April 27, 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

April 27, 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Arnavudluk kra- 1 Zogu ile Macar kontesi Aponyi'nin düğünleri obugün Tirandaki eski sa- rayda yapılacaktır. Bu münasebetle üç gündenberi bütün Arnavudlukta şen- Mkler, (o eğlenceler tertip edilmektedir. Nikâh resmini mü- teakip kral ile kra- Yiçe Draca hareket edecekler ye bal ayım orada yeni yapılmış olan yaz- lık sarayda geçire- ceklerdir, Yazlık o saray, Draç limanına hâ- kim bir tepe üz rindedir, Sarayın, limana doğru do yulmaz bir msnza- rası vardır. Buraya eski kale duvarları arasından (geçen bir yolu takip ede- rek gidilir. Draç çok eski bir şehirdir. Milâddan 625 sene evvel Dor- yen muhacirleri tarafından Epidam- nos'un namına İzafetle kurulmuştu. O devirde Dracın ticaret âleminde yük- Yeni kraliçe sek bir mevki vardı. Şehir sonradan 229 senesinde Dirrhachium ismini aldı, Kayser'le Pomkeyus da Milâddan €v- Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ— Nü) — Anlıyorum! - dedi. - Hüsmüniye- liniz var. Çocuğu sevmek istiyeceksi- Diz. Fakat bu kâfi değildir. - Ferihayı o kadar seviyorum ki onun aşkı için her şeye kallanacağım! Çocuğu da benimsemeğe çalışacağım! — Tehlikeli bir tecrübe. Doktor kız biran düşündü, Sonra dedi ki: «— Siz hemşireme çok kıymet veri- yorsunuz, değli mi? — Çok... Ama, umduğunuzdan çok Hayriye gene düşündü. Sonra bir- denbire mübahaseyi değiştirerek: — Acaba Mümtaz bey gitti mi büs- bütün? — Herhalde, zanmederim... Gitme- dise bile hazırlıktadır. — Kuzum Cahid bey, siz şimdi gi- din. Benim kendi kendime kalıp zih- nimi toplamağa ihtiyacım var. — Bana kızdınız mı? — Hayır, neye kızacağım?... Yalnız, bir başıma kalmak istiyorum. — Ne zamân tekrar geleyim» Ne zaman isterseniz. Şimdi gi- Telrika No, 33 din de... Cahid çıkar çıkmaz, Hayriye hemen başına bir şapka, sırtına bir manto giydi, sokağa fırladı. e Hayriye, bir taksiye atlıyarak Müm- tazın evine gitti. Kapıyı çaldı. Uşak, perişan bir halde onu karşıladı, Doktor kiz bir fevkalüâdelik sezerek: — Ne var? Mümtaz bey nerede? — Ah, hanmefendiciğim, sorma- yın! Beyin başına büyük bir felâket geldi. Dün akşam yola çıkacağını söy- lemiş, eşyalarını yerleştiriyordu. Var kit epi geçti, Bana: «Git yat, yarın sar bah bitiririz!» demişti. Odama gittim, fakat biraz sonra evin içinde bir tabanca sesi işitince hes men koşarak beyin yanına geldim. Oru kanlar içinde boydan boya yere uzanmış buldum. 'Hüyriye, telâşla: — Şimdi ne oldu? Nasıl? — Tabii derhal doktor çağırdık. Tedavi edildi. Fakat çok ağırmış, — Kendisini görebilir miyim? — Hay hay! buyurun! AKŞAM A idik şenlik içinde... Bugün yapılacak nikâh resminden sonra Kral ve Kraliçe Draca gidecekler Yeni evliler balayını burada şehre hâkim olarak yapılmış olan yeni sarayda geçirecekler vel 48 senesinde Draçta harp etmişler» dir. 1913 de prens Vid Arnavudluk tah- tana oturduğu zaman Draç Arnavudlu- ğun payıtahtı olmuştu. Fakat prens Vid'in 1914 de memleketi terkedince şehir gözden düştü, Ancak Tiran payı- taht olduktan sonra Draç Ilmanı ye- niden canlandı. Dokuz sene çalışıldıktan sonra Draç- ta asri bir liman vücude getirildi, Şeh- re hâkim olan yüksek tepe üzerinde İnşa edilen kralın yazlık sarayı deniz tarafından Draca yaklaşan her yolcu- nun dikkatini celbeder. Saray bir İtal- yan mimari tarafından İnşa edilmiş ve bir Viyanalı firma tarafından dö- şenmiştir, Kral 44, kraliçe 22 yaşında- dır. Yeni kralice Kraliçe olan kontes Geraldin Apon- yi çok sevimlidir, Kralın bir Macar kontesile evleneceği duyulduğu zaman iptida Arnavudlar buna şaşmışlardı. Fakat kontes Tiran sarayının balko- nunda görünür görünmez herkesi tes- hir elmiştir. Şimdi Arnavudluğun her tarafında; : — Proflö Mbrbteshna (yaşasın kra- Miçe) diye bağrıliyor. Kraliçe iyi bir sporcudur. Bilhassa dağlara tırmanmaktan ve kış sporla ri yapmaktan çök zevk duyar. Tiranda şenlik Tiran 26 (A.A) — Dün akşam Ti- rTanda şenlikler yapılmış, atılan hava ilşeklerini ve fener alayını seyretmek üzere halk sokaklara dökülmüştür. ib edilen. «bir #uareye görüneni e “dün”Tirana gelen ecnebilerden birçok yüksek zevat da- vet edilmiş ve kfaliçe Geraldin kral ve kont Clano ile etmişlerdir. 14 çiğ evlendi Tiran 26 (A.A.) — Bugün saat 10,30 da belediye salonunda kral Zo- gunun izdivacı şerefine 14 çiftin ev- lenme merasimi yapılmış ve bunu mü- teakib yeni evlilerin de iştirak ettiği büyük alay, şehriu mühim sokakla- rından şarkılar söyliyerek kral ve kraliçe için tezahüratta bulunarak geçmiştir. Çanakkale boğazında karaya oturan vapur kurtarıldı Çanakkale boğazında Yunan ban- dıralı Heraklıya vapurunun karaya oturduğunu yazmıştık, Vapur 280 ton buğday yüklü idi. Alemdar kur- tarma gemisi vapuru kurtarmıştır. Zelzele felâketze - delerine yardım (Baş tarafı 1 inci sahifede) 4 — Köyler teessüs edinceye kadar Kızılay, Mili Müdafaa Vekâletinden ve diğer müesseselerden gönderilen ihtiyaca kâfi çadırlarla kamplar te- sis edilmiş bulunduğunu ve bu kanıp- ların sıhhi, inzibati tedbirleri alındı- guru, bu kamplardaki halkımızın İaşe- lerinin de tanzim edildiğini beyan etti. Hükümetin bu beyanatı grup he- yeti umumiyesince büyük memnu- niyetle ve ittifakla tasvip olundu. Kırşehir felâketzedelerine yapılan yardım listesi Gramefon Türk Limited Şirketi 5 Davit Kskenazi ve memurları 20 Alber Sion ve biraderi 25 Tabran büyük elçisi bay Enis Akazdın ailesi Zi oIparta Pazarı sahibi Mehmed Yalçınkaya 50 İsmini bildirmek istemiyen bir yurddaş tarafından 25 Zekâi Ülker 10 Nüğirdiç Aslan 10 © İsmall Çizmeci 5 Mustafa Falk Ostaj 15 © Nuri Bakkalbaşı 2 Sepon Nehubetyan 10 ( Artin Sarrafyan Biraderler 15 o Tulukyan Biraderler X Zeki Dumlupinar 5 Osep Çilingiryan 10 Mehmed Çadırcı 5 Rüştü Ak 10 © İsmajl Ciritzade ve oğulları 10 O Mustafa Tütüncü 50 A. G. Arsen ve Şürekâsı 10 — Küğuü tüctarı Horasancıyan 5 Vafya 10 o Hayri Keçeci ve Hayri Çakiroğlu Kâmil Özkent Hidayet Boyacı Ohannes Ananyan 10 Kirkor Miar Foti Dolos Nisim Givre Graçyani Köseleci Darit Almana Köprülü han odabaşısı Hakkı Halli Hilmi Kaçır Artin Şizmanyan Onnik Mısırlıyan Derici Abdullah Yanı Dimestanopules Yani Krespi Kabasakal Petro Köleyan Bakkal Istepan Derici Moiz İbrahim Ziya Derici Şevki Kirkor Akyan Naci Kelçik İsmel Bahar 'Teofll Sinanoğlu Köprülü han kahvecisi Süleyman Artin Bohçalıyan Hasan Nüzhet Dalfes 15 Nafiz Özalp 10 OKımız Perneyan 25 (o Kasıpyan Biraderler 1 dön Minnetyan Bum avumugesuealunr maas Suwe 200 (o Hilmi Gürkan Damat 500 O Ömer Maliki ve Oğulları 200 o Mehmed Ali Yasin ve Oğulları 10 © Benhayan Palaçi ve Şürekâsi 1673 s0 Yalnız bin altı yüz yetmiş üç lira elli kürüştur. Dün Koylay İstanbul mümessilliğine şu teberrüler yapılmıştır: ira Kr. 250 (o Parzilay ve Benjamen müessesesi Yaralı, genç kızla karşılaşınca, acı bir tebessümle: — Halime bakın... Maamafih, çok ıztırabım yok... Ona da şükür,., Hayriye herşeyi unutup doktorlu- ğunu takınarak hastaya yaklaştı: — Canım, üzülmeyin, iyileşirsiniz, geçer! - dedi. Fakat Mümlaz, boğuk bir sesle: — Beni kandırmağa çalışmayın, He- sabım tamamdır. Ben biliyorum! Siz burâya benimle mühim birşey konuş- mak için geldiniz. Dakikalarım sayılı, | Çabuk söyleyin söyliyeceğinizi! Sonra ilâve etti: — Serseri hayatımın cezasını bul- düm, Kabahat bende değil... Felek böy- le istedi... Mukadderatımı değiştire- medim,.. Emelime nall olamadığım için son derece yanıyorum. Ferihayle evlenseydim, varacağı kocalar kadar ben de onu mesud ederdim, İçini çekti: — Kendisine yaptığım fenalıklara rağmen,.. — Niçin bu yollara saptınız? — Onu seviyordum ve mesud et- mek için herşeyi göze almıştım, Af ta- lep ettiğimi kendisine söyleyin. Oğlu- mü da ona emanet ediyorum. Doktor kız, hayatının sonuna gel- miş olan bu adamı süzdü, — Feriha çocuğun annesi olamaz. Onu resmen tanımadı. Kanunen ço- | ketlen gidersin, yahud da hepsini po- cuk sizindir. — Hakkımız var. Evlenmemiz lâzım- di. Bu izdivaç birçok şeyleri düzelte- ceki! Fakat hâdiseler o kadar âni ol- du ki, asabiyete kapıldım ve bu kaza elimden çıktı, Cahid beyin tehdidleri beni ürkütüyordu. Mazime dair birçok vesikalar ele geçirmiş. «Ya bu memle- Wise veririm!» diyordu. Bense başka memlekette yapamazdım, Yeniden bir hayat kurmama imkân yoktu. Diğer taraftan da hapishanede çürümeği hiç | göze alamadım. Atiyenin kanlı hayâ- li de benden hiç ayrılmıyor: «Bu has | Hime sebep sensin!» diyor. İşte dün gece bütün bu düşüncelerin ve hisle- rin tesirile delirir gibi oldum. Ölümü tercih ettim, — Çocuğunuzu bana emanet edin. Ona ben annelik yaparım. — Evet, yaparsınız, müşfiksiniz, bi- Myorum. Fakat çocuğumun istikbali ne olacak? Benim ismimi taşıyor ve" ona beş para bırakamıyorum. Hal buki... — Halbuki... Demek bir fikriniz var, nedir? Söyleyin! — PFerihayle derhal nikâblansak Aydemiri o resmen tanırdı ve böyle- likle iş halledilirdi, Amma, bunu ya- pacaksak derhal yapmalı. Zira söyle- dim ya, dekikalarım sayılıdır, — Fikirleriniz güzel. Lâkin Feri- 21 Nisan 1938, Istanbulun imarı (Baş tarafı 1 inci sahifede) Sırmakeş hanının bulunduğu ada kalktıktan sonra meydan Marmara'ya doğru uzanacaktır, Bu suretle geniş- liyecek olan meydanın deniz tarafın- da iki katlı, portikli binalar yapılacak, bu binaların üzerinde teraslar olacak» tır. Bu teraslar üzerinde kahveler, gazinolar bulunacaktır. Bu tarzda ya- püacak binalar, üniyersitenin Mar- maraya bâkan manzarasını kapamı. yack ve üniversite binası Marmaraya hâkim bir vaziyete gelecektir. 2 — B. Prost postane binası ile hâl- ler arasında da geniş bir cadde daha açmağı muvafık görüyor. Bu yol, pos- tane binası önünden başlıyarak Mısır çarşısının üst tarafından geçerek düz bir istikamette bugünkü sebze ve mey- va hâlinin önüne kadar uzanacaktır. Bu caddenin mühim bir kısmı portik- Mi olacaktır. Ancak mütehassıs, Posta hanı civarı ile Yenicami arkasında bazı mühim ve kıymeti yüksek bina- ların istimlâkine ihtiyaç gördüğünden bu yolu Eminönü ile Süleymaniye, Sultinahmed ve asarıatika müzesi arâ- sında açılacak olan yollar kadar müs- tacel görmemektedir, 3 — B, Prost meyva ve sebze hâlin- den çıkacak ve girecek mallar ve eş- ya için münakale vasıtalarının gün- den güne artacağını düşünerek hâl bi- nasi önündeki bugünkü meydanı kâ- fi görmemektedir, Bunun için mey- dan biraz daha genişletilecektir. Bu meydandan da dört muhtelif istikame- te dört yeni vol açılacaktır 1 — Hâlim önünden Eminönü, Calata köprüsü ve postabaneye doğru. 3 — Gene HÂi önünden Atatürk köp- rüsüne doğru. 3 — HÂL önünden Şehzadebaşma doğru. 4 — Hâl önünden Beyanda doğru. B. Prost bu yolların umumi istika- metlerini çizmekle beraber, teferrüa- tanı bilâhare tesbit edecektir, 4 — B. Prost Halicin İstanbul ta- rafında büyük bir sahil yolu açmak- tadır, Bu yolun başlangıç noktası da Eminönü meydanıdır. Bu yol dalma Haliç sahilini takip edecek ve hâl bi- nasının önünden geçerek Unkapanın- da Atatürk köprüsü meydanma va- sıl olacaktır. ; Unkapanı meydanından geçtikten sonra Unkapanı ilerisinde bulunan kale duvarları arasından geçecektir. Bu kale duvarları arasında bazı köh- ne ve eski binalar vardır, Mütehassıs, Kale duvarı dibinde ve kale içinde bu- lunan bu binaları yıkmak için ka- leyl de kısmen kaldırmağı zaruri gö- rTüyor. Kalenin bırakılacak kısmı ie yıkılacak kısının tesbiti için müzeler idaresile beraber mahallinde tedki- kat yapacaktır. EEE a Eğ Terzi Rahmi Eriş. Akasya manifutra evi sahibi David Franko 5 8 30 © Aşer J. Nalmias S0 Çuhacıoğlu İsak Kohen Oğulları hayle evlenmenizin imkânı yok. — Anlıyorum. Cahid meselesi des gil mi?.. Onunla evlenecek. Ah, al, çak herif! Onun yüzünden bu hale gel dim,.. Fakat mukadderat... Yaralı helecanlanmıştı. Yanakları sl al olmuştu... Hayriye, elini uzata- rak onu süküne davet etti: — Sinirlenmeyin. Ateşiniz yükseli- yor. — Nasıl sinirlenmiyeyim?.. Ne kadaş fena adam olursam olayım, ben evlâ- dımı seviyorum. Onun rahat ettiğini istiyorum. Babası gibi felâketlere ma» ruz kalmasın. — Ben varım ya! , — Siz, ama siz... Ne yapabilirsiniz? —Beni sükütle dinleyiniz. — Söyleyin, dinliyorum. — Bu acele nikâhı biz yapalım. Ben sizinle evleneyim: Vaziyetin ciddiyetine rağmen, Müm« taz biran işi alaya vurarak, külhan bey edasile; 4 — Bana yoksa abayı yaktınız mı? « dedi, Genç kız ciddiyetle: — Böyle zamanda nasıl &lay edebi- Iyorsunuz, şaşıyorum! - dedi, — Ne yapayım? Nasılsa gideceğim. Bari gülerek öleyim, Fakat şaka ma» ka bertaraf: Ciddi mi söylüyorsunuz? Kendinizi feda mi etmek istiyorsunuz? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: