmanız daha doğrudur. — Bu kadar mı? — Gitmeliyim, geç kaldım. — Yarın yedide beklerim — Yarın yedide gelirim. Kapıda ayrıldılar. Biri sağa, öteki Sol saptı. Dü Roy bir müddet yürüdü. Bir şe- kerciden şeker aldı ve dörtte eve dön- dü, Klotild biraz geç geldi. Kocası Pari- se dönmüştü, bir hafta kalacaktı. Sordu: — Yarın yemeğe bize gelebilir mi- sin? Çok memnun olur. — Hayır, yemeğe patrondayım. Si- yasi ve mali birçok işlerle meşgulüz. Kadın şapkasını çıkarmış, korsar Jını gevşetiyordu. Dü Roy şöminenin üstündeki pake- ti gösterdi: — Sana kestane şekeri getirdim. Ellerini çırptı: — Ne iyi... Aldı. Bir tane yedi: — Nefis dedi, galiba kepsini yiye Jorja bakarak Nüve etti: — Eer zevkimi yapıyorsun. Yavaş yavaş şekerleri yiyor, bir yan- dan da daha kaldımı diye kâğıdın dibine bakıyordu. — Şu koltuğa otur dedi, ben de diz- lerinin dibine oturup şekerlerimi râ- hat yiyeyim. (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: