23 Ağustos 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Ağustos 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İçimizde pek çok kimse vardır ki, Mz ömürden açıldığı zaman: | 1 Ben uzun yaşamak İstemem. Bu sözü söyliyenlerin bir çoğu da ; . Fakat yaş ilereldikçe, hayatınız ne şekilde olursa olsun, : hiçte fena olmadığı göze çarpar. ©, İlmdi söyleyin bana 100 veya 150 Yaşına kadar yaşamak ister misiniz? Çok kolay. Bir mikdar <Asya hidro- 156 lik ihtiyar! kotil i tedarik ediniz. Bu Asyada biten bir ottur, insana uzun ömür verir, Bu otu bir Çinli keştetii Bu adam eczacı İdi ve Faust gibi ha- yalı uzatacak bir madde arıyordu. Buldu. Tam yirmi üç kadnla ew lendi... Ve günlerden bir gün niha- yet ölmeğe karar verdi... 156 yaşında öldü.. Yirmi üçüncü karısı 64 yaşında dul kaldı, Eski gazetecilik Bir İtalyan bilgini, gazeteciliğin Menşelerini araştırıyor ve diyor ki; | Kadim Roma gazeteleri, bugünün ileri kadar mükemmeldil... © || Kadim Romada rotatif makineler | tn amma, makinelerin işini esir- | görürdü. Telgrafla telefonun ye- | de ışıklı işaretler tutuyordu, i Kadim Romada matbuat hürriyeti mevzuu bahsedilmemiştir. Haberler | saraya gönderilir ve sarayda bu ha- berle elenir, halkın alâkasını -çeke- cekler Foruma asılırdı. Haber neşrelmek iznini ilk veren imparator Ogüsttür. On iki türlü “isocele,, İmlâmızdaki istikrarsızlıktan, anar| #ilden şikâyet ediyor, herkes her iste- : nini kendi bildiği gibi yazıyor, diyo- Pransada da ayni şikâyetler var. ele son bir imtihanda «isocele» keli- MEsi tam on iki türlü yazılmış. İm- m jeometri, giren talebe kırk, me NE sisocelen bir üç köşenin tarifi, | | cöles dir. Suni ipekliler Mümeyyizler kâğıtları toplamışlar ve her talebenin sisocelen kelimesini başka başka yazdığını görmüşler. Bu on iki türlü «isocelen şu şekillerde yd- zilmiş: İsocelde, izocelle, yaocelle, issocellg, isoselle, issosselle, izocele, Ysocele, isossele, izossele, tsooel, iz03e1, Fransızca imlâsile doğrusu: «İso 500 liralık çek Standardize edildikten sonra| Müvezzi Mehmedin çekini ileli satış yapılamıyacak İpekli kumaşların standardize edil #inden sonra suni ipeklilerin de dizesi için tedkiklere devam iç lmektedir. Sanayi umum müdür- ğü bu hususta fabrikatörlerin mü- dallasını sormuştur. Bunlar suni in ne şekilde standardize yöllmesinin daha faydalı olacağı hak- bir Yapor hazırlayıp sanayi um h dir um müdürlüğüne gönderecekler mı ay Nİ ipekliler de standardize edil- bip sonra piyasada hileli satışla- müdüre Beçilmiş olacaktır, Sanayi üğü fabrikatörlerin raporunu b pa 'Beçirecek ve yapılan tedkika- İleriy oz önünde tutarak suni ipek- 2 standardizasyonu hakkında | hizamname ( hazırlıyacaktıf, Bu | #mname üzerinde alâkadarların | ta fikirleri alınacak ve sonra ikata geçilecektir. isarlar Müsteşarı İzmire ıyor Gümrük e Vekâleti taşar B. Adil Okuldaş bugün © gidecek, gümrük işleri üze i İedkikat yapacaktır. Müsteşar sonra tedkik seyahatine e etmek üzere Akdeniz sabil ÜMrüklerini teftiş edecek, Mersine Katar gidecektir. bu slaşar Mersinden tekrar İstan- dönecektir, sahte nüfusla kırdıran Muhsin yakalandı Bundan bir müddet evvel, Çarşıka- pıda oturan gazete müvezzilerinden Mehmedin ceketi çalınmış ve bu ce ketle beraber, içindeki nüfus kâğıdı, bir de beşyüz liralık bir banka çeki de ortadan yok olmuştu. Mehmedin zabıtaya müracaali üz& rine tahkikata girişilmiş ve bu beş yüz liralık çekin bankalardan birine kır- dırılarak tahsil edildiği anlaşılmıştır. Çekin muhtevi olduğu parayı alan adam, Mehmedin nüfus kâğıdındaki resmini çıkarmış, yerine kendi resmini gayet mahirane bir şekilde yapıştır- mış bulunmaktadır. Bankada parayı veren memur, bu parayı alan adamın eşkâlini kısmen tarif edebilmiş bunun üzerine Sirke- ci otellerinden birinde oturan Muh- sin isminde kırk beş yaşlarında bir Aâdafn yakalanmıştır. Bu adam; hırsızlığı yapmadığını, fakat nüfus kâğıdını ve Çeki otelde bulduğunu, ihtiyacı dolayısile nüfus kâğıdındaki resim yerine kendi resmi- ni yapıştırarak çek muhteviyatını tah- sil ettiğini itiraf etmiştir. yi Muhsin, beş yüz liranın iki yüzünü yemiş, üçyüzü istirdad edilmiştir. | Muhsin tevkif edilmiştir. Doktor Gassin Fransız hastanesi başhekimi dok- tor Gassin senelik mezuniyet devre- sini geçirmek üzere Fransaya gitmiş- tir, Doktorun gaybubeti teşrinlevvelin sonlarına kadar devam edecektir. Halk Bankasında dünkü ü imtihan İl Dün yapılan imtihana giren talipler Kl teş edilen Halk bankasına alınacak memurların imtibanları dün e Taşhandaki binada yapılmıştır. İmtihanda muvaffak olanlar maöşlarlâ bankaya memur olârak tayin edileceklerdir. ? Berlin yalnız dört“ buçuk mii- yonluk, şehir de gü, aynı zamanda Almanyanın da merkezi (olduğu için orada Alman» yanın başka ta- raflarında görülmi yen fevkalâdelik- lere tesadüf olunmaktadır. Meselâ senelerdenberi gramofoncu mağaza” larından satın alınarak evlerimzide çal- dığımız plâklardan Berlin posta ida- resi başka suretie İstifadeye karar vermiştir. Berlinde büyük postaha- nelerden birine girecek olursanız hö- cere içerisine konulmuş olan bir mik- rofon dikkatinizi colbeder, O mikro- fondan yandaki dairelere doğru ç6- şid çeşid tablolar uzatılmış olduğunu gördüğünüz zaman. merakınız büs- bütün artar, Bu tesisat nedir, diye sorunca bir yere gönderilecek mek- tubunuz varsa onu bu mikrofonun içine söyliyebilirsiniz, cevabını alır. * sınız. Demek ki o tesisat şimdiye ka- dar yazarak istediğimiz yere gönde- receğimiz mektupların bundan sonra söyliyerek (Ogöndermemize yarıyor. Mektup yazacak olan bir kimseo höcereye giriyor, sevdiği bir kadına aşkını ilân ediyor, borçluya borcunu biran evvel göndermesi için şiddetli ihtarlarda (O bulunuyor. Mikrofona söylediği mektup bittikten üç dakika i Arapcami civa- rında bir cescd ölünün Meçhul dimağı neziften öldüğü anlaşıldı Zabıta, dün şüpheli bir ölüm tah- kikatına el koymuştur. Sabahleyin er» kenden Galatada Arapcamisi ciyarın- dan geçenler, yölün bir kenarında ağzından burnundan kanlar gelmiş olan bir adamın cansız bir halde yat- tığını görmüşler ve derhal mahalli za- bıtasını haberdar etmişlerdir. Vaka | yerine giden polis memurları, filhakika | genç bir erkek cesedinin başı kanlar içinde yatmakta olduğunu görmüşler | ve muhafaza altına almışlardır. Bir taraftan belediye, bir taraftan adliye doktorları haberdar edilmiş ve az sonra cesed muayene ediimiştir. Bu muayene neticesinde adamın nezti di- mağiden öldüğü tesbit edilmiş ise de bunun harici bir tesirle vuku bulup bulmadığının tahkikine lüzum görül. müştür, Cesedin hüviyeti hakkında yapılan tahkikatta Arapcamide oluran ve boş- ta gezen Salih isminde biri olduğu anlaşılmıştır. Tahkikat devam etmek- Bebek - İstinye yolu Rumelihisarındaki evler 30 bin liraya istimlâk edilebilecek Bebek - İstinye yolunun inşası mü- nasebetile Rumelihisarı içinde bulu- nan binaların da istimlâki kararlaş- tırılmıştır. Emlâk kıymetleri husu- sunda yapılan kıymet takdirlerine göre buradaki bineların otuz bin li- raya istimlâk edileceği anlaşılmıştır. Bu hususta bütçede yapılacak mü- nakale He bu-İstimlâk bedeli temin edilecektir. Bebek - İstinye asfalt yolu iki se nede ikmal edileceğinden bu zamana kadar kalenin iç ve dış kısımları tâ- mamile açılacaktır. Surların tarihi vaziyetlerile mütenasip kıymette açıl | ması ve buradaki binaların istimlâki | için surlar hakkında bir heyet ted- | kikat yapmıştır. Bu heyetin tedkika- | tına göre Rumelihisarı surlarının a3 İ masrafla eski haline gelecekleri mu- hakkaktır. Bu suretle surlar, bu tamir sayesinde restore edilmiş, yani ilk inşa edildiği zamandaki mimari ye inşal vaziyete gelebileceklerüir. Surların önünde bulunan büyük ve tarihi havuz da temizlenerek tamir edilecektir. mürseliileyhe gönderiliyor sonra mektup plâk üzerine geçiril- miş oluyor. Bu plâk mükemmel bir kutuya konuluyor ve posta idaresi tarafından doğruca (omürsellileyhe gönderiliyor. Bu söylenen mektuplar taammüm ettikten sonra mektup teatisinde şimdiye kadar riayet edilmiş olan kâldeler hep örladan kalkacaktır. Yolda postacıyı gördüğümüz zaman; «Bana mektup var mı?, diye değil: «Bana plâk var mı?» diye soracağız. Bunu yazdığımız zaman birçok kim- seler gülünç bulacaklardır. Fakat ne kadar çok yenilikler çıkmıştır ki ilk zamanlarda onlarla istihza edil- diği halde sonraları herkes alışmış ve onları gayet tabii bulmuştur, Şayed söylenen mektup bir taraflı plâk ise fiati 75 kuruştur, 600 keli- melik bir mektup kifayet edecek ka» dar büyük olan iki taraflı bir plâğın fiati ise 125 kurustur, Söylenen bir mektup plâğın Berlin dahilindeki posta ücreti yedi buçuk kuruştan ibarettir. Bu ücrete plâğın ambalâjı İKTİSADİ MESELELER Cenubi Amerikaya .y.. neler satabiliriz ? Başvekilimiz B, Celâl Bayar, İzmir- de ihracat tacirlerile görüşürken, Ce- nubi Amerika ile olan ticaretimizden bahsetmiştir. Cenubi Amerika mem- leketleri, henüz ihracat tacirlerimiz için meçhul bir yerdir. Bu meçhul pazarı keşfetmek, oraya ihraç madde- lerimizi göndermek lâzımdır. Bu da ihracat tacirlerine düşen bir vazife. dir, İktisad Vekâleti, bu vazifeyi kolay- laştırmak için Cenubi Amerikada ti- caret ataşeleri bulundurmaktadır. Bu- enos Ayreste ticaret mümessilliği ya- pan bir arkadaşımla bu bahisler et- randa görüşüyorduk. Söz arasında dedi ki; — Arjantin, Brezilya bizim için iyi birer pazar olabilir, fakat ihracat ta- cirleri bu pazarlara karşı icab eltiği şeklide alâkadar olmuyorlar, Halbuki ayni mahsulü yetiştiren diğer mem- leketler Cenubi Amerikaya zeytin, zeytinyağı, kuru meyvalar gönder- mektedir. Brezilya ve Arjatin, zeytinyağları- | müz ve tütünlerimiz için iyi bir mah- reçtir.» Cenubi Amerika ile ticaretimizi nâ- sıl atttırabiliriz? Şimdiye kadar Cenu- bi Amerika memleketlerinde açılan beynelmilel sergilere iştirak ettiğimiz vaki değildir. Halbuki bu memleket- lere malımızı tanıttırmak için ilk iş, buralarda açılan sergilere iştirak et- mek olacaktı, Başta İnhisarlar oldu- ğu halde, bu sergilere iştirak etmemiz lâzımdır, Diğer taraftan kuru meyva, zey- tin, zeytinyağı üzerine iş yapan koo- peratifler ve büyük ihracat evleri de, Cenubi Amerikada açılan “sergilerle sıkı bir surette alâkadar olmalıdır. Vaktile İtalyanın zeytin ve zeytinyağı ihracatçıları, Arjantin ve Brözilyayı bu maddelere alıştırmak için büyük fedakârlıklar yapmışlardı. Hattâ bir İtalyan firması, Brezilyalılara nümu- n6 olarak bedava zeytin vermişti. Senelerce devam eden propagandalar- dan sonra Brezilya halki, zeytin ve zeytinyağını istihlâk ötmeğe alış- muşta. Şimdi ihracatçılarımız, bu kadar büyük fedakârlıklara katlanacak de- Bildir. Çünkü Cenubi Amerika mem- Jeketleri bu nevi maddelerin müşte- risi olmuşlardır, H. â. Mektup göndermek istiyen bir adam mikrofon oda- sına giriyor, ağızdan, sevdiği kadına aşkını ilân ediyor, borçluya borcunu biran evvel ödemek için ihtarda bulunuyor. Söylenen sözler bir plâk üzerine geçiriliyor ve bu plâk posta idaresi tarafından Berlin postasında mektuplar plaklarla gönderiliyor da dahildir. Berlin posta ida- resi pek hararetli âşıklar için daha büyük plâklar da yaptırmıştır, Bun- ların kutru 19 sün» timdir, Bir aşık sevgilisine yüzyüze gelip söyliyemiyeceği sözleri uzaktan söylemek istersu ekseriya bu 19 san- timlik plâklardan istifade etmekte dir, 19 santim kutrundaki bir plâğın her iki tarafını âşıkane hislerile dol. duran bir âşığın her suretle tatmin edilmiş olacağı posta teknik, noktal nazarından tesbit edilmiştir. Tabii her yeniliğin olduğu gibi bu söylenen meklubun da bir kusuru yardır. Buda mürseliileyhin gelen mektubu okuması, hayır dinlemesi için mutlaka bir gramofon makine- sine malik olmasının icab etmesidir. Bir de daktilolar bu söylenen mek- tupların iş idarehanelerine, bankala- ra ve yazıhanelere kadar taammüm etmesinden o korkuyorlarmış, Çünkü mektuplar ağızla söylenip zabtedil. dikten sonra daktilo bayanlara artık hiç hacet kalmıyacaktır. Fakat bu yeni mektup gönderme usulüne rağ- men birçok yazıhane ve ticarethane sahiplerinin çok alıştıkları daktilo- larından gene ayrılamıyacakları da hesaba katılmaktadır. Ünyon Fransez yangını tahkikatı Yangının sebepleri adliyece tamik ediliyor Evvelki akşam Beyoğlunda Ünyon Fransez binasının dördüncü katı ile çatı katının tamamen yanmasile ne- ticelenen yangın tahkikatına müd- delumumilikçe el konmuştur. Zabıtaca yapıları hazırlık tahkikata sırasında kapıcının karısı bayan Sehe- rin anlatmış oldukları dikkate şayan görülmüştür . Bayan Seher, evvelâ saat on ikide, bilâhare de saat on üç buçukta bina dahilinde bir takım yanık kokuları duyduğunu, bunu klübün alâkadar- larına söyledise de dinlettiremediği- ni, hattâ bir defasında komşuların bile yanık kokusunu duyarak kendi- sini haberdar ettiklerini beyan etmiş» tir, Şimdi zabıta ve adliye, öğle zama- nındâ başlıyan bu yangın başlangı- cile vâktile neden alâkadar olunma» dığını araştırmaktadır. Binanın Ün- yon Pari» kumpanyasına seksen bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Gemileri soyanlar Bürhan ile Hasan tekrar yakayı ele verdiler Emniyet direktörlüğü ikinci şub&, ikinci kısım memurları İki azılı hırsi- zı yakalamağa muvaffak olrmuşlardır. Bunlar Burhan ve Hasan isimlerin- dedir, Burilar, geçenlerde İzmit maliyesin. ce mahcuz bir vapurda soygunculuk yapmışlar ve bir hayli vapur levazımâr tını aşirarak sandallarla İstanbula |, getirip satmağa muvaffak olmuşlar. e A Bunlar, o zaman yakalanınca, Un- kapanı polis merkezinde haklarında tahkikat yapılmakta olduğu bir sirâ» da bir fırsatını bularak savuşmağa muvaffak olmuşlardı. Bunlar, tekrar aranmakta iken, içine de gene vapur levazimatı dolu bir süne dalla limana geldikleri haber alınmış ve ikinci şube memurları lâzım gelen tedabiri ittihaz ederek kendilerini deniz Üzerinde sarmışlar ve çaldıkları eşya ve sandalla birlikte yakalanmiş- lardır. i Vapur hirsizlığından müteaddid s8 bıkaları olan Burhan ile Hasan hak- kındaki tahkikat derinleştirilmekte- dir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: