4 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

4 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kuraklık, Italya çifçilerini büyük zararlara soktu Bu sene birçok memleketlerde ol- | duğu gibi İtalyada dahi kuraklık çif- Çisınıfını büyük sıkıntıya düşürmüş- ür. Bilhassa şimali İtalyada kanal We iska suretile zeriyst yapan Şçiiçi- Wer nehir ve çayların suları “azalma- “amdan ve bazı yerlerde 'kurumasın- “dan çok zarar görmüştür . Bu hal; şimali İtalyuda İsviçre e Man ve sonradan hasıraltı eğilen mü- him projelerin canlanmasına sebeb “olmuştur. Bunlardan Garda, Corno we Mag- Biore göllerine aid olanları ciddiyet Me tedikik edilmekte ve tatbiklerine hazırlık yapilmaktadır. Maggiore gölüne aid ameliyat ve İnsaata gelecek teşrinisaninin ikisin- de başlanacaktır. Bu iş 1941 senesin- de tamamlanacaktır. Gölün sularını tanzim edecek meliyat we inşaatı hükümetten mali yardım alacak olanı süran sendikaları tarafında yapıla- caktır. Pirinç müstahsilleri idaresi de buna iştirak edecektir. Tlk iş ola- râk 'Ticinoda otuz milyon liret ile bir sed ve nâzım tesisat yapılacak- tır. Bu suretle elde edilecek fazla su âle dört milyon ar arazi kabili zer bir hele getirilecek ve aynı zamanda âki yüz milyon kilovat saat elektrik kuvveti istihsal edilecektir. Garda gölünün seddi we nâzım te- sisatı yirmi milyon Tiret sarfile Min- cioda vicuğe getirilecektir. Bu fazla su sayesinde; şimdiye kadar İska olu- namadığından metrük bir halde bu- dunan Verona ve Mumtua “eyaletle- zindeki yedi milyon ar arazi zer W Bu ameliyat tamamlandıktan son- ra şimali İtalyada ileride zuhur cde- cek kuraklıklardan çifçi o kadar müteessir olmıyacaklır, Beynelmilel çekirge konferansının verdiği kararlar Küme halinde seyyar olan çekirge- let dünyanın en büyük âfetlerinden biri olduğundan bunun önünü «bir. İliği ile almak için Belçikanm mer- kezi Brükselde bir beynelmilel kon- ferans toplanmıştı. “Konferans'mühim kararlar vermiş- tir, Seyyar çekirgelerin en ziyade Yürüdüğü ve tahribat ika ettiği yedi memleketin mümessilleri bu haşera- İm imhası için beynelmilel müttehid bir teşekkül “meydana getirmek hu- Susunda “mutabık “kalmışlardır. Konferans tarafından tasvib ve kabul edilen bu karara iştirak eden Memieketler İngiltere, Fransa, İtalya, Portekiz, Mısır, Sudan ve Küme halinde göçebe olan çekir- Selerin türediği yerler Fransanın Afrikadaki müstemlekeleri olduğun- dan konferansta en ziyade Fransanın aldığı ve alacağı tedbirler mevzuu- bahis edilmiştir. Meşhur Fransız çekirge mütehas- sıslardan Pasguler Fası çekirge be- dâsmdan nasil tahlis eylediğini kon- ieranata izah etmiş ve Cezayirde da- hi çekirgenin tahribatı azalmış oldu- gunu ve bu mücadele için ayrılan bu tahsisattan sekiz sene içinde üç yüz bin İngiliz lirası tasarruf yapıl. nın cenubunda ve şatkında tahribat | ika eden kızıl çekirge üzerinde bir” | anlaşma yapılamamıştır. Portekiz devleti Afrikadaki müs- İemlekelerinin çökirge mücadelesi olsa da ecnebilerin kontro Tü âltına konulmasına razı olmamış- tır, i Türk süvarilerinin kazandıkları altın kupa Fuarda teşhir edilecek İzmir Fuarında sur'i gölde gece manzarası İzmir (Akşam) — Türk süvarile- tinin Roma beynelmilel “at yarışla- Yında “kazandikları Mussolini altın kupasının İzmir fuarında gençleri- Mize teşhiri için genel kurmay baş- kanımız mareşal Fevzi Çakmak ta- #afından müsaade edilmiştir. Altın kupa, iki süvari zabitimiz ta- Tafndan yakında İzmire getirilecek W8 fuarda hususi bir paviyonda #i- Yatetçilere gösterilecektir. İzmir #uarı halkın büyük salâkasi- le devam etmektedir. "80 Ağustos za- Ter bayramı gecesi fuarda fevkalâ- € mehitab eğlenceler yapılmıştır. 3 Eylül akşamı İzmir Çocuk Esirge- Me kurumu tarafmdan fuarda gür- Z'çocuk müsabakası tertib edil Müiştir. 9 Eylül akşamı Verem Mücsütle * etine verilmiştir. Cemiyât, 9 gecesinin güzel eğlencelerle geçmesi için bir program hazımle- maktadır, 20 Eylül "akşamı da Kızıl- ay "kurumuna ayrılmışlar. O gece de sürprizlerle dolu olarak geçecektir. HAKİKİ ZAFER Viyana Konservatuarından; Meşhur muyanniye MAROTHY SZANTO Yunan Operası tenoru BAEKEA ve Bariton Yunka nın iştirakile NOVOTNY Bahçesinde hakiki zafer kazanıyor. ya - Daire fis yemekler - Taze Vira bağlı kadın cesedi Ağustosun o ilk haftasında Filipin adalarında Manila- nın işimâlinde on sekiz kilometre u- yakta müdhiş bir tayfun fırtınası hüküm sürdü. Kü- çük vapurlar, yek kerililer ve sandal- lar battı, insarlar baliğ oldu. Kurşuni sarı renkli korkunç tayfun bulutları engin okyanosda uzaktaşıp gittikten sonra denizde araştırmalar oyapılır- ken #ki balıkçı, genç bir kadın cesedi buldular, Kadının elleri ve ayakları bağlı olduğu “için onun bir cinayete kurban gittiğinde şüphe yoktu. Derhal zabıta faaliyete geçti. Ka- dın yirmi dört yaşlarında idi. Elleri- nin tırnakları manikürlü olduğu için onun yüksekçe 'bir tabakaya mensup olması mühtemeldi; kadın belki bir Amerikalıydı. Polis doktoru cesedi muayene ettiği zaman kadının boğu- larak öldüğünü tesbit etti. Bu kadar tafsilât zabita için kâfi değildi. Bir İpucu 'yakalamak için de fazla “tafsilâta lüzum vardı, Cesed kimindi? Neden elleri ve ayakları bağlıyâi?? Acaba kadın bir yere ha- pis edildikten sonra mı denize atıl miştı? Cesedin bulunduğu yer sahi- Tin metrük bir kıyısıydı. Civarda yar nız bir İki balıkçı kulübesi vardı. Va- bir vaka girmeseydi, her halde hiç ay: dınlatılamıyacaklı. Zabıla cesed İsi- le meşgul iken cereyan eden hâdise şudur: Mainlanın cenub mahallelerinden birinde Ford sokağından geçmekte olan bir polis bir evden tabanca sesi işitti. Polis ani bir kararla hemen evin penceresini kırıp içeriye atladı. Roveverini çekerek zemin katta ilerlemeğe başladı. Fakat birden bi- re karşısına çıkan bir adam bir dar- be ile polisin elinden govelverini ye- re düşürttü, polisin üzerine iki el ta- barca sıktıktan sonra pencereden Maktul genç kız, hapishane gardiyanının kızı idi. Katiller Guatemalâ hapishanesinden kaçarken kızı da beraberlerinde götürmüşlerdir. Firarilerden biri genç kızı sevdi, diğer arkadaşı buna kıskanarak bedbaht kızı boğduktan sonra denize attı, Amerika dışarıya atlıyarak kaçıp gitt. On beş dakika sonru © evin önünden geçen diğer polis içeriden birinilti üşttt. Polis eve girdiği zaman arkadaşı vlan birinci polisle diğer yabancı bir ada- mın ağır yaralı halde yerde yatmakta olduklarını gördü, Yaralılar derhal hastaneye kaldı- rildilar. Yaralı “polis bütün “gayretini sarfederök kendisini vuran adam hakkmda tafsilât vermeğe çalıştıy- sa da biraz sonra kendinden geçti ve öldü. İkinci yaralı ise iyileşti. İsminin Mathes olduğunu ve Maniladaki bü- yük seyahat acantalarından “birinde çalıştığını söyledi. Mathes namushu ve kabiliyetli bir memurdu ve az saman zarfında âmirlerinin itimadını kazanmıştı. Polis hafiyölerinden biri ona neden böyle bir hücuma maruz kaldığım sorduğu zaman Mathes: — Katiller ihtimal 'ki tzerimde pa- ra var zannettiler de onun için hü- cum ettiler: Cevdbımı verdi. Fükat polis hafiyesi bu söze inanmadı, de- di ki: — Sâbıkalılara aid fotografların a- rasında senin de resmini gördüm. 'Vaktile sen her “halde mevkuftum. Eski adın nedir?» Bu sual Mathesi çok hiğdetlendir. di. Cevab vermek istemedi. Gözleri ni kapadı ve yaralarının tesirile gü ya bayılıyor gibi göründü. Sorgu ke- sildi. Yaralı adam bir saat sonra kaçmağa teşebbüs etli, Yakat “mü- vaffak olamadı. Zabita tahkikatını derinleştirdi ve isminin Mathes olduğunu söyliyen adamın iki sene evvel (Guatemala hapishanesinde yatmış olduğunu O Zz& man da Aller ismi. ni taşıdığını tesbit etli. Aller bir ban- ka soygunculuğu- na işlirak “etmiş yakalanmış ve mahküm olmuşüu. Yaralı “adam, hakkında bu ka- dar malümat top- lanmış olduğunu haber “alınca artik inkârda israr edemiye- ceğini anlıyarak hakikati (söyledi. Dedi ki: — Maniindn caltı (hapishane kaçağı bulunduğunu ve bunların yeni şlere'girerek hayatlarını ka- zanmakta olduklarını size ifşa eğe- cek “olursam bana “teşekkür edeceği- nizi sanırım. Üzerime silâhını başal- tan ve 'beni yaralıyan adam Ameri- kalı 'gangsterlerden Albert Geneli 1di, Aramızdaki düşmanlığın sebebi bir kadın “meselesidir. Tayfun fırtına- sından sonra cesedi denizden 'Çikarı- Yan kadın Guatemala (o hapishanesi gardiyanlarmdan Hateyin kızıydı. 'Biz o kizi kaçırdık ve beraberimizde Manilaya kadar getirdik. Ben onu çok seviyordum. Sonra, kız birden bi- re ortadan kayboldu. Arkadaşım ve cürüm şerikim Geneli bana kızın de- nize atladığım ve boğulduğunu söy- ledi. Ben bu aralık 'Manilada yeni bir meslek sahibi olmuştum. “Beyahat aceritasında çalışırken cürüm şerik- lerime buraya gelip giden zenginler hakkında malüâmat veriyordum. Genell kızım naaşının 'clleri ve ayâkları bağlı bir hâlde “denizden çıkarıldı Bını haber “alınca ilk işi gelib beni öldürmek oldu. Çünkü cinayetin onun tarafından “İşlenmiş olduğumu benden başka kimse bilemezdi. Kr zı sevdiğim için getek Genelli, gerek- se diğer 'arkadaşlarını haber vermek suretile intikam almamdan korku- yordu» Yaralı adamın (bu itirafları “birer birer tedkik edildi ve onların doğru olduğu anlaşıldı. Hemen ayni gün “Albert Genel'le diğer cürüm şerikle- mihmandarlık edecektir. Alüminyomdan elbise | Sajdi öldüren Arnavud Maksudun muhakemesi Maznun, karısının Saidle münasebetini isbat için beş müdafaa şahidi gösterdi kadın sergisinde bu yeni alüminyom kumaştan yapılmış birçok kadın el- biseleri gösterilecektir. Yeni kumaşın parlak donuk cinsleri vardır, Şimdi- ye kadar bu renkte alümüinyom Ku maş imal edilmemiştir, Dört eroinci yakalandi Emniyet direktörlüğü ikinci şube Kaçakçılık memurları, muhtelif semt- lerde eroin sutan Yekvart, Hayri, 'Hikmet ve Rifat isimlerinde dört Kişi yakalamış, “adliyeye vermiştir. ,. On dört gün evvel 'Tarlabaşında ! Altınbakka! sokağında, karısı Ervehe- yi elinden almak istiyen seyyar seb- zeti Saidi tabanca ile öldüren Arma vud Maksudun muhakemesine dün ağırceza mahkemesinde devam eğli- miştir. Bü celsede, ölen Baidin an- nesi Beyaze ve kızkardeşi Hayriye | vekilleri wvasitasile mahkemeye bir ! istiğa göndermişlerdi. İstidada 'bu iki kadın kendilerinin de “dahili dava edilmelerini ve ölüm tazminatı olarak dört bin Dira ile ay- zıca avukatlık ücretinin de hükün altına alınmasım “istiyorlardı. Mah- keme, bunların davaya ulınmalarına karar verdi. Bundan sonra Mazmun Maksudun vekili beş şahid ismi Söy- tedi ve müdafaa şahidi olarak bun- ların mahkemeye “çağrılıp dinlenme- lerini istedi, Bu şahidierin müdafaa noktasından neler bildikleri hakkın- da reisin “suali “üzerine, şimdiye ka- dar mahikemenin suallerine cevab vermemekte israr eden Maksud aya- ga kalkarak dedi ki: — Bu şahidler, benim karım Er- vehenin dört aya yakın zamandan- beri Saidle düşüp kalktığını, Saidin kendi sevi Okmeydanında olduğu hal- de akşam üzeri işini bitirince karım Ervehenin Nişantaşındaki evine gi- derek geceyi orada “geçirdiğini, vaka gününe kadar bunların karı koca hayatı geçirdiklerini bundan dokuz ay evvel karım Erveheyi o Amavud- luktan getirtmesi için kayınpederi. me üçyüz lira verdiğimi (o biliyorlar. 'Ben şimdiye kadar hasta idim. Ak- hm başımda değildi. Bu yüzden bü şahidlerden bahsetmemiştim. Ancak şimdi zihnimi toparlamağa başla- dım ve şahlğlerimi gösteriyorum. Bunların dinlenmelerini isterim, Malikeme, işin müdafanya taal- Tuku hasöbile bu şahidlerden Feyzi, Bektaş, Fötlü ve Rifatın ihzaren mahkemeye celplerine, diğer şahid Zekinin sarih adresi malüm olma- dığından maznun tarafından mah- kemeye getirildiği tâkdirde dinlen- mesine ve dosyada mevcud, Maksud- la Erveheye aid evlenme (o kâğıdları- run tercümesi usulü dairesinde yapıl mamış olduğu cihetle bu kâğıdın da, usule muvafık şekilde tercüme etli- rilip mahkemeye gönderilmek üzere müzekkere ile emniyet müdürlüğüne iadesine “karar vererek muhakemeyi eylülün altıncı gününe bıraktı, Çaydanlıkla haşlandi Kadıköyde Acıbademde oturan bar yan İsmet, Kızıltopraktaki akraba- sndan Saldin evinde gazocağında çay kaynatırken çaydanlık devrik miş, İsmet muhtelif yerlerinden yar» dığı için Nümune hastanesine kal- a A EŞ yy gm İS ka

Bu sayıdan diğer sayfalar: