4 Eylül 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

4 Eylül 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ürk rkiye ei şampiyo- nası ne zaman yapılacak? Bu sene, büyük bir alâka ile takip edilen kürek şampiyonluğunu Beykoz kazanmıştır Aylardanberi sabırsızlıkla ve büyük bir alâka ile beklenen İstanbul kürek şampiyonası pazar günü Ahırkapıda yapıldı. Müsabakaların şimdiye kadar görmediğimiz derecede bir mükem- meliyet ve intizamla yapılması kay- da değer ilk hâdisedir, Program mucibince ilk yarışlar müptdel ve kıdemsizler arasında idi, Klüplerin bu yarışlara fazla ehem- miyet vermedikleri görülüyordu. Bu da şampiyonayı teşkil eden fiç kıdem- Hi yarışına daha ihtiyatlı bulunmak içindi. Bu hususa en fazla Beykoz &hemmiyet veriyordu. Günün en mühim yarışları Türki- ye kürek şampiyonasına iştirak ede- cek takımı ayıracak ve İstanbul şam- piyonasını kazanacak kıdemli yarış- ları idi. İlk yarış tek'çifte idi. Beş klüb iştirak etti, Çok muntazam bir çıkıştan sonra tek çiftelerde bu se nenin hiç mağlüb olmıyan Beykozlu Mehmedi güzel bir depardan so.a derhal öne geçti. Neticsde Mehmed büyük bir farkla birinci, Mustafa ikinci, Fenerli Seyfi de üçüncü oldu. Yalnız Mehmedin yarışlardan evvel idarecilerin vazifelerino müdahale ederek sinirlenmesini ve karışmasını tenkid edeceğiz. İkinci gelen Altınordulu Musta- fanın formda olduğu daha ilk an- larda belli idi, Fenerli Seyfi üçüncü, Güneşli Ahilya dördüncü oldular, İki çifteler günün en mühim yarışı oldu. Beykoz takımı Cevdet, Mehmed şeklinde tertib edilmişti. Bu takım hiç şüphe yok ki şimdiye kadar gördü- gümüz iki çiftelerin en kuvvetlisi di. Galatasaray geçen sene şampi- yon olan takımla Güneş te Josef, Per- tev şeklinde bir takımla depar yerine geldiler, Yarışın daha yirmi beş metresinde Beykoz takımı ok gibi öne geçti. İki çiftelerin neticeleri tamamile ilk an- larda belli oldu Beykoz mükemmel, kuvveti ve stile bir kürek çekerek aradaki mesafeyi muhafaza edip bi- rinei geldi ve şampiyon oldu. Güneş ikinci, Galatasaray da üçüncü gel diler, Geçen senenin şampiyonu Galala- saray iki çiftesi fena çalıştırıldığının kurbanı oldu. Dümenciler: Beykozlu Ahmedi yarış- ta ilkdefa gördük. Bu sene gördü. g#ümüz dümencilerin en zeki ve iyisi idi. Güneşli Fazıl zararsızdı. Günün büyük alâka ile beklenen yarışı kıdemli dört tek idi. Bu yarışı kazanan takım İstanbul şampiyonu olmakla beraber Türkiye şampiyona» ana İştirak hakkını da kazanıyordu Beykoz bu yarışa zayıf bir takımla iştirak etmek mecburiyetinde kaldı. Güneş dörtlüsü aşağı yukarı en mu- vafik bir şekilde tertib edilmişti, Ga- latasaray bir kişi hariç keçen sene- a sampiyon olan takımı ile iştirak o ilk çıkış işarelinde Galatasa- rayı önde görüyoruz Bin metreye kadar önde giden Galatasaray ilk anlarda gösterdiği enerjiyi kaybetti. Güneş fena bir çıkış yapmasına rağ- men gittikçe küreğini düzeltti ve Ga- lalasarayla arasında olan mesafeyi 1900 metrede tamamile kapatmağa muvaffak oldu, Beykoz üçüncülüğü kabul etmişti, Yarışın bitmesine yüz metre kala Galatasaray evvelâ Güneşin üzerine dümen kırdı ve bütün takım körek çekemiyecek bir hale geldiği için kü- bir finiş küreğile birinci geldi. Gala- tasaray İkinci, Beykoz da üçüncü ol- dular. kımında Salâhaddin takı- idare etti. Son iki yüz ineş dörtlüsü fevkalâde güzel uygun ve seri bir kürekle haklı olarak galebeyi elde etti. Güneş dörte lüsü, Salâhaddin, Ahllya, Nejad ve Halidden mürekkepli, Dümencilere gelince: Yarışın s0- nunda Galatasaray dümencisi Re- şadın, Güneş üzerine dümen kırması takımının omağlübiyetinin başlıca âmillerindendir, Güneşli Melih ise bilhassa bu anda takımını çapariz- den kurtarmakla çok muvaffak oldu. Neticede, Beykoz iki birincilik ve bir üçüncülük ile 11 puan aldı ve İstan- bul şampiyonu oldu. Güneş dörtlüyü kazanmakla Türkiye kürek şampino- nasına girmek hakkını kazanmıştır. Geçen senenin şampiyonu Galatasa» Tay ancak 4 puanla üçüncü olabildi. Bu seneki yarışlarda kıdemli sıni- fında Beykoz 115 puan Güneş 97 Galatasaray da 94 puan almışlardır. Bu senenin İstanbul şampiyonu olarâk Beykozu ve İstanbulu Türki- ye kürek şampiyonasında temsil ede. cek olan Güneşlileri aldıkları bu gü- zel ve haklı neticelerden DM ye rik ederiz. | Bir olimpiyad birin- cisi şehrimizde 1936 B olimpiyadları ve 1937 ser rupa kürek piyonu © Heinz Kaufman mem-« | leketimi ları hakkında tedkikafta b lunmak üzerine Romanya yolile ş&hrimize (Ogel- miştir, (Kendi- sine tanınmış de- nizcilerimizden Nevin (o Hassan (o Hefnz Kaufman ve Bekir Macur mihmandarlık cde- cektir, Bugünkü spor hareketleri Kürek — Sant 10 da Beykoz - Moda mukavemet yarışı, Yüzme — Sant 15 de Heybeli- adada Adalar yüzme şampiyo- NASI, Futbol — Sabuh sanat 9 dan 17 ye kadar Taksim stadmda ) hususi maçlar. (Bunlar meyanın- da Galatasaray - Kurtuluş, Gü- neş - Anadoluhisarı maçları var- dır.) Güneş futbol ve atletizmden sonra kürekte de birinci! çizi Güneşe Türkiye kürek şampiyonluğuna Güneş klübünün bu sene futbol milli küme şampiyonluğu ile atletizm birinciliğini kazandığı okuyucuları: mızın malümudur, Kara sporlarının belli başlı Iki birinciliğini eldo eden bu genç klübümüz şimdi de kürek yarışlarında Türkiye birincisi olmak için büyük bir adım atmış bulun- maktadır, Geçen hafta İstanbul kü- rek şampiyonasında birinci gelen Güneş ekibi Türkiye kürek birinci- Jiğine iştirak hakkını kazanmıştır, İstanbuldaki rakiplerini mağlüb eden Güneşin Türkiye şampiyonlu- ğuna muhakkak nazarile bakabiliriz. girmek hakkını kazandıran dört teki İstanbul mpiyonasından sonra Türkiye birinciliklerinin organizas- yonu için ortada hiç bir hareket gö- remiyoruz, ilikleri geçen sene İz- mirde yapılmıştı. Bu sene de Fuarın spor organizasyonları için bir de Tür- kiye şampiyonluğunu tertib etmek muvaffakıyetini ilâve etmek çok ye- rinde bir hareket olacaktır. Su sporlatile alâkadar olan zevat- tan Türkiye kürek şampiyonasının ne zaman ve nerede yapılacağını ilân etmelerini bekliyoruz. Istanbulspor Uşakta 4 -2 yenildi ir ve Uşak takımları Bir arada İzmir (Akşam) — Yurdun muhtelif yerlerinde üç ayda 17 futbol müsaba kasi yapmış olan Uşak şampiyonu Turan İdman Yurdu takımı, son hafta İs. #anbulspor talamile Uşak sahasında karşılaşmış, müsabakayı (4-2) galibiyet, Je neticelendirmiştir. SARAY ve BABIÂLİNİN İÇ YÜZÜ Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM —Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur Tefrika No. 198 J Yıldızın Kızıl Sultanı 27 - 28 nisan gecesi trenle Istanbuldan Selâniğe teb'id edildi Cevabını verdi. Abdülhamid bayıla. | cak hale geldi. Yola çıkmağa razı ol- | muş gibi görünürken vazgeçerek ha- rem kapısına doğruldu. Hareme girip çıkmamak istedi. Bu ısrarı epey müd- det sürdü. Selim efendiden başka bütün şeh- zadeleri ve kızları hünkâr sofasında toplanmıştı. Kadınların çığlıkları de- vam ediyordu. Razı olmaktan başka çare kalma- dığına kanaat getiren Abdülhamid nihayet harem kapısının eşiğinde tekrar göründü. Etrafını kadınlar al- mışlardı. İlerliyerek zabitlerin yani- na geldi. Çırağanda bırakılması için tekrar ricada bulundu. Kararın de- ğGişmesi mümkün olamıyacağı ceva- bını alınca: — Bari hayatım muhafaza edile cek mi? Hayatıma bir şey olacaksa burada olsun! dedi, Kendisine kati teminat verildi. — Böyle denir ama sonra... Başkâtip İle şehzade Abdürrahim efendi bu vaadin tutulup tutulmıya- cağını bir çok defalar daha sordular, Abdülhamid son derece müteessira- ne: — Ecdadımdan hiç birinin duçar olmadığı bir cezaya beni nasıl lâyık görüyorlar ? Diye bağırdı. Zabitlerden biri: — Ecdadınızdan bazılarının maat- teessüf duçar oldukları felâkelten si- zi kurtarmak için böyle yapılıyor! Cevabını verdi. Bu sözü derin bir süküt takib etti, Abdülhamid kendisile birlikte gi- decek kadınlara giyinmelerini söyle- di. Kendisi paltosunu giyerken: — Zâlike takdirül azizülhakim Diyerek büyük bir tevekkül ile ha- rekete hazırlandı. Dört araba ihzar edilmişti, Abdülhamid bitab bir hal- de bunlardan birine, allesi de diğerle- rine binği, Önde zırhlı otomobil olduğu halde süvari müfrezesi arabaları takib etti. Saraydan sessiz, gürültüsüz sanki bir cenaze çıkıyordu. Kafilenin Sir- keciye kadar geçeceği yollar ve istas- yon askerle tutulmuştu, Sirkecide bir salonlu yagonla Üç vagondan mürek- keb bir katar bekliyordu. Abdülhami- din muhafazası erkânıharb binbaşı Ali Fethi beye tevdi olunmuştu. Kül renkli bir ceket giymiş olan Abdülha- mid bütün saltanatı müddetince bin- mediği, haltâ görmek bile arzu et- mediği bir salonlu vagona girerken kadınlara yardını ediyordu! içilecek su aradı. — Maden suyu olmasın! Altı zabit vagonlardan birine ve 20 kadar nefer de furgona yerleştiler, Saat sabahın iki buçuğu! Lokomo- tif düdük çaldı. Bu acı sesi duyanların kalblerinde fecaatler, felâketlerle dolu Abdülha- mid saltanatının son #eryad ve enini gibi aksetti! Yıldızın kızıl sultam 27 - 28 nisan gecesi hiç bir teşyi selâmına nail o)- mıyarak ancak seneler sonra Balkan felâketinde tekrar göreceği İstanbul- dan böyle ayrıldı. İşte otuz üç sene Allahım yeryü- zünde gölgesi, karaların ve denizle- rin hakanı geçinen, tac ve tahtını muhafaza için insan kudretinden ve şeytani zekâsından beklenebilecek her şeyi yapan, gadir ve zulümden, işkenceden, nefiyden, hattâ katilden çekinmiyen ikinci Sultan Abdülha- midin akıbeti! O, Yıldırım Beyazıd sayılmadığı halde, hal'olunan Osmanlı padişah- larının on üçüncüsü ve saltanat müd- delinin uzunluğu itibarile de dördün- cüsü olmuştur. Selâniğe ib'ad edilirken kendisine hareminden Ayşe sultan “validesi Müşfika, Refla sultanın validesi Sâz- kâr, şehzade Abdürrahim efendinin validesi Peyveste, Âbid efendinin ya- Midesi Saliha, dördüncü ikbal Fatma hanimlar refakat etmişlerdir. Musa- tüblerinden Cevher ve Nuri ağalar ile bir kaç haremağası daha kendisi- le birlikte Selâniğe gitmişlerdir. Abdülhamid üçüncü musahibi Na dir ağanın dahi yanında gelmesini hanımla anbulda arzu etmiş ise de bir sara evlenmiş olan Nadir ağ; kalmağı tercih eylemiştir. Yıldız sarayında hizmetle mevki tutmuş olarilar hal'den evvel müsel- âh kuvvet tarafndan çıkarılmış, tevkif edilmişlerdi. Şehzadelerle ha- remjeri, sultanlar, kadın efendiler, ikballer ayrıca çıkarıldılar. Yıldızdaki 218 kadından evvelâ 38 i, sonra 151 i, kalanlar da üçüncü kafile olarak sandıkları ve çıkınlarile Topkapı sarayına gönderildi. Şehza- delerin, sultanların halayıkları kendi dairelerine verildi. Topkapı sarayma gönderilen ka- dınlara ald olduğu anlaşılan eşya dahi ayrıca on araba ile oraya nak- lolundu. Beyaz köle ve cariye ticareti evvel- ce yasak edilmiş olmasile Topkapıya gönderilenlerin tahakkuk edecek ve- li ve vasilerine teslimleri kararlaştı- rıldı, Bu meseleyi tedkik için hazine kâhyası İbrahim bey riyasetinde şeh- remanetinden iki, polis meclisi âza- sından bir zattan mürekkeb bir ko- misyon Topkapı sarayında hazine kühyalığı dairesinde toplandı, Ko- misyonun kitabet vazifesi hazinei hü- mayun üçüncü kâtibi İzzet beye tevdi olundu Saraydaki cariyelerin isim- leri deftere kaydedildi. Bunlardan yüz doksanı vaşilerine teslim olundu. Şehzade Abdürrahim efendi daire- ne mensup olup hazinedar usta ma- iyetinde bulunanlardan vasileri, veli- leri çıkmıyanlar muvakkaten Topka- pı sarayının harem dairesinde tutul- dular, Bu kimsesizler de sonra haric- de kendilerine birer melce buldular, Hükümet ve divanıharb üçüncü musahib Nadir ağanın saray ahvali hakkındaki malümatından çok İsti- fade etmiştir. Nadir ağa Üsküdar mulasarrıfı Cemal ve jandarma kumandanı Ga- lib beyler ile jurnalları araştırmak üzere saraya sevkolunduğu gün Ab- dülhamidin oturduğu odanın yanın- da bulunup balayıkların bile gire- mediği bir marangozhanede görülen sandıkların kapakları açlırılınca pek çok banknot meydana çıkmıştı. Na- dir ağa taş odayı, kasaların bulundu- gu dolabı da göstermişti. Nadir ağa- nın delâletile ve araştırmalarla Yıl dızda elde edilen paralar sayılmak üzere Harbiye nezaretince Osmanlı bankasına günderilmişti. Bu parala- rın altın kısımı on meşin çanta için- deydi, Bu çantalardan bazılarında A. H, harfleri mahkük idi. Kırma keseler içinde muhtelif cinsten ai- tınlar bulunmuştu. Bunlar ihsan için daima hazır bulundurulan keselerdi. Büyük, küçük çekmeceler, sandıklar içinde bankonotlar, tahviller, esham bulunmuştu. Bir izbe odada çürü- müş, kalmış bir çamaşır sepetinden pis çamaşırlar arasında binlerce lira kıymetinde mücevherat ve kıymetli İs Yıldızda bulunan nükid ve evrakı nakdiye ile tahvilât ve eshanun ta- dad ve tasnif neticefinde bir milyon altı yüz bin lira tuttuğu anlaşılma sile bu paranın fevkalâde masarile karşılık ittihazı kararlaşmıştı. Fakat AAbdülhamidin bütün parası bundan ibaret değildi. Mütebakisinin nasil islirdad olunduğunu aşağıda anla- dairesine ve şahsi muhitine mesaisini hasreden şehremini Hazım bey riya- setindeki komisyon idi. Abdülhamidin yirmi beşinci salta- nat senesi için her yerden, hattâ eo nebi memleketler hükümdarlarından bir çok hediyeler gelmişti; hazinel hümayundan celbedilen kıymetli eş ya ile bu hediyelerden bir de kendi- sinin topladığı ufak, tefek şeylerden ve Japon dolablarından bir üze teş- Kil edilmişti, Bunları ayıklamak için müze müdürü Halil Ethem, Ayniza- "de Husan 'Tahsin, Gelenbevi Said bey- Jerin de bulunduğu bir komisyon te$- kil edildi. (Arkasi var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: