4 Ekim 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

4 Ekim 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Kış hazırlığı Sayfiye dönüşü yapılacak işler Sayfiyelerden avdet ediliyor, Evleri, apartımanları temizlemek, kış için hazırlık yapmak zamanı geldi. Köylerden gelmezden evvel evin her Odasını temizletmek, perdeleri asmak, halıları sermek lâzımdır. Evden, yaz iptidası atılan naftalin- Jerin kokusunu gidermek için bir gün pencereler açık bırakılmalıdır. Uzun müddet kapalı kalan odalardaki ga- rip kokuya karşı madeni bir kap içine bir miktar kolonya koymalı ve yak- malıdır. Kolonya yanıp bitinciye ka» dar bırakmalı, odada serinlik veren hoş bir koku hasıl olur, Halılar serilmezden evvel altlarına birkaç kat gazele yerleştirmek , son- ra halıları yaymak, halıların daha çok dayanması ve yürürken ayakların al- tına yumuşaklık vermek için çok iyi- dir. «Sandıklardan kışlıklar çikarıldık- tan sonra yazlıkları kaldırmak icab eder. Keten ve fanile pantalonlar mutla- ka yıkanmalıdır. Bunları ütülemek doğru değildir. Sandıkta durdukla- rı müddetçe buruşmak ihtimali var- dır. Temiz yıkanmış saklamak ve mev- siminde ütülemek daha münasiptir. Yazlık eşyayı kaldırırken sandığa naftalin koymak lâzım değildir. Yal- niz yıkanmış eşya arasına lâvanta çi- çeği koymak hem eşyayı güzel koku- tur, hem güveden muhafaza eder. Beyaz keten ve po dö süet ayakka- bıları temizlemeli, kâğıtlara sanp kaldırmalıdır. Deniz mayoları tatlı ılık $u ile yıkandıktan sonra naftalinlen- melidir. Kauçuk deniz başlıkları ve ayakkabıları yıkanıp kurutulduktan sonra içlerine kâğıt doldurmalı, şekil- lerini muhafaza ederek saklamalıdır. Toz almak için yünlü kumaştan istifade Eşyaların tozunu almak ve bilhassa parlatmak için yünlü kumaşlar çok iyidir. Eski bir elbiseden alınan müs- tatil bir parçayı ikiye katlıyarak iki yamını dikmeli, Bu, ele geçebilecek bir torba olur. Bunun avuç tarafına âyni kumaştan kesilen Iki parmak eninde uzun parçaları hafifçe büzerek bi- lekten parmak uçlarına kadar sira sıra dikmeli. Töz alınacağı zaman bu torba ele geçince avuç içindeki volanlar tozu aldıktan başka tahtayı gayet iyi parlatır. İş bittikten sonra elden çıkarılan bu torba iyice silkilir, temizlenir, Haftada bir sabunlu -su İçinde yıkanıp kurutulursa dâima bez temiz kalı Şahsiyetini teşkil eden samimi v&- karla, paşa, huylarının kötü ve iyi te- raflarını asla gizlemiyordu ve âdeta çocukça bir safiyetle, genç kıza karşı duyduğu çılgın aşkı mahcubiyetle an- Iatıyor, Irakta geçirdiği ümidsiz ve muztarip anları hikâye ediyordu. Bu yaşa kadar hiç bir zaman böyle bir hissin tesirinde kalmamış... Daha çocuk denecek çağda Iken onu akra- basından bir kızla evlendirmişler; ka- dın bir iki sene sonra ölmüş... Bunun Üzerine, annesi, evlâdını teselli mak- sadile tedarik etliği birbirinden dil. ber üç Çerkes kızını göstermiş. Paşa da intihab müşkülütında kaldığı için üçünü de nikâhlamış. Fakat hiç bi- rinden de çocuğu olmamış... Seneler ra niz adada geçirmek için $ sefer yazı İstanbula gelip te Lemani görünce, cazibesine fikri sabit halinde öyle ka- 'pilmiş ki, artık gözü hiç bir kadın görmez olmuş... Hattâ mevcudlar si- nirine dokunmağa başlamış. Lemamn kendisine müsbet cevap verip vermi- MEŞ'UM KADIN Aşk ve macera romanı Nakleden: (Vâ - Nü) Kış modelleri içerisinde en çok kul- | lanılan garnitür kadifeden, deriden, | lâmeden yapılan yapraklardır. Bun- Jar tayör, manto, elbise, kemer, çanta ve gece elbiselerini süslemektedir: 1 — Kalın yünlüden manto: Rever- lerini iki büyük yaprak teşkil etmek- tedir. 2 — Siyah krep satenden tünik; Önün iki tarafına, simle yapraklar iş- lenmiştir. İçerisine renkli furo giyik mektedir. KA) 3 ve 4 — Lâmeden gece elbisesi: Bo- Jerosunun iki tarafına yesil kadifeden yapraklar işlenmiştir. Bu bise ile kullamlacak çanta da lâmedendir, üzeri yeşil kadife yapraktır. 5 — Yeşil yünlü elbisenin yakasını kahve rengi deriden sarmaşık yaprak- ları süslemektedir. 6 — Şarabi yünlüden elbise; Bole- rosuna açık mavi deriden yapraklar dikilmiştir. 7 — Po dö süetten kemer: İki tara- fına deriden yapraklar konmuştur. ön kısmı rugandan yapılmış yapraklarla süslenmiştir. 8 — Siyah rugandan kemer: 9 — Yaprak şeklinde klipsler elbise- nin yakaşına iliştirilmşitir. 10 — Bluz ve eteğe konulan birer yaprak cep vazifesini görmektedir. Elbise brik rengidir. 11 — Siyah kadife etek üzerine ye- şil yünlü vest: Siyah kadifeden yap- raklar iki tarafına konmuştur. Vest kopça ile iliklenmektedir. Yağlı şişeler nasıl temizlenir?! İçinde yağ durmuş olan şişeleri te- mizlemek için şişe içerisine sirke ile parça halinde kalın tuz atmah. İyice sallamalı, bol su ile çalkandıktan son- Ta şişeler tertemiz ve pırıl pırıl olur. Ütü lekesi nasıl çıkartılır? Kızgın ütü ile, çamaşır ütülenirken çok itina etmek lâzımdır. Küçük bir dikkatsizlik, ütüyü biraz fazla ayni yerde bırakmak çamaşırın saraması ile neticelenir. Bu lekeyi çıkarmak için, yarım bar- dak su içerisine iki tutam boraks (bo- | rax) atıp eritmeli, Temiz bir tülbendi bu su içerisine batırarak lekeyi kuv- vetlice bastırarak silmeli, Leke çıkın- Ca, üzerine hafif nemli başka bir tül- | bent yayarak ütüye devam etmeli. Le- | ke yerinden eser kalmaz. Reçelli tart Gayet nefis olan bu pastanın ha- muru 24 saat durmalıdır. 250 gram unun ortasını açarak içine iki tam yumurta İle bir yumurtanın yalnız sâ- rısını, 100 gram pudra şekeri, bir tu- tam tuz, bir kahve kaşığı toz halinde tarçın, ve 125 gram sert olmıyan gev- şetilmiş tereyağı koymalı. İyice ka- rıştırarak hepsini halletmeli, Hamur haline gelince yuvarlamalı, üzerine bir peçete örterek ertesi güne kadar bırakmalıdır, Ertesi gün hamuru merdane İle aça” rak küçük bir tepsiye yaymalı. Ha- mur tepsinin kenarlarına kadar yük- selmelidir. Fazla gelen kısımları bi- çakla kesmeli, Hamurun içini arzu edilen marmelât (reçel ezmesi) ile doldurmalı. Fazla gelerek kesilen ha- 'Tefrika No. 25 yeceğini bilmeden, üç zevcesini de, - maddi rahatlarını temin ederek - Bir günde boşamış. Şimdi mânen ve mad. | deten kızın esiri olduğunu söylüyor. | du. Leman karşısındaki bu ihtiyar âşı- kın kalbini, fikrini, velhasıl bütün benliğini mini mini avuçlarının için. de Vuttuğunu görerek tatlı tatlı gü- Tümsüyordu. Ve sonra mahcub bir eda ile kendisinin de onu pek beğendi. ğini, fevkalâde takdir ettiğini o zıp- çıktı gençlerle kıyas bile etmediğini söyledi. Paşa acele işlerinden dolayı tekrar memleketine gitmeğe mecburdu. Fa- kat bütün kararlar verilmişti, Düğün birinciteşrin başlarında İstanbulda olacaktı. Sonra Bağdadda tekrar bir ikinci merasim yapılacaktı. Hulâsa kırk gün kırk gece düğün! Peri ma- sallarındaki gibi!.. Köşkte davetler, ziyafetler mutad- dan daha fazla bir coşkunlukla devam ediyordu. Refika hanımefendinin ne- şesine pâyan yoktu. Kızının bu izdiva- cı onu son derece memntn etmişti, En kiymetli misafir Sami Kemaldi, Yeni damadın akrabası olmak herhal. de ona bu mevkii verdiriyordu. Hiç bir eğlence yoktu ki o bulunmasın. Zavallı karısı ise hastalığı dolayısile ekser günlerini odasında ve yatağın. da geçirmeğe mecbür kalıyordu. O akşam köşkte herkes yorgundu. gündüz arabalarla uzun bir gezinti ve piknik yapılmıştı. Kahveler içildik. ten ve biraz konuşulduktan sonra yatmağa karar verildi. Hasta olan karısını görmeğe biran çıkan Sami Kemal, dönüşte Refika hanımla Lemana: — Uyuyor... Rahatsız etmemek için seslenmedim... Herhalde, ıztırabı ol- masa gerek... - Dedi, Reşid paşanın hareminin yatak oda- sı gayet büyüktü. Yanında da hususi banyo dairesi vardı. Kapısı ikiydi. Bİ- rinden sofaya çıkılıyor; diğerinden de banyoya geçiliyordu. Lemanın yatak odasından da, diğer bir kapıyla bu banyoya girilebiliyor. du. Genç kız, annesini öptükten sonra odasına girdi, Uykusu yoktu. Soyunup yatağına uzandı. Bir ki- tap alarak okumağa başladı. Fakat zihni mütemadiyen müstakbel haya- tile meşguldü: Yaşıyacağı memleket- leri, süreceği hayat: düşünüyordu. Güneşten yanan cildin rengi nasıl açılır? Güneşten yanan ve esmerleşen cil- din rengini açmak için şu ilâç fayda- ndir: 50 gram gülsuyu, 25 gramı tatlı ba- dem yağı, 20 gram gliserin, 3 gram (teinture de benjoin), 1 gram (tanin). Sabah, akşam bir pamukla sürerek yüze masaj yapmalıdır, nn aaa. murları toplıyarak tekrar merdane ile açmalı, bir parmak eninde uzun parçalara kesmeli, ve bunları reçel üzerine ikişer parmak ara ile önce bir tarafa, sonra aksi tarafına çapraz di- gerek kafesler yapmalı; kızgın fırında 25 dakika, yarım saat pişirmeli. Bu pastanın hamuru koyu pembe ve kr- tır kıtır olmalıdır. Ne garip ki, şimdi artık, paşaya karşı hiç te lâkayıd değildi. Onun enerjik şahsiyeti genç kızı âdeta ür- kütüyordu. Fesada, fiskufücura mey'yal benliği İle başbaşa kaldığı şu sâatte şöyle dü- şünüyordu: #«— Benim için ona ihanet elmek mukadder... Aldattığımı yakaladığı gün, acaba bu azametli Bâşâ hazret- leri ne yapacaklar?..» , Müstehzi müstehzi gülümsüyordu. Bu hareketile, o ciddi, o namuslu ada- mın İyi kalbini parçalıyacağını biran bile düşünmüyordu. Kitabını kapattı. Düşüncelerine o kadar ki, saatlerin geçtiğini fark bile etmiyor. du. Gecenin sessizliği içinde solada ya- vaş yürüyen bir ayak sesi işitti, sonra annesinin kapısı vuruldu: — Hanımefendi! Affedersiniz. Sizi rahatsız ediyorum. Çok hastayım! Kocamı da hâlâ bulamadım. Gene mahud çarpıntım beni tıkıyor... Yal- nız kalmaktan korkuyorum. Leman kendi kendine: «— Vay! - Dedi. - Bu, Sami Kemalin karısı... Kocası acaba nerede? Niçin hâlâ odasına çıkmamış?..» Refika hanımefendinin dairesinde hafif bir fiskos oldu. Banyo tarafının kapısı yavaşça açılıp kapandı. Genç kız, dört kulak kesilmiş, bu Moda haberleri Yukarı taranarak tepeye topla- nan saçları kaldırmak için küçük taraklar çok kullanılıyor. * Tilkiden yapılan büyük yakar) lar kışlık mantolarda tekrar görü- Tüyor. * Çizgili kumaşlar kış elbisele- rinde çok giyilecektir. Japone denilen kollar pek re- vaçtadır. * Elbisede olsun, mantoda ol- sun bel sıkı ve etekler bolcadır. * Şapkalar öne fazla meyilli olarak giyilecektir. Bazı elbiselerin kolları gayet bol yapılıyor. Bu bolluk bilekte bilzgü ile toplanmaktadır. * Renkli lâme ve kadifeden ba- lo için uzun eldiven ve çanta ya- pulmaktadır. ——— 2 —— ——— UŞKULLERE CEVAP Erkek yakalarına kola İmmir, Karşıyaka, Selma: 1 — Erkek ya- kalarına kola yapmak şannettiğiniz Ka- dar kolay değildir. Tertibi şudur: Bir 1t- re (yani bir maden suyu şişesi) su içe- risine 125 gram en iyi cins kola, 5 gram beyaz balmumu, 15 gram da boraks ka- rıştırmak lâzımdır. Bunun için gayet az suda boraksı ve bir kaşık sicak suda balmumunu ayrı ayrı yerlerde eritiniz. Derinse bir kap içerisinde kolayı az sn ile parmaklarla ezerek hamur haline ge- tiriniz, üzerine ezilen boraks ile balmu- munu ilâve ederek karıştırınız. 'Bir litre suyu yavaş yavaş akıtarak ka- rıştırmakta devam ediniz. İyice karışın- ca yakaları içine batırıp, çıkarınız, te- miz bir havlu içine koyarak sarınız, bir saat öylece bırakınız. Sonra ağır ve çok kizgin bir ütü ile ütüleyiniz. Ütülerken ütüyü çok bastırmak lâzımdır. , 3 Saten iskarpinleri temizlemek için benxinlie silmek lâzımdır. Beyaz bir !n- nili parçasını benzinle ıslatarak lekeli yeri hafifçe ve hep ayni tarafa olarak #ilmeli, Fanllâ kirlenince, temiz tarafını benzinle ıslatarak silmeğe devam ©&t- melidir. Taze üzümden likör Ayten L.: Taze üzümden likör şöyle yapılır: İrl taneli, olgun misket üzümü almalı. Kalın kabuklu ve kokulu olan bu üzüm tanelerini birer birer makasla sal- kımdan Keserek ayırmalı Her üzümün ucunda küçük bir sap kalmalı, Tanelerin (en irilerinden) üçte birini ayırmalı, Ka- lanını ezerek sıkmalı ve suyunu süzmeli, Bu suyu tartmalt, 250 gram üzüm suyuna 250 gram 15 derecelik ispirto ve 125 gram pudra Şe- keri hesabı ile Karıştırmalı, Tane olarak ayrılan üzümlerin bir iki yerine İğne batırmalı ve bir kavanoz içre risine yerleştirmeli. Üzerine evvelce &i- kılan ve içine ispirto ile şeker Karıştırılan üzüm suyunu doldurma, Ağzını bir mantarla kapamalı, mantarın üzerine bir parşümen kâğıdı bağlamalı, Alti ay dur- duktan sonra içmeli, Bu ilkör Ikram edi- lirken kadeh içerisine sapı e bir tane üzüm de patırtıları dinliyordu. Evvelâ, annesi- nin sesini duydu? — Şimdi geliyorum, güzelim! Bir kapının gıcırtısı. İki kadın konuşuyor: — Vah vah... — Ah, sormayın... Pek fenayım!... Sizi de gece yarısı rahatsiz ettim... Şişe ve bardak şıkırtıları. Hastanın içeriye girdiğini ve anne- sinin onu tedavile meşgul olduğunu anladı. Fakat ayni zamanda da biti- şik banyo odasında gıcırdıyan bir po- tin sesi kulağına çarptı. Mutlak orada biri vardı. Lemanın aklına birdenbire bir fikir geldi: «— O olmasın?.. İhtimaldir.. Ka- dın kapıya geldiği zaman, içeride ko- nuşmalar duydum... Adam da odasi- na gitmemiş... Zavallıcık!!.. Burada Kapalı kalacak... Çıkacak başka yolu yok.. Ya karısı birdenbire girerse?.. Hemen yakalıyor... Öff... Berbad vazi- yeti.. Ortalık altüst olur...» Hemen yatağından fırladı. Sırtına bir sabahlık geçirdi, Sessiz- ce, tuvalet odasının kendi tarafında ki kapısını açtı. Lâvaboya. yaslanmış, telâşlı bir hal de, Sami Kemalin tetik üstünde dur- duğunu gördü. Genç kızı karşısında bulunca, adamcağız öyle fena afalladı ki, ke- kelemeğe başladı: (Arkası var), |

Bu sayıdan diğer sayfalar: